Doç.Dr. Semra ÜNAL (*)
Eğitim
sistemi oldukça karmaşık bir yapı ve işleyişe sahiptir. Bu sistemin içinde ve
dışında yer alan çeşitli elemanlar okulların amaçları doğrultusunda bir araya
gelerek sistemin işlemesini sağlar. Ancak sistemin etkili bir şekilde
işlemesini sağlayan okul yöneticileri ve öğretmenlerdir. Diğer faktörler
örneğin yöntemler, teknikler, araç gereçler vb. bu temel elemanların özelliklerine,
bilgilerine, becerilerine ve ilişkilerine göre şekillenmektedir. Bursalıoğlu’na
göre okulun amaçlarını yaşatacak ve havasını koruyacak iç ögelerin lideri okul
müdürüdür (1). Okulun amaçlarının en üst düzeyde gerçekleşmesinden, karar
verme, plânlama uygulama gücüne sahip olan okul müdürleri sorumludur (2).
İlköğretim
okullarının yapısal değişiklikleri bu okullarda yöneticilik görevini
güçleştirmiştir. Bu okullar çok daha fazla öğrenci ve öğretmeni, farklı yaş
gruplarındaki öğrencileri ve çeşitli branşlardaki öğretmenleri kapsamına
almaktadır. Eğitim sisteminin ilk basamağını oluşturan ilköğretim okullarının
iki temel amacı, öğrencileri hayata ve bir üst öğrenime hazırlamak olarak
belirtilebilir.
Okulların
bu amaçlarını gerçekleştirmeleri öğretmenlerin bu doğrultuda çalışmalarını
sağlamakla mümkün olabilir. Öğretmenleri başarı ya da başarısızlığa yönelten en
önemli etkenin okul yöneticisi olduğu, gelişmiş ülkelerde yapılan araştırma
bulgularına göre belirlenmiştir(3).
Ayrıca
öğretmen moralini etkileyen etkenleri saptamaya yönelik araştırmalar arasında,
okul müdürünün tutum ve davranışları moral faktörünü etkileyen en önemli etken
olarak ortaya çıkmıştır (4, 5).
Etkili
bir okulda yönetici zamanının çoğunu sınıflarda, diğer öğretim ortamlarını
hazırlamakla geçirmek durumundadır. Onun temel ilgi ve uğraşısı öğretim
sorunlarıdır. Etkili bir yönetici okuldaki tüm etkinliklerini öğretim ve
öğretimin geliştirilmesine dönük olarak bütünleştirir. Yönetici bir öğretim
lideri olarak öğretmen ve öğrencilerinden beklentilerini açıkça ortaya koyacak
ve bunları onlara ulaştıracaktır. Okul yöneticisinin öğretmenlerle etkileşime
girmesi okul iklimini geliştirdiği gibi öğretmenlerin yeterlik duygularını da
olumlu yönde etkilemektedir(6). Başarana göre, yöneticilerin astlarına karşı
tutumları çalışanların örgütsel amaçlara güdülenmesinde ve vargüçlerini örgüt
için kullanmalarında önemli bir etkendir. Ancak yetişkinlerin özelliği gereği,
bir işi yapmaya güdülenmedikçe işi yapsa bile, istenen düzeyde başarı
gösterememesidir. Yetişkinlerin bu özelliğinden dolayı örgütlerde iş görenleri
örgütsel amaçlara güdülemek önemli bir yönetim işlevi olmaktadır(7).
Güdüleme,
bir ya da birçok insanı belli bir amaca doğru devamlı şekilde harekete geçirmek
için yapılan çabaların toplamı olarak tanımlanmaktadır (8).
Son
yıllarda işgörenlerin güdülenmesi konusu örgütün verimliliğini arttırdığı
gözlendiği için büyük önem kazanmaya başlamıştır. Ancak bu kolay
gerçekleştirilebilecek bir işlem değildir. Çünkü bir örgütte çalışan insanlar,
ortak amaçlar doğrultusunda hareket etseler bile aralarında birçok yönden
farklılıklar bulunmaktadır. Okullarda da görevli olan öğretmen ve yöneticilerde
değişik eğitim kurumlarından gelmiş, yetenekleri, becerileri, iletişim
kurabilme yeteneği, düşünceleri; ilgileri, branşları farklıdır. Bu nedenle
öğretmenleri işe güdüleme sorumluluğunu üstlenen okul yöneticisinin değişik
güdüleme yollarını bilerek kişiye ve karşılaşılan duruma etkili olabilecek
güdüleme yollarını uygulaması gerekli olmaktadır.
Bireyler
günün büyük bir kısmını iş yerinde geçirmektedir. Bu süre içinde çalışırken ya
da boş zamanlarında çevresindeki kişilerle konuşur, ilişkiler, arkadaşlıklar
kurar. Bu ilişkiler onu sosyal yönden doyuma sürükler ve çalışma güdüsünü
arttırır. Takdir ve saygı ihtiyaçlarının giderilmesi bireyin moral düzeyini
yükseltir (9, 10).
Okul
müdürleri öğretmenlerden, beklentilerinin gerçekleşmesini beklerken onların da
ihtiyaçlarının karşılanma beklentisi içinde olduklarını dikkate alarak
işlerinde başarılı olmalarını sağlamak, dolayısıyla öğrencileri iyi
yetiştirmeleri için değişik güdüleme yollarından yararlanması okulun
başarısında büyük fayda sağlayacaktır.
Bu
nedenlerle yöneticiye büyük görevler düşmekte, yönetmenin doğru zamanda, doğru
davranarak, esnek bir yaklaşımla işgöreni hedeflere güdüleyebilmelidir (11).
Bu
araştırmanın genel amacı, ilköğretim okullarındaki öğretmenleri işe güdülemede
yöneticilerin uyguladıkları yolların değerlendirilmesini yapmaktır. Bu genel amaç
doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.
1.
İlköğretim okullarında görevli öğretmen ve yöneticilerin görüşlerine göre;
yöneticilerin işe güdülemede uyguladıkları çeşitli yollara yönelimi nasıl bir
dağılım göstermektedir?
2.
Yöneticilerin öğretmenleri işe güdülemede tercih ettikleri yollarla cinsiyet,
kıdem ve okuldaki görev değişikliklerine göre farklılık göstermekte midir?
Bu araştırma, ilköğretim okullarında görevli bulunan
yönetici ve öğretmenlerin görüşlerine göre; yöneticilerin öğretmenleri işe
güdülemede başvurdukları yollar hakkında bir durum saptama çalışması
niteliğindedir. Bu nedenle araştırmada betimsel survey yöntemi kullanılmıştır.
Araştırma,
1997-1998 öğretim yılında İstanbul il merkezinde bulunan ilköğretim okullarının
birinci kademesinde görevli bulunan 186 okul yöneticisi ve öğretmenin
görüşleriyle ve ankette bulunan sorulara verilen cevaplarla sınırlıdır.
Araştırmanın
çalışma evrenini İstanbul il merkezindeki ilköğretim okullarının birinci
kademesinde görev yapan yönetici ve öğretmenler oluşturmaktadır.
Araştırmanın
örneklemi ise 1997-1998 öğretim yılında İstanbul il merkezindeki ilköğretim
okullarının birinci kademesinden random(tesadüfi örneklem) yoluyla seçilen 28
müdür ve müdür yardımcısı ve 158 öğretmen olmak üzere toplam 186 görevli
oluşturmaktadır.
Araştırma
verilerini toplamak amacıyla araştırmacı tarafından anket geliştirilmiştir.
Veri toplama aracı geliştirilirken araştırma konusu ile ilgili literatür
taraması yapılarak, uzman, öğretmen ve yöneticilerin görüşleri alınmıştır.
Anketin araştırma örneklemine uygulanmasına geçilmeden önce, araştırma kapsamı
dışındaki 25 öğretmen ve yöneticiye 30 gün arayla verilerek güvenirliği test
edilmiştir. Korelasyon katsayısı 0.76 olarak hesaplanmıştır.
Anket
üç bölümden oluşmaktadır.Birinci bölümde deneklerin, cinsiyet, meslekî kıdem,
okuldaki görev ve mezun olunan en son okul bağımsız değişkenlerinden oluşan
dört soru bulunmaktadır. Anketin ikinci bölümü de araştırma konusuna ilişkin
soruların yer aldığı beşli likert ölçeği hâlinde hazırlanmış dokuz soru
bulunmaktadır. Sorular“hiç (1)”,“çok az(2)”, “ara sıra(3)”, “çoğunlukla (4)”,
“sürekli (5)” şeklinde derecelendirilmiş ve puanlanmıştır. Üçüncü bölüm ise, bu
konuda farklı uygulamlara ilişkin görüşlerin belirtilmesi için ankette yer alan
“diğer görüşler” bölümüdür.
İlköğretim
okullarında görevli olan okul yöneticileri ve öğretmenlerden anketle elde
edilen verilerin frekans ve yüzde değerleri bulunmuş, gruplar arasındaki fark
için tek yönlü varyans analizi, ortalamalar arası farkı bulmak için ise “t”
test teknikleri kullanılmıştır, anlamlılık düzeyi 0.05 olarak kabul edilmiştir.
Ortalamaların yorumlanmasında “0.50-1.49 Hiç, 1.50-2.49 Çok Az,
2.50-3.49Arasıra, 3.50-4.49 Çoğunlukla ve 4.50-5.00 Sürekli” puan aralıkları
kullanılmıştır. Elde edilen bulgular tablolaştırılarak yorumlanmıştır.
Bulgular ve Yorumlar
Araştırmanın
amacı ve alt problemler bakımından önemli olan bağımsız değişkenlerle
yöneticilerin öğretmenleri ise güdülemede uyguladıkları yollara ilişkin olarak
ulaşılan sonuçlar aşağıda sunulmuştur.
1.
Yönetici ve Öğretmenlere İlişkin Kişisel Bulgular
İlköğretim
okullarında görevli, araştırma kapsamındaki yönetici ve öğretmenlerin farklı
değişkenler bakımından değerlendirilmesini sağlayan kişisel bilgilerÇizelge
1’de gösterilmiştir.
ÖZELLİKLER |
FREKANS |
YÜZDE |
Cinsiyet |
|
|
Kadın |
105 |
56,5 |
Erkek |
81 |
43,5 |
Görev |
|
|
Müdür ve
Md. Yrd. |
28 |
15,0 |
Öğretmen |
158 |
85,0 |
Kıdem |
|
|
1-5 |
54 |
29,0 |
6-10 |
23 |
12,4 |
11-15 |
18 |
9,7 |
16- ve
üzeri |
91 |
48,9 |
Mezun
Olunan Okul |
|
|
Eğitim
Yüksek Okulu |
34 |
18,3 |
İki
Yıllık Eğitim Enstitüsü |
28 |
15,1 |
İlköğretmen
Okulu |
27 |
14,5 |
Eğitim
Fakültesi Sınıf Öğr. Böl. |
25 |
13,4 |
Fen-Edebiyat
Fak. |
34 |
18,3 |
Diğer |
38 |
20,4 |
Çizelge 1’in incelenmesiyle görüleceği gibi araştırmaya katılanların cinsiyet dağılımında bayanlar erkeklerden daha fazladır. Bu durum ülkemizde öğretmenliğin daha çok bayan mesleği olarak görülmesiyle açıklanabilir. Araştırma kapsamındakilerin çoğunun(% 85) öğretmen olduğu ve meslekî kıdemlerinin büyük oranda (%71) 6-10 yılın üzerinde olduğu belirlenmiştir. Araştırma İstanbul il merkezinde yapılmıştır.Öğretmenlerin atama yönetmeliğine göre il merkezinde görevlendirilebilmek için belli şartların yerine getirilmesi gerektiği dikkate alınırsa, bulgulara göre; öğretmenlerin deneyimli olması sonucunun bulunması doğaldır. Araştırma kapsamındaki yönetici ve öğretmenlerin meslekî kıdemleri dikkate alındığında mezun oldukları okulların çoğunlukla öğretmen okulları, ön lisans okulları ve eğitim enstitüsü olması beklenen sonuçtur. Çünkü ülkemizde ilköğretime öğretmen yetiştiren kurumların fakülte hâline gelmesi yenidir.
II.
Öğretmenleri İşe Güdülemede Yöneticilerin Uyguladıkları Yolların
Değerlendirilmesine İlişkin Bilgiler
1.
İlköğretim okullarındaki öğretmenleri işe güdülemede yöneticilerin başvurdukları
yolların yönelimi Çizelge 2’de yer almaktadır.
Çizelge 2:Yöneticilerin Öğretmenleri İşe Güdülemede Uyguladıkları Yolların Deneklerin Görüşlerine Göre Dağılımı
Temel Olarak Kullanılan İşe Güdüleme Yolları |
Dereceler
|
||||||||||
Hiç |
Çok az |
Arasıra |
Çoğunlukla |
Sürekli |
x |
||||||
f |
% |
f |
% |
f |
% |
f |
% |
f |
% |
|
|
1.Yapılması gerekenleri mantıklı
biçimde anlatır. |
8 |
4.3 |
20 |
10.8 |
37 |
19.9 |
71 |
38.2 |
50 |
26.9 |
3.75 |
2.Çalışanlarla dostluk kurar. |
4 |
2.2 |
25 |
13.4 |
54 |
29.0 |
63 |
33.9 |
40 |
21.5 |
3.59 |
3.Yönetici olarak işin
yapılmasında diretir. |
10 |
5.4 |
24 |
12.9 |
58 |
31.2 |
76 |
40.9 |
18 |
9.7 |
3.37 |
4.Araya çalışan üzerinde etkili
olacak birini bulur. |
72 |
38.7 |
45 |
24.2 |
35 |
18.8 |
26 |
14.0 |
8 |
4.3 |
2.21 |
5.Çalışana yapılan iş karşılığında
bir iyilik yapar. |
69 |
37.1 |
40 |
21.5 |
47 |
25.3 |
25 |
13.4 |
5 |
2.7 |
2.23 |
6.Soruşturma açacağını söyler. |
78 |
41.9 |
41 |
22.0 |
39 |
21.0 |
14 |
7.5 |
14 |
7.5 |
2.17 |
Çizelge
2 incelendiğinde görüleceği gibi, okul yöneticisi yapılması gerekenleri öğretmenlere
mantıklı bir şekilde açıklar görüşüne araştırma kapsamındakiler x= 3.75
ağırlıklı ortalama ile çoğunlukla ve sürekli dereceleriyle katılmışlardır.
Yöneticilerin çoğunlukla çalışanlarla mantıklı konuşmalar yapmasının
yöneticiler tarafından güdüleyici olarak sıkça kullanılan bir yol olduğu
belirlenmiştir. Denekler, yöneticilerin x=3.59 ortalama ile çoğunlukla
öğretmenlerle dostluk kurarak işe güdüledikleri görünüşünü ortaya koymuşlardır.
Dostluk ilişkilerini yöneticilerin işe güdülemede çoğunlukla kullanılması uygun
görülen bir yoldur. Yöneticilerin işin yapılması için diretmesi x= 3.37
ortalama ile çoğunlukla ve arasıra derecelerinde başvurulan bir yol olarak
belirlenmiştir. Yöneticinin yönetsel gücü arttıkça bu güdüleme yolunun daha
etkili olduğu görülmektedir.
Bazı
konularda yöneticiler diretme yoluna gitmektedirler. Yöneticiler yönetmelikler
doğrultusunda kararların uygulanmasını sağlayan yetkili bir kişi olduğu için
zaman zaman bu yola başvurması doğal olarak karşılanabilir.
Yöneticilerin
öğretmenleri işe güdülemede zorlukla karşılaştıklarında araya onlar üzerinde
etkili olabilecek dost, arkadaş gibi kişileri yardıma çağırması x= 2.21
ortalama ile hiç ya da çok az görülen bir durum olduğu belirlenmiştir. Öğretmen
üzerinde etkili olabilecek birisi aracılığıyla işin yapılmasını sağlamak okul
ikliminde de bozulmalara neden olabilir, bu nedenle okul yöneticilerinin en az
başvurduğu yol olarak doğru bir tutum gösterdikleri söylenebilir.
Yöneticilerin
öğretmenleri işe yöneltmek amacıyla bir pazarlık ortamını ortaya çıkarması x=
2.23 ortalama ile hiç ya da arasıra bu yola başvurduğu deneklerin görüşlerine
göre saptanmıştır. Bu durum yapılacak işe, öğretmenin özelliğine, işten
doyumuna göre değişik şekillerde algılanabileceğinden yöneticilerin arasıra
kullandıkları bir yol olarak başvurulabilir.
Yöneticilerin
yasal yollarla, örneğin iş yapılmadığı ya da istenmeyen bir durum ortaya
çıktığında soruşturma açacağını söyleyerek öğretmenleri güdüleme yolunu seçmesi
x= 2.17 ortalama değerle hiç ya da çok az başvurdukları bir yol olarak
belirlenmiştir. Ancak bu yola arasıra başvuran yöneticilerin oranı da (% 21.0)
küçümsenemeyecek düzeydedir. Bu durum birçok yöneticinin çoğunlukla işe
güdülemede başvurmadığı bir yol olması yöneticilerin daha çok mantıklı açıklamalarla
iş yaptırma yolunu seçmelerine bağlanabilir.
Yöneticilerin ödül verme yolunu işe güdülemede x= 2.33
puan ortalamasıyla hiç ya da arasıra kullandıkları belirlenmiştir. Bu durum
okullarda yöneticilerin ödül olarak nitelenebilecek özendirici sistemleri
kullanabilmesinin oldukça zor olmasıyla açıklanabilir.
Yöneticilerin
öğretmenleri işe güdülerken onların fikirlerini alarak ortak kararlar
doğrultusunda işe yönlendirme yoluna başvurması x= 3.31 ortalamayla arasıra
başvurdukları bir uygulama olarak saptanmıştır. Bu durum en fazla uygulanması
gereken yollardan biri iken daha az bu yolun tercih edilmesi yöneticilerin yeni
gelişmelere yönelik eğitim eksiklikleri ile açıklanabilir.
Yöneticiler
okullarda oluşan gruplarla ilişkileri yöneticinin iş yaptırma gücünü
etkileyecektir. Bu nedenle yöneticilerin bu gruplardan yararlanarak
öğretmenleri daha kolay işe güdüleyebileceği beklentisi yaygındır. Araştırmada
yöneticilerin x= 3.10 ortalama puanına arasıra ve çoğunlukla gruplardan
yararlanarak işe güdüleme yolunu tercih ettikleri belirlenmiştir. Bu durum
yöneticilerce grup psikolojisinin üyeler üzerindeki etkilerinin ne kadar önemli
olduğunun kavrandığını ortaya koymaktadır.
2.
Yöneticilerin öğretmenleri işe güdülemede tercih ettikleri yollarla cinsiyet,
kıdem ve okuldaki görev değişkenlerinde anlamlı bir farklılık olup olmadığını
belirlemek amacıyla yapılan“t” istatistik analizi sonuçları aşağıda yer
almıştır.
Cinsiyete
göre deneklerin görüşlerinde yöneticilerin öğretmenleri işe güdülemede
başvurdukları yollarla ilişkin görüşlerinde (p< .05, t= .39) anlamlı bir
fark olmadığı gözlemlenmiştir. Deneklerin bayan ya da bay olmalarına göre
görüşlerinde bir farklılığın olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Deneklerin
görüşlerinde kıdem değişkenine göre de (p< .05, t= .20) cinsiyet
değişkeninde olduğu gibi anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Denekler kıdem
farkı gözetmeksizin aynı görüşlerde birleşmektedirler.
Araştırma kapsamındaki yönetici ve öğretmenlerin okuldaki
görevlerine göre yöneticilerin öğretmenleri işe güdülemede uyguladıkları
yollara ilişkin görüşleri arasında (p< .05, t= .03) anlamlı bir farklılık
gözlenmiştir. Bu durum öğretmenlerin yöneticilere göre yetkilerinin çok daha az
olması nedeniyle görüş farklılıklarının olabileceği şeklinde değerlendirilebilir.
Sonuç ve Öneriler
Araştırmanın
bu bölümünde, elde edilen verilerden sonuçlar çıkarılmış ve önerilerde
bulunulmuştur.
Sonuçlar
Araştırmanın
yöneticilerin öğretmenleri işe güdülemede başvurdukları yollara ilişkin şu
sonuçlara ulaşılmıştır.
•
Yöneticilerce öğretmenleri işe güdüleme yolları içinde, en fazla, yapılması
gerekenlerin çalışanlara mantıklı bir şekilde açıklanması yolunun tercih
edildiği,
•
Çalışanlarla dostluk kurma ve yönetici olarak işin yapılmasında diretme
yollarının yöneticilerce oldukça çok kullanıldığı,
•
Yöneticilerin yasal yollara başvuracağını söyleyerek öğretmenleri işe güdüleme
yolunun en az tercih edildiği,
•
Çalışan üzerinde etkili olacak birini bulma ve pazarlık(Yapılan iş karşılığında
bir iyilik yapma) yollarının yöneticilerce az tercih edildiği,
•
Yöneticilerin öğretmenlerin görüşlerine başvurarak, ortak kararlara ulaşılarak
işe güdüleme yolunu arasıra tercih ettikleri,
•
Özendirme sistemlerinin hemen hemen hiç işlemediği,
•
Deneklerin görüşlerinde cinsiyet ve kıdem değişkenlerine göre bir farklılık
bulunmazken, okuldaki görevlerine göre görüşlerde anlamlı bir farklılık
bulunduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
Öneriler
Araştırmadan
elde edilen sonuçlar ışığında yöneticilerin, çalışanların beklentilerini de
dikkate alarak okul amaçlarını gerçekleştirme yollarını tercih etmesi uygun bir
yöntem olacaktır. Bu nedenle yöneticilerin insan kaynaklarının yönetimi ve
insan ilişkileri alanında eğitilmesi günümüzde bir zorunluluk olmaktadır.
Okul
yöneticilerinin okuldan sorumlu kişiler olarak yetkileri artırılmalı ve
özendirme sistemlerini devreye sokabilmesi için kaynaklar sağlanmalıdır.
Okulda
yönetici ve öğretmenlerin birbirine güven duymaları ve saygı göstermelerini
sağlayacak ortamlar oluşturulmalı, etkinlikler düzenlenmelidir. Öğretmenler ve
yöneticiler huzurlu çalışamaz, kendilerini geliştiremezlerse ve bu konuda
yönetimden gereken desteği alamazlarsa okuldan istenen verim elde edilemez.
İlköğretim okullarının eğitim fakülteleriyle iş birliği yapmaları da
gelişmeleri izleyebilmeleri bakımından fayda sağlayabilir.
(*)Marmara
Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi.
(1)Ziya
Bursalıoğlu, “Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış” A.Ü.Eğitim Bilimleri
Fakültesi Yayını No:154, Ankara, 1984, s.59.
(2)Ali
Ekber Şahin, “Okul Müdürlerinin Eylemleri Plânlayıp Uygulamada Karşılaştıkları
Engeller” Eğitim Yönetimi Dergisi, Ankara,Yıl:2, Sayı:1, Kış, 1996, s.129.
(3)Mehmet
Alıç, “İnsan İlişkileri Yaklaşımının Eğitim Yönetimine Etkisi” Eğitim Yönetimi
Dergisi,Ankara, Yıl:3, Sayı:2, Bahar, 1997, s.16.
(4)E.Raymand
Shultz, “Keeping up Teacher Morale” Nations Schools, 1952.
(5)Alıç,
ön.ver. s.17.
(6)Ali
Balcı,“İlköğretimde Öğretimin Niteliğinin Geliştirilmesi”Ankara:H.Ü.Eğitim
Fakültesi Dergisi, Sayı:8, 1992, s.159-161.
(7)İbrahim
Ethem Başaran, “Yönetimde İnsan İlişkileri” Kadıoğlu Matbaası,Ankara, 1992,
s.160-161.
(8)
Erol Eren, “Yönetim Psikolojisi”,İstanbul:Beta Basım Yayını Dağıtım, 1993,
s.388.
(9)Zeyyat
Sabuncuoğlu, “Endüstriyel Psikoloji”,Bursa:Uludağ Üniversitesi Yayınları, 1984,
s.78-79.
(10)Türkay
Tok, “Öğretmenlik Mesleğinin Öğretmenlerin Gereksinmelerini Karşılama
Düzeyi”,Eğitim Yönetimi Dergisi,Ankara, Yıl:3, Sayı:2, Bahar, 1997, s.254.
(11)Başaran,
ön. ver. s.164.