4306 Sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Kanununun Çıraklık Eğitimine Etkileri
 

Günay GÜRER(*)

Öğr.Gör.Hasan GÖKKAYA(**)

Doç.Dr. Ulvi ŞEKER(***)
 
 

ÖZET

Bu çalışmada ülkemiz gençlerinin birer meslek sahibi olması ve gelişen çağa paralel, teknolojik bilgilere sahip, vasıflı, üretken birer teknik eleman olarak yetiştirilmesi amacıyla çırak, kalfa ve ustaların eğitiminden yola çıkılarak 4306 sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Kanunun çıraklık eğitimine olumlu ve olumsuz etkileri incelenmiş ve çıraklık eğitimine katkısı değerlendirilmiştir.

GİRİŞ

Çıraklık Eğitim sistemi ülkemiz kalkınmasında temel yapı taşını oluşturan orta ve küçük ölçekli işletmelerde gerekli olan insan gücü ve ara teknik eleman ihtiyacın karşılanmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Ahilik teşkilâtı ile başlayan, 2089 sayılı çıraklık, kalfalık ve ustalık kanunuyla devam eden“Çıraklık Eğitimi”, teknolojilerin baş döndürücü bir hızla gelişmesi sonucunda istenilen özellikte çırak, kalfa ve usta yetiştirilmesinde etkili olamamıştır(1).

Ülkemiz gençlerinin birer meslek sahibi olması ve aynı zamanda gelişen çağa paralel, teknolojik bilgilere sahip, vasıflı, üretken birer teknik eleman olarak yetiştirilmesi 3308 Sayılı Çıraklık ve Meslekî Eğitim Kanunu ile ve 4306 Sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Kanununun olumlu uygulamalarıyla mümkün olabilecektir. Bu çalışmada 4306 sayılı 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin çıraklık eğitimine olumlu ve olumsuz etkileri incelenerek, çırak öğrencilerin kendi istek ve kabiliyetlerine uygun mesleği seçmelerine yardımcı olunması, yasanın olumlu ve olumsuz etkileri çıraklık eğitimindeki eğitim ve öğretime katkısı değerlendirilmiştir.

1.ÇIRAKLIK EĞİTİMİN ÖNEMİ

Hızla kalkınan ve sanayileşen ülkemizde eğitim, kalkınmanın en önemli yapı taşlarından biri olarak kabul edilmiştir. Her yıl yaklaşık olarak 1 milyon gencimiz eğitim ordusuna katılmaktadır. Bunun sonucu olarak yetersiz olan kaynakların artırılarak eğitime aktarılması gerekmektedir.

Sanayileşmede en önemli unsurlardan biri de bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarına sahip, yüksek verimi gerçekleştirecek insan gücünün yetiştirilmesidir. Bu nedenle sanayinin gelişmesinde bir alt yapı yatırımı olan meslekî ve teknik eğitime gerekli önemin verilmesi ve bu sistemin etkinliğinin artırılması zorunlu bulunmaktadır.

Kalifiye elemanın günümüzde meslekî ve teknik eğitim veren okullarda yetiştirilmesi mümkün olmamaktadır. “4306 Sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Kanunu” okul ve iş yerinin ortaklaşa görev, yetki ve sorumluluk alacağı bir sistem hedeflemektedir.

Gelişmiş birçok ülkede, teknisyen seviyesine kadar meslek elemanlarının çıraklık sistemiyle, teknisyen ve daha üst seviyedeki elemanların okul sistemiyle yetiştirildikleri yapılan araştırma sonucunda gözlenmektedir. Çıraklık sistemiyle yapılmakta olan meslek eğitimi, okul sistemine göre yapılan meslek eğitiminden daha ucuza mal olmaktadır. Ekonomik yapıları çok güçlü olan bazı ülkelerin yetkilileri, meslek eğitimini öngören eğitimle (okul sistemiyle) yapacak kadar zengin olmadıklarını belirtmektedirler. Yurdumuzdaki vasıflı ara insan gücü açığının fazlalığı, düzenli çıraklık eğitimi (ikili eğitim sistemi) ile kalifiye meslek elemanı yetiştirmeyi zorunlu kılmaktadır(2).

Hiçbir meslekî eğitim görmeden iş hayatına atılan gençlerin çıraklık eğitim sisteminde yetiştirilerek becerili iş gücü hâline getirilmesi, ülkemizin bu ihtiyacının karşılanmasında en ekonomik ve gerçekçi yol olup, bu gençlerin çıraklık eğitimi sistemiyle yetiştirilmeleri toplumsal açıdan fayda sağlanacaktır.

2.ÇIRAKLIK EĞİTİMİN AMAÇLARI

Çıraklık eğitimi görmek isteyen 14-18 yaşları arasındaki gençlerin temel eğitimini tamamladıktan sonra, iş ortamında fiilen çalıştırılmak suretiyle, teorik ve pratik meslekî eğitimlerinin belli bir plân ve programa göre yapılması sağlanarak, ülkenin ihtiyaç duyduğu becerili işgücü hâline getirilmesi çıraklık eğitiminin temel amacını oluşturmaktadır.

Çıraklık eğitiminde ayrıca;

-İş hayatında çalışma disiplinin sağlanması,

-Çıraklık öğrencilerinin sosyal güvenlik kapsamına alınması,

-Ülke çapındaki meslekî standartların sağlanması,

-İş yeri açmanın belli bir düzene bağlanması,

-Meslek analizine dayalı olarak günümüzde geçerli mesleklerin belirlenmesi,

-Yapılan işlerin kalite ve veriminin yükseltilmesi,

-Eğitimde imkân ve fırsat eşitliğinin yaygınlaştırılması

gibi amaçların gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

Çıraklık eğitimini tamamlayan gençlerimiz ayrıca;

-İyi bir vatandaştan beklenen davranışları;

-Çeşitli mesleklerdeki ortak iş ve işlemleri öğrenecek,

-Çalışma disiplininin anlam ve önemini kavrayacak,

-İş güvenliğine ait genel ilke ve prensipleri benimseyecek,

-Ortak bir genel kültür edinecek,

-Çalışma hayatına uyum sağlamaya yardımcı olacak tutum ve davranışlar kazanacaklardır (3, 4, 5).

Sanayileşmekte olan ülkemizin becerili iş gücüne olan ihtiyacı hızla artmakta ve bu ihtiyaç meslek okullarıyla karşılanamamaktadır. Sekiz yıllık kesintisiz temel eğitimle, okul ve iş yerinin ortaklaşa görev, yetki ve sorumluluk alacağı bir sistem hedeflenmektedir.

3.USTA - ÇIRAK - EĞİTİM İLİŞKİSİ

Gelişen çağa paralel, teknolojik bilgilere sahip, vasıflı, üretken birer teknik eleman olarak yetiştirilmesi amacıyla çırak, kalfa ve ustaların eğitiminden yola çıkılarak usta öğreticilerin çırakların tahsilleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini içeren anket çalışmaları yapılmıştır. Usta öğretici ve çırakların anket sorularını verdikleri cevaplar, eğitim öğretim açısından büyük önem taşımaktadır.

3.1. Çırakların Tahsilleriyle İlgili Usta Öğreticilerin Değerlendirmeleri

Çıraklık eğitimi sisteminde aday çırak, çırak ve kalfaların pratik eğitimlerinden birinci derecede sorumluluğu üzerinde taşıyan çeşitli iş yerlerindeki usta öğreticilerle çıraklar hakkında değişik alanlarda anket çalışması yapılmıştır. Aday çırak, çırak ve kalfalar zamanlarının büyük bir bölümünü mesleğin gerektirdiği bilgi ve beceriyi kazanabilmek amacıyla usta öğreticilerle geçirmektedirler. Bu amaçla usta öğreticilerin çırakların tahsilleriyle ilgili görüş ve düşünceleri eğitim öğretimi geliştirme açısından önem arz etmektedir.

Konu ile ilgili olarak 312 usta öğreticiye “İş yerinizde çırağınızın tahsilinin ne olmasını isterdiniz?” anket sorusuna usta öğreticilerin verdikleri cevaplar Tablo 1’de özetlenmiştir. Buna göre;
 
 

Tablo 1. İşyerinde Çalışan Çırağın İstenen Tahsil Durumu


 
 

-İlkokul mezunu olmasını isteyen usta öğretici sayısı 120,

-İlköğretim mezunu olmasını isteyen usta öğretici sayısı 170,

-Lise terk olmasını isteyen usta öğretici sayısı 10,

-Görüş bildirmeyen usta öğretici sayısı 12.

Verilen cevaplara bakıldığında usta öğreticilerin çırakların eğitim seviyelerinin ilkokul ve ilköğretim olması gerektiğini belirtmektedirler.

İş yerinde çalışan çıraklarının ilkokul mezunu olmasını isteyen 120 usta öğreticiye “niçin çırağınızın ilkokul mezunu olmasını istiyorsunuz?” anket sorusuna şu cevapları verdikleri gözlenmiştir.

-60 usta öğretici çırağın küçük yaşta işyeri disiplinine daha kolay adapte olacağı ve ayrıca ilköğretim okulu mezunu çırak öğrencinin zor bulunacağı,

- 30 usta öğretici işyerinde çırağın ilkokul mezunu olması durumunda beceri eğitiminin küçük yaşta başlayacağı için istenen verimin alınacağı,

-19 usta öğretici ilköğretim mezunu çırak öğrencilerin işyerindeki çalışmalarında istenilen eğitimin ve verimin elde edilemeyeceği,

- 11 usta öğretici bu konuyla ilgili herhangi bir düşüncelerinin olmadığı

şeklinde görüş bildirmişlerdir.

Verilen cevaplara bakıldığında usta eğiticilerin sanayideki eğitimin küçük yaşta başlamasının eğitim ve üretim açısından olumlu olacağı yönündeki görüşte odaklandıkları görülmüştür. Diğer bir görüş ise ilköğretim okulu mezunu çırak bulmanın zor olacağı gibi, bunların eğitiminin de zor olacağı yönündedir.

İşyerinde çalışan çırakların ilköğretim okulu mezunu olmasını isteyen 170 usta öğreticiye “Çırağınızın öğrenim durumunun ilköğretim okulu mezunu olmasını niçin istiyorsunuz?” şeklinde hazırlanan anket sorularına usta öğreticilerin şu cevapları verdikleri gözlenmiştir.

-59 usta öğretici ilköğretim okulu mezunu çırağın meslek seçiminde kendisi etken olacağı için işyerinde verimli çalışacağı,

-50 usta öğretici ilköğretim okulu mezunu çırağın mesleği çabuk kavrayacağı, işyeri kurallarına daha kolay uyum sağlayacağı,

- 36 usta öğretici ilkokul diplomasının herhangi bir hükmünün kalmadığı,

-25 usta öğretici ise bu konuda herhangi bir görüşünün olmadığını

belirtmiştir.

Anket sorularının cevapları incelendiğinde ilköğretim okulu mezunu çırak öğrencilerin meslek seçimini kendilerinin yapması ve isteyerek çalışma ortamı içinde yer almalarının, beraberinde başarı ve verimliliği getirdiğinin düşünüldüğü gözlenmiştir.

İşyerinde üretkenliğin temellerinden olan çırak öğrencilerin öğrenim durumunun lise terk olmasını isteyen 10 usta öğreticiye “Çırağınızın niçin lise terk öğrenim düzeyinde olmasını istiyorsunuz?” şeklinde hazırlanan anket sorularına usta öğreticilerin şu cevapları verdikleri gözlenmiştir.

-4 usta öğretici, çırak öğrencinin lise öğrenimini sürdüremediğini gördüğü için meslek öğrenmede gereken özeni göstereceğini,

- 2 usta öğretici, çırak öğrenci meslek seçimini kendisi daha objektif yapabileceği için, işyeri uyumu ve işyerinde verimin artacağını,

- 2 usta öğretici, çırak öğrencinin meslekler arasındaki ilişkiyi daha kolay kuracağı için meslekî çalışmada devamlılık göstereceğini,

- 2 usta öğretici, bu konuda görüşlerinin bulunmadığını belirtmişlerdir.

Anket sorularının cevapları incelendiğinde lise terk öğrenim düzeyine sahip çırakların meslek seçiminde kendilerinin etken olacağı, meslekler arasındaki bağıntıyı kurarak işyerinde daha fazla üretken olacakları yönünde eğilim ortaya çıktığı görülmektedir.

Hızla kalkınan ülkemizde sanayileşmenin önemli yapı taşlarını oluşturan usta öğreticilerin çırakların tahsilleriyle ilgili anket sorularına verdikleri cevapların iki noktada toplandığı görülmektedir.

-Bunlardan ilki, işyerlerinde çalışan çırak öğrencilerin ilkokul mezunu olmasını isteyen usta öğrencilerin küçük yaşta eğitim ve öğretimin daha kolay gerçekleşeceği, 8 yıllık kesintisiz eğitimle berilli bir süre sanayi kesiminde ara teknik eleman gücü olan çırak bulamama korkusunun kendisini hissettireceğidir.

-İkinci görüş ise işyerlerinde çalışan çırakların ilköğretim okulu mezunu olmasını isteyen usta öğreticilerin ilköğretim okulu mezunu çırak öğrencinin, meslek seçiminde kendisi daha etkin olacağı için meslek öğrenme ve elde edilecek verim üzerinde daha fazla etkili olacağı yönünde görüşlerin ortaya çıktığı şeklindedir.

3.2.ÇırakÖğrencilerin Meslek Seçimi ve Öğrenim Durumlarıyla İlgili Değerlendirmeleri

İlkokul mezunu 340 çırak öğrenciye uygulanan“çıraklık eğitimini niçin seçtiniz?” anket sorusuna verilen cevaplara bakıldığında “tahsillerine devam edemeyeceklerini anlamaları ve ailelerine ekonomik katkıda bulunabilmek için çıraklık eğitimini seçtikleri” şeklinde bir eğilim gözlenmektedir.

İlkokul mezunu 340 çırak öğrenciye “mesleğinizi kim seçti?” anket sorusuna verilen cevaplara bakıldığında meslek seçiminin çırak öğrencilerin kendileri tarafından değil, yakınları tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. Çırak öğrencilerin büyük bir çoğunluğunu kırsal kesimden gelen öğrenciler oluşturmaktadır. Kırsal kesimden gelen öğrencilerin, ailelerinin ekonomik yetersizliklerinin, çırak eğitimini seçmede etken olduğu anlaşılmaktadır. Meslek seçiminde aile büyüklerinin etkili olduğu, meslek seçiminde yönlendirme için herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, rasgele bir meslek seçiminin yapıldığı ortaya çıkmaktadır.

34 ortaokul ve lise terk öğrenim durumuna sahip çırak öğrencilerin“çıraklık eğitimini niçin seçtiniz?” anket sorusuna verdikleri cevaplara bakıldığında, meslek öğrenme istekleri ve ailelerinin ekonomik yetersizliklerinin çıraklık eğitimini seçmek için bir neden oluşturduğu görülmektedir. Aynı çırak öğrencilerin“Mesleğinizi kim seçti?” anket sorusuna verdikleri cevaplara bakıldığında ise “kendim seçtim” cevabı ağırlık kazanmaktadır(Tablo 2).
 
 

Tablo 2. “Mesleğinizi Kim Seçti?” Anket Sorusunun Değerlendirmesi



34 ortaokul ve lise terk öğrenim durumuna sahip çırak öğrencilere, “Çalışmış olduğunuz ve öğrenim gördüğünüz mesleğinizi önceden tanıyor muydunuz?” şeklindeki anket sorusuna çırak öğrencilerin çoğunluğu, “çalıştığım ve öğrenim gördüğüm mesleğimi önceden tanıyordum” cevabını vermişlerdir(Tablo 3).
 
 


Tablo 3.“Mesleğinizi Önceden Tanıyor muydunuz?” Anket Sorusunun Değerlendirilmesi



Anket sorularına verilen cevaplar incelendiğinde 34 ortaokul ve lise terk öğrenimine sahip çırak öğrencilerin, çıraklık eğitimini meslek öğrenmek için seçtikleri, mesleklerini kendilerinin seçtiği, mesleklerini daha önceden tanıdıkları sonucunun ortaya çıktığı gözlenmiştir.

Yapılan anket çalışması ile gelişen teknoloji içerisinde önemli bir yer tutan ara teknik eleman yetiştirilmesinde, eğitimin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

4. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

4.1.Sonuç ve Çözüm Önerileriyle İlgili Görüşler

Memleketimizin kalkınma sürecini başarı ile gerçekleştirebilmesi ve gelişmiş ülkeler içerisinde yerini alabilmesi, gelişen teknolojiyi iş alanlarında uygulayabilen bilgili ve becerili insan gücünün yetiştirilmesine bağlıdır.Gelişmiş ülkelerde bilgili ve becerili insan gücünün yetiştirilmesinde üç esas belirlenerek bu esaslar çerçevesinde kalifiye eleman yetiştirilmesi amaç edinilmiştir. Bu esaslar şu şekilde sıralanmıştır.

-Meslekî-Teknik Okulları temel alan sistemler,

-Çıraklık Eğitimini temel alan sistemler,

-Karma sistemler.

Ülkemizde meslekî-teknik eğitim sisteminin kuruluşu ve geliştirilmesinde meslekî-teknik okula dayalı bir sistemin benimsendiği görülmüştür. 19.06.1986 tarihinde 3308 sayılı Çıraklık ve Meslekî Eğitim Kanunuyla karma sisteme geçildiği gözlenmektedir(6, 7).

Günümüzde, zorunlu temel eğitimin 8 yıla çıkmasından sonra çıraklık eğitim sisteminin bundan nasıl etkileneceği tartışılmaktadır.

4.2. 8 Yıllık Kesintisiz Eğitimin Çıraklık Eğitimine Olumsuz Etkileri

Temel eğitimin kesintisiz 8 yıla çıkartılmasıyla, çıraklık eğitiminde yer alan meslek dallarında hizmet sektöründe çalışan çırakların eğitim seviyelerinin yüksek olması nedeniyle bu sektörün herhangi bir olumsuz etkiye maruz kalmayacağı görülmektedir.

Çıraklık eğitimi sisteminin, sanayi sektöründe faaliyet gösteren mesleklerde 3-4 yıl çırak bulmayı güçleştireceği ve bunun da sanayi sektöründe verimi azaltacağı yönünde görüş ortaya çıkardığı gözlenmiştir.

8 yıllık kesintisiz eğitim kanunuyla 3308 sayılı çıraklık ve meslekî eğitim kanununun 35. maddesi olan belge ve diplomaların değerlendirilmesi yönetmeliğinde bir takım çelişkili durumların ortaya çıktığı görülmüştür.

İlköğretim okulu mezunu bir öğrenci, Endüstri Meslek Lisesi’ne kayıt yaptırdığında herhangi bir kayıp söz konusu olmaksızın 3 yıl içerisinde bitirmektedir.

Bir yıl aynı iş kolunda sigortalı olarak çalıştığını belgelendirerek, ustalık imtihanlarına girmeye hak kazanıldığı görülmektedir. Oysa ilköğretim okulu mezunu bir öğrenci çıraklık eğitim merkezine kayıt yaptırdığında, mesleğinin durumuna göre 3-4 yıl sonunda, kalfalık imtihanlarına girmeye hak kazanabilmektedir. Kalfalık belgesini aldıktan sonra 3308 sayılı çıraklık ve meslekî eğitim kanununun 28. maddesi gereğince düzenlenecek olan ustalık eğitimine katılarak başarılı olmaları durumunda ustalık imtihanlarına girmeye hak kazanmaktadırlar. Endüstri Meslek Lisesi mezunu bir öğrencinin 4 yılda ustalık imtihanlarına girmeye hak kazandığı görülürken, çıraklık eğitim merkezinde eğitim gören bir öğrencinin 6-7-8 yılda ustalık imtihanlarına girmeye hak kazanacağı anlaşılmaktadır. Bu konudaki farklılığın çıraklık eğitiminin cazibesini olumsuz yönde etkileyeceği düşünülmektedir.

4.3. 8 Yıllık Kesintisiz Eğitimin Çıraklık Eğitimine Olumlu Etkileri

4306 Sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Kanunu’ndan sonra Çıraklık Eğitim Merkezleri’ne çırak olarak kayıt yaptıracak öğrenciler ilköğretim mezunu olacakları için, Çıraklık Eğitim Merkezleri’nde eğitim ve öğretim kalitesinin artacağı şüphesizdir(8).

21.yüzyılda üretimde ara teknik eleman olarak görev yapacak iş gücünde aranacak başlıca nitelikler şunlar olacaktır;

-Farklı koşullara kısa sürede uyum sağlayabilme,

-İletişim kurabilme,

-Problemleri anında çözebilme,

-Ekip hâlinde çalışma olanaklarını sağlayabilme,

-Üretimi yapılan mal ve hizmetin kalitesinin geliştirilebilmesi için sorumluluk alma yönünde karar verebilme.

Belirtilen niteliklerde çırak öğrenci yetiştirmenin iyi bir temel eğitimden sonra verilecek iyi bir meslekî eğitimle gerçekleşeceği tüm açıklığı ile görülmektedir. İlkokul mezunu öğrencilere düzenlenen anketin sorularından çıkan sonuçlara bakıldığında, meslek seçiminde öğrenci velilerinin etkili olduğu gözlenmiştir. Meslekleri ile ilgili herhangi bir ön araştırmanın yapılmadığı, rastgele meslek seçiminin yapıldığı anlaşılmıştır. Ortaokul mezunu çırak öğrencilere düzenlenen anket sorularından alınan cevaplarda ise meslek seçiminde çırak öğrencinin etkili olduğu ve mesleği tanıdığı ortaya çıkmaktadır.

4306 Sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Kanunu ile Çıraklık Eğitimi ve Meslekî Teknik Eğitimin birbirine yaklaştırıldığı görülmektedir.

4.4. Öneriler

Çıraklık eğitimi süresi mesleklerin özelliklerine göre yeniden düzenlenmelidir. Ayrıca, kalfaların “ustalık eğitimi kurs süreleri” gözden geçirilerek ara teknik eleman ihtiyacını karşılayan çıraklık eğitiminin cazibesinin yeniden artırılması gerekmektedir. Çıraklık eğitiminin tanıtım ve mesleklerini açıklayıcı çalışmalara hız verilerek meslek seçiminin tesadüflere bırakılması önlenmelidir. Çırak öğrencilerin mesleklerle ilgili yönlendirilmeleri mutlaka sağlanmalıdır.

Bu amaçla seçilen mesleklerde başarılı olunabilmesi ve meslek değiştirmenin önüne geçilebilmesi için, çırak eğitiminin ilk iki dönemi ortak olmalı, meslek eğitimine üçüncü dönemden itibaren başlanmalıdır. Meslek alanları itibariyle ortak olan temel modüller belirlenmeli ve eğitimin ilk yılında bu modüller öğretilmelidir. Bu uygulamayla meslek seçimi ve meslekler arasındaki yatay geçişlerin daha kolay olacağı düşünülmektedir.

4306 sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Kanunu ile Çıraklık Eğitimi Merkezlerine kayıt yaptıracak çırak öğrencilerin ilköğretim okulu mezunu olmaları sebebiyle ders müfredat programları seviyeye uygun olarak uzman kişiler tarafından yeniden hazırlanmalıdır. Hazırlanacak olan yeni müfredat programına uygun ders kitaplarının en kısa zamanda uzman kişiler tarafından hazırlanması diğer bir gerekliliktir.

Kalfalık belgesini aldıktan sonra 3308 sayılı Çıraklık ve Meslekî Eğitim Kanunu’nun 27. maddesi gereğince düzenlenen ustalık eğitimi kursları özendirici hâle getirilerek ustalık belgesi alma yolunun ustalık eğitimi kurslarından geçmesine çaba harcanmalıdır.

Bazı meslek dallarında, çağın gelişen teknolojilerinin çırak öğrencilere aktarılması için laboratuvarların oluşturulması ve laboratuvar derslerinin konulması bir ihtiyaçtır.

Çıraklık Eğitimi Merkezleri’nde, meslek dalı sayısının çok olması göz önünde bulundurulduğunda, günümüzde geçirliliği olan bazı meslek dallarında öğretmen istihdamının yapılmamış olduğu ve bazı meslek dallarında ise öğretmen ihtiyacının hat safhaya ulaştığı görülmektedir. Mevcut personelin dağılımının tam olarak sağlanamadığı gözlenmektedir.

Öğretmen alımlarında çıraklık eğitiminde ihtiyaç duyulan meslek dallarında öğretmen alımı gerçekleştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Uzun vadeli bir çözümde T.C. Millî Eğitim Bakanlığı,Y.Ö.K. ve Üniversiteler iş birliğine giderek, yüksek öğrenimli öğretmen açığının giderilmesi hususunda çalışmalar yapmalıdırlar.


(*)MEB Milas ÇıraklıkEğitimMerkezi, Muğla,Türkiye.

(**)Z.K.Ü.Safranbolu Meslek Yüksekokulu,Öğretim Görevlisi, 78600, Karabük, Türkiye.

(***)Z.K.Ü.Karabük Teknik Eğitim Fakültesi, Öğretim Üyesi, 78200, Karabük,Türkiye.

(1)Akkutay, Ülker, Türkiye’de Çıraklık Eğitimi,Ankara, 1991.

(2) Akkutay,Ülker, Türkiye’de Çıraklık Eğitimi, Ankara, 1991.

(3) T.C. MEB Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü Çıraklık ve Yaygın Eğitimde Gelişmeler, Ankara, 1992.

(4)T.C. MEB Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü Çıraklık ve Yaygın Eğitimi ve Yapılan Çalışmalar, Ankara, 1987.

(5)Öztürk,Mehmet, Çıraklık Eğitimi Uygulamaları ve Motor Meslek Alanında Çırak Öğrencileri Bekleyen Riskler Araştırması, Ankara, 1996.

(6)T.C. MEB 3308Sayılı Çıraklık ve Meslekî Eğitim Kanunu ile İlgili Yönetmelikler, Ankara.

(7) T.C.MEB 4306 Sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Kanunu.

(8) T.C.MEB 4306 Sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Kanunu.