MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ

Sayı 164

Güz  2004


EĞİTİMDE TOPLAM KALİTE YÖNETİM FELSEFESİNİN MÜZİK ÖĞRETMENİ YETİŞTİREN KURUMLARDA GEREKLİLİĞİ

Zeki NACAKCI*

 

Özet

Bu çalışma, Türk toplumunun eğitim ihtiyaçları arasında hızla çeşitlenerek artan müzik eğitimi gereksiminin, 21.yy’daki çağdaş eğitim normları içerisinde uygulanıp yaygınlaşması için  müzik öğretmeni yetiştiren kurumların en kısa zamanda çağdaş bir yönetim anlayışı ve felsefesi olan TKY  uygulamalarının gerekliliği üzerine hazırlanmıştır.

Anahtar Sözcükler: Toplam Kalite Yönetimi, çağdaş eğitim, müzik eğitimi, müzik öğretmeni

Giriş

21.yüzyılın başlarındaki dünyamız belki de insanlık tarihinin görmediği bir hızda gelişim ve değişim süreci yaşamaktadır. 1950’lerde Japonya’da Deming’in katkılarıyla başlayan kalite bilinci ve yönetim şekli de dünyadaki gelişmelere bağlı bir değişim göstererek 1980’lerde Amerika ve Avrupa’da uygulanarak gelişmiş, günümüzde ise hemen tüm organizasyonların Toplam Kalite Yönetimi (TKY)  olarak uyguladığı çağdaş bir yönetim anlayışı hâline gelmiştir.

TKY; sürekli gelişmeyi ve rekabet avantajını sağlamak için bütünleşik bir yaklaşımı kullanan topyekün bir kültürün içine yayılan bir felsefedir. Çünkü; TKY’nin ilgilendiği nokta, hem geniş tabanlı hem de uzun vadeli bir perspektiftir. Diğer bir deyişle, kademe farkı gözetmeksizin tüm çalışanların, fikrini ve önerilerini rahatça söyleyebileceği yönetime ve yönetimin alacağı kararlara katılabileceği bir ortam yaratılmasıdır. TKY değişim için dizayn edilmiştir. TKY, kurallar ve araçlardan oluşan statik bir sistem değil, işin yapılması ile ilgili bir düşünce şekli ve yönetim felsefesidir (Kovancı, 2001). Bugün kalite kavramı, sadece ürün ve hizmetlerde değil çağdaş eğitimde de kullanılmaktadır.

Çağdaş eğitim çok yönlü, katılımcı, yaratıcı ve duyarlı insanı yetiştirmeye yönelik bir eğitim biçimidir. Başka bir deyişle, çağdaş eğitimin amacı, bireyin yalnızca zihinsel olarak değil, bedensel, sosyal ve duygusal yönlerden de bir bütün olarak gelişimini sağlamaktır. Çağdaş eğitim, bireysel farklılıklara, kişinin istek ve ilgilerine önem vermeli, onu yetişkin ve iş hayatına daha hazır hâle getirebilmek için çaba göstermelidir (Üçcan, 1992).

Çağdaş eğitim, bir yandan toplumların çağdaş refah ölçülerine ulaşması için var olan bilgileri verimli ve etkin bir şekilde yeni nesillere aktarırken, bir yandan da onları yakın gelecekteki çağı yaratacak yeni bilgi ve teknolojiler üretmeye sevk eden politika, organizasyon ve yöntemlerin bütünüdür. Bu tanıma göre, günümüzde eğitim sistemleri statik değil dinamik, geleneksel değil yenilikçi bir yapıya sahip olmak zorundadır. Her kurum gibi eğitim kurumu da içinde oluştuğu çevreden aldığı girdiden (insan – materyal) toplumun ihtiyaç duyduğu çıktıları (mal ve hizmet şeklinde) üretmek işlemini yapmaktadır. Toplumların çıktıları, girdilerinden daha fazla değer taşıdığı sürece, eğitim kurumu işlevini yaparak ayakta kalabilir. Aksi hâlde çağdaş toplumun, istediği düzeyde çağdaş eğitim fonksiyonu yerine getirilemeyecektir (Sağlam, 1992).

Şüphesiz ki değişim ve gelişimin bu denli önemli olduğu bir dünyada   bilgi kavramı  ön plana çıkmaktadır.  Bilginin bu derece önem kazanması, bilginin üretildiği, dağıtıldığı kaynaklardan biri olan eğitim kurumlarının yapısını, işleyişini, yönetimini, programlarını, kısacası eğitim örgütünün sorumluluklarını önemli ölçüde artırmaktadır. Eğitim örgütleri toplumun yenileşmesine öncülük etme durumundadır. Çünkü eğitim örgütleri çıktıları yoluyla diğer sistemleri etkileme şansına sahiptir. Bu nedenle eğitimde kalite kavramının gerekliliği tartışılmaz bir gerçektir.

1. Eğitimde Kalite

Eğitimde kalite denildiği zaman, eğitim sisteminin beğenilmesi, kusursuzluğu, insanların yenilikleri izleyebilme bilgi ve becerisine sahip olması, kısaca, bu davranışları gösteren insanların yetiştirilmesi akla gelmektedir. Eğitimde kalite, eğitimin kullanma amaçlarına uygunluğu ve mezuniyet sonrasında iş dünyasında oluşan işveren taleplerinin öğrencilerce yerine getirilmesi, öğrenci performansı, deneyimi ve teorik-uygulamalı bilgi donanımıdır (Yıldırım, 2002).

Bir toplumun çağdaş uygarlık düzeyine çıkmasında en önemli öğe, eğitimdir. Eğitim sisteminin yapısal özellikleri ve amacı çağdaş uygarlığı yakalamanın ve kalkınmayı sağlamanın temelini oluşturmaktadır. Ancak, sistemin yapısal özelliği ve amacının ideal ölçüde olması bir anlam ifade etmemektedir. Önemli olan bu sistem içerisindeki insan girdisinin niteliğidir. Bu insan, en ideal sistemi çalışmaz hâle getirebileceği gibi, en olumsuz koşulları içeren bir sistemde nitelikli ürünler ortaya çıkartabilir (Celep, 2000).

Eğitim örgütleri nitelikli ürünler ortaya çıkartabilmek için,  örgüt içindeki çalışanlar (öğretmen ve öğrenciler) ve örgütün hizmet verdiği toplumsal çevreyi müşteri olarak algılayıp,  bu kesimlerin doyumunu gözetmek zorundadır.

Eğitim örgütlerinde müşteri kavramı nasıl anlaşılmalıdır? Schwartzman, (1995) bu soruyu şöyle yanıtlamaktadır: Öğrencilere müşteri olarak hitap etme, onları ait oldukları eğitim sürecinin merkezine yerleştirir.

Quentin’e (2000) göre, müşteri benzetmesi öğrenci iç müşteriyle kıyaslandığında bozulur. Çünkü iş alanındaki müşteri, yalnızca hizmeti satın almaz; aynı zamanda özellik ve koşullarını da belirler. Toplam kalite eğitimi modeli ise, öğrencinin ötesinde toplum ve iş gibi, daha geniş yarar sağlayıcıların da düşünülmesini gerektirir. Toplam kalite eğitimi modeli, öğrenci doyumu, öğretim özdenetimi ve program değerlendirme arasındaki karşılıklı ilişkiyi kapsayacak biçimde, eğitimde gerçek ruh ve müşteri gücünün kullanılmasını gerektirir.

Eğitim kurumlarında müşteri olan üç grup belirlenmiştir. Eğitim sürecinin içinde yer alan ve bu süreç sonunda ürün olarak elde edilen öğrenciler, eğitim sürecini yönlendiren ve öğrencileri eğiten öğretim elemanları, eğitim sürecinin ürünü olan insanlardan yararlanan iş çevresi. Bu üç grubun değişen ve gelişen dünya içerisindeki beklentilerinin farkında olan eğitim kurumları müşterilerine kaliteli bir hizmet sunabilmek için eğitimde kalite yönetimini uygulamalarına başlamıştır. “Bugün dünyada 25’in üzerinde ülkede farklı düzeylerde eğitimde kalite uygulanmaktadır. Birçok ülkede son 10 yıldır eğitim kurumlarının gündeminde olan TKY, 40 yıldan uzun süredir Kuzey Amerika’da uygulanmaktadır. Çeşitli ülkelerin  uygulamalarından söz edecek  olursak, Hollanda’da Albada Kolej 1992’de kaynaklarını daha iyi kullanmak amacıyla TKY uygulamaya karar vermiş, uygulama sonucunda organizasyonda şeffaflık, katılım ve bağlılığın artması sağlanmıştır.

Amerika’da Fox Valley Teknik Koleji’ndeki (1985) uygulamada ise ağırlık müşteri hizmetinin geliştirilmesine verilmiş ve çok parlak sonuçlar alınmıştır. Mezunlarının %90’ının iş bulması, ayrılan öğrencilerin sayısının %32 oranında azalması, birçok üniversite ile yapılan anlaşmalar, öğrencilerin çoğunun mezuniyet sürelerinden önce mezun olması, iş çevrelerinin artan finansal katkısı ve akademik ve idari bilimlerde etkinliğin artması bu sonuçlardan bazılarıdır.

Danimarka’da Aarhus Business School bir ön uygulanabilirlik araştırması yaparak TKY’nin eğitim kurumlarında uygulanmasının diğer organizasyonlara göre daha az problemli olacağı kararına varmıştır” (Çoruh, 1997).

Bu anlayış çerçevesinde, Millî Eğitim Bakanlığı Kasım 1999’da yayımlanan Toplam Kalite Yönetimi Uygulama Yönergesiyle, Yükseköğretim Kurulu da 1998 yılında Eğitim Fakültelerinde gerçekleştirilen yeniden yapılanma süreci içerisindeki akreditasyon çalışmaları ile eğitimde TKY yönetim felsefesini benimsemişlerdir.

Akreditasyon birçok ülkede ve birçok sektörde topluma sunulan program ve hizmetlerin niteliğinin sistematik bir yaklaşımla güvence altına alınması için geliştirilen bir yöntemdir. Yükseköğretimde akreditasyon, aşağıdaki amaçlara hizmet etmek üzere yaygın biçimde uygulanmaktadır:

1- Eğitim-öğretimin niteliğinin arttırılması ve sistematik bir yaklaşımla sürekli  geliştirilmesi.

2- Eğitim-öğretimin niteliğinin güvence altına alınması.

3- Yükseköğretimin hizmet sunduğu kesimlere eğitim-öğretimin niteliğinin belirli standartlara dayalı olarak yürütüldüğünün güvencesinin verilmesi (YÖK, 1999, 11).

Yüksek öğretimde gerçek anlamda kalite artışını sağlamak için

ü   Girdileri değerlendiren akreditasyon sistemini,

ü   Çıktıları değerlendiren, değerlendirme sistemini,

ü   Eğitim-öğretim süreçlerinin tasarımı, planlaması, uygulanması ve denetimini sağlayan sistemleri beraberce entegre ederek, kalite güvencesini sağlayan yüksek öğretimde Toplam  Kalite  Sistemi,  Yöntem ve Tekniklerinin  kullanılmaya  başlaması  gerekmektedir ( Tübitak, 1996, 67).              

Görüldüğü üzere, 21. yüzyılda okul ve üniversitelerin,  gelişen dünyadaki kalite kavramları olan Benchmarking, Toplam Kalite Yönetimi, Standardizasyon, ISO 9004-2 gibi uygulamalardan yararlanmamaları kaçınılmazken, ülkemizde, üniversitelerin  Eğitim  Fakülteleri çatısı altında oluşumunu sürdüren Güzel Sanatlar Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dallarının hiç birisi Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi felsefesini uygulamamaktadır. Mevcut durum Atatürk’ün ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma hedeflerini gerçekleştirmede çok önemli bir işleve sahip olan bu eğitim kurumlarının yükümlülükleri ile bağdaşmamaktadır.

Ulu Önder Atatürk,  çağdaşlaşma yolunda örgün genel müzik eğitimine büyük önem vermiş, bunun temel gereği olarak “müzik öğretmeni yetiştirme” işini öncelik ve ivedilikle ele almış, Cumhuriyetin ilanının üzerinden bir yıl bile geçmeden gerçekleştirdiği ilk köklü atılımlardan biri olarak, Musiki Muallim Mektebini  (günümüzde Müzik Eğitimi ABD) kurmuştur. Çağdaşlaşma yolunda çok önemli bir misyona sahip  olan bu eğitim kurumu, dünyada kaliteyi arayan tüm eğitim örgütleri gibi,  modern eğitimin gereklerinden biri olan Eğitimde Toplam Kalite Yönetiminin gerekliliğini kavrayıp uygulamalı, güzel sanatlar alanındaki diğer eğitim kurumlarına örnek olarak  kendisine yüklenen öncü görevini yerine getirmelidir.

Ayrıca ülkemizdeki mevcut 21  Müzik Eğitimi ABD’nın  tam anlamıyla ortak bir vizyon ve misyon birliğinin sağlanması, kaliteli eğitim için fiziki tesis ve altyapının oluşturulması, teknolojik araç gereçlerden yeterince faydalanılması, lisans üstü eğitimin yaygılaşması,  bölümler arası sınav-değerlendirme ve başarı ölçütlerinin belirlenmesi, müzik eğitimi kurumlarının bulunduğu çevre üzerindeki sosyal etkilerinin arttırılması, toplumun beklentilerini karşılayabilmesi ve en önemli görevi olan kaliteli müzik öğretmeni yetiştirebilmesi için müzik öğretmeni yetiştiren kurumların bir an önce  tüm bu hedefleri  daha kolay gerçekleştirebilecekleri Eğitimde Toplam Kalite Yönetimini uygulamalarını benimsemeleri gerekmektedir.

2. Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalında  TKY  Uygulamaları

Yönetim anlayışındaki yeniliklerin yerleşmesiyle kuruluşlar, Toplam Kalite Yönetimi stratejisi ve uygulamalarını gerçekleştirebilmekte ve bu yönetim anlayışı süreklilik kazanmaktadır. Her kuruluş kendi TKY uygulama şeklini kendisi bulmalı ve bunu yönetim stratejisi ile bütünleştirmelidir. Yönetim anlayışındaki dört yenilik aşağıdaki gibi sıralanabilir (Peşkircioğlu,  1995):

- Müşteri odaklılık

- Sürekli iyileştirme

- Toplam katılımcılık

- Toplumsal sorumluluk

Organizasyonel düzeydeki TKY uygulamaları ise öncelikle kuruluşun görev tanımı, yönetim politikaları ve hedeflerinde kendisini ifade eder. Böylece TKY’nin yenilikçi yönetim anlayışının firmanın tüm süreçlerine yayılımı ve toplam katılımın sağlanması için sistematik bir hareket başlatılmış olur.

Bu bağlamda; TKY Felsefesini benimsemiş Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalları da  hedef kitlelerini iyi tanımlayarak, sunduğu hizmetten kimlerin, ne için yararlanacağını iyi belirlemelidir. “Eğitim sisteminin hedefleri belirlenirken öncelikle iyi bir planlamanın yapılması gereklidir. Planlamanın temelinde amaçlı hareket etme eylemi yatmaktadır. Planlama sadece ekonomik bir olgu değil, aynı zamanda toplumsal bir olgudur. Bu yüzden planlama, hedeflerin gerçekleştirilmesinin ilk basamağını oluşturmaktadır” (Özevren, 1997).

Müzik Eğitimi  ABD, bir eğitim kurumu olarak TKY kavramı içerisinde hedeflerini belirlerken Deming Döngüsünden ( P.D.C.A. ) yararlanabilir.

Hedefe ulaşmayı sağlamada temel yaklaşım P.D.C.A. çevrimi diye adlandırılan Planla-Yap-Kontrol Et-Düzelt çevrimidir. Burada Planla sözcüğü hedefin saptanması, bu hedefin nasıl, kim veya kimler tarafından gerçekleştirileceği sorularına cevap vermektedir. Yap, planın uygulanması, Kontrol Et, istenen sonuca ulaşıp ulaşmadığının belirlenmesi, Düzelt ise eksik veya yanlış yapılanların belirlenmesi ve revize edilmesi anlamına gelir. Bu çevrimi özümseyerek Japonlara aktaran Dr. Deming’tir. Dolayısıyla bu çevrime Deming Döngüsü denmektedir (Özevren, 1997).

Müzik Eğitimi  ABD, bir eğitim kurumu olarak  hedeflerini belirlerken şu sorulara cevap araması gerekmektedir:

ü   Eğitim kurumu olarak vizyonumuz nedir?

ü   Eğitim kurumu olarak misyonumuz nedir?

ü   Eğitim kurumu olarak ne yapıyoruz?

ü   Öğrencilerimiz bizden ne bekliyor?

ü   Öğrenenlerin ihtiyaçlarını karşılamak için bizim ne yapmamız gerekiyor?

ü   Eğitimin önemli başarı faktörleri nelerdir ? Başarı ölçütleri nelerdir?

ü   Eğitimin önemli işlevleri nelerdir?

ü   Eğitimde başarıyı nasıl sağlarız?

ü   Eğitimde başarılı olduğumuzu nasıl anlayacağız?

ü   Kurum olarak eğitime katkımız nedir?

Bu sorulara cevap arayan Müzik Eğitimi  örgütleri kaliteli eğitim hedeflerini gerçekleştirebilmesi için TKY’nin temel unsurlarını da yerine getirmesi gerekmektedir. Bu unsurlar şunlardır:

ÿ  Liderlik

ÿ  Politika ve Stratejiler

ÿ  İnsan Kaynakları Yönetimi

ÿ  Kaynaklar

ÿ  Süreçler

ÿ  Müşteri tatmini

ÿ  İnsanların Tatmini

ÿ  Toplum Üzerine Etkiler

ÿ  İşletme Olarak Elde Ettiği Sonuçlar ( Zinc ve Schmidt, 1995 ).

TKY unsurları içindeki bazı kavramların tanımları ise şöyledir:

Strateji : 1- Önceden belirlenmiş bir amaca ulaşmak için  tutulan yol(TDK, 1998 ).   2 -Seçilen hedeflere ulaşmak için yönetimin eylem planını belirtir. Örgütün nasıl işletileceği ve çalıştırılacağı; girişim, yarış ve işlev alanına nasıl yaklaşılacağı; örgütü arzu edilen duruma getirmek için hangi eylemlerde bulunulacağını gösterir. Strateji, bir anlamda ayrıntılı bir yol haritası ve etkinlikleri yönetirken örgütün izlemeye çalıştığı doğrultudur (Thompson ve Striekland III, 1987).

Vizyon : 1- Somut bir gelecek görüntüsüdür; gerçekleşmesini görebileceğimiz denli yakın, ancak yeni bir gerçek için yapılanmanın hayranlığını uyandıracak denli uzaktır (Heinkel, 1995). 2-  Belirli bir yön, arzu edilen bir geleceğin resmidir (Aksu, 2002).

Misyon : Gelecekteki hedeflere ulaşmak için yerine getirilmesi gereken özel görevdir. Örgütün var olma nedenidir ve örgütün üretim kimliğini belirler  (Doğan,2002) .

2.1. Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlarda TKY Uygulanması İçin                           Yapılması Gerekenler:

1.TKY felsefesini benimsemiş bir kurum lideri olmalıdır.

2.Müzik öğretmenliğinin amaçlarına uygun politika ve stratejiler belirlenmelidir.

3.Türkiye’deki tüm  Müzik Eğitimi  ABD’ları bir araya gelerek ortak bir vizyon ve misyon çerçevesinde anlaşmalıdır. Karara varılan bu görüşler doğrultusundaki hedeflere ulaşmak için mevcut programın artı ve eksileri tartışılarak çağdaş bir program oluşturulmalıdır.

4.Müzik eğitiminde katılımcı, müşteri merkezli ve sürekli  iyileştirme esas alınmalı ve herkesin sürekli iyileştirmeye katılımı teşvik edilmelidir.

5.İnsan kaynaklarının tam potansiyelinden yararlanmak üzere, çalışanların ve öğrencilerin görüşlerini dikkate alan, kurumun politika ve stratejileri ile uyumlu  bir  insan kaynakları  stratejisi geliştirilmelidir. Geliştirilen stratejide idareciler, akademisyenler ve öğrenciler arasında yukarıdan aşağıya  ve aşağıdan yukarıya düzenli ve etkili iletişimi sağlayacak mekanizmalar kurulmalı ve bu mekanizmadaki danışmanlık rolü arttırılmalıdır.

6. Kaynaklar, müzik eğitimi kurumunun politika ve stratejilerini destekleyici biçimde tahsis edilmelidir. Fiziksel tesis ve malzemeler (konser salonu, çalışma odası, ses yalıtımı, vs.) toplam kaliteyi destekleyecek nitelikte sağlanarak  yönetilmeli, eğitimde ihtiyaç duyulan araç ve gereçler (enformasyon sistemleri, bilgisayar ağı, multimedya sistemleri, synthesizer, vb.) temin edilerek kullanılmalıdır. 

7. Müzik eğitimi kurumunda “değer yaratan tüm süreçlerin tanımlanması, kurumun başarısı açısından önem taşıyan idari ve akademik süreçlerin kimlere ait olduğunun belirlenerek operasyon standartlarının ve performans göstergelerinin saptanması, ilgili tüm müşterilerden, çalışanlardan ve öğrencilerden geribildirim sağlanarak süreçlerin sürekli gözden geçirilmesi, kıyaslama (benchmarking) verilerinin sağlanması, süreçlerin iyileştirilmesinde yenilik ve yaratıcılığın harekete geçirilmesi; süreç değişimlerinin ilgililere iletilmesi, benimsetilmesi, gerekli eğitimlerin sağlanması ve süreç değişimlerinin denetlenmesi gereklidir” (Zinc ve Schmidt, 1995).

8.Dış müşterilerin, (MEB, işverenler, eğitim camiası ve genel olarak toplum) Müzik Eğitimi  ABD’nın çıktısı olan öğretmenlerden ne kadar tatmin oldukları ve  onların bilgi ve becerilerinden ne ölçüde yararlandıkları araştırılmalıdır. Elde edilen veriler     doğrultusunda, olası program eksiklikleri toplumsal beklenti ve gereksinmeler dikkate alınarak  tamamlanmalıdır.

9. Müzik eğitimi kurumunu oluşturan tüm bireylerin, toplam kalite yaklaşımı ile beklenti ve ihtiyaçlarının ne ölçüde karşılandığı, çeşitli taramalar, bireysel ilişkiler veya  olağan toplantılar yardımı ile gözlenmelidir.

10.  Müzik eğitimi kurumları, içinde bulunduğu çevrenin müzikal ve kültür değerlerini de dikkate alarak düzenlediği etkinlikler ile bulunduğu bölgenin sosyalleşmesine katkı sağlamalıdır.

11.  Müzik eğitimi kurumları, bulunduğu bölgedeki belediye konservatuarı, halk eğitim merkezi, okullar, kurs merkezleri ile işbirliği içerisinde olarak toplumun müziksel edinimlerini sağlamada dayanışma ortamı yaratmalıdır.

12.  Yapılan çalışmaların tümü bir takım ruhu içerisinde yapılmalıdır. Yapılan takım çalışmaları ile

v  Ortak amaçlar açık ve net bir şekilde oluşturulur.

v  Takımın içerisinde üyeler birbirine güvenir ve destek sağlar.

v  Bütün takım üyelerinin farklılıklarına değer verilir ve bu farklılıklar tanımlanır.

v  Üyelerin görevleri ve rolleri tanımlanır ( Cafoğlu, 1999).

Bu bağlamda Müzik Eğitimi  ABD’da oluşturulacak takımlar şunlardır:

Bölümün tüm bilimsel idari, ekonomik kararlarının alındığı ve bu kararları uygulayacak takımların oluşturulduğu Ana bilim dalı kurulu. Ana bilim dalının belirlediği takımların bir araya gelerek kendi aralarında oluşturduğu Alt takımlar.

Ana Bilim Dalı Kurulu

Kalite Geliştirme                      Bilim Dalları           Sınav Komisyonları       Düzenleme           Denetleme            Değerlendirme

        Kurulu                                                                     Kurulu           Kurulu           Kurulu

Ø    Kalite Geliştirme Kurulu : Kurumun kalite planlama takımı, proje takımı, problem tanımlama ve çözme  takımı, rehberlik hizmetleri.

Ø    Bilim Dalları : Müzik kuramları, müzik teknolojisi, ses eğitimi, benzer çalgıların birleşmesinden oluşan çalgı eğitimi komisyonları.

Ø    Sınav Komisyonları : Kuruma giriş özel yetenek sınavı, vize, final, yüksek lisans, doktora gibi sınavların nitelik ve ölçütlerinin belirlendiği ve bu sınavlara yönelik oluşturulan alt komisyonlar.

Ø    Düzenleme Kurulu : Kurumun görev ve sorumlulukları kapsamında yapması gereken özel günler, konser, dinleti, seminer, sempozyum vb, aktiviteleri organize edip hazırlayan kurul.

Ø    Denetleme Kurulu : Kalite kontrol grubu, iç ve dış müşterilerin talep ve şikayetlerini inceleyen iletişim grubu.

Ø    Değerlendirme Kurulu : TKY’nin üzerinde durduğu önemli konulardan birisi de verilerle çalışmaktır. “Veri gerçekleri ifade eder. Özellikle kalite gibi soyut özellikleri olan bir olgunun incelenmesinde somut verilere (yani ölçüme) dayanmak çok önemlidir. Çünkü ölçemediğimiz bir şeyi ne geliştirebiliriz ne de kontrol edebiliriz” (Yenersoy, 1997). Bu gerçekler altında değerlendirme kurulu, tüm takımlardan edindiği verilerin  istatiksel analizini yapan veri çözümleme ve yorumlama grubu, dış müşterilerin memnuniyetini görüşme veya anket formlarıyla takip eden ürün izleme grubu, çözümlenen raporlar doğrultusunda kurumun tüm üyelerini başarı için teşvik eden ödüllendirme gurubu gibi  takımlardan oluşur.

2.2. Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlarda TKY Uygulanmasının                          Olası Sonuçları

Müzik öğretmeni yetiştiren kurumların Toplam Kalite Yönetim felsefesini uygulamalarıyla şu yararlar elde edilebilir:

t    “Her şeyden önce yüksek öğrenci başarısı elde edilecektir. Çünkü modelin merkezinde öğrenci (müşteri) istek ve ihtiyaçları yatmaktadır.

t    Yüksek öğrenci başarısı, beraberinde bu eğitim sektörüne kayıt yaptırmak isteyen  öğrenci sayısında bir artış sağlayacaktır. Böylece, artan sayı içerisinde kaliteli öğrenci (kaliteli girdi) bulma ve seçim yapabilme avantajı yakalanacaktır. Bu, döngüsel olarak devam edecek ve giren kaliteli öğrenci daha kaliteli mezun (çıktı) olacaktır.

t    Eğitim sektöründe çalışan herkeste sorumluluk duygusu gelişecektir.

t    Eğitim sektörünün yöneticilerinde, güçlü önderlik ve güçlü planlama yapma yeterlikleri ortaya çıkarılacaktır.

t    Çalışanlar, yönetime ve kararlara katılmaktan dolayı, yüksek morale sahip  olacaklardır.

t    Çalışanlarda verilen bir işi daha kısa sürede bitirme isteği ve becerisi yaratılacaktır.

t    Eğitim sektöründen ayrılan mezunlar için, TKY becerileri kazandırılmış olacaktır.

t    Hayat boyu öğrenici, toplum için üretici, istihdam edilebilir kişiler yetiştirilecektir.

t    Diğer insanlarla işbirliği yapmaya istekli insanlar teşvik edilecektir.

t    Toplumdaki herkes için yükselen karlar sağlanacaktır” (Çoruh, 1997).

t    Ülke  çapında müzik öğretmenliğinde kalite sağlanabilecektir.

t    Yapılan istatistiki çalışmalar ile müzik eğitimindeki aksaklıklar kısa sürede belirlenebilir.

t    Dünyada müzik eğitimindeki gelişmeler yakından gözlemlenebilir.

t    Toplam kalite anlayışı ile elde edilen bilgi, beceri deneyimlerle müzik eğitiminin geleceğine yön veren, ilkeler geliştiren, yordamalarda  bulunan bireyler yetiştirmek mümkün olabilecektir.

Sonuç

Tarihsel süreç içerisinde insanların, kendilerine sunulan ürün ve hizmette daima mükemmeli istemeleri, insan yaşamının sürekli olarak değişim ve gelişimine sebep olmuştur. Bu süreçte,  gelişim ve değişime uyum sağlayabilen organizasyonlar ve örgütler varlıklarını sürdürebilmiştir. Günümüzde mükemmellik yolunda atılan her adım, organizasyonlar ve örgütlerin genel anlayışı olmuştur. Ortaya çıkan bu yeni dünya düzeninde kalite ve iyileştirmeyi arayan eğitim örgütleri de müşterilerine çağdaş bir eğitim anlayışı sunabilmek için TKY  felsefesini benimsemişlerdir.

Hem örgüt içindekileri (öğretmen ve öğrencileri) hem de örgütün hizmet verdiği toplumsal çevreyi müşteri olarak algılamak ve bu kesimlerin doyumunu gözetmek TKY’nin en önemli özelliğidir. O hâlde öğrencilerin ve öğretmenlerin gerçek performanslarını ortaya çıkarmak, onların duygusal ve düşünsel tepkilerine duyarlı bir yönetim felsefesini gerekli kılmaktadır. Bu durum eğitsel etkinliklerde yaratıcılığı ve üretkenliği olumlu yönde etkileyecektir (Başkan ve Aydın, 2000).

Temel ögesi insan olan  eğitim sisteminde her türlü etkinlik, insan davranışlarını istendik yönde değiştirmek üzere düzenlenir. TKY insana odaklanan bir anlayış olarak eğitim örgütünün gelişmesine önemli katkılar sağlayabilir. Güzel Sanatlar Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı da, üretkenliğin  ve  yaratıcılığın ön planda olduğu  bir eğitim örgütüdür. Çıktısı müzik öğretmeni olan bu Eğitim örgütünün temel faktörü ise insandır. “İnsan eğitim, eğitim okul, okul öğretmen demektir. Eğitimi etkileyen en önemli öğe olan öğretmen saygın, yüce ve kutsal bir mesleğin sahibidir” (Uçan, 2001). Dolayısıyla, böyle bir kutsal mesleğe adım atacak olan müzik öğretmeni adaylarının da istenilen düzeyde nitelikli olmaması,  öğrencileri, aileleri, çalışanları kısaca tüm toplumu olumsuz yönde etkileyeceği düşünülmektedir. Toplumun eğitim ihtiyaçları arasında hızla çeşitlenerek artan müzik eğitimi gereksiminin,  21.yy’ daki çağdaş eğitim normları içerisinde uygulanıp yaygınlaşması için Müzik Eğitimi Ana Bilim Dallarının en kısa zamanda çağdaş bir yönetim anlayışı ve felsefesi olan TKY  uygulamalarından yararlanması gerekmektedir.

Ülkemizde,  yüksek düzeyde eğitim ve öğretim yapmayı kendisine hedef alan üniversiteler ISO 9000 Kalite güvence sistemlerini uygulamaya başlamışlardır. Bu alanda ilk çalışmayı Başkent Üniversitesi 1998 yılında uygulayarak ISO 9001 Kalite Güvence Sistemini almıştır. Yine kendi özel çabaları ile  MEB’e bağlı Kadıköy Anadolu Lisesi, 2002 Ulusal Kalite  Ödülü başvurularında jüri teşvik ödülünü  almıştır.

Ülkemiz öğretmen yetiştirme tarihinde, unutulmaması ve üzerinde önemle durulması gereken bir gerçek vardır ki, “Cumhuriyet Yönetimi,  Ulu Önder Atatürk’ün yönlendirmesiyle “bireylerimizi ve ulusumuzu çağdaş yaşamın gerekleri doğrultusunda hızla değiştirip geliştirme” ve “ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma” hedefleri doğrultusundaki işlevleri nedeniyle “örgün genel müzik eğitimi”ne büyük önem vermiş, bunun temel gereği olarak “müzik öğretmeni yetiştirme” işini öncelik ve ivedilikle ele almış, Cumhuriyetin ilanının üzerinden bir yıl bile geçmeden gerçekleştirdiği ilk köklü atılımlardan biri olarak, bu konuda gerekli kararları alıp 1 Eylül 1924 tarihinde Musiki Muallim Mektebini kurmuş ve iki ay sonra öğretime açmıştır (Uçan, 1994 ).

Atatürk’ün, Cumhuriyetin ilanından sonra öncelikli olarak müzik öğretmenliği örgütüne yüklediği bu özel görev, günümüzde müzik öğretmeni yetiştiren kurumların çağdaşlaşma yolunda diğer eğitim kurumlarına önderlik yapmasıyla anlam bulacaktır. Buradan hareketle, Müzik Öğretmeni yetiştiren kurumlardan herhangi biri kendi özel çabalarıyla, ISO 9000 / 9004-2 ( Uluslararası Standart Organizasyonu ) veya Uluslararası kalite ödüllerinden birini kazanarak diğer öğretmen yetiştiren kurumlara neden öncülük etmesin!

Şüphesiz ki; müzik eğitiminde Uluslararası platformda alınacak bir kalite belgesi,  ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma hedeflerine katkı sağlayacak  ve  ülkemiz müzik eğitimini dünyada daha iyi temsil edecektir.

Kaynakça

AKSU, M. B. (2002). Eğitimde Stratejik Planlama ve Toplam Kalite Yönetimini. Ankara: Anı Yayıncılık.

BAŞKAN, G. A. ve AYDIN, A. (2000). “Eğitim Sisteminde   İnsan Unsuru ve Toplam Kalite Yönetimi  Anlayışı”. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 18, 51.

CAFOĞLU, Z. (1999). “Davranışa Dönüşen Kalite”. Yeni Türkiye Dergisi Özel Sayı,  26, 311.

CELEP, C. (2001). Eğitimde Örgütsel  Adanma ve Öğretmenler. Ankara: Anı Yayıncılık.
Çoruh, M. (1994). “Toplam Kalite Yönetimi, Hastane Uygulamaları Gerekçeler ve Güçlükler”. Sağlık Sektöründe Toplam Kalite Yönetiminin Yeri,  Haberal Eğitim Vakfı, 1-5.

DOĞAN, E. (2002). Eğitimde Toplam Kalite Yönetimini. Ankara: Academyplus Yayınları.

HEINKEL, P. (1995). Vizyon ve Öz Yapılanma. (Ed: V. Karaöz) Vizyon Yönetimi: Önceden Düşünülmüş Başarı. İstanbul: Evrim Yayınları.

http://www.canaktan.org/egitim/universite-reform/toplam-kalite.htm, Aktan, C. C. (2000). Yüksek Öğretimde Toplam Kalite Yönetimi’nin Uygulanması. Ankara 4 Mart 2004,

KOVANCI, A. (2001). Toplam Kalite Yönetimi Fakat Nasıl? İstanbul: Sistem Yayıncılık.

MEB Yönetimi Değerlendirme ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı. (1999). Toplam Kalite Yönetimi Uygulama Yönergesi, Ankara: MEB.

ÖZEVREN, M. (1997). Toplam Kalite Yönetimi Temel Kavramlar ve Uygulamalar. İstanbul: Alfa Yayınları.

PEŞKİRCİOĞLU, N. (1989). Kaliteyi Rastlantılar Değil, Sistemli Çabalar Oluşturur. Anahtar Yayınları.

QUENTIN, S. Jr. (2000). A Quality Education Is Not Customer Driven, Journal Of Education For Business, 75(5), 298.

SAĞLAM, M. (1992). Çağdaş Eğitim- Çağdaş Üniversite. Ankara: T.C. Başbakanlık Yayınları.

SCHWARTZMAN, R. (1995). Are Student Customer? The Metophoricalmismatch Between Management And Education, Education, 116(2), 215.

THOMPSON, A.  A. Jr. and  STRICKLAND A.J. Iıı (1987). Strategic Manegement Concepts And Cases. Fourth Edication, Business Publications, Inc, Plano, Texas.

Tüba-Tübitak-Ttgv-Bilim-Teknolji-Sanayi Tartışmaları Platformu. (1996). Avrupa Birliği’nin Bilim-Teknoloji-Mühendislik Alanlarına İlişkin Akreditasyon Kural ve Kurumları Çalışma Grubu, Yüksek Öğretimde Kalite Yönetimi Alt Grubu Raporu. Ankara: 67.

Türk Dil Kurumu. (1998). Türkçe Sözlük. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

UÇAN, A. (1994). “Musiki Muallim Mektebi’nin Kuruluşunun 70. Yılında ve 2000’ li Yılların Eşiğinde Türkiye’de Eğitim Fakülteleri Müzik Eğitim Bölümleri ve Müzik Öğretmenliği Eğitim Toplantısı Üzerine”. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi. Özel Sayı, (37-53).

UÇAN, A. (2001). Türkiye’de Öğretmenlik Mesleğine Genel Bakış. Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimde Kalite Panelinde Sunulmuş Bildiri.  ODTÜ, Ankara.

ÜÇCAN, F. (1992). Önce İnsan.  Ankara: Biar Yayınları.

YENEN, V. Z. (2002). İşletme Mühendisliği ve İşletme Lisans Öğretimlerinde Kalite Değerlemesi: İstanbul Teknik, Boğaziçi, Marmara Üniversitelerindeki Uygulamaların Karşılaştırılması. Yayımlanmamış  Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

YENERSOY, G. (1997). Toplam Kalite Yönetimini (Mükemmeli Arayış Yolculuğuna İlk Adım). İstanbul: Rota Yayınları.

YILDIRIM, H. A. (2002). Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi. Ankara: Nobel Yayıncılık.

Yükseköğretim Kurulu. (1999). Türkiye’de Öğretmen Eğitiminde Standartlar ve Akreditasyon. Ankara: YÖK Yayınları.

ZINC, K. and SCHMIDT, A. (1995). Measuring Universities Against The European Quality Award Criteria. Total Quality Management, Vol 6, Issue.

 

THE NECESSITY OF THE TOTAL QUALITY MANAGEMENT PHILOSOPHY  IN THE INSTITUTIONS WHICH EDUCATING TEACHER OF MUSIC

Abstract

This study, addresses the necessity of Total Quality Management, a contemporary administrative approach and philosophy, in the fulfillment of the Turkish Society’s increasing music education demand in accordance with the educational norms of the 21st century.

Key Words : Total Quality Management, contemporary education, education of music, teacher of music
 


 

*    G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Bölümü, Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı

 

 

İçindekiler...

 

© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı
Teknikokullar, ANKARA
Tel. (312) 2128145
Fax (312) 2124668
med@meb.gov.tr

 

[ yukarı ]

Arşiv