MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ

Sayı 158

Bahar 2003


İlk ve Ortaöğretim Sanat (Resim) Eğitimininde Müzelerden ve Sanat Galerilerinden Yararlanma

Vedat ÖZSOY*

 

Müzeler, Sanat Galerileri ve Eğitim

Müzeler ve sanat galerileri yaşanan kültürel hayatla ve eğitimle ilgili işlevleriyle örgün ve yaygın eğitimin ilgi alanına girerler.

Ülkemizde ve gelişmiş ülkelerde müze sayılarının artışının aksine, halkın ve eğitim kurumlarının müzeler ve etkinlikleriyle fazlaca ilgilenmedikleri bilinmektedir.Bunun bir sonucu olarak bazı müzeler ve sanat galerileri yapılan eleştirileri dikkate alarak ve gittikçe azalan ziyaretçi sayısını artırmak amacıyla koleksiyonlarını sunma yöntemlerini değiştirmek zorunda kalmış ve halkın ilgisini çekecek etkinliklere girişmişlerdir.İleriyi görebilen müzeler bu yöndeki değişiklikleri gerçekleştirmede başarılı olmuş, etkin, sadece eski eser deposu olmaktan çıkmış, yaşayan, hayata, eğitime ve kültüre katkı yapan kurumlar hâline gelmişlerdir.Ülkemizdeki bazı özel ve devlet müzeleri ile sanat galerilerinde de bu anlamda hareketlilikler başlamıştır. Ancak çoğu henüz çağdaş bir müze ya da galeri görünümü vermemektedir.Etkinliklerini çeşitlendiren ve halkın eğitiminde etkili olabilen çok az sayıda müzemiz ya da galerimiz vardır.

Eğitim kurumlarımızda her düzeyde verilen eğitim dikkate alındığında ders öğretim programlarının, türleri artarak çoğalan müzelerden ve galerilerden yararlanmaya yönelik bölümleri ya içermediği ya da çok az içerdiği görülür. Kaldı ki, eğitimi verilen bir çok alanda müzelerden yararlanmak mümkündür.Fen bilgisinde olsun, sosyal veya tarih derslerinde olsun yararlanılabilecek yurt sathına yayılmış müzeler ve ören yerleri bulunmaktadır.Sanat(resim) eğitimi için ise özellikle büyük kentlerdeki sanat müzelerinin ve galerilerinin yanı sıra, küçük yerleşim birimlerinde ya da onlara yakın illerde müzeler veya ören yerleri vardır.

Batı Avrupa’da müzelerin çoğu okullarla iş birliği içindedir.Örneğin Almanya’nın Hamburg Eyaletinde, eğitimciler ile sıklıkla özel“Müze görüşmeleri” düzenlenmektedir.Hanover’deki TarihMüzesinde, 1977 yılında “Müzede BirOlayVar” adlı bir arama oyununda 2000 çocuk“dedektif” rolüne girerek eser araştırması oyunu oynamışlardır.Bu oyun sayesinde çocuklar eğlenmişler, tarihle ilgili pekçok şey öğrenmişler ve müzenin resmî bir yer olmadığını, aksine burada heyecan verici, yeni fikirler uyandırıcı olayların da meydana gelebileceğini anlamışlardır(1). Gelişmiş ülkelerde müzeler, yaşları küçük ziyaretçilerle ilgilenmeleri için özel müze eğitimcileri atamışlar, bazı ülkeler çocuk ve gençlere yönelik sanat üzeleri kurmuşlardır(2). Buralarda istihdam edilenler genellikle sanat eğitimcileridir ve kendilerine, çalışmaları için müzede bir özel mekân ayrılmıştır.Okul öncesi çocuklar için müzelerde ve galerilerde sanat kursları düzenlenmektedir.Böylece daha erken yaşlarda başlayan müze eğitimiyle çocuklar, galerileri ve müzeleri oyunla, eğlenceyle tanımış olacaklarından, ileride yetişkinlik dönemlerinde sergiye girerken“eşik korkusu” duymayacaklardır.

Müze eğitimcisi Christa Murken işi ile ilgili düşüncelerini Rüsseldorf’daki “KuzeyRen-Vestfalya SanatKoleksiyonu”na ilişkin broşürde şöyle anlatıyor:

“Bilgimizi artırmak ve etrafımızdakilerle anlaşabilmek için çocukluğumuzda okumayı öğreniyoruz.Resimlerden de insanların bildiği, denediği ve yaşadığı şeyler hakkında pekçok şeyler öğrenebiliriz.Bir resmi “okumak”, onu sadece gözle görmek değil, hayal ve düşüncelerle resmin derinliklerine inmek demektir.Bu, resimdeki renkleri, biçimleri ve düzeni kavramak anlamına da gelir.”(3).

Ülkemizin eğitim ve öğretim kurumlarının genelde her türlü eğitim; özelde de sanat(resim) eğitimi için müzeleri ve galerileri etkili bir biçimde kullandığını söylemek güçtür. Buna paralel olarak müzelerin bünyelerinde gerek halkı eğitecek, gerekse öğretim kuruluşlarına yardımcı olabilecek eğitim birimleri de bulunmamaktadır.Müzelerin böyle bir birime ve eğitim amacıyla kullanacağı personele ihtiyaç duyması ancak o kurumlara yönelik ziyaretlerin, isteklerin ve eğitim amaçlı gezilerin artmasıyla yakından ilgilidir.Eğitim etkinlikleri olan bir müzeden sanat eğitimi için etkili bir şekilde yararlanmak mümkün olabilecektir. Ancak bu gerçekleşene kadar, sanat eğitimcilerinin ders öğretim programlarına müze ziyaretlerini eklemek ve her yıl bir kez dahi olsa öğrencileriyle sanat derslerini müzelerde ya da galerilerde yapmaları yararlı olacaktır.

Bu makalede Resim ve Heykel, Arkeoloji,Etnografya Müzeleri başta olmak üzere çeşitli müze ve galerilerde sanat(resim) derslerini yapmayı plânlayan sanat(resim) öğretmenlerine kılavuzluk edecek bilgiler aktarılmaya çalışılacaktır.

Sanat (Resim) Eğitimi Programında Müze ve Galeri Gezileri

İlk ve orta öğretim kurumlarında gerçekleştirilmeye çalışılan sanat(resim) eğitimi çeşitli yayın ve bilimsel toplantılarda tartışılmaktadır.İlköğretim okullarında haftada 40 dakika ile; liselerde ise seçmeli olarak haftada 80 dakika ile sınırlandırılmış bu derslerden istenen verimin alınamayacağı bilinmektedir.Harcanan emeğin ve istihdam edilen kadroların istenilen türden bir sanat eğitimini gerçekleştirmede, özellikle fizikî şartların son derece yetersiz oluşundan dolayı etkili olamayacağı bilimsel yayınlarda ve toplantılarda sık sık dile getirilir. Tüm bu olumsuzluklara karşın sanat öğretmeni meslekî etik gereği elinden geleni yapmaya ve kendisini saran olumsuzluk çemberlerini birer birer kırarak sanatı öğrencilerine öğretmeye, onları sanat yoluyla eğitmeye çalışır.Bu çabasından ona öğretim programları, kendi deneyimi ve son derece sınırlı sayıda olan yayınlar yardımcı olur.Sanat eğitiminde müzelerden ve galerilerden yararlanma konusunda aşağıda verilen bilgiler, bir nebze de olsa sanat eğitimiyle ilgili her konuda kaynağa ihtiyaç duyan sanat öğretmenlerinin çabalarına katkı yapmayı amaçlamaktadır.

Niçin Özgün (Orijinal) Eserler Görülmeli?

Sanat(resim) öğretmenlerimizin aklına hemen şu soru gelebilir:Tıpkıbasımları (reprodüksiyonları) varken, temin edilmesi ve öğrencilere bunlarla ders anlatması daha kolay iken neden müzelere ya da galerilere gidilsin ki? Tabii ki zor şartlar altında görev yapan öğretmenlerimiz için doğru görünen bir yorum. Ancak tıpkıbasımları inceleyerek çeşitli sanat eserleri ile ilgili kabul edilebilir doğru düşünceler edinebilse de, gerçek sanat eserinin yerini hiçbir şeyin tutamayacağı bilinir. Tıpkıbasımını incelediğimiz bir eseri çoğunlukla tanıdığımızı zannetsek de, özgün olanın daha ilk görüşte üstesinden gelindiği bir gerçektir.Renkler, fırça tuşları ve oyunları, dokular ve bazen de sanat eserinin ağırlığı tıpkıbasımla gerçek anlamda aktarılamamaktadır.Böyle olunca öğrencilerin yararına en arzu edilen şey, tıpkıbasımlar vasıtasıyla esere aşina olup olmadıklarına bakılmaksızın, zaman zaman özgün sanat eserlerini görme fırsatını elde etmelerini sağlamaktır.Özgün sanat eserlerinin bulunduğu en iyi kaynaklar ise sanat galerileri ve müzeler, ören yerleri, yörede yaşayan sanatçılar ve özel kolleksiyonculardır.Bazen uzun yolculuklar gerektirse de, eğer çocuklarımız için sanatla ilgili bir deneyimin, bir yaşantının yararlı olacağına inanıyorsak, iyi plânlanmış, doğru bir biçimde hazırlanmış gezileri düşünmemiz gerekir.

Gezi düzenlemeye karar verdiğimizde, bir sınıfı galeri veya müze gezisine çıkarmadan önce yapmamız gereken işler olacaktır.Öncelikli olarak öğretmenin mümkünse yalnız olarak buralara gitmesi ve bir ön inceleme yapması yararlı olacaktır.Çünkü, yalnızca müzenin gezi için yapısal yönüyle ya da dersle ilgili koleksiyonların varlığıyla değil, gezi esnasında olağanüstü birşeyler olmayacağından da emin olunması gerekir.Ayrıca böyle bir ön araştırma, en azından, özellikle çocukları veya gençleri ilgilendiren, kurumun çocuklar için düzenlenmiş temizlik mekânları (wc, lavabo vs.), özel kuralları ve yönergeleri (giriş-çıkış saati vs.) gibi konulara hâkim olunması açısından gereklidir.Aynı zamanda, öğretmen müze yetkilileri ile öğrencilerin gezi programı ve gezinin tutacağı süre ile ilgili olarak ihtiyaç duyulabileceği özel bağlantıları da bu sayede kurabilecektir.

Müzede Sanat Öğretimi Etkinlikleri

Sözlük tanımıyla müzeler, ilgi ve değerleri sürdüren, bağış veya satınalma yoluyla sağlanan değerli nesnelerin korunduğu, araştırılıp incelendiği ve sergilendiği kurumlardır.Müze Araştırmacıları veya Uzmanları, bilinmeyen bir sanatçıyı tanıtan bir kataloğun yaratıcıları olabildiği gibi bir arkeolojik kazıyı da gerçekleştirebilen ve bilimsel çalışmalar içinde olan kişilerdir.Müzelerin orijini, sanat koleksiyonları oluşturan varlıklı kişilere dayandırılır. Bugün ise, dünyadaki binlerce müzede sanat eserleriyle, etnografik ve arkeolojik eserlerin yanı sıra, çiftçilikten arabalara, elektrikli araçlardan oyuncaklara kadar geniş bir yelpazede koleksiyonlar ve çok çeşitli etkinlikler yer almaktadır.Sanat öğretmenleri için müzeler bu anlamda, okullarda gerçekleştirilmesi mümkün olamayacak estetik yaşantılar ve deneyimler elde etmeye yönelik imkânlar sağlamaktadırlar. Yine müzelerin sanat için doğal olmayan ortamlar olduğu düşünülürse de, buralarda sıra dışı, gerçek ve özgün sanatsal çalışmaların sergilendiği unutulmamalıdır.

Müze gezisini plânlamanın ve gerçekleştirmenin birçok yararı vardır.Ancak başarılı bir gezi istenilen etkiyi gösterir.Öğrencilerin müzede, kendilerini evlerindeymiş gibi hissetmelerini sağlamak, onları hayata hazırlamanın elverişli bir biçimi olabilir.Yirmibirinci yüzyılda daha fazla insan seyahat edecek ve gelecek kuşaklar daha çok yerlere seyahat edip, birçok müze, daha çok ve çeşitli sanat eserleri ve farklı mimarî yapılar göreceklerdir. Bu da onların hoşgörü ve ileri görüşlülüklerini (vizyonlarını) geliştirecektir.ABD’li sanat eğitimcilerAlHurwitz ve MichaelDay birlikte kaleme aldıkları kitapta;

“Öğrencileriniz, galeriler ve müzelerin etkileriyle ağır ve oturaklı, saygılı ve itaatkâr olmak zorunda olduklarını hissedenler arasında olmamalıdırlar; aksine, zoraki veya göstermelik değil, etkili bir sanat öğretimi programının sonucu olarak böyle bir yaşantıyı mutlulukla kabul edenler ve hoş karşılayanlar arasında olmalıdırlar.”(4).

derken müzelerin, entellektüel davranış empoze eden değil yukarıda belirtilen türden istendik davranışlar kazandıran kurumlar olduğunu vurgulamaktadırlar.

Al Hurwitz ve MichaelDay kitapta müze gezilerinden en üst düzeyde yararlanılmasında yardımcı olabilecek aşağıdaki tavsiyelere de yer vermişlerdir.

Genel Konular

•  Gezi için hazırlık plânlı bir biçimde yapılmalıdır.Müze gezisinin belirli bir konuyla ilgili olmasını sağlayacak etkinlikler yoluyla gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Bunun için bir ünite plânı hazırlanmalı, iyi bir koordinasyon için gerekli ön hazırlıklar ve karşılaşılacak güçlükler önceden sezinlenerek kaydedilmelidir.Ayrıca yıllık plânda gezi için bir yer, tahmini zamanlamaya dayalı olarak ayrılmalıdır.Slaytlardan veya tıpkıbasımlardan elde edilmesi mümkün olmayan faktörlere ve özelliklere, -örneğin eserin boyutlar vs.- dikkatler yoğunlaştırılmalıdır.

•  Eğer ders müze ortamında yapılmak isteniyorsa, önceden izin almayı ihmal etmemelidir. Müze yetkililerinin kendilerinin haberi olmadan yapılacak bir müze gezisi programını kolaylaştırıcı davranışlar içinde bulunacakları ve bunun olağan birşey olduğu, dolayısıyla hoşgörüyle bakacakları gibi bir duyguya kapılmamalıdır. Bazı müzeler önceden haber verilmemesi hâlinde eğitim amaçlı grup gezilerini yıllık programları gereği ya da başka nedenlerden dolayı kabul etmeyebilirler.Bazıları da politikaları ve ilkeleri gereği önceden plânlanmamış gezileri kabul etmemektedirler. Eğer ders için bir sanat eserini yakından incelemek amacıyla önceden izin alınmamış ise, mutlaka bir müze yetkilisi ile görüşüp bu yapılmalıdır. Gözlemlenecek eserle ilgili,“alegori, simge ya da metafor”(5)gibi bazı yakın inceleme gerektiren kavramların uygulanmasının nasıl yapıldığı; hem anlam, hem de kullanılış tarzı olarak eseri yakından inceleyerek bunların açıklanabileceği, izin dilekçesinde belirtilmelidir.(Böylece eserlerin yakından incelenmesinde sorun çıkmayacaktır.)

•  Eserlerin gözlemi için ayrılan süre önceden tespit edilmelidir.Gözlem için ne kadar bir sürenin ayrılması gerektiği düşünülmelidir. Bunun için öğrencilerden bir galeriyi veya müzeyi kullanarak, ziyaretçilerin eserleri incelemek için ortalama ne kadar süre ayırdıklarını örnekleme yöntemiyle tespit etmelerini isteyiniz.En kısa süre ne kadardır?En uzunu ne kadardır?Peki ortalaması ne kadar?Hangi eser en çok süreyi almaktadır?gibi sorularla bir süre belirlenebilir.

•  Eğer seçme imkânı varsa en az ziyaret edilen müze seçilmelidir.Böylece aşırı kalabalıktan sakınılmış olunacaktır ve kalabalık müzelerin aksine, orada yetkililerin sıcak ilgisiyle karşılaşma imkânı olabilecektir.Kalabalığın rahatsız ediciliğinden uzak bir gezi için hangi günlerin ve saatlerin daha uygun olduğu önceden belirlenmelidir.

•  Öğretmenlerin müze salonları boyunca yürürken aynı zamanda gezinin amacına uygun olarak kullanılacak eser veya objelerin nerelerde yoğun olarak bulunduğunu da tespit etmeye çalışmaları gerekir.(Örneğin Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sanat konulu bir gezide, Hatti yerleşim yeri ve evi, Hitit yazılı tabletleri, Asur koloni çağı silindir mühürleri ve benzeri düzinelerce eserin, ergenlik öncesi ve ergenlik çağı öğrencilerinin yoğun ilgisini çekeceği unutulmamalıdır.)

•  Öğrencilerin müzelere antipati duymalarına karşı duyarlı olunmalı ve mutlaka dinlenme araları plânlanmalıdır.Öğrencilerin yorgun ve aç olduklarında ilgilerinin oldukça azalacağı unutulmamalıdır.

•  Alışkanlık hâline getirilmiş gözlemlemelere ve dalgınlıklara karşı duyarlı olunmalıdır.Bireyselden çok grup hâlinde gözlem yapmanın avantajları vardır.Dört göz iki gözden daha çok şeyi ve daha iyi görür.Bu nedenle çiftler, eşler hâlinde çalışmak daha yararlıdır. Diğer yandan, tek kişinin kendi tepkisi ve cevabından çok birden fazla kişinin tepkisi ve cevabı konuya ya da soruya daha yakın veya doğru cevap olabilir. Öğrenciler gözlem sırasında, kendi yürüyüş hızlarını ve ritimlerini belirlemeye ve yerlerini kendilerinin tespit etmelerine özendirilmelidir. (Örneğin, bir esere veya nesneye ne kadar yakın, ne kadar uzak aralıkta durulmalıdır gibi.)

•  Sergi öncesi ve sonrasında müze ya da sergi kataloglarının yararları unutulmamalıdır.(Bu nedenle mutlaka gezi öncesinde eğer varda katalog temin edilmelidir.)

•  Kılavuzla yapılan turlar turistik amaçlar için yararlı olabilir.Ama bir problem doğururlar; -özellikle küçük yaştaki öğrenciler için- seyircinin yüzeysel olarak gördüğü şeyin muhteşem doğası. Üzerinde ayrıntılı olarak tartışılandan çok bir sonraki sergi mekânının genellikle (çocuklarca) daha çekiciymiş gibi görünüşü nedendir acaba?

•  Bazı konular veya yüzeyler daha yakın bir incelemeyi gerektirebilir.Bu durumda büyüteçlerden yararlanılmalıdır.

Salık verilen Bazı Öğrenim Yolları

•  Yeni bir çalışmaya hazırlık için bir yol“sanatçıyla birlikte oynamak”tır. Tabloyu önceden tanımlayınız, sınıftan çizmelerini ve hazırladıkları taslakları yanlarında müzeye getirmelerini isteyiniz.Kendi kavramlarını sanatçılarınki ile karşılaştırmalarını sağlayınız.

•  Sanat eserini bir estetik mıknatıs olarak düşününüz. Tüm sanat eserleri şahsen konuşamadıklarına ve konuşamayacaklarına göre, öğrencileri, dikkati çekenlerden biri üzerinde inceleme yapmaya yüreklendiriniz. Böylece o eser öğrencileri kendi varlığına, görünüşüne çekecektir. Öğrenciler bir galerinin ortasında durmalıdırlar ve galerinin içeriğini yavaşça algılamalıdırlar. Böylece imajların onlarla konuşmasına ve imajlara söyleyecek birşeyleri olduğu için kıpırdayan birisine izin verilmiş olunacaktır. Sanat eserleri aynı kitaplar gibidirler -her zaman orada kalmasından ziyade- müşteri için vardırlar.Bundan dolayıdır ki, öğrencileri ilk izlenimlerini edinmeleri için teşvik etmelidir. Bu yapılırken estetik tepkinin, beğeninin birikime bağlı, ömürboyu süren bir süreç olduğu unutulmamalıdır.Dolayısıyla öğrenciler ne kadar çok bakarlarsa o kadar çok anlayacaklar ve zevk alacaklardır.

•  Dikkatle yoğunlaşmaya yardım etmenin yollarından birisi öğrencinin bir kısım eseri incelerken, aynı zamanda bir unsura konsantre olmasını sağlamaktır.Örneğin ellere, fona, portrelere, kullanılan ışığa vs. Birçok kez çalışma yapmak için sadece bir sanat eseri yeterli bilgi sunabilir.Örneğin, resimli Flaman dokumaları (Goblen) veya stilize figürlü Türk motiflerinden oluşan dokumalar, kılık kıyafet türlerinin bir büyük çeşitliliğini bize sunarlar. Bunlar kopye edileilir, sayılabilir ve karşılaştırılabilirler.Böyle bir buluş yapma düşük bir öğrenme yöntemi olarak düşünülse de, öğrencilerin ilgisini çektiği sürece hiç de küçünmeyecek bir etkinlik olacaktır.

•  Herkesin bir eskiz defteri getirmesini isteyiniz ve daha önceden sınıfta yapılan bir çalışmaya dayanacak bir veya iki eksersiz, alıştırma ödevi veriniz.Eğer hareket çizimini önceden öğrenmişseniz, sergideki karmaşık bir kompozisyonu özgür, rahat, hareketli bir üslûpta çizmelerini öğrencilerinizden isteyiniz. Eğer heykel çizdirecekseniz o takdirde üç değişik görüş açısından çizmelerini isteyiniz.

•  Ziyaret sonrasında, öğrencilerin kendiliklerinden seçtikleri bir kartpostalı satın alabilmeleri için parasal olarak hazırlıklı olunuz.Bu onların seçim yapmadan önce eserle ilgili olarak iyice düşünme konumuna girmelerini sağlayacaktır.Yatmadan hemen önce ve uyanır uyanmaz kartpostallarına bakmalarını isteyiniz.Bir hafta sonra, kartpostaldaki eseri belleklerine yerleştiği şekliyle bakmadan çizmelerini isteyiniz.

•  Öğrencilerin olabildiklerince dikkatlerden uzak kalmalarını ve nazik bir şekilde seyircilerin izlenimlerini almalarını sağlayınız. Öğrenciler izleyicileri nasıl sınıflandıracaklar acaba? Sanatla ilgili bilgisi olanlar, hiçbir altyapısı olmayanlar?Alt yapısı olmamakla birlikte açık fikirli olanlar?Yorumlarını toplayınız ve bunları biriktirdikten sonra bir sınıflandırma yapınız.

•  Öğrencilerin galeride bir yangının başladığını farzetmelerini isteyiniz.Her biri, hangi eseri veya eserleri öncelikle kurtarırdı?Niçin o eser?Öğrencilere seçtikleri sanat eserini kurtarmak veya alevler galeriyi sarmadan hemen önce bir sanat eserini parçalayıp kıran bir vahşinin hayatını kurtarmak için seçim şansının olduğunu varsaymalarını isteyiniz. Hangisini seçerlerdi?Niçin?

•  Bir çalışma yaprağı ya da burada örneği gösterilen bir görsel“Hazine Avı” hazırlayınız.Her bir öğrenciye bunun bir kopyasını vererek üzerinde kendi başına çalışmasını isteyiniz.

•  Bir hikâye anlatan(narrativ) bir tablo seçiniz ve öğrencilere:“Tabloda gördüğünüz bu belirli, sabitleştirilmiş andan sonra ne olmuştur” diye sorunuz.

•  Öğrencilerden kendilerini görme özürlü birisine bir eseri tanımlarken tasavvur etmelerini isteyiniz.Sınıfın kalanının arkalarını sanat eserine dönmelerini veya körmüş gibi gözlerini kapamalarını sağlayınız. Bir görsel deneyim, yaşantı sözlü anlatıma dönüştürüldüğünde neler olmaktadır?Bunu en az üç kere yapınız ve tanımlama sürecinin nasıl geçerlilik kazandığını not ediniz.

• Işıklar kapatıldığında ve koruma görevlilerinin ayrıldığı gecelerde, portrelerin birbirlerine neleri söylemekte olduklarını hayal etmelerini isteyiniz.

•  Öğrencileri herhangi üç eser arasında öyküsel bağlantı yaratmaya teşvik ediniz.Gelişigüzel seçilmiş örnekleri ve önceden plânlanmış bir örneği deneyiniz.

•  Müzeyi sınıf ziyaretinden önce geziniz ve belirli bir eserle ilgili bir hikâyeyi öğreniniz(genellikle mitolojik veya tarihi olur); sanat eserini incelemeden önce sınıfa hikâyeyi anlatınız.Bu ön ziyaret ayrıca tarihi ilgi alanlarına yönelik bilgileri de içermelidir.(“Bir Japon cenaze töreni olarak bir seramik Hanawa atının işlevi ne idi acaba.”Veya “Hitit sistrumlarının Tanrı’ya adak töreni içinkullanıldığı tahmin edilmektedir” gibi)

•  Koridorun (veya salonun) ortasında durarak, geniş kâğıt parçalarına yazılmış bir sözcük kümesini yerleştirerek sözcük çağrışımları yöntemini (ortak noktalarını, benzerliklerini) kullanınız.Her bir öğrencinin bunlardan iki veya üçünü alıp, en uygun olduğunu hissettiği eserin yakınındaki yere sermelerini sağlayınız.Gerçekçi, soyut, sıcak, soğuk, etkin, sessiz vb. Derste öğretilen ve kullanılan sözcüklerden yararlanınız.

•  Müzenin en önemli sanat eserini ve tahmini değerini öğreniniz.Öğrencilerinize eserin neden bu kadar yüksek bir değerinin olduğunu sorunuz.Bu parayla sanat dünyası dışında neler alınabilirdi?Mercedes marka otomobil 40 milyar lira edebilir.Peki Jasper Johns’un bir eseri nasıl oluyorda 1989’da 17 milyon dolara alıcı buluyor?Sanatın ekonomik yönüyle ilgili sosyal ve siyasal meseleler nelerdir?

•  Birkaç dakika öğrencilerin galeriyi araştırmalarını sağlayınız.Toplanma işaretinin ardından, öğrencilere seçtirilen ve müze müdürünün bir hediyesi (hayalen) olarak kendilerine verilebilecek bir eserin önünde durunuz. Seçimin sebepleri nelerdir?Şimdi birlikte olmayı en az düşündükleri sanat eserine doğru onları yönlendiriniz.Eğer iki kararın ortak olduğu herhangi bir eser varsa, o eserin yanında dikilerek“yargıları” alınız. Ve tercihlerinin hikmeti ile ilgili birbirlerini ikna etmelerini deneyiniz.

Müzeye ilgi duyanların sayısının sürekli arttığı dikkate alınarak, öğretmenlerin müze rehberlerini kullanmaktan çok bireysel görev yapraklarını tercih etmeleri yararlı olacaktır; özellikle de rehberlerin bulunamayacağı hafta sonları. Çocuklara yardımcı olmak için, müzeler ilgi çekici yazılı broşürler, rehberler geliştirmektedirler. Bunlar genç müze severleri sanatı kendi kendilerine keşfetmeleri için davet etmektedirler.

Aşağıda öğrencileri müze gezisinde etkin kılacak ve öğrenmelerini kolaylaştıracak bir yöntem olarak hazırlanmış“Hazine Avı” örneği yer almaktadır.

MÜZEDE HAZİNE AVI

Sergi Konusu:İzlenimciler (Empresyonistler)

Yer:Salon 2 ve 3

BUNUBULABİLECEK MİSİNİZ?

Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin 2. ve 3. salonlarında yer alan izlenimci sanatçıların resimlerinde bunlardan her birini bulabilecek misiniz?

Her birini bulduğunuzda, aşağıdaki unsurların yer aldığı resmin adını ve sanatçısını yazınız.

1. Siyah bir şapka ..................................................................................................

2. Sarı bir çiçek .......................................................................................................

3. Bir deniz feneri ...................................................................................................

4. Bir gazete ............................................................................................................

5. Bir güneş şemsiyesi ........................................................................................

6. Yıldızlarla dolu bir gece ....................................................................................

7. Mavi tüylerle dolu bir şapka .............................................................................

8. Nilüferler .............................................................................................................

9. Katır tırnakları .....................................................................................................

10. Duvarda asılı bir mandolin ............................................................................

Bir sanat galerisinde veya müzede kendi başına gözlem yapmak için öğrencinin kullanabileceği bir“Hazine Avı” veya çalışma yaprağı örneği olarak yukarıda verilen format sanat öğretmenleri tarafından geliştirilebilir ya da konu ve müze türüne göre değiştirilebilir.

Sanat öğretmenlerinin gezi öncesi hazırlıklarında yardımcı olabilecek bir plân örneği aşağıda verilmektedir.

MÜZE GEZİSİ PLÂNI

Okul : ......................................................................

Sınıf : ......................................................................

Ders : ......................................................................

Gezi tarihi : ......................................................................

Gidilecek müze : ......................................................................

Gezinin süresi : ......................................................................

Gezinin başlama saati : ......................................................................

Gezinin amaçları : ......................................................................

 ......................................................................

 ......................................................................

Yapılacak hazırlıklar : ......................................................................

Geziye katılacak kişiler(kaç öğren-

ci, yönetici, öğretmen, veli vb.) : ......................................................................

Geziye gidiş-dönüşün nasıl

yapılacağı : ......................................................................

Gezinin nasıl değerlendirileceği : ......................................................................

Sanat öğretmeninin yukarıdaki gibi bir plân hazırlaması, bu plânda gezi öncesi bilgilere yer vermesi gerekir.Örneğin öğrenci sayısı, gidilecek yerin adı ve uzaklığı, temin edilecek araç cinsi ve sayısı, görevli öğretmenlerin kimler olacağı, gezinin başlama ve bitiş tarih ve hareket saatleri, öğrencilerden istenecek malzemeler vb. gibi.Böylelikle daha gezi başında olabilecek aksaklıkların büyük bir bölümü giderilmiş olacaktır.

SONUÇ

Yukarıdaki açıklamalar sanat(resim) derslerinde öğretmenlere müzelerden ve galerilerden yararlanmaları için hazırlanmış bilgiler sunmaktadır.Ancak her bölge, kent, kasaba veya köyde eğitim iklim ve ortamlarının farklılıklar göstereceği unutulmamalıdır.Dolayısıyla sanat öğretmeni bir müze, ören yeri veya galeri gezisi plânlarken kendi okulunun bulunduğu çevrenin tüm özelliklerini dikkate almalıdır.Ülkemizde yaygın olmamasına ya da önemsenmemesine rağmen, öğrencilerin herhangi bir etkinlik için okul dışına çıkarılmaları durumunda mutlaka velilerden yazılı izin alınmalıdır. Aksi takdirde olabilecek istenmeyen bir olay, daha sonra mahkeme koridorlarına uzanan tatsız bir duruma neden olabilir.

Müze, ören yeri, galeri, sanatçı atölyeleri gibi sanatın, sanat eserinin ve sanatçının bizzat görüleceği bir eğitim ortamının yaratılması, öğretmenleri sanat öğretimi konusunda rahatlatacak; öğrencilerin estetik yaşantılar kazanmalarını sağlayacak,sanat odasında ya da sınıfta yapılan ve rutinleşmiş derslere bir farklılık, heyecan ve canlılık getirecektir.Müze ve galeri gezileri sanata duyarlı, estetik davranışları gelişmiş, ince ruhlu bireyler yetiştirilmesinde; özel yeteneklerin ortaya çıkarılmasında ve geliştirilmesinde son derece etkili bir öğretim yöntemi olarak kabul edilmektedir.


*Doç.Dr., Gazi Üniversitesi, Gazi EğitimFakültesi Öğretim Üyesi.

(1) Ursula Bode & GunterOtto (1979). YaratıcılıkEğitimi, (Redaksiyon:Martina I.Kischer), (Çev. Berna Can),FriedrichVerlag Velber yayını, Printed in the Federal Republic of Germany.

(2)Örneğin ABD’nde Mesa’da kurulmuş olan Arizona Art Museum forYouth, güzelbir örnektir.

(3)Ursula Bode & GunterOtto (1979). YaratıcılıkEğitimi.

(4) AlHurwitz-Michael Day(1995).Children andtheir art:Methods for the Elementary School, New York:Harcourt Brace Jovanovich.

(5) Alegori:Bir görüntü, bir yaşantı veya bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için göz önünde canlandırıp dile getirme.

Metafor:Mecaz:Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz,(sanatsal anlatım).

 

 

 

 

İçindekiler...

© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı
Teknikokullar, ANKARA
Tel. (312) 2128145
Fax (312) 2124668
med@meb.gov.tr

[ yukarı ]

Arşiv