(16-25 AĞUSTOS)
PROF. DR. ENVER KONUKÇU (*)
Batı Anadolu’nun önemli havzalarından biri Gediz Nehrinin aktığı bölgedir.Tarihi Lydia ve onun başkenti Sardes, Magneseia ad Sypilum, Philadelphia ve Nymheum da aynı yörenin önde gelen şehirleri idi. XIV.yy’da Saruhanlılar Manisa ve çevresini kesin bir şekilde Türkleştirdiler. Yıldırım Bayezid zamanında,Osmanlı topraklarına katılan Philadelphia, Alaşehir adını aldı. Karaosmanoğulları ve yerel âyânlar Alaşehir’de Türk varlığını devam ettirdiler. Meyankökü, üzüm ve pamuk gibi üretim kolları, demir yolunun buraya kadar uzatılmasına sebep oldu. XX. yy başlarında Alaşehir, zenginliği ile göze çarptı. Fakat, bu güzel günler uzun sürmedi. Mondros Mütârekesinin yarattığı burukluk,Alaşehir’de de kendini hissettirdi. Hürriyet ve İ’tilâfçılar ile büyük harbde yenik düşmemize zemin hazırlayan İttihad ve Terakki’ciler arasında fikir kavgaları başladı. Buna paralel olarak düzen bozuldu. Jandarma ve polis önemli ölçüde etkisiz kaldı. Alaşehir’de tarım ve ticâret ile uğraşan Rumlar da, metropolit denilen din adamı ve bazı bölücü kimseler vasıtası ile Yunanlılar ile temasa geçtiler. Mütâreke gereğince, Alaşehir istasyonunda da güvenlik kuvvetleri bulunması kararlaştırıldı ve Yzb.Villa komutasında bir kuvvet gönderildi. Askerler genelde sömürge kökenli ve müslümandılar. Alaşehirliler ile iyi temaslar kurdular. İzmir’deki hâdiseler, Alaşehirde, Saruhan Mutasarrıflığının tel haberi ile duyuldu. Az önce de Belediye’ye, Redd-i İlhak Cemiyeti’nin telgrafı gönderilmiş ve Yunanlıların güzel İzmir’i işgâl ettikleri anlaşılmıştı. Alaşehir Kaymakamı, İzmir’in yetiştirdiği aydınlardan Bezmi Nusret (Kaygusuz) idi. Onun, Alaşehirliler ile kurduğu diyalog, ilk anda millî hisleri galeyana getirdi. Bürokrasi, halk ve ileri gelenler elbirliği ettiler. Ancak, Mayıs 1919 sonlarına doğru Mutasarrıflık Merkezi Manisa’nın da işgâl edildiği ve Yunan Kuvvetlerinin Turgutlu’yu geçtikleri öğrenildi. Alaşehirde, millî yapılanma bu esnada daha da belirginleşti ve Salihli önlerinde Sardes harabelerinde, düşmanı durdurma kararı alındı. Bandırma, Balıkesir,Akhisar yolu ile Salihliye gelen Bekir Sami (Günsav) ve bir kaç arkadaşı, ilk millî kuvveti burada ve Alaşehirde meydana getirdi. Bozdağ ve Ödemiş grupları ile temas kuruldu ve birlikte hareket etme kararı alındı. Az sonra da Hâmidiye Kahramanı Rauf (Orbay) ve arkadaşları Salihli ve Ödemişte Kuvây-ı Millîye ile temaslarda bulundular. İzmir’den ve Manisa’dan trenler sürekli göçmen taşıyorlardı. Bu insanlara, memurları rum ve ermeni olan demiryolcuların türlü hakaretlerde bulundukları da gözlenmekte idi. Ayrıca, Alaşehir Rumları da Türklere karşı tavır takınmışlar, Yunan ordusunun Alaşehir’e ulaşacağı günü sabırsızlıkla bekliyorlardı. Alaşehir, aynı zamanda kutsal bir makamdı. Anadolu’nun yedi kilisesinden biri de burada bulunuyordu. İncil’de hem Philadelphia’ya ve hem de Sardes’e ait bölümler vardı. İstasyon memurları, Alaşehir ismini bile kaldırmışlar, biletleri “Philadelphia” diye vermeye kalkışmışlardı.
Alaşehir ahâlisi ise kararsızlığını sürdürüyordu. Bir kısmı Fransızlara, bir kısmı A.B.D.’lerine, yerli Rumlarla da geçmiş ilişkileri iyi olanlar da, onlara yanaşmıştı. Fakat, Kuvây-ı Millîye ruhunu benimsemiş çoğunluk ise son ana kadar Yunanlılara karşı direnmeyi, gerekirse bu uğurda ölmeyi kabul etmişti. Alaşehirli Mustafa Bey, Belediye Başkanı Galib Bey, Mütevellizâde Akif gibi milliyetçiler, mücâdele ruhunun parlak simâları idiler. Temmuz 1919’da, Salihli önlerinde diğer bir direniş grubu da belirmişti. Bu, Rauf ve Bekir Sami Beylerin teşviki ile Salihli’de Kuşcubaşı Eşref Çiftliğine yerleşen Edhem, daha çok tanındığı ismi ile Çerkez Etem’di. Ancak, kısa zamanda Alaşehir grubu ile anlaşmazlığa düştü.
Ağustos 1919’da, İzmir-Bandırma Demiryolu üzerindeki Balıkesir’de, yasal hakları savunmak ve yeniden şekillendirmek için kongre toplanmış, Hacim Muheddin Bey önerisi ile diğer toplantının Alaşehirde yapılmasını kararlaştırmıştı. Bu yolda, komşu kasabalara ve merkezlere haber gönderildi. Kongre’nin Alaşehir’de, 16 Ağustos 1919 tarihinde toplanacağı duyuruldu.
Alaşehir Kongresi,batı Anadolu için önemli toplantılardan biridir. Bilindiği gibi “kongre” kelimesi batı kökenlidir. Daha sonra Osmanlı dünyasına girmiştir. Mütâreke sonrası kurulan cemiyetler,Millî Kongre örneğinde olduğu gibi toplantı yapmışlar, çok önemli kararlar almışlardır.?.Turan’ın yazdığı gibi, Kongreler, M. Kemal Paşa’nın katıldığı “Millî Kongreler” ve “Çeşitli bölgelerde toplanan mahalli kongreler” iki bölüm altında göze çarpmaktadır.
İzmir’in işgâli ile Erzurum ve Sivas Kongreleri toplanırken,Batı Anadolu’da da İzmir, Balıkesir, Nazilli ve Alaşehir Kongreleri çalışmalarını sürdürmüş ve önemli kararlar almışlardır.
Alaşehir Kongresi: Alaşehir, Balıkesir,Buldan,Demirci,Eşme,İnegöl(şimdi Sarıgöl), Birgi,Ödemiş, Akhisar, Ayvalık,Aydın, Denizli, Sarayköy, Salihli, Turgutlu/Kasaba, Soma,Uşak, Kula, Karahisar-ı Sahib/Afyon, Manisa ve Nazilli’lerin katılımı ile 16 Ağustos 1919’da çalışmalarına başladı. Önce Şahyarlı Kuvây-ı Milliyeci Mustafa Bey’in evinde sonra da Darü’l-Feyz adı verilen binada toplandı. Kongre Başkanı Hacim Muhiddin Bey, Başkan Vekilleri; Mustafa ve İbrahim(Uşak),Kâtipler ise Edhembey zâde Ömer ve Müftizâde Abdülgafur(Balıkesir)tarafından temsil edildi. 25 Ağustos 1919’a kadar oturumlar hâlinde sürdürülen Kongre öncelikle idâri kararlar alındı. “Harekât-ı Millîye Teşkilât Talimatnâmesi” hazırlandı. Her kazanın kendisine düşen sorumlulukları belirlendi. Kongre’de üzerinde ortak görüş sağlanan konulardan biri de “Menzil Müfettişlikleri”nin kurulması idi. Buna göre, Ayvalık, Soma ve Akhisar Cebhesinde sorumlu 1., 11., ve 111. Menzil Müfettişlikleri teşkil edildi. Harekât-ı Millîye’lerin Kaza ve Cebhe Teşkilâtları (kaza-cebhe) da Kongre’de ele alındı ve görevlerine ait iş bölümleri yapıldı. Bir de Müdirler encümeni, 24 Ağustos günlü oturumda şekillendirildi.
Alaşehir Kongresi, 25 Ağustos 1919 günü sona erdi. Böylece Batı Anadolu Kongreler grubu içindeki tarihi rolünü gereği gibi yerine getiren, bir müddet sonra toplanmasına karar verilen III. Balıkesir Kongresi (16-22 Eylül 1919) için basamak teşkil edecektir.
Az sonra,Alaşehir Kongresi ve kararları Tümen komutanlığı aracılığı ile kamuoyuna duyuruldu. O esnada Erzurum Kongresi çalışmalarını bitirmiş olan ve Hey’et-i Temsiliye Başkanı olanM.Kemal de, Alaşehir toplantısından memnun olduğunu belirtmiş ve “Doğudan batıya doğru genişleyen Teşkilât-ı Vatanperveraneleri ile Batı’dan Doğuya genişleyecek Teşkilât-ı naçizanemizin birleştiği gün, gayesi vatanın kurtuluşuna yönelik olan vatanseverlik atılımlarının en büyük bayramı olacaktır” diyerek, Kongrenin tarihi önemine değinmiştir.
KAYNAKLAR
Hacim Muhittin Çarıklı, Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri Hacim Muhittin Çarıklı’nın Kuvây-ı Milliye Hâtıraları, Ankara, 1967.
Ali Fuat Cebesoy, Millî Mücâdele Hatıraları, İstanbul, 1953.
Adnan Soğuoğlu, Kuvây-ı Millîye Döneminde Kuzeybatı Anadolu (1919-1921) Ankara, 1994.
Nurdoğan Taçalan, Ege’de Kurtuluş Savaşı Başlarken, İstanbul, 1970.
Ş.Turan, Kurtuluş Savaşında Kongreler(Atatürk Konferansları)Ankara, 1969.
Bezmi Nusret Kaygusuz, Bir Roman Gibi,İzmir, 1955.
Sıtkı Aydınel,Güneybatı Anadolu’da Kuvây-ı Millîye Harekâtı, Ankara, 1990.
Mustafa Albayrak, Millî Mücâdele Dönemi’nde
Batı Anadolu Kongreleri (17Mart 1919-2 Ağustos 1920), Ankara, 1998.
(*) Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi.