MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ

Sayı 165

Kış  2005


İLKÖĞRETİM OKULU MÜDÜRLERİNİN FEN BİLGİSİ LABORATUVARLARININ KULLANIMI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Hakan Şevki AYVACI*
Mehmet KÜÇÜK**


Özet

Bu çalışma, ilköğretim okulu müdürlerinin alanlarının, okullarındaki Fen Bilgisi laboratuvarlarının kullanımı üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Örneklem, Trabzon il merkezi ve çevre ilçelerdeki ilköğretim okullarında çalışan 20 ilköğretim okulu müdürü – 14’ü sözel ve 6’sı sayısal alan kökenli - ve 38 Fen Bilgisi öğretmeni olmak üzere toplam 58 kişiden oluşmaktadır. Veriler, okul müdürleriyle yürütülen yarı yapılandırılmış mülâkat ve Fen Bilgisi öğretmenleriyle yürütülen anket çalışmalarıyla toplanmıştır. Veriler, okul müdürleri ve Fen Bilgisi öğretmenlerinin fikirlerine dayalı olarak; frekans ve yüzde değerleri hesaplanarak analiz edilmiştir. Bu çalışma sonucunda; okul müdürlerinin tamamına yakınının, branşlarının laboratuvara karşı bakış açılarını çok fazla etkilemediğini ve kendi sorumlulukları kapsamında fen laboratuvarının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamaya çalıştıklarını düşündükleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca, Fen Bilgisi öğretmenleriyle yürütülen anket çalışması bulguları da bu sonucu desteklemekte olup öğretmenlerin birçoğunun, okul müdürlerinin sayısal veya sözel kökenli olmalarının, laboratuvara karşı bakış açılarını etkilemediği görüşünde birleştiklerini ortaya koymaktadır.

Anahtar Sözcükler: Okul müdürü, Fen Bilgisi öğretmeni, ilköğretim okulu, fen laboratuvarı

 

1. Giriş

Fen bilimleri; canlı ve cansız varlıkları, bunlar arasındaki ilişkileri sebep ve sonuç muhakemesi yaparak ortaya koymaya çalışan bir bilim dalıdır. Fen bilimlerinin insan yaşamıyla ilgili ortaya koyduğu gelişme ve değişiklikler, birçok ülkenin fen bilimleri öğretimi sürecine daha fazla önem vermesine yol açmıştır. Fen öğretiminin en dikkat çeken yanı, yaparak ve yaşayarak öğrenmeye ve dolayısıyla fen laboratuvarlarına dayalı olmasıdır. Dolayısıyla, ulusal eğitim literatüründeki çok sayıda araştırmada, laboratuvarların fen derslerinde aktif bir şekilde kullanılması gerektiği konusu üzerinde durulmaktadır. Fakat, buna rağmen ülkemizdeki ilk ve orta öğretim kurumlarında fen laboratuvarlarına beklenen önem ve değerin verildiğini söylemek zordur (Çepni vd., 1995; Akdeniz, 1997; Değirmençay, 1999; Ekici vd., 2002).

Tamir, fen eğitiminde laboratuvarların yoğun bir şekilde kullanılması için dört genel amaç ifade etmiştir (Ayas vd., 1994). Bunlar:

  •     Fen bilimlerinin konularının çoğunlukla kompleks ve soyut olması nedeniyle öğrencilere somut materyallerle deneyim kazandırmak,

  •    Bilimin özünü kavrayabilmeleri için, ihtiyaç duyulan çalışma ve yöntemleri, problem çözme, inceleme ve genelleme yapma becerilerini öğrencilere  kazandırmak,

  •   Öğrencilerin kazandıkları pratik deneyimleri geniş bir alanda kullanabilecekleri özel yeteneklerinin gelişmesini kolaylaştırmak,

  •    Yapılan pratik çalışmalardan zevk alan öğrencilerin fen bilimlerine karşı tutumlarını geliştirmek olarak sıralanmıştır.

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan fen programlarında, laboratuvar kullanımına amaçlar bazında özel önem verilmektedir. Fakat, hem ilköğretim hem de orta öğretimde görev yapan öğretmenlerin ders uygulamalarında laboratuvar kullanımına çok fazla dikkat etmedikleri ortaya çıkmıştır (Ayas vd., 1994). Hâlbuki laboratuvar, öğretilmek istenen bir konu veya kavramın öğrenciye birinci elden deneyimle veya gösteri yoluyla kazandırıldığı etkin bir öğrenme ortamıdır. Ayrıca, fen bilimleri eğitiminde en etkili ve kalıcı öğrenme, derslerin  laboratuvar çalışmalarına dayalı işlenmesiyle olmaktadır (Tobin vd., 1987; Gürdal, 1997; Bağcı vd., 1999). Fen öğretiminde laboratuvar yönteminin kullanılmasının; (1) öğrencilerin fen eğitim-öğretim sürecine aktif katılmalarını, (2) içinde kendi düşünce ve çabalarının yer aldığı araştırmalara katılmalarını, (3) kişisel gözlemlerle merak ettikleri konular hakkında yeni fikirler elde etmelerini, (4) kavramlar arası ilişkiler kurabilmelerini, (5) bilimsel gerçeklere ulaşma yollarını öğrenmelerini, (6) öğrendikleri teorik bilgileri pratikte kullanabilmelerini, (7) somut öğrenme deneyimleri kazanmalarını ve (8) fen derslerine karşı olumlu tutumlar geliştirmelerini sağlayabildiği belirtilmektedir (Collette vd., 1989; Ayas vd., 1994). Dolayısıyla okulların tümünde fen laboratuvarının kurulması ve kullanılması büyük önem taşımaktadır. Fakat ülkemizdeki birçok ilköğretim okulunda fen laboratuvarlarının bulunmadığı, bulunanların da yeterince kullanılmadıkları ifade edilmektedir (Erdemir vd., 1999). Bazı araştırma sonuçları ise fen alan öğretmenlerinin laboratuvarlara pek fazla önem vermediklerini ve dolayısıyla derslerini laboratuvarlarda işlemek istemediklerini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte derslerinde laboratuvar çalışmalarına önem vermeyen öğretmenlerin birçoğunun ise mezun oldukları üniversitede laboratuvar alışkanlığı kazanmayan veya kazandırılmayan, okullarında laboratuvar imkânı olmayan kişiler olduğu belirlenmiştir (Değirmençay, 1999; Üstüner, 2000; Şahin, 2001).

Laboratuvarların içinde bulunulan çağın teknolojisine uygun olarak donatılmaması, okullardaki öğrenci potansiyeline cevap verememesi, malzemelerin eski olması veya hiç olmaması, öğretmenlerin “kırılan malzemelerin tekrar yerine konulamama endişesine” sahip olmaları gibi faktörler, fen derslerinin uygulamalı işlenmesinin önündeki en büyük sorunlardan bazılarıdır. Bu nedenlerden dolayı ülkemizdeki ilköğretim okullarında Fen Bilgisi dersleri çoğunlukla sınıf ortamlarında işlenmektedir (Güzel, 2002). Hâlbuki, Fen Bilgisi ders kitaplarında deney ve etkinliklere büyük ölçüde yer verilmektedir. Buna rağmen ders kitaplarındaki deneylerin öğretmenler tarafından yapılmadığı veya öğrencilere yaptırılmadığı ve anlatılarak geçildiği bazı araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Bu durumda birçok faktör etkili olmaktadır. Kaya (2003) tarafından yapılan “Fizik Öğretmenlerinin Hizmet İçi Eğitim İhtiyaçlarına Yönelik Bir Laboratuvar Programı Geliştirme ve Model Önerme” isimli doktora tez çalışmasında, okul yöneticilerinin Fizik öğretmenlerinin ihtiyacı olan ilgi ve desteği kendilerine göstermedikleri ve laboratuvar uygulamalarını çok fazla ciddiye almadıkları tespit edilmiştir (Kaya, 2003).

Literatürde, okul yöneticilerini ve onların yeterlik alanlarını konu alan birçok çalışma vardır (Güçlü, 1997; Ünal, 2000; Dönmez, 2002; Çelikten, 2003; Çubukçu vd., 2003; Güçlü, 2003; Sağlam, 2003; Üstün vd., 2003; Töremen vd., 2004). Bursalıoğlu (1981) tarafından yapılan ve ilköğretim okulu yöneticilerinin yüksek derecede göstermeleri beklenen yeterlik alanlarının belirlendiği bir araştırmada şu yeterlik alanları ön plana çıkmıştır: Tarafsız değerlendirme yapabilme, okul ve çevre güçlerinden yararlanabilme, liderlik, öğrenci rehberliği, okulun bina, tesis ve demirbaşlarının kullanılması ve korunması, araştırma, geliştirme ve yenileme alanlarında çalışan personelin araştırma ve geliştirme çalışmalarına yöneltilmesinde rehberlik ve öğreticilik yapabilme, okulda olumlu bir hava yaratabilmek için ortak kararların uygulanmasını sağlama, okul personelinin yönetiminde görev, rol ve statüleri tanımlayabilme, okul ve çevre ilişkilerinde ve basınla olan ilişkilerde tarafsız ve olumlu davranış gösterebilme (Töremen vd., 2004). Burada belirtilen “okulun bina, tesis ve demirbaşlarının kullanılması” yeterlik alanının okul yöneticilerine, okullarındaki laboratuvar ve diğer tesislerle ilgili araç ve gereçleri hizmete hazır bulundurma ve öğretmenlerin laboratuvar kullanımını teşvik etme ve bunu izleme gibi bazı sorumlulukları da yüklediği ortaya çıkmaktadır. Buna karşın birçok okulda, mevcut bütçenin fen laboratuvarına araç-gereç almak yerine sosyal etkinliklere harcandığı, okul müdürlerinin öğretmenleri laboratuvarda deney yapmak için teşvik ve takip etmediği yönünde bazı araştırma sonuçları vardır (Kaya, 2003).

Lise müdürlerinin öğretmenleri etkileme davranışlarına sahip olup olmadıklarının araştırıldığı bir çalışma sonucunda; lise müdürlerinin öğretmenleri beklenen ölçüde etkilemedikleri anlaşılmıştır (Akçay, 2004). Bu çalışmanın öneriler kısmında; lise müdürlerinin farklı branşlardaki değişik karakter ve özelliklere sahip olan öğretmenleri istendik yönde harekete geçirebilmeleri ve örgüt amaçlarının gerçekleştirilmesinde verimli ve etkili bir şekilde kullanılabilmeleri için alanlarında uzman olmaları gerektiği vurgulanmıştır. Taş (2003) tarafından yapılan bir başka çalışmada, ilköğretim okul yöneticilerinin öğretim liderliği rollerini gerçekleştirme durumları araştırılmıştır. Bu çalışma sonucunda, öğretmen ve yöneticilerin, öğretim liderliği rollerinin ilköğretim okullarında gerçekleştirildiği konusunda hemfikir oldukları anlaşılmıştır.

Fakat incelenen bu çalışmalarda, okul yöneticilerinin; okullardaki sosyal tesislerin, fen laboratuvarının, kütüphanelerin vb. fiziksel imkânların hem öğretmenler hem de öğrenciler tarafından daha fazla kullanılmasını sağlamak için neler yapmaları gerektiği ve özellikle de yöneticilerin, öğretim alanlarının bunlar üzerindeki etkisi konusu üzerinde durmadıkları belirlenmiştir. Hâlbuki okul yöneticilerinin özellikle Fen Bilgisi’nin öğrenilmesi ve öğretilmesi için fen bilimlerinde keşfedici, yaparak-yaşayarak öğrenme kavramlarını anlamaları ve pratikte bunun ortaya çıkmasını sağlama yönünde güçlü inançlara sahip olmaları gerektiğine inanılmaktadır. Bunun yanında, bir okul müdürünün fen alanı kökenli olmaması ve fennin gerçek anlamını bilmemesi durumunda, fen laboratuvarına yatırım yapmasının ve Fen Bilgisi öğretmenlerini laboratuvarda deney yapmaya teşvik etmesinin çok zor olabileceği varsayılmaktadır. Bu bağlamda, buraya kadar incelenen araştırmalardan ortaya çıkan sonuçlara dayalı olarak okul yöneticileri olan müdürlerin kendi öğretim alanlarıyla okullardaki fen laboratuvarına karşı bakış açıları ve sergiledikleri davranışlar arasında bir ilişki olup olmadığının belirlenmesi bir problem durumu olarak karşımıza çıkmaktadır.

2. Amaç

Bu çalışmanın amacı, ilköğretim okulu müdürlerinin öğretim alanlarının Fen Bilgisi laboratuvarlarının kullanımı üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmaktır.

3. Yöntem

Bu araştırmada özel durum çalışması (case study) yöntemi kullanılmıştır (Çepni, 2001). İlköğretim okulu müdürlerinin öğretim alanlarının fen laboratuvarlarının kullanılması üzerindeki etkileri konulu bu makalede örnek olay yönteminin kullanılmasının nedeni, ilgili konunun hem müdürlerle yapılan mülâkat hem de Fen Bilgisi öğretmenleriyle yapılan anket çalışmaları sonucunda kapsamlı olarak incelenmesine fırsat vermesidir. Bu araştırmanın örneklemini, 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında Trabzon il merkezi ve ilçelerindeki ilköğretim okullarında görev yapan 20 okul müdürü ile 38 Fen Bilgisi öğretmeni oluşturmaktadır. Okul müdürlerinin 14’ü sözel ve kalan 6’sı ise sayısal alan kökenlidir. Veriler, okul müdürleriyle yürütülen mülâkat ve Fen Bilgisi öğretmenleriyle yürütülen anket çalışmalarıyla toplanmıştır. Mülâkat formu, yarı yapılandırılmış 6 sorudan oluşmaktadır. Anket formu, “derecelendirmeli, açık uçlu ve seçmeli” türlerden olmak üzere toplam 9 sorudan oluşmaktadır. Veriler, okul müdürü ve öğretmen fikirlerine dayalı olarak frekans ve yüzde değerleri hesaplanarak analiz edilmiştir.

Bu çalışma kapsamında yürütülen anketlerden ve mülâkatlardan elde edilen verilerin değerlendirilerek araştırma sonuçlarının genellenebilirliğinin sağlanması için örneklemi oluşturan öğretmen ve okul müdürü sayısının yeterli olmadığı kabul edilmektedir. Fakat bu çalışmada ortaya çıkan araştırma sonuçları sadece çalışılan örneklem için geçerlidir. İlgili literatürde örnek olay çalışmalarında genellenebilirlik sorununun olmadığı ayrıca belirtilmektedir (Cohen vd., 1994; Bassey, 1999). 

4. Bulgular

Bu çalışmanın bulguları; ilköğretim okulu müdürleriyle yürütülen mülâkatlardan ve ilköğretim Fen Bilgisi öğretmenleriyle yürütülen anketlerden elde edilen araştırma bulguları olmak üzere iki aşamada sunulmuştur.

4.1.  İlköğretim Okulu Müdürleriyle Yürütülen Mülâkatlardan Elde Edilen Bulgular

Soru 1. Öğretim alanınız, fen laboratuvarlarına yönelik bakış açılarınızı nasıl etkilemektedir?

Bu soruya; sayısal kökenli okul müdürlerinin tamamı, laboratuvara karşı bakış açılarında müdürlerin sayısal veya sözel kökenli olmasının olumsuz yönde anlamlı bir fark oluşturmaması gerektiğini, bu konuda önemli olanın görev bilinci olduğunu ve okul müdürlerinin, okulu bir bütün olarak ele almaları gerektiğini ifade ederek cevap vermişlerdir.

Sözel kökenli okul müdürlerinin 5’i; sayısal veya sözel kökenli olmanın, laboratuvara yönelik bakış açılarını etkilemeyeceğini, önemli olanın görev bilinci olduğunu ve okulun bir bütün olarak ele alınması gerektiğini savunmuştur. Müdürlerin 6’sı; sayısal veya sözel kökenli olmanın, fen laboratuvarına karşı olan yaklaşımı etkileyeceğini, laboratuvar bilgisinin sayısal kökenli müdürlerde daha fazla olması nedeniyle onların laboratuvara daha fazla önem vereceklerini belirtmiştir. Kalan 2 okul müdürü; ilk planda görev bilincinin önemli olduğunu, fakat müdürlerin kendi alanlarına yönelik daha fazla ilgisinin olmasının doğal olduğunu ifade etmiştir.

Soru 2. Laboratuvarlara karşı ilgi ve bilgi düzeyi yeterli olmayan okul müdürleri için neler yapılmalıdır?

Sayısal kökenli 6 okul müdürünün tamamı; laboratuvarlara karşı ilgi ve bilgisi yeterli düzeyde olmayan müdürlerin, Fen Bilgisi öğretmenleri ve okullardaki diğer uzman kişilerle iş birliği içinde olmaları gerektiğini belirtmiştir. Bir sayısal kökenli okul müdürü; fen laboratuvarı müdürlerin ilgi alanı içindeyse, müdürlerin laboratuvarla ilgileneceğini belirtmiştir. Bir başka sayısal kökenli okul müdürü ise düşüncesini; “... bilgim yeterli düzeyde, sözel kökenli bir müdür laboratuvarlara karşı ilgili olmaz...” şeklinde açıklamıştır.

Sözel kökenli 14 okul müdürünün 4’ü; laboratuvar bilgisi yeterli düzeyde olmayan okul müdürlerinin, hizmet içi kurslara katılması gerektiğini belirtmiştir. Sözel kökenli 2 okul müdürü; fen laboratuvarı hakkında bilgi sahibi olmaktan ziyade laboratuvarın öneminin farkında olmanın daha önemli olduğunu ifade etmiştir. 6 okul müdürü; öncelikle laboratuvarı kullanan öğretmenlerle iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu, başka okullarda laboratuvarlarla ilgili yapılan uygulamaların incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. 1 sözel kökenli okul müdürü; okul müdürlerinin laboratuvara karşı ilgi ve bilgilerini artırmak için laboratuvar kullanma programını Fen Bilgisi öğretmenleriyle birlikte yapması gerektiğini savunmuştur. Sözel kökenli 1 okul müdürü ise fikrini: “Laboratuvarla müdürün işi olmaz. Her konuda bilgim olması gerekmiyor” sözleriyle açıklamıştır.

Soru 3. Okulunuzdaki Fen Bilgisi öğretmenlerinin, fen derslerini laboratuvarda işlemesini sağlamak için ne tür faaliyetleriniz vardır?

Sayısal kökenli 6 okul müdürünün tamamı; laboratuvarların fiziksel imkânlarının arttırılmasının, örneğin araç-gereçlerin temin edilmesinin, Fen Bilgisi öğretmenlerinin derslerini laboratuvarda işlemelerini sağlayacağını belirtmiştir. Bunun yanında sayısal kökenli 2 müdür, öğretmenlerin laboratuvarda yapılan deneylerin raporlarını hazırlayıp idareye vermelerini zorunlu tuttuklarını, diğer branşlardaki öğretmenlerden farklı olarak Fen Bilgisi öğretmenlerinin, 7 saat ders saatine karşılık 1 ders saati ek ücret aldığını ifade etmiştir. Sayısal kökenli 1 okul müdürü; dönem başında laboratuvar kullanma planı çıkardıklarını, Fen Bilgisi öğretmenlerinin tümünün, Fen Bilgisi dersini laboratuvarda işleyebilecekleri şekilde ders saatlerini düzenlediklerini ifade etmiştir.

Sözel kökenli 14 müdürün tamamı; öğretmenlerin Fen Bilgisi derslerini laboratuvarda işlemeleri için, fiziksel ortamın ve araç-gereçlerin temin edildiğini ve bu yolla, okul laboratuvarını eğitim-öğretime en iyi şekilde hizmet verebilecek duruma getirmeye çalıştıklarını belirtmiştir. Sözel kökenli 2 okul müdürü; Fen Bilgisi öğretmenlerine 7 ders saatine karşılık 1 ders saati ek ders ücreti verildiğini vurgulamıştır.

Soru 4. Öğretim alanınız fen laboratuvarlarının yapılandırılma, donanım ve kullanılma sürecini ne şekilde etkilemektedir?

Sayısal kökenli 6 okul müdürünün tamamı; fen laboratuvarlarının donanımının yönetmeliklerde sabit olduğunu, eksiklerin çevreye ve zamana bağlı olarak giderildiğini, okullarında fen laboratuvarının kullanımını arttırmaya çalıştıklarını ifade etmiştir. 1 okul müdürü düşüncesini;  “eğer bir okul müdürü, laboratuvar oluşturma azmine sahipse, alanı ne olursa olsun, laboratuvarı kurar” şeklinde belirtmiştir.

Sözel kökenli 14 okul müdürünün 12’si; öğretim alanının laboratuvarın yapılandırılması, donanımı ve kullanım süreçlerinde etkili olmadığını, devlet imkânları ve çevresel imkânlardan faydalanarak en doğrunun ve en iyinin sağlanmaya çalışıldığını vurgulamıştır. Sözel kökenli 2 müdür; sözel kökenli olmanın laboratuvar ortamının hazırlanmasında ve eksiklerin giderilmesinde bazı olumsuzluklar yarattığını belirtmiştir. Sözel kökenli okul müdürlerinin kalan 4’ü ise bir okul müdürünün kendi branşı doğrultusunda daha fazla çaba sarf etmesinin doğal olduğunu ifade etmiştir.

Soru 5. Öğretim alanınızın, laboratuvarla ilgili sorunlara yaklaşımınızda bir etkisi oluyor mu?

Sayısal kökenli 6 okul müdürünün 2’si; kökenin önemli olmadığını, kişinin görev bilincinin ön planda olması gerektiğini, müdürün çalışkan ve azimli olmasıyla her türlü problemi çözebileceğini ifade etmiştir. Kalan sayısal kökenli 4 okul müdürü; sayısal kökenli müdürün laboratuvar kullanımını bildiğini, araç-gereçleri tanıdığını ve bu nedenle laboratuvarda oluşacak problemlerin sebeplerini belirleyip olaya zamanında müdahale edebileceğini belirtmiştir.

Sözel kökenli 14 okul müdürünün 10’u; sözel kökenli olmanın laboratuvarlarla ilgili sorunlara yaklaşımlarında çok fazla etkili olmadığını belirtmiştir. 3 okul müdürü; sözel kökenli olmanın laboratuvarlarla ilgili sorunları kavramada ve çözmede problem ortaya çıkarabileceğini, deney malzemelerinin eksikliğinin tespiti ve deneylerin öneminin kavranarak bu deneylerin yapılması için sunumunda birtakım problemlere neden olabileceğini ifade etmiştir. Sözel kökenli 1 okul müdürü; müdürlerin fen kökenli olmasının problemleri anlayıp çözmede kolaylık sağlayabileceğini, fakat bunun çok fazla önemli olmadığını, bu problemlerle karşılaşacak ve onu çözecek kişinin ders öğretmeni olduğunu belirtmiştir.

Soru 6.  Fen laboratuvarının yapılandırılması ve kullanımının arttırılması için okul müdürlerinin hizmet içi kurslara katılmasına ihtiyaç var mıdır?

Sayısal kökenli 6 okul müdürünün 5’i; fen laboratuvarlarının yapılandırılması ve kullanımının arttırılması için teknolojiyi ve yenilikleri takip etme, kendini geliştirme açısından hizmet içi kursların önemli olduğunu belirtmiştir. Sayısal kökenli 1 okul müdürü; sözel kökenli müdürlerden laboratuvarın öneminin farkında olmayanların bu tür kurslarda yaparak-yaşayarak öğrenmenin değerini anlayabileceklerini ve laboratuvara yönelik olumlu tutum geliştirebileceklerini ifade etmiştir. Sayısal kökenli 1 müdür ise okul müdürlerinin bu türden hizmet içi kurslara katılmasına çok fazla ihtiyaç olmadığını vurgulamıştır.

Sözel kökenli 14 okul müdürünün 5’i; müdürlerin, hizmet içi kurslara, teknoloji, yenilik ve diğer farklı ortamların tanınması için mutlaka katılması gerektiğini belirtmiştir. 1 okul müdürü; MLO projesi kapsamında hizmet içi kursların düzenli olarak yapılması gerektiğini, sözel kökenli 2 okul müdürü ise laboratuvarın öneminin fark edilmesi ve kullanımının arttırılması için hizmet içi kursların tüm alanlarda düzenlenmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir. 1 okul müdürü; yönetim alanındaki her türlü hizmet içi kursu gerekli görürken bir başka okul müdürü; hizmet içi kurslarla öğretmeni denetleme, teşvik etme yöntemlerinin öğrenilebileceğini ve bu yolla eğitim-öğretim kalitesinin arttırılabileceğini ileri sürmüştür. Sözel kökenli 1 okul müdürü; hizmet içi kurslara katılmaya çok fazla ihtiyaç olmadığını, teknolojinin takibinin yeterli olduğunu söylerken bir başka sözel kökenli okul müdürü ise düşüncesini; “hizmet içi kurslar gerekli değildir, müdürlerin görevleri belirlidir” cümlesiyle açıklamıştır.

4.2. İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenleriyle Yürütülen Anketlerden Elde Edilen Bulgular

  • Okulunuzda yeterli donanıma sahip olan bir fen laboratuvarı var mıdır? sorusuna; 38 Fen Bilgisi öğretmeninin % 50’si (19 kişi) kısmen, % 18’i (7 kişi) evet, % 32’si (12 kişi) hayır cevabını vermiştir.

  • Laboratuvarda eksilen ve kırılan malzemeler kim tarafından temin ediliyor? sorusuna; öğretmenlerin % 45’i (17 kişi) öğretmen, % 3’ü (1 kişi) öğrenci, % 52.6’sı  (20 kişi) okul yöneticileri cevabını vermiştir.

  • Okul müdürlerinin, fen laboratuvarlarını kullanmanızı arttırıcı yönde tutumları var mıdır? sorusuna; öğretmenlerin % 63’ü (24 kişi) evet, % 8’i (3 kişi) hayır, % 29’u (11 kişi) kısmen cevabını vermiştir. Laboratuvarların kullanımını arttırıcı tutumların; malzeme temini % 53 (20 kişi), program oluşturma ve ek ücret verme % 8 (3 kişi), kullanım için sözlü uyarıda bulunma % 16 (6 kişi) şeklinde olduğu belirlenmiştir. Fen Bilgisi öğretmenlerinin % 23’ü, bu konuda bir fikir belirtmemiştir.

  • Okul müdürünüzün laboratuvarın yapılandırılması sürecinde olumlu etkileri var mıdır? sorusuna; öğretmenlerin % 68’i (26 kişi) evet, % 21’i (8 kişi) kısmen, % 8’i (3 kişi) hayır cevabını vermiştir. Bu etkileri; öğretmenlerin % 47’si (18 kişi), laboratuvarın fizikî ortamı ve malzeme temini; % 3’ü (1 kişi) malzemelerin sık sık kullanılıp kırılmasından çekinme olarak ifade etmiştir. Bu konu üzerinde Fen Bilgisi öğretmenlerinin % 50’si bir fikir belirtmemiştir.

  •  Okul müdürünüzün öğretim alanının, fen laboratuvarıyla ilgili sorunlara yaklaşımında etkili olduğunu düşünüyor musunuz? sorusuna; öğretmenlerin % 21’i (8 kişi) evet, % 29’u (12 kişi) kısmen, % 45’i (17 kişi) hayır cevabını vermiştir.

  • Okul müdürünüzün öğretim alanının laboratuvara karşı bakış açılarını etkilediğini düşünüyor musunuz? sorusuna; öğretmenlerin % 11’i (4 kişi) evet, % 18’i (7 kişi) kısmen ve % 68’i (26 kişi) hayır cevabını vermiştir. Soruya evet ve kısmen cevabı veren öğretmenlerin sundukları gerekçelerin dağılımı;

  •   ilgi alanına girdiğinden daha fazla ilgilenmesi [% 13 (5 kişi)]

  •     fiziksel ortamın sağlanmasını kolaylaştırması [% 8 (3 kişi)]

  •      sözel kökenli müdürlerin farklı türden görüş açıları üretememesi [% 8 (3 kişi)] şeklinde sıralanmıştır.

  •  Okul müdürünüzün laboratuvarla ilgili yeterli ilgi ve bilgi düzeyine sahip olduğunu düşünüyor musunuz? sorusuna; öğretmenlerin % 26’sı (10 kişi) evet, % 37’si (14 kişi) kısmen, % 37’si (24 kişi) hayır şeklinde cevap vermiştir. Bu soruya hayır cevabı veren öğretmenlerin gerekçeleri okul müdürlerinin;

  •     sözel kökenli olması [% 53 (20 kişi)]

  •       laboratuvar araç-gereçlerini tanımaması ve bilgi eksikliğinin bulunması [% 3 (1 kişi)]

  •      laboratuvarın önemine inanmaması [% 8 (3 kişi)] şeklinde sıralanmaktadır.

  •  Okul müdürleri laboratuvarlarla ilgili hangi konularda bilgilendirilmelidir? sorusuyla ilgili olarak Fen Bilgisi öğretmenlerinin cevaplarının dağılımı Tablo 1’de verilmiştir.

            

  •  Okul müdürlerinin, laboratuvarın kullanımı ve yapılandırılmasına yönelik hizmet içi kurslara katılmasına ihtiyaç var mıdır? sorusuna; öğretmenlerin % 47’si (17 kişi) evet, % 21’i (8 kişi) kısmen, % 28’i (11 kişi) hayır cevabını vermiştir. Buna neden olarak bu türden kursların konu alanında yeterli bilgiye sahip olma ve yenilikleri takip etmek için gerekli olduğunu öğretmenlerin % 60’ı (23 kişi) belirtirken % 11’i (4 kişi), bu kurslara okul müdürlerinin değil, Fen Bilgisi öğretmenlerinin katılması gerektiğini ifade etmiştir. Bununla birlikte öğretmenlerin % 29’u bu soruyu cevaplamamıştır.

5. Sonuçlar

Mülâkatların sonucunda; okul müdürlerinin tamamına yakını, branşlarının laboratuvara karşı bakış açılarını çok fazla etkilemediğini ve kendi sorumlulukları kapsamında fen laboratuvarının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamaya çalıştıklarını belirtmişlerdir. Bununla birlikte sözel kökenli okul müdürlerinden birkaçı; branş farkının, laboratuvara yönelik takınılan yaklaşımlarda etkili olduğunu, laboratuvarların daha çok sayısal kökenli müdürlerin ilgi alanlarına girmesinden dolayı onların laboratuvara karşı daha ilgili olmalarının doğal olduğunu belirtmişlerdir. Bu ifadelerden, sözel kökenli okul müdürlerinin laboratuvarlara karşı ilgi ve tutum açılarından kendilerini çok fazla yeterli görmedikleri söylenebilir.

Okul müdürleriyle yürütülen mülâkatlardan; müdürlerin tamamına yakınının, laboratuvarın fiziksel ortamının düzeltilmesi ve araç-gereçlerin temin edilmesinin, öğretmenlerin fen laboratuvarını kullanımını arttırmak için yeterli olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu noktada, Fen Bilgisi öğretmenlerinin ek ders ücreti uygulamasının diğer branşlardakilerden farklı olduğunu ifade etmişlerdir. Bununla birlikte ülkemizdeki okullarda, fen laboratuvarının yeterli düzeyde kullanılmadığı ve bu konuda, okul müdürlerinin Fen Bilgisi öğretmenlerini yeterli görmedikleri bilinmektedir (Erdemir vd., 1999). Bu noktada ayrıca, okul müdürlerinin öğretmenleri laboratuvar uygulamaları yapmaya yöneltecek yaklaşımlarının çok fazla etkili olmadığı ortaya çıkmaktadır. Müdürlerin tamamına yakını, laboratuvarlarının donanımının ilgili yönetmeliklere bağlı olarak ve okulun imkânları doğrultusunda yapıldığını, kökenlerinin bu süreçte etkili olmadığını ileri sürmüşlerdir. Fakat sözel kökenli olmanın dezavantaj oluşturabileceğini de birkaç okul müdürü dile getirmiştir. Bu konuda, sözel kökenli müdürlerin laboratuvarın önemini kavramakta zorluk çekmesinin, laboratuvar donanımına gereken önemi vermemekle sonuçlanma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir.

Okul müdürlerinin büyük bir çoğunluğu, sayısal kökenli olmanın, laboratuvarda oluşan problemleri erkenden belirleyip çözüm üretmede kolaylık sağladığını belirtmiştir. Buna karşın sözel kökenli müdürlerin, laboratuvardaki problemlerin tespitinde bilgi eksikliğinden dolayı birtakım sorunlarla karşılaştıkları ortaya çıkmıştır.

Okul müdürlerinin tamamı, teknoloji ve yeniliklerin takibi, öğretmenlerin laboratuvarlara yönelik bilgi ve becerilerini belirleme ve laboratuvar kullanımı ile öğretmenleri teşvik etmek için hizmet içi kursların düzenlenmesini ihtiyaç olarak görmektedir. Laboratuvara işlerlik kazandırmak açısından, özellikle öğretmenlerin, hizmet içi kurslara katılmaları gerekmektedir.

Fen Bilgisi öğretmenleriyle yürütülen anket çalışmasında, öğretmenlerin birçoğu, müdürlerin sayısal veya sözel kökenli olmalarının, laboratuvara yönelik bakış açılarını etkilemediği görüşünde birleşmişlerdir. Fakat bazı Fen Bilgisi öğretmenleri, okul müdürlerinin laboratuvarla ilgili yeterli ilgi ve bilgiye sahip olmadıklarını vurgulamıştır. Bu noktada, laboratuvarlarla ilgili açıklamaların sadece araç-gereç teminiyle sınırlı tutulması ve konuyla ilgili başka bir açıklamanın yapılmamasının üzerinde önemle durulmalıdır.

Fen Bilgisi öğretmenlerinin büyük bir kısmı, okul müdürlerinin malzeme seçiminden çok, malzeme temini hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiğini belirtmiş ve ayrıca öğretmenlerin, laboratuvar kullanımını arttırıcı etkinlikler yönünden okul müdürlerinin yeterli olmadıklarını düşündükleri ortaya çıkmıştır.

6. Öneriler

Bu çalışmada varılan sonuçlara göre okul müdürlerine yönelik aşağıdaki önerilerin yapılması uygundur:

  •     Okul müdürlerinin sayısal veya sözel kökenli olması, fen laboratuvarlarına yönelik bakış açılarını olumsuz yönde etkilememelidir. Sözel kökenli bir müdür, kütüphaneye verdiği önemi laboratuvara, sayısal kökenli bir müdür ise laboratuvara verdiği önemi kütüphaneye verebilmelidir.

  •    Okul müdürleri; öğretmenlerin fen laboratuvarlarını daha fazla kullanabilmeleri için laboratuvarda yapmakta zorlanılan deneyleri belirleyip, bunların yapılmasını kolaylaştırmak için diğer okullardaki deneyimli öğretmenlerle iş birliği içerisinde olmalarını sağlamalıdırlar.

  •    Okul müdürleri, öğretmenlerin laboratuvarları kullanıp kullanmadıklarını tespit ederek gerekli sözlü veya yazılı uyarıları yapmalıdırlar. Bunun yanında fen laboratuvarında deney yaparken zorluk çeken öğretmenlerin, eksikliklerini gidermek için hizmet içi kursların düzenlenmesi ve öğretmenlerin bunlara katılması sağlanmalıdır.

  •    Sayısal ve sözel kökenli okul müdürleri, laboratuvarla ilgili sorunların çözümü için Fen Bilgisi öğretmenleriyle sıkı bir ilişki içinde olmalıdırlar.

  •    Bir okul müdürü, branşından bağımsız olarak Fen Bilgisi öğretmenlerini laboratuvar kullanımına teşvik edici yöntemleri öğrenmek için hizmet içi kurslara katılmalıdır.

  •      Benzer şekilde, Fen Bilgisi öğretmenlerini, laboratuvar kullanımındaki eksikliklerini gidermeleri için hizmet içi kurslara katılmalarını teşvik etmeli ve bu konuda özendirici olmalıdır.

  •     Okul müdürlerinin, öğretmenlerin fen laboratuvarlarını kullanımını izleme etkinliğini yerine getirebilmeleri için fen laboratuvarına yönelik bilgi düzeyleri arttırılmalı ve laboratuvarların yaparak-yaşayarak öğrenme üzerindeki önemi kendilerine kavratılmalıdır.

 

Kaynakça

AKÇAY, Ahmet (2003). “Okul Müdürleri Öğretmenlerini Etkileyebiliyor Mu?”, Milli Eğitim, S.157, s.75-88.

AKDENİZ, Ali Rıza (1997). “Ders Geçme ve Kredi Sisteminde Fizik Müfredatlarının Uygulanmasının Değerlendirilmesi”, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, S.15, s.79-85.

AYAS, Alipaşa, AKDENİZ, Ali Rıza ve ÇEPNİ, Salih (1994). “Fen Bilimleri Eğitiminde Lâboratuvarın Yeri ve Önemi-l : Tarihsel Bir Bakış”, Çağdaş Eğitim, S.204,  s.21-25.

BAĞCI, Necati., ve ŞİMŞEK, Selma (1999). “Fizik Konularının Öğretiminde Farklı Öğretim Metotlarının Öğrenci Başarısına Etkisi”, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, S.19(3), s.79-88.

BASSEY, Micheal (1999). Case Study Research In Educational Settings, USA: Philadelphia.

COHEN, Louis ve MANION, Lawrence (1994). Research Methods In Education, New York: Routledge.

COLLETTE, Alfred T. ve CHIAPPETTA Eugene L. (1989). Science Instruction in the Middle Secondary Schools, (2nd Edition), USA: Merrill Publishing Company.

ÇALLICA, Halil, EROL, Mustafa, KAVCAR, Nevzat, SEZGİN, Gamze (2000). “İlköğretim Kurumlarında Lâboratuvar Uygulamalarına İlişkin Bir Çalışma”, IV. Fen Bilimleri Eğitimi Kongresi, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ankara.

ÇELİKTEN, Mustafa (2003). “İdeal Bir Okul Müdürü Portresi”, Eğitim Araştırmaları, S.4(13), s.138-144.

ÇEPNİ, Salih (1993). New Secondary Science Teachers’ Development in Turkey: Implications for the Academy of New Teachers Program, Southampton Üniversitesi, (Yayımlanmamış Doktora Tezi),  İngiltere.

ÇEPNİ, Salih, AKDENİZ, Ali Rıza ve AYAS, Alipaşa (1995). “Fen Bilimlerinde Lâboratuvarın Yeri ve Önemi (III): Ülkemizde Lâboratuvar Kullanımı ve Bazı Öneriler”, Çağdaş Eğitim, S.206, s.24-28.   

ÇEPNİ, Salih (2001). Araştırma ve Proje Çalışmalarına Giriş, Erol Ofset, Trabzon.

ÇUBUKÇU, Zühal ve DÖNDAR, İsmail (2003). “Okul Yöneticilerinin İletişim Becerilerine İlişkin Öğretmenlerin Algı Ve Beklentileri”, Millî Eğitim, S.157, s.226-236.

DEĞİRMENÇAY, Şerif Ali (1999). Fizik Öğretmenlerinin Lâboratuvar Becerileri, KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Trabzon.

DÖNMEZ, Burhanettin (2002). “Müfettiş, Okul Müdürü Ve Öğretmen Algılarına Göre İlköğretim Okulu Müdürlerinin Yeterlikleri”, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, S. 8(29), s. 27-45.

EKİCİ, Fatma Taşkın, EKİCİ, Erhan, ve TAŞKIN, Sadık (2002). “Fen Lâboratuvarlarının İçinde Bulunduğu Durum”, V. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara.

ERDEMİR, Mustafa, AYDIN, Abdullah, ve SOYLU, Hüseyin (1999). “İlköğretim Okulları 4. ve 5. Sınıflarda  Fen Bilgisi Dersini Yürüten Öğretmenlerin Karşılaştıkları Sorunlar”, Kastamonu Eğitim Dergisi, S.7(2), s.31-40.

GÜÇLÜ, Nezahat (1997). “Eğitim Lideri Olarak Okul Yöneticisi”, Millî Eğitim, S.135, s.50-54.

GÜÇLÜ, Nezahat (2003). “Lise Müdürlerinin Problem Çözme Becerileri”, Millî Eğitim, S.160.

GÜRDAL, Ayla (1997). “Fen Eğitiminde Lâboratuvarın Başarıya Etkisi”, Yaşadıkça Eğitim Dergisi, S.55, s.14-19.

GÜZEL, Hatice (2002). “Fen Bilgisi Öğretmenlerinin Lâboratuvar Kullanımı ve Teknolojik Yenilikleri İzleme Eğilimleri (Yerel Bir Değerlendirme)”, V. Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara.

KAYA, Ali (2003). Fizik Öğretmenlerinin Hizmet İçi Eğitim İhtiyaçlarına Yönelik Bir Lâboratuvar Programı Geliştirme ve Model Önerme, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Trabzon.

SAĞLAM, Aycan Çiçek (2003). “İlköğretim Okul Yöneticilerinin Sınıf Öğretmenlerini İşe Güdüleme Davranışları”, Eğitim Araştırmaları, S.4(12), s.139-148.

ŞAHİN, Yasin (2001). Türkiye’deki Bazı Üniversitelerin Eğitim Fakültelerindeki Temel Fizik Lâboratuvarlarının Kullanımı ve Uygulanan Yaklaşımların Değerlendirilmesi, KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Trabzon.

TAŞ, Ali (2003). “İlköğretim Okul Yöneticilerinin Öğretim Liderliği Rollerini Gerçekleştirme Durumları”, Eğitim Araştırmaları, S.3(11), s.166-176.

TOBIN, K. ve GALLAGHER, J. J. (1987). “What Happens High Schools Science Classrooms?”, Journal of Curriculum Studies, S.19(6), s.549-560.

TÖREMEN, Fatih., ve KOLAY, Yakup (2003). “İlköğretim Okulu Yöneticilerinin Sahip Olması Gereken Yeterlikler”, Millî Eğitim, S.160.

ÜNAL, Semra (2000). “Öğretmenleri İşle Güdülemede Yöneticilerin Uyguladıkları Yolların Değerlendirilmesi”, Millî Eğitim, S.147.

ÜSTÜN, Ahmet, ve BOZKURT, Erdoğan (2003). “İlköğretim Okul Müdürlerinin Kendilerini Algılayışlarına Göre Problem Çözme Becerilerini Etkileyen Bazı Meslekî Faktörler”, Kastamonu Eğitim Dergisi, S.11(1), s.13-20.

ÜSTÜNER, Işık Şifa, ERSOY, Yaşar, ve SANCAR, Mehmet (2000). “Fen / Fizik Öğretmenlerinin Hizmet İçi Eğitim ve Sempozyumlardan Beklentileri”, IV. Fen Bilimleri Eğitimi Kongresi, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ankara.

 

 

THE EFFECTS OF PRIMARY SCHOOL PRINCIPALS ON USING SCIENCE LABORATORIES

Abstract

This study was conducted to determine effects of primary school principals’ areas on the use of science laboratories. Sampling is composed of 58 participants: 20 primary school principals working in the city center and close towns of Trabzon –6 of them are numerical and 14 of them are verbal rooted– and 38 science teachers. Datum was collected by the help of semi-structured interviews conducted with school principals and questionnaires conducted with science teachers. Datum was analyzed by calculating percentage and frequency values based on the responses of the two groups of sample. It was found out that nearly all the principals thought that their areas had not influenced their opinions toward laboratories and tried to science laboratories be actively used by the teachers. Also, questionnaire datum supported this result - most of the teachers agreed on that school principals’ areas do not influence their sights toward laboratories.

Key Words: School principal, Science teacher, primary school, science laboratory
 


 

*      KTÜ. Fatih Eğitim Fakültesi, İlköğretim Anabilim Dalı /Trabzon

**     KTÜ. Artvin Eğitim Fakültesi, İlköğretim Anabilim Dalı /Artvin

 

 

İçindekiler...

© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı
Teknikokullar, ANKARA
Tel. (312) 2128145
Fax (312) 2124668
med@meb.gov.tr

 

[ yukarı ]

Arşiv