Pozitif Disiplin Tekniği ve Çocuklarda Öz Denetimi
Sağlama Yolları
Doç.Dr. Çağlayan DİNÇER (*)
Bir yetişkin
ya da bir eğitimci olarak çocukların yanlış davranışlarıyla karşılaştığınız
zaman nasıl tepki verirsiniz? Onları cezalandırır mısınız, yoksa onları
disiplin etmeye mi çalışırsınız?
Çocuklar
toplum içinde farklı durumlarda kabul edilebilir davranışları yetişkinlerin
rehberliğine ihtiyaç duyarak öğreneceklerdir. Yetişkinler tarafından yapılan bu
rehberlik, eğer çocukların kendi kendilerine karar verebilme becerilerine ve
bağımsızlıklarına olanak veren bir çevrede yapılırsa çok daha iyi sonuç
verecektir.
Pozitif disiplin
nedir?
Pozitif
disiplin,Nelson, Lott ve Glenn’in verdiği tanıma göre, çocukların kendi
hareketlerini kontrol edebilmelerine ve problemlerini çözmelerine yardımcı olan
bir yönetim tekniğidir(1). Aynı zamanda pozitif disiplin, çocuklar toplumsal
kuralları öğrenirken kendileri hakkında iyi şeyler hissetmelerine de olanak
sağlamaktadır(2).
Pozitif
disiplin için oldukça önemli bir kaç unsur bulunmaktadır. Çocuklara seçenekler sunma, öğrenme için doğal ve mantıklı sonuçlar
kullanma, pozitif yaşam becerileri için gerekli olanları bir araya getirme ve
problem çözme becerilerini çocuklara öğretmektir(3). Çocuklara seçim hakkı
verilmesi, sorumluluk alma ve özgürlüklerini artırma duygularını
cesaretlendirecektir (4). İyi düzenlenmiş okul-öncesi sınıfları, çocukların
özgürce karar vermelerini sağlamaktadır(5). Sınıf ortamında malzemelerin
kolayca ulaşabilecekleri açık raflara yerleştirilmesi çocukların seçim
yapmalarını sağlayacak ve onları bağımsız olmaya cesaretlendirmiş olacaktır(6).
Doğal sonuçlar, pozitif disiplinin önemli elementleridir. Yemeğini reddeden
çocuğa aç kalacağını, sütü bardağına koyarken döken çocuğa temizlemesi
gerektiğini söyleme oldukça basit fakat etkili davranışlardır. Ayrıca sonuçları
öğrenme, çocuklarla sonuçlar hakkında konuşma ve onlara önceden tahmin etme
fırsatı vermeyi de sağlayacaktır. Çocuklar hata yapmadan öğrenebilecekleri gibi
hata yaparak da doğruları görebileceklerdir ki bu da oldukça yararlı bir
stratejidir. Sonuçları tahmin etme, problem oluşmadan önce durumları
değerlendirme fırsatı da vermektedir. Mantıklı sonuçlar, karmaşık olmakla
beraber oldukça etkilidir. Örneğin; soğuk bir havada paltosunu giymekte direnen
bir çocuğa dışarı çıkamayacağını söyleme. Mantıksal sonuçların kullanımı,
çocuklara seçim yapma olanağı verir. Örneğin; “Alican hikâyemizi bölüyorsun. Ya
sessizce otur ya da masana git .Seçimini sen yap”.Burada önemli olan onun
davranışını değiştirmeye çalışmaktır. Yetişkin davranışlarıyla çocuğun kendi
davranışları arasında bir bütünlük sağlamak, pozitif disiplin için çok
önemlidir. Pozitif disiplin kuralları uygulanırken, yetişkinin konuşurken
çocuğun seviyesine inerek, ismini kullanarak yardımcı olacağı, dikkatinin
üzerinde olduğu vurgulanarak ve konuşurken çocuk üzerinde odaklanarak uygun
davranış modeli olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca pozitif yaşam için gerekli olan
tamamlayıcı unsurları kullanan yetişkin, çocuğun yaptığı seçimden sorumlu
olmasını da çocuğa öğretecektir(7). Problem çözücü olmalarında birinci adım,
çocuklara problem ortaya çıktığında sakin olmalarını öğretmek ve problem
üzerinde odaklanmalarını sağlamaktır. İkinci adım herkesin anlatmak
istediklerini anlatma fırsatı vermektir. Daha sonra yetişkinler, çocukların
açıklamalarından problemi tanımlayarak çocukların birbirleriyle uzlaşmalarını
sağlamalıdır. Çocuklara kendi problemlerini çözmeyi öğreten yetişkinler, aynı
zamanda çocuklara davranışlarına dikkat etmeleri ve kendi kontrollerini pozitif
değerlerde geliştirmeleri için onlara fırsat vermelidirler. Problem çözme
teknikleri yoluyla, çocuklar kendi duygularına ve diğerlerinin duygularına
değer vermeyi ve ifade etmeyi öğreneceklerdir. Şiddet olmadan çatışmaları
çözümlemeyi de bu yolla kazanacaklardır(8).
Disiplin,
ilişki içindeki tüm kişileri eşit olarak bağlayan, herkes için açık ve net olan
kurallar olarak tanımlanmaktadır(9). Diğer bir deyişle disiplin, istenen ve
düzenli olan davranışların kazandırılmasını amaçlayan bir yetiştirme
anlayışıdır. Disiplinde amaç, kişinin öz denetimini sağlayabilmek yani kendi
kendini denetleyebilme yeteneğini geliştirmektir. Aynı zamanda da disiplinden
anlaşılması gereken, çocuğun toplum tarafından kabul gören bir ahlâk anlayışı
ve sağlıklı tutumlar geliştirmesine yardımcı olmaktır(10).
Çocuklarda öz
denetimi sağlama yolları
Çocukların
öz denetimlerini sağlamaları için üç tip kaynağa ihtiyaçları vardır; kendileri ve diğerleri hakkında iyi
duygular, doğru ve yanlışı anlama ve problemleri çözmek için alternatiflerin
olması. Aşağıdaki stratejiler, çocukların bu önemli kaynaklarını
geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bazı stratejiler problem davranışları
önleyici, bazıları iyileştirici ve değişim için bir plân geliştirici olmakla
beraber hepsi ebeveynlere pozitif ve etkili bir disiplin yaklaşımını
sunmaktadır (11). Ayrıca bu temel stratejiler sadece ebeveyn-çocuk ilişkisini geliştirmemekte
aynı zamanda da çocuklara ebeveynlerinin desteği olmadan pozitif ve yapıcı bir
yaklaşımla kendilerini disipline etmelerini de öğretmektedir(12).
Sevgiyi ifade etme ve
koşulsuz sevme; sıcak bir ses tonuyla çocuğa
yaklaşma ve onu kucaklama bir sevgi ifadesidir ve çocukların istenmeyen
davranışları göstermesini önler. Eğer bir çocuk sevildiğini hissederse,
ebeveynini memnun etmek için istendik yönde davranacaktır(13). Çocukla iletişim
içindeyken çocuğa sevgi koşullu sunulmamalı, sevginin öze ait bir duygu olduğu
ve koşulsuz olduğu hissettirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, koşullu sevgi
istenmeyen davranışları uzun zaman sürecinde pekiştirmektedir(14).
Tutarlı olmak;
çocuklar tutarlı bir çevrede iyi gelişecektir. Görüş birliğinde olan tutarlı
ebeveynlerin açık bir şekilde belirlenmiş süreklilik gösteren kuralları ve
sınırları vardır. Bir gün izin verilen bir davranışa diğer bir gün izin
vermemek, çocuğu şaşırtacak ve konulan sınırlara tepkide bulunarak olumsuz
davranışlar göstermelerini sağlayacaktır(15).
İletişimde açık
olmak; kullanılan kelimelerin ve hareketlerin
çocuğa da aynı mesajı verdiğinden emin olunmalıdır. Paylaşma gibi soyut
kavramları çocuğa öğretirken bu davranışların bir çok örneğini çocuğa sunmanız
ve göstermeniz gerekmektedir(16). Ayrıca yanlış davranışa onun dikkatini
çekerek, göz kontağı kurarak sert fakat sinirli olmayan bir ses tonuyla
“Kardeşini rahatsız etmemeni istiyorum. Görüyorsun ki, çok üzülüyor” diye
açıklamak da yerinde bir davranış olacaktır(17).
Problem davranışı anlamak;
yapılan iyi bir gözlemle ebeveynler, çocuklarının problem davranışlarının neyi
ifade ettiğini anlayabilirler. Yapılan bir kaç günlük gözlemde, davranış ortaya
çıkmadan önce ne olduğu, ne zaman, nerede ve kiminle gerçekleştiği gibi
bilgiler yardımıyla olumsuz davranışlar hakkında ipucu alınabilir. Ayrıca
olumsuz davranışın arkasında açlık, yorgunluk, uykusuzluk gibi fiziksel
etkenlerin olup olmadığı, ya da çocuğun olumlu davranışlarının dikkate
alınmadığını, önemsenmediğini veya umursanmadığını düşünüp düşünmediği
araştırılmalıdır. Unutulmamalıdır ki problemin kaynağını bulmak problemi
çözmekten çok daha zordur(18).
Çocukların
kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak;
doğru olan davranışı kabul etmek kolaydır. Ebeveynler genellikle çocuklarının
iyi davranışlarından dolayı onları övmeyi, değer verdiklerini hissettirmeyi
ihmal ederler. Bu da çocukların dikkat çekmek için olumsuz davranışlara
yönelmelerine neden olmaktadır. Çocuklar olumlu ya da olumsuz olmasına dikkat
etmeksizin genellikle dikkati çeken davranışı tekrar ettiklerinden, yanlış bir
denge oluşmaktadır(19). Olumlu davranışlar karşısında teşekkür etmek,
gülümsemek, ne kadar iyi bir iş yaptığını anlatarak ona zaman ayırmak olumlu
davranışın tekrar edilmesini ve çocuğun kendini iyi hissetmesini sağlayacaktır
(20). Ayrıca, olumsuz davranışlar ortaya çıktığında görmemezlikten gelmek ve
sabırlı olmak, çocuğun bu davranışının ona bir şey kazandırmadığını anlamasına
yardımcı olacaktır(21).
Güvenilir bir çevre
hazırlamak; doğasında hareket olan çocuğun
araştırmaya, karıştırmaya, eşyaların yerlerini değiştirmeye çalışması hiç de
şaşırtıcı değildir. Çocukların eşyaların nasıl hareket ettikleri, nasıl ses
çıkardıkları hakkındaki meraklarını tatmin etmek için fırsatlara ihtiyaçları
vardır. Ebeveynlere düşen görev ise çocukların çevrelerini tehlikeli
materyalleri kaldırarak düzenlemek olmalıdır. Çocuklar keşfettikce daha az
istenmeyen davranışları sergilemeye başlayacaklardır (22). Ayrıca ortamda
çocuğu kışkırtan, sınırların dışına iten faktörler olup olmadığı
araştırılmalıdır (23). Zaman zaman oynanan oyuncakları kısa süreli olarak
ortadan kaldırmak, tekrar sunulduğunda sanki yeniymiş gibi ilgi çekmesine neden
olacaktır. Okulöncesi dönem çocuklarının farklı oyun tiplerine ihtiyaçları
olduğu göz önüne alınarak yerleşim yerini ve oyun tipini değiştirerek,
gerginliği ve sıkılganlığı en önemlisi de zarar verici davranışları engellemek
mümkün olmaktadır.
Sınırlar koymak;
ne ebeveynler ne de çocuklar polis gözetimindeymiş gibi karşı konulması zor bir
çok kuralın bulunduğu bir atmosferde yaşamak isterler. Kurallar bir kaç
kelimeyle ifade edilebilecek kadar basit olmalı, çocuğa yapılmasını istemediği
şeyleri belirtmekle beraber yapılması istenenleri de açıklamalıdır. Çocukların,
fiziksel olarak zarar verici davranışlarında hareketleri değil kelimeleri
kullanmaları yönünde bir rehberliğe ihtiyaçları vardır(24). Ayrıca farklı
yaşlardaki çocuklardan beklediğimiz davranışlar konusunda da gerçekçi olmamız
gerekir (25). Tutarlı ve uygun sınırlamalar, çocukların kendi davranışlarını
kontrol etmelerine yardımcı olacaktır. Yetişkinler, koydukları sınırlamaların
uygun olup olmadığını, çocukların ihtiyaçlarını yansıtıp yansıtmadığını,
gerçekten gerekli olup olmadığını bir kez daha düşünüp karar
vermelidirler.Çünkü çoğu kurallar, çocukların kolaylıkla unutacakları kadar
gereksiz ve şaşırtıcı olabilir(26).
Olayları önceden
kontrol etmek; büyükler, olayları daha
başlamadan önlemek ve kötü sonuçlar doğurmasına fırsat vermemek için aktif
birer denetleyici olmalıdırlar. Çocuklarda öz denetimin kazanılması ve belirli
bir olgunluk seviyesine ulaşabilmeleri için ebeveynlerinin uygun çözümler
önermelerine ve onların rehberliğine ihtiyaçları vardır(27).
Problem çözme
becerisi kazandırmak; problemlerin iyi
çözümleri ve kötü çözümleri vardır. Fakat bu farklılığı çocuklar nasıl ayırt
edecekler?Eğer bir çocuk kabul edilemez bir çözüm önerirse ona açıkça
davranışın kabul edilemezliği açıklanmalı ve nedenleri anlatılmalıdır. O çözüm
uygulandığında sonucun ne olacağı tartışılmalıdır. Ayrıca her durum için birden
çok çözüm olduğu ve her çözümün de sonucu olduğu açıklanmalıdır. Daha sonra
denemesi için olumlu çözümler önerilmelidir (28).
Fazla müdahale
etmemek; çocukların yanlış ve zarar verici bir
davranışı gözlendiğinde, en iyisi aşırı tepki vermemektir. Azarlamak veya
cezalandırmak yerine, olumsuz davranışından dolayı onu oyun alanından
uzaklaştırmak ya da kısa bir ara verip onu oyundan alıp sessizce oturup
bekleyeceği bir yere koymak daha etkili olabilmektedir(29). Eğitimciler ve ebeveynler
tarafından sıklıkla kullanılan ve bazı otoriteler tarafından sık kullanımının
az etkili olacağı düşünülen“istenilmeyen davranışa bir süre için ara verme”
yaklaşımı, diğer yaklaşımlara göre daha davranışsal olmakla beraber çok basit
olarak“senin davranışın kabul edilmeyen bir davranış ve bunu değiştirmedikçe bu
etkinliğe katılmana izin verilmeyecek” mesajını vermektedir(30). Etkinliklerden
uzakta bir yerde oturtmak, iki ve iki buçuk yaş grubu çocuklar için kavramları
anlamakta zorlanacakları için uygun çözümler değildir. Okulöncesi ve ilkokul
çocukları için yanlış davranışların uygun olmadığını anlamaları ve sakince
oturmaları için bir zaman olarak düşünülebilir. Öncelikle neden böyle bir
davranışla karşılaştığı ve aynı durumla gelecek sefer karşılaştığında farklı
olarak ne yapabileceği de çocuğa sorulmalıdır(31).
Gerektiğinde uzman
yardımı almak; bir çok çocuk, okulöncesi
yıllarında davranış problemleri göstermekte ve sabırlı ebeveynleri sayesinde
problemlerini çözmektedirler. Az bir kısmı bu davranış problemlerinin şiddetine
ve süresine bağlı olarak uzman yardımına ihtiyaç duymaktadır. Ebeveyn yaşamında
ayrılık veya boşanma gibi stresli dönemlerde alınan uzman yardımı ile yaşamın
bundan sonraki yıllarında olabilecek sorunlar önlenebilmektedir(32).
Çocuğa ve kendinize
karşı sabırlı olmak; tüm bunları
uyguladıktan sonra yapılması gereken bir şey daha vardır; o da yeni iletişim
yolları denerken kendinize ve çocuğunuza karşı sabırlı olmak.
Unutulmamalıdır
ki hâlâ bazı yanlış davranışlar ortaya çıkabilir. Ebeveynler ve çocuklar için
disiplin, pozitif, etkili ve doğru temeller yaratarak devam edip giden bir
öğrenme sürecidir. Bu öğrenme sürecinde eğer ebeveynler sürekli olarak
çocuklarına yapmaları ve yapmamaları gerekenleri söylediklerinde hem çocuklarının
öz denetimlerini kazanmalarını engelleyecek hem de onların gerçek yaşama
hazırlanmalarını zorlaştırmış olacaklardır. Davranışlarının sonuçlarını
gördüklerinde, alternatif davranışlar önerildiğinde çocuklar disiplin edilmiş
ve aynı zamanda da kendilerini kontrol etmeyi de öğrenmiş olacaklardır. Böylece
çocuklar diğer insanlarla uyumlu ilişkiler kuran, ihtiyaçlarını dengeleyen,
kendileri hakkında iyi düşünen bağımsız bireyler hâline geleceklerdir.
Çocuklarımıza olan sevgimiz, saygımız, güvenimiz ve hoşgörümüz onların zamanla
öz denetimli bir kişi olmalarını sağlayarak yaşama kolay uyum yapmalarını ve
yaşamdan zevk almalarını kolaylaştıracaktır.
(*) Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi İlköğretim Bölümü, Okul Öncesi
Öğretmenliği Ana Bilim Dalı.
(1)
M. Eaton. “Positive
discipline:fostering the self-esteem of young children”, Young Children,
52,6,September 1997, s.44.
(2)
A.S. Honig, D.S.Wittmer,”Socialization
and discipline for infants and young childen.” Early Child Development and
Care, 66, 1991, s.65-73.
(3)
Eaton, a.g.e., s.44.
(4)
K. Stephens. “What’s so positive
discipline? And other mysteries of child guidance.“ Child Care Information
Exchange. 87:1992,30-33.
(5)
Eaton, a.g.e., s.44
(6)
C.S. Miller. “Building self-control.
Discipline dor young children.“ Young Children. November, 1984. s.15.
(7)
Eaton, a.g.e., s.45
(8)
Eaton, a.g.e., s.46
(9)
T. Ancak. “Nasıl bir Disiplin?”. Yaşadıkça
Eğitim. 52, Mayıs-Haziran 1997, s. 14.
(10)
İ. Fındıkçı, “Aile içinde disiplin” Yaşadıkça
Eğitim. 6, Ocak-Şubet-Mart 1989, s.14.
(11)
T.Harms. “The 12 building block of
discipline.” Parents. 64:8, August 1989, s.78.
(12)
Harms, a.g.e., s.77.
(13)
Harms, a.g.e., s.78.
(14)
Ancak, a.g.e., s.15.
(15)
Ancak, a.g.e., s.16.
(16)
Harms, a.g.e., s.78.
(17)
G. Stenhouse. Pratical parenting.
Oxford University Press, Australia, 1996, s.66.
(18)
Harms. a.g.e., s.78.
(19)
Harms. a.g.e., s.81.
(20)
Harms. a.g.e., s.81.
(21)
Miller. a.g.e., s.18.
(22)
Harms. a.g.e., s.81.
(23)
Miller. a.g.e., s.15.
(24)
N.C. Paige & D.E. Levin. “Making
peace in violation times: A constructivist approach to conflict resolution”
Young Children. 48, 1, November 1992, s.5.
(25)
Harms. a.g.e., s.81.
(26)
Miller. a.g.e., s.16
(27)
Harms. a.g.e., s.82.
(28)
M. Shure. I can solve problem: An
interpersonal cognitive problem-solving program. Research Press, Illinois,
1992, s.225-376.
(29)
Harms. a.g.e., s.82.
(30)
Stenhouse, a.g.e., s.65-68.
(31)
Harms. a.g.e., s.82.
(32)
Harms. a.g.e., s.82.