MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ

Sayı 163

Yaz 2004


YÖNETİCİ VE ÖĞRETMENLERİN TOPLAM KALİTE YÖNETİMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİYLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA

İlhan GÜNBAYI*
Veli ÇEVİK**



Özet

Bu çalışmada, son dönemde bir çok sektörde uygulanan ve eğitim sektöründe de uygulanabilmesi için çalışmalar yapılan Toplam Kalite Yönetimine ilişkin, ilköğretim okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin görüşlerinin ne olduğu araştırılmıştır. Bu amaçla, Afyon il merkezindeki ilköğretim okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin Toplam Kalite Yönetimine ilişkin görüşleri alınmış ve  bu görüşlerin anlamlı farklılıklar gösterip göstermediğini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır.İlköğretim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenler Toplam Kalite Yönetiminin “katılım”, “takım çalışması”, “sürekli gelişme”, “liderlik”, “iletişim”, “değişme ve yenileşme” boyutlarına “çok yüksek” düzeyde önem vermektedirler. İlköğretim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin Toplam Kalite Yönetiminin “katılım”, “takım çalışması”, “iletişim”, “değişme ve yenileşme” boyutlarına ilişkin görüşleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. Yönetici ve öğretmenlerin Toplam Kalite Yönetiminin “sürekli gelişme” ve “liderlik”, boyutlarına ilişkin görüşleri arasında .05 düzeyinde anlamlı derecede bir farklılık bulunmaktadır. 

Anahtar Sözcükler: Toplam Kalite Yönetimi, ilköğretim okulları, yöneticiler, öğretmenler.

Giriş

Günümüzde teknolojik alandaki hızlı gelişmeler, küreselleşme ile uluslararası ilişkilerin gelişmesine ve hızlı toplumsal değişmelere neden olmaktadır. Bu değişmeler ve gelişmeler örgütleri ve örgütler arasındaki ilişkileri etkilemektedir. Artık örgütler yapılarını, yönetim anlayışlarını gözden geçirip, yeni yönetim anlayışlarını benimsemektedirler. Dünyanın gelişim hızına ayak uydurabilecek, kıtlaşan kaynakların getireceği sorunlara göğüs gerebilecek, kendine yaşanabilir bir dünya kurabilecek, kısaca kendi sorunlarını çözebilecek ve ülke sorunlarını çözmede, katkı sağlayabilecek yeterlikte yurttaş yetiştirmeyi amaçlayan temel eğitim sistemine ihtiyaç vardır (Başaran, 1994:12).

Türkiye gibi dünyanın birçok ülkesi de eğitim sorunları ile karşı karşıyadır. Şimdiye kadar geliştirilen sistemler ve klasik anlamdaki yenileşme çabaları ile bu sorunları çözüme kavuşturamamışlardır. Aksine sorunlar gittikçe çoğalmış ve içinden çıkılmaz bir hâl almıştır. Bu durum ülkemizde daha da belirgin olarak kendini göstermektedir.

Yıllardan beri süregelen çözüm arayışları eğitimdeki sorunları çözmede yeni yaklaşımları ve felsefeleri ortaya çıkarmıştır. Bunlardan birisi de Toplam Kalite Yönetimi (TKY)’dir.Toplam Kalite Yaklaşımı sadece üretilen ürün ve hizmetin değil, bir bütün olarak yönetimin kalitesini ve verimliliğini artırmayı amaçlamaktadır.Kuruluşların Toplam Kalite Yaklaşımı ile çok daha yüksek rekabet gücüne ulaşabildikleri bir gerçektir. Ancak bu yaklaşım yönetim anlayışı, felsefesi, örgüt yapısı ve yöntemler ile bir bütündür. İnsan faktörünün ön plana çıkarıldığı ve bilimselliğin ön koşul olduğu bu sistemde temel öğelerin eksiksiz uygulanması ile başarılabilir. Bu temel ögeler şunlardır:

• “Hataları ayıklamak” yerine “hata yapmamak” yaklaşımının benimsenmesi

• Grup çalışmalarının Toplam Kalitenin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul ederek örgütteki görevleri bu çalışmaları destekleyecek şekilde dağıtmak

• İşletme içindeki bütün planlama ve uygulama çalışmalarını “sürekli gelişme” anlayışına uygun olarak düzenlemek

Bu üç temel öğeyi benimsemiş ve Toplam Kaliteyi hedeflemiş kuruluşlarda, örgüt yapısı da ögelerini destekleyen ve uygulanmalarını kolaylaştıran bir yapıda olmalıdır. Bu örgütlerde yönetim stratejik kararlar alan, rakiplerini inceleyen, eleman seçimine ve yetiştirmesine daha çok zaman ayıran bir konumdadır. Operasyonlar ise bölüm, takım vb. tarafından tüm yetki ve sorumluluğa sahip olarak yürütülür. Her bölüm kendisinden önceki bölümü tedarikçi, kendisinden sonraki bölümü ise müşteri olarak görür. Takım kararları yerinden karar alma ilkesine dayalı olarak verilir. Takımlar kendilerine ait işin bir bütün olarak tümünü yaparlar. Takım içinde hiyerarşik düzen yoktur. İş tasarımı, sosyal ve teknik kriterler eşit önemde düşünülerek yapılır (Tümer, 1994:44).

Klasik yönetim anlayışında tepe yönetimin görüş ve düşünceleri doğrultusunda tepeden aşağıya doğru inen bir hiyerarşi içinde şirketler yönetilmekte, astlar amirlerinden aldıkları talimatlara göre işlerini görmektedirler (Kavrakoğlu, 1996:58). TKY’de ise, karar süreçlerinin iyileştirilmesi adına kurum içinde daha az hiyerarşi önerilmektedir. Böylelikle bir sorun ortaya çıktığında, sorunun çözümünün tespit edilip, çözümün uygulanması için çok katlı karar mekanizmaları devreden çıkmış olmaktadır ve eskisine göre daha çok yetkiyle donatılmış çalışanlar, müşterinin isteklerini daha çabuk gözden geçirip yanıtlayabilmektedirler (Uyanık ve Öktem, 1997:17). TKY’ de amaç müşteri talepleri doğrultusunda şirketin tüm birimlerinin yönlendirilmesi ve tam olarak müşterinin tatmininin sağlanmasıdır (Kavrakoğlu, 1996:58).

Eğitim örgütlerindeki değişimin düzenli ve planlı olarak yapılması, sürekli gelişme felsefesi ile paralellik arz etmesi  liderlerin önemli fonksiyonları olarak görülürken, bu çalışmaların çevre tarafından desteklenmesi de gerekmektedir. Özellikle yönetiminde çalışan bütün personeli liderin desteklemesi  değişimi canlı tutacaktır (Cafoğlu, 1996:103).

Eğitim sistemimizin gelişmesi için göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktörün kalite olduğu bir gerçektir. Kalite için kötüden mükemmele kadar giden bir değer sıralaması yapmak mümkün olmaktadır. Eğitimde kalite denilince hedeflenen amaçlara ne kadar ulaşıldığı, yani öğrencilerin bu amaçların ne kadarını gerçekleştirebildikleri anlaşılmaktadır.

Eğitimde kalite kavramı birçok anlamı çağrıştıran bir ifadedir. Çünkü eğitimin kalitesi tarihsel olarak karakterize edilir. Zamanla değişir ve amaçların, işlevlerin ve ortaya koyduğu ürünlerin değişkenliği ile ilgili olarak coğrafik bir şekilde farklılaşır. En genel tanımıyla eğitimin kalitesi, eğitimin amaç ve işlevlerini gerçekleştirmeye veya başarma biçimi ve derecesi olarak kabul edilmektedir (Karslı, 1997:209).

Günümüzde eğitimde kalite tanımı, bir öğretmen ve öğrencinin sınıf ortamında iletişim kurması veya akreditasyon şartlarının yerine getirilmesinin boyutlarını aşmıştır. Kalitenin farklı tanımları arasında, eğitimin kullanma amaçlarına uygunluğu ve öğrenciler ile mezunları bekleyen iş dünyasından oluşan müşterilerin isteklerinin yerine gelmesi de bulunmaktadır. Eğitimde daha iyiye varmak için birçok çalışmalar yapılmaktadır.  Fakat bu çalışmaların başarılı olabilmesi için çok sistemli ve çağdaş dünya ihtiyaçlarına yönelik olması gerekir. Eğitimde kalite çalışmaları ve arayışları geçmişte olduğu gibi şimdi ve geleceğin dünyası için de aynı derecede öneme haizdir (Cafoğlu, 1996:12).

Diğer taraftan okul sisteminin temeli olan  ilköğretim, kültürel sürekliliğin sağlanmasının, istikrarlı bir demokratik toplum oluşturulmasının, halkın yaşam kalitesinin yükseltilmesinin, yaşam boyu sürecek bir öğrenmenin ve insan gelişiminin temellerini oluşturur (Kavak, 1997:17).

Eğitim sisteminde önemli bir role sahip olan ilköğretim kurumlarındaki yönetici ve öğretmenlerin kendilerini geliştirmeye eğilimli ve yeniliklere açık olmaları gerekmektedir. Yaratıcı ve yenilikçi olmaları, yetiştirdikleri, eş deyişle biçimlendirdikleri öğrencilerde de bu özelliklerin varlığını beraberinde getirecektir.

İlköğretimin, kültürel sürekliliği sağlaması, istikrarlı demokratik bir toplumu oluşturması, halkın yaşam kalitesini yükselmesi, yaşam boyu sürecek bir öğrenmenin ve insanın gelişiminin temelini oluşturması, süresinin tartışma konusu edilmesi, olgusundan hareketle kalite tartışmalarının da buradan başlayabileceği düşüncesini ortaya çıkarmıştır (Bayrak ve Ağoğlu, 1998:28).

Toplam Kalite Yönetimi, hangi sektör ya da iş kolunda olursa olsun, örgütlere daha fazla işletmecilik anlayışıyla bakmayı gerektirmektedir. Bu çerçevede nitelikte rekabet edebilme, topluma karşı sorumluluk duyma, tüketicilerin tercih ve ihtiyaçlarına eğilme, çalışanların katılımını sağlama, örgütte olup bitenler hakkında onları bilgilendirme zorunluluğu vardır (Balcı, 1993:12).

Toplam Kalite Yönetimi anlayışı, eğitim kurumlarında da uygulama imkanı bulan hatta biraz zorunluluk duyulan kuram ve ilkeler arasında yer almalıdır. Bu doğrultuda Toplam Kalite Yönetiminin eğitim kurumlarında hem bir yönetim felsefesi, hem de bir yönetim anlayışı olarak uygulanabilmesi için kalitenin çeşitli özellikler açısından tanımlanması gereklidir (Özdemir,1996:17).

Yaşadığımız yüzyılda henüz eğitim sorunlarımız çözülememiştir. Karşılaşılan sorunlar genelde yüzeysel olarak ele alınmış, birçok sorunun üstesinden gelinememiştir. Çağımıza uyum sağlayabilmemiz, eğitim sistemimizin de kendisini bir an önce yenilemesine bağlıdır. Bu amaçla, eğitim alanında yeni arayışlara girişildiği görülmektedir. Bunlardan biri de aslında sanayi sektörü için ortaya konan ve eğitim kurumlarında uygulanabilirliği tartışmaları devam eden Toplam Kalite Yönetimidir.

İşte bu araştırmada, Afyon il merkezinde ilköğretim okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin Toplam Kalite Yönetiminin ilkelerine ilişkin görüşlerinin ne olduğunu ve bu görüşlerin yönetici ve öğretmenler açısından anlamlı farklılıklar gösterip göstermediği araştırılmıştır.Bu yönüyle bu çalışma, Toplam Kalite Yönetimi anlayışını çalışanlar açısından incelediğinden, anlayışın eğitimde nasıl uygulanması gerektiği konusunda düşünceler oluşmasına yardımcı olabilir.

YÖNTEM

Araştırmanın Modeli

Afyon il merkezinde bulunan İlköğretim okulu yöneticilerinin ve öğretmenlerinin Toplam Kalite Yönetimine ilişkin görüşlerini araştıran bu çalışma, betimsel, durum saptayıcı bir araştırmadır. Araştırmada, araştırmaya katılan yöneticilerin ve öğretmenlerin Toplam Kalite Yönetimi boyutlarına ilişkin görüşlerinin ne olduğu ortaya konulmak istenmiştir.

Evren ve Örneklem

Bu araştırmanın evrenini Afyon il merkezindeki 38 ilköğretim okullarında çalışan yöneticiler ve öğretmenler oluşturmaktadır. İki alt evrenden oluşan iki örneklem grubu alınmıştır. Birinci alt evren, ilköğretim okullarında çalışan 76 yöneticiyi kapsamakta olup bu gruptan oranlı eleman örnekleme tekniği ile ve random yöntemiyle evrenin % 74’ünü  oluşturan 56 kişilik bir örneklem alınmıştır. İkinci alt evren ilköğretim okullarında çalışan 936 öğretmeni kapsamakta olup, bu gruptan da oranlı eleman örnekleme tekniği ile ve random yöntemiyle % 30’unu oluşturan 284 kişilik bir örneklem alınmıştır.

Verilerin Toplanması

Bu araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. Anketlerin okullarda uygulanabileceğine dair Afyon Valiliği ve Millî Eğitim Müdürlüğünden gerekli izin alınmıştır.

Veri toplama aracının geliştirilmesinde araştırma amacına hizmet edeceği umulan önermelerin oluşturulması için konuyla ilgili kaynaklar taranmıştır. Daha sonra konuyla ilgili uzmanların görüşleri alınarak Toplam Kalite Yönetiminin , “yönetime katılma, takım çalışması, sürekli gelişme, liderlik, iletişim, değişme ve yenileşme” boyutları esas alınarak ölçeğin önermeleri olumlu önermeler olarak sıralanmıştır. Anket sorularında deneklerin soru seçeneklerinden birini seçmeleri, derecelendirmeli önermelerde, önermelere katılma derecelerini (1) hiç, (2) az, (3) orta, (4) çok, (5) tam düzey olarak belirleyip işaretlemeleri istenmiştir.Tablo 1’de görüldüğü üzere yönetici ve öğretmenlerin Toplam Kalite Yönetimine ilişkin görüş düzeylerini ölçebileceği düşünülen 6 Toplam Kalite Yönetimi boyutu ve bu boyutlara ilişkin 42 maddeden oluşmuştur.

Tablo-1 Derecelendirmeli Soruların Toplam Kalite Yönetimi İlkelerine Göre Dağılımı

Daha sonra kişisel değişkenlerle ilişkili seçmeli sorulardan ve Toplam Kalite Yönetiminin altı ilkesine ilişkin derecelendirilmeli önermelerden oluşan anketin güvenilirliğini denemek amacıyla ilköğretim okulu yöneticileri ve öğretmenlerinden random yoluyla seçilen 25 kişiye 01.04.2003 – 04.04.2003 tarihlerinde ön test uygulanmıştır. 15 gün sonra 21.04.2003 – 30.04.2003 tarihlerinde aynı kişilere anketler tekrar uygulanarak ön test – son test puanlarının karşılaştırılmasında fark bulunamamıştır. Ön test ve son test puanlarının karşılaştırılması sonucunda  elde hesaplanan Pearson korelasyon katsayısı görüş düzeyleri için p=0.8734’ tür.

Böylece uygulamaya hazır hale gelen anket gerekli izinler alındıktan sonra 05.05.2003-14.05.2003 tarihleri arasında okullara gidilerek araştırmacı tarafından uygulanmıştır ve örneklemdeki deneklerin 340’ ına ulaşılmıştır. Çözümlemeler örneklemdeki sayı olan 340 anket üzerinde yapılmıştır.

Verilerin Analizi

Ankette toplanan verilerin çözümünde aritmetik ortalamalar arası farkların önemlilik testi kullanılmıştır. Araştırmada, farkların önemlilik düzeyi olarak .05 alınmış, sınamalar çift yönlü yapılmıştır.

Yönetici ve öğretmenlerin  her maddeye ilişkin görüş düzeyleri bu yöntemle hesaplanmış ve aritmetik ortalamaları alınarak toplam görüş düzeylerine ilişkin puanlar bulunmuştur. Bulunan görüş düzeyleri: 1.00 – 1.80 arası “çok düşük”, 1.81 – 2.60 arası “düşük”, 2.61 – 3.40 arası “orta”, 3.41 – 4.20 arası “yüksek” ve 4.20 – 5.00 arası “çok yüksek” olarak bu beşli ölçeğe göre değerlendirilmiştir.

BULGULAR VE YORUM

İLKÖĞRETİM OKULU YÖNETİCİ VE ÖĞRETMENLERİNİN TOPLAM KALİTE YÖNETİMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİN DÜZEYİ

Tablo 2’de genel aritmetik ortalamalarına göre yönetici ve öğretmenlerin “katılım, takım çalışması, sürekli gelişme, liderlik, iletişim, değişme ve yenileşme” boyutlarına ilişkin katılım düzeyleri “ çok yüksek” bulunmuştur.

Tablo-2 İlköğretim Okulu Öğretmen ve Yöneticilerinin Toplam Kalite Yönetimine  İlişkin Görüşlerinin Karşılaştırılması

* p<.05

Yönetici ve öğretmenlerin “sürekli gelişme” boyutuna ilişkin görüşleri arasında anlamlı bir fark görülmektedir. Bu bulgulara bakıldığında “sürekli gelişme” boyutuna yöneticilerin öğretmenlerden daha yüksek puan verdikleri gözlenmektedir. Bu bulgu yöneticilerin öğretmenlere göre sürekli gelişmeyi daha önemli gördükleri şeklinde yorumlanabilir. Anket çalışmasına katılan yöneticiler de sorumluluk ve görev alanları gereği sürekli gelişme boyutuna daha yüksek puan vermiş olabilirler.

Yönetici ve öğretmenlerin “liderlik” boyutuna ilişkin görüşleri arasında anlamlı bir farklılık görülmektedir. Bu bulgular “liderlik” boyutunu öğretmenlerden daha çok önemli gördükleri şeklinde yorumlanabilir. Yöneticilerin toplam kalite yönetiminin öngördüğü lider özelliklerini özümsemiş, Toplam Kalite Yönetimine uygun liderler oldukları söylenebilir.

Tablo -3 Yönetici ve Öğretmenlerin Toplam Kalite Yönetimi Boyutlarına İlişkin Görüşlerinin Maddelere Göre Puanları

Tablo 3’e göre “Katılım” boyutunda, “Her öğretmen alınan kararlara katılmalı”, “Uygulamalara herkesin tam katılımının sağlanması için çalışanlar özendirilmeli”, “Etkili yönetim için katılım arttırılmalı”, “Eğitimde kalitenin artırılması için katılım arttırılmalı” maddelerine yönetici ve öğretmenler “çok yüksek” düzeyde katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu bulgular doğrultusunda, öğretmenlerin kararlara katılarak, kendilerini ifade etmek ve kanıtlamak istediklerini, yöneticilerin de öğretmenlerin bu düşüncelerini desteklediklerini söyleyebiliriz.

“Takım çalışması” boyutunda, “Okulda takım çalışması gerçekleştirilmeli”, “Çalışanlar kendini takımın bir parçası gibi hissetmeli”, “Çalışanlar takımdaki  diğer  çalışanlara yardım etmeli”, “Takım üyeleri arasında iş birliğine önem verilmeli”, “Öğretmenlere takım çalışması alışkanlığı kazandırılmalı” maddelerine yönetici ve öğretmenler “çok yüksek” derecede katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu durum, yönetici ve öğretmenlerin, okulu bir bütün halinde gördükleri, uyum içinde çalışarak, sorumluluk almayı istedikleri şeklinde yorumlanabilir.

“Sürekli Gelişme” boyutunda yönetici ve öğretmenler, “Okulda öğretmenler yetenek ve özelliklerine göre motive edilmeli”, “Çalışanlar başarılı çalışma için yönlendirilmeli”, “Kalite için, çalışanlar en iyisini yapabileceklerine inandırılmalı”, “Okulda başarılı çalışmalar için yönetim ve öğretmenler birbirlerine inanmalı”, “Okullara görevlerini yapabilecek nitelikte insanlar atanmalı” maddelerinde “çok yüksek”,  “Yapılan çalışmaları denetlemek üzere içsel denetleme ekipleri kurulmalı”, “Çalışanlar  yaptıkları çalışmalara ilişkin haftalık, aylık, dönemlik ve yıllık raporlar düzenlemeli”, “Okulda çalışanlar, eğitim-öğretim hizmetlerine katkı oranında itibar görmeli”, “Okulda çalışanlar  performansı ölçüsünde ücret almalı” maddelerinde ise “yüksek” derecede katıldıklarını belirtmişlerdir.

Bu bulgular, yönetici ve öğretmenlerin sürekli gelişme için motivasyonun, yönlendirmenin ve nitelikli insanlarla çalışmanın önemine inandıkları, ancak denetleme ve performansa göre ücretlendirme konusuna  ise aynı ölçüde inanmadıkları şeklinde yorumlanabilir.

“Liderlik”  boyutunda yönetici ve öğretmenler, “Yönetim zümre ve birimler arası bağlılığı sağlamalı”, “Kaliteyi artırmak için yönetim destek ve rehberliğe önem vermeli”,  “Yöneticiler Toplam Kalite Yönetimi uygulamaları için kararlı olmalı”, “Eğitimde kaliteye ulaşmak için, eğitim lideri vizyon geliştirmeli”, “Eğitimde kaliteye ulaşmak için, eğitim lideri misyon  geliştirmeli”, “Eğitimde kaliteye ulaşmak için, eğitim lideri somut plan ve projeler geliştirmeli” maddelerine “çok yüksek”; “Öğretmenlere öğretimlerini aksatmayacak derecede idari görev verilmeli”, “Yöneticiler çalışanlara her konuda liderlik yapmalı” maddelerine ise “yüksek” derecede katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu durum yönetici ve öğretmenlerin girişimci, destek veren, rehberlik yapan, vizyon, misyon, somut plan ve projeler geliştiren liderliğe önem verdikleri, ancak çalışanlara idarî görev verilmesini ve yöneticilerin  çalışanlara her konuda liderlik yapmalarını istemedikleri şeklinde yorumlanabilir.

“İletişim” boyutunda yönetici ve öğretmenler, “Öğretmenler   yönetime   güven  duymaları  için  okulda  olup  bitenler hakkında bilgilendirilmeli”, “Öğretmenlerin  bilgilendirilmesi  ve  görüş   birliği  için etkili bir iletişim sağlanmalı”, “Yönetim ve öğretmenler arasındaki iletişim, eğitim amaçlarını gerçekleştirmeli”, “Okul içi iletişimin verimliliği ölçülmeli” maddelerine “çok yüksek” derecede katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu bulgulara bakarak, yönetici ve öğretmenlerin, okulda güçlü bir iş birliği oluşturulmasını, yönetim ve öğretmenler arası iletişimin iyi olduğu bir ortamda bulunmayı istediklerini söyleyebiliriz.

“Değişme ve Yenileşme” boyutunda yönetici ve öğretmenler, “Okuldaki değişmeler gönüllü iş birliğine dayanmalı”, “Okuldaki değişmeler planlı olmalı”, “Öğretmenler Toplam Kalite Yönetimi eğitimine tâbi tutulmalı”, “Okulda öğrenme, öğrenci merkezli olmalı”, “Eğitim-öğretim programı öğrenci ihtiyaçlarına uygun olmalı”, “Okulda öğretim araç ve gereçleri etkin kullanılmalı”, “Öğrenciler kütüphaneleri sık kullanmalı”, “Öğrencilerin eğitsel kol faaliyetlerine istekle katılmaları sağlanmalı”, “Çalışanların okulla ilgili memnuniyeti araştırılmalı” maddelerine “çok yüksek”;  “Öğretmenler sık sık hizmet içi eğitime alınmalı”, “Öğrencilerin okulla ilgili memnuniyeti araştırılmalı”, “Velilerin okulla ilgili memnuniyeti araştırılmalı” maddelerine ise “yüksek” düzeyde katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu durum, yönetici ve öğretmenlerin, “Değişme ve Yenileşme” boyutunu önemli gördükleri, değişme ve yenileşmeye açık oldukları şeklinde yorumlanabilir.

Diğer taraftan Tablo 3’e bakıldığında yönetici ve öğretmenlerin “Sürekli Gelişme” boyutunun “Okulda öğretmenler yetenek ve özelliklerine göre motive edilmeli” maddesine yöneticiler, öğretmenlerden daha yüksek düzeyde katılmaktadırlar. Bu durum; yöneticilerin, öğretmenlerin motivasyonunun ve performanslarının artırılması konusunda kendilerini sorumlu görmelerinden kaynaklanıyor olabilir. 

“Sürekli Gelişme” boyutunun “Çalışanlar başarılı çalışma için yönlendirilmeli”  maddesine, yöneticilerin katılımı, öğretmenlerden daha yüksek düzeyde bulunmuştur. Bu durum, yöneticilerin okul başarısının artırılmasında ve sürekli gelişmenin sağlanmasında öğretmenlerin yönlendirilmesi gerektiğine daha fazla  inandıkları şeklinde yorumlanabilir.

“Sürekli Gelişme” boyutunun “Kalite için, çalışanlar en iyisini yapabileceklerine inandırılmalı” maddesine yöneticiler öğretmenlerden daha fazla puan vermişlerdir. Bu durum, yöneticilerin kalitenin artırılması ve sürekli gelişmenin sağlanması konusunda öğretmenlerin motivasyonunun yüksek olmasını önemli bir etken olarak gördükleri şeklinde yorumlanabilir.

“Sürekli Gelişme” boyutunun “Okullara görevlerini yapabilecek nitelikte insanlar atanmalı” maddesine yöneticilerin öğretmenlerden daha yüksek derecede puan verdikleri görülmektedir. Bu durum; yöneticilerin, okul çalışanlarının niteliklerini beklentileri düzeyinde görmedikleri şeklinde  yorumlanabilir.

“Sürekli Gelişme” boyutunun “Yapılan çalışmaları denetlemek üzere içsel denetleme ekipleri kurulmalı” maddesinde yöneticiler “çok yüksek” düzeyde, öğretmenler ise “yüksek” düzeyde katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu durum yöneticilerin okul içerisinde denetleme ekiplerinin kurulmasını öğretmenlerden daha önemli gördükleri şeklinde yorumlanabilir. Öğretmenler ise kendi çalışma arkadaşları tarafından kontrol edilmeyi istemiyor olabilirler. Bunun nedeni öğretmenlerin bu tür bir denetlemenin informal ilişkilerin etkisi nedeniyle objektif olmayacağını düşünmelerinden kaynaklanıyor olabilir.

Yine “Sürekli Gelişme” boyutunun “Çalışanlar yaptıkları çalışmalara ilişkin haftalık, aylık, dönemlik ve yıllık raporlar düzenlemeli” maddesine yöneticiler ”çok yüksek”, öğretmenler ise “yüksek” düzeyde katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu durum yöneticilerin, çalışanların faaliyetlerinden düzenli olarak bilgi almak ve yapılan çalışmaları sürekli denetlemek istedikleri şeklinde yorumlanabilir. Diğer taraftan öğretmenlerin daha az katılmalarının nedeni  ise, bu tür rapor gerektirecek çalışmaların kendileri için zaman problemi yaratacağını düşündüklerinden kaynaklanıyor olabilir.

“Liderlik” boyutunun “Öğretmenlere öğretimlerini aksatmayacak derecede idarî görev verilmeli” maddesinde öğretmenler ve yöneticilerden daha düşük derecede katıldıklarını belirtmişlerdir. Bunun nedeni öğretmenlerin alanlarıyla ilgili yapmak zorunda oldukları çalışmaların ve  ders yüklerinin fazlalığından kaynaklanıyor olabilir.

“Liderlik” boyutunun “Yönetim zümre ve birimler arası bağlılığı sağlamalı” maddesine yöneticiler öğretmenlerden daha yüksek düzeyde katıldıklarını belirtmişlerdir.  Bunun nedeni yöneticilerin okuldaki birimler arasındaki bağlılığı ve  koordinasyonu sağlamanın, kendi sorumluluk alanlarına girdiğini düşünmeleri olabilir.

“Liderlik” boyutunun “Yöneticiler Toplam Kalite Yönetimi uygulamaları için kararlı olmalı” maddesine yöneticiler öğretmenlerden daha yüksek düzeyde katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu durum yöneticilerin Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarında kararlılığın önemine daha fazla inandıkları şeklinde yorumlanabilir.

“Liderlik” boyutunun “Eğitimde kaliteye ulaşmak için, eğitim lideri vizyon geliştirmeli” maddesine yöneticilerin öğretmenlerden daha yüksek düzeyde katıldıkları görülmektedir. Bu durum yöneticilerin eğitimde kalitenin yakalanabilmesi için vizyon geliştirilmesini daha önemli gördükleri şeklinde yorumlanabilir. Yine “Liderlik” boyutunun “Eğitimde kaliteye ulaşmak için, eğitim lideri misyon geliştirmeli” maddesine yöneticiler öğretmenlerden daha yüksek düzeyde katıldıklarını belirtmişlerdir. Bunun nedeni öğretmenlerin, okulun eğitim kalitesinin sorumluluğunun daha çok yöneticilerin üzerinde olduğunu düşünmeleri ve yöneticilerin de bu düşünceyi paylaşmalarından kaynaklanıyor olabilir.

“Değişme ve Yenileşme” boyutunun “Okuldaki değişmeler gönüllü işbirliğine dayanmalı” maddesine öğretmenlerin yöneticilerden daha yüksek düzeyde katıldıkları görülmektedir. Bunun nedeni öğretmenlerin okuldaki değişmelerin gerçekleştirilmesi sırasında kendilerinin fikirlerine çok fazla önem verilmediğini ve bu değişmelere gönüllü olarak katılmadıklarını düşünmeleri  olabilir.

“Değişme ve Yenileşme” boyutunun “Öğretmenler Toplam Kalite Yönetimi eğitimine tâbi tutulmalı” maddesine öğretmenler yöneticilerden daha düşük düzeyde katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu durum öğretmenlerin Toplam Kalite Yönetiminin gerekliliğine yöneticilerden daha düşük düzeyde inandıkları şeklinde yorumlanabilir. Bunun nedeni Toplam Kalite Yönetimi eğitiminin ağırlıklı olarak yöneticilere verilmesi ve öğretmenlerin bu konuda yöneticiler kadar bilgi sahibi olmamaları olabilir. “Değişme ve Yenileşme” boyutunun “Eğitim ve öğretim programı öğrenci ihtiyaçlarına uygun olmalı” maddesinde yöneticilerin öğretmenlerden daha yüksek düzeyde katıldıkları görülmektedir. Bu durum yöneticilerin uygulanan eğitim-öğretim programlarını öğrenci ihtiyaçlarına uygun bulmadıkları şeklinde yorumlanabilir.

Yine “Değişme ve Yenileşme” boyutunun “Öğrencilerin okulla ilgili memnuniyeti araştırılmalı” maddesine öğretmenler yöneticilerden daha yüksek düzeyde katıldıklarını belirtmişlerdir. Bunun nedeni öğretmenlerin derslerde öğrencilerle birebir iletişimde bulunmaları ve öğrencilerin memnuniyet düzeylerinin verilen eğitimin kalitesini yansıtacağını düşünmeleri olabilir. Diğer taraftan yöneticilerin daha düşük düzeyde katılmalarının nedeni ise geleneksel yöneticiliğe alışmaları ve oluşabilecek herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmayı istememelerinden kaynaklanıyor olabilir.

SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Sonuçlar

Araştırmada elde edilen bulgulardan çıkarılan temel sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

1. İlköğretim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenler Toplam Kalite Yönetiminin “katılım”, “takım çalışması”, “sürekli gelişme”, “liderlik”, “iletişim”, “değişme ve yenileşme” boyutlarına “çok yüksek” düzeyde önem vermektedirler.

2. Yönetici ve öğretmenlerin Toplam Kalite Yönetiminin “sürekli gelişme” ve “liderlik”, boyutlarına ilişkin görüşleri arasında .05 düzeyinde anlamlı derecede bir farklılık bulunmaktadır.

3. “Sürekli Gelişme” boyutunun “Okulda öğretmenler yetenek ve özelliklerine göre motive edilmeli”, “Çalışanlar başarılı çalışmalar için yönlendirilmeli”, “Kalite için, çalışanlar en iyisini yapabileceklerine inanmalı”, “Okullara görevlerini yapabilecek nitelikte insanlar atanmalı”, “Yapılan çalışmaları denetlemek üzere içsel denetleme ekipleri kurulmalı”, “Çalışanlar yaptıkları çalışmalara ilişkin haftalık, aylık, dönemlik ve yıllık raporlar düzenlemeli”  maddelerine yöneticiler öğretmenlerden daha yüksek düzeyde önem vermektedirler.

4.  “Liderlik” boyutunun “Öğretmenlere öğretimlerini aksatmayacak derecede idarî görev verilmeli”, “Yönetim, zümre ve birimler arası bağlılığı sağlamalı”, “Yöneticiler Toplam Kalite Yönetimi uygulamaları için kararlı olmalı”, “Eğitimde kaliteye ulaşmak için, eğitim lideri vizyon geliştirmeli”, “Eğitimde kaliteye ulaşmak için, eğitim lideri misyon geliştirmeli” maddelerine yöneticiler öğretmenlerden daha yüksek düzeyde önem vermektedirler.

5. “Değişme ve Yenileşme” boyutunun “Okuldaki değişmeler gönüllü iş birliğine dayanmalı”, “Eğitim-öğretim programı öğrenci ihtiyaçlarına uygun olmalı”, “Öğrencilerin okulla ilgili memnuniyeti araştırılmalı” maddelerine yöneticiler öğretmenlerden daha yüksek düzeyde önem vermektedirler.

Öneriler

1. Eğitimde kalitenin  ve uygulamalarda başarının artırılabilmesi için, eğitimin tüm kademelerinde çalışanların katılımına önem verilmeli, okullarda yönetsel organlar ve birimler tüm çalışanların katılacağı seçimlerle oluşturulmalıdır. Bu konunun hayata geçirilebilmesi için de öncelikle yöneticilerin ve öğretmenlerin bilgilendirilmesi gereklidir.

2. Okullarda çalışanların çalışma koşulları, yetenek ve özelliklerine göre aslî görev alanları yeniden düzenlenmeli, koordineli takım çalışması yapılarak, takım çalışmasının sağlayacağı faydalar hakkında tüm çalışanlar bilgilendirilmelidir.

3. Toplam Kalite Yönetiminin ilkelerinden olan “sürekli gelişme” ilkesinin çalışanlarca önemli görülmesi ve çalışmalarda sürekli gelişmenin sağlanabilmesi için, tüm okul çalışanlarına ayrımsız, koşulsuz ve süreklilik içeren tarzda hizmet içi eğitim verilmelidir.

4.  Sürekli gelişmenin sağlanabilmesi için, teknolojik gelişmeler ile ortaya çıkan yeni bilgi araçları ve yöntemleri, okullara eşitlik ilkesi korunarak taşınmalı ve okulların fizikî alt yapı sorunları kısa sürede iyileştirilmelidir.

5. Toplam Kalite Yönetiminin başarıya ulaşabilmesinde en büyük sorumluluk yöneticilerde olacağından, okullardaki tüm yöneticilerin iyi bir Toplam Kalite Yönetimi  eğitiminden geçmeleri sağlanmalıdır.

6. Okullarda çalışan yöneticilerin, çalışmalarını özgür ve daha uygun koşullarda yapmaları sağlanmalı, çalışmaları kısıtlayıcı yasa ve yönetmelikler kaldırılmalıdır.

7. Okullarda uygulanan denetim anlayışı yeniden gözden geçirilmeli, yapılan denetim çalışmaları eksikleri ve hataları bulmaya değil, eğitim ve öğretimin kalitesini artırmaya yönelik olmalıdır.

8. Uygulanan müfredat programları; eğitim çalışanları, öğrenci ve velilerin katılacağı çalışmalarla yeniden hazırlanmalıdır.

9. Eğitim sürecinin ne ölçüde başarılı olduğunu tespit etmek ve “değişme ve yenileşme” nin gerektirdiği adımları atabilmek  için; çalışanların, öğrencilerin ve velilerin memnuniyetleri araştırılmalı, mezun olan öğrencilerin üst kademedeki uyum ve başarı durumları takip edilmelidir.

 

Kaynakça

BALCI, Ali. Etkili Okul, Yavuz Dağıtım, Ankara, 1993.

BAYRAK, Coşkun ve AĞAOĞLU, Esmehan. “İlköğretim Okullarında TKY”, Eğitim Yönetimi Dergisi, Kış 1998.

BAŞARAN, İ. Ethem. “Kaliteli Bir Eğitim Nasıl Olmalıdır?”, Türk Milli Eğitiminde Kalite Paneli, TSE Yay., İstanbul, 1994.

CAFOĞLU, Zuhal. Eğitimde Toplam Kalite Yönetim, Avni Akyol Ümit Kültür ve Eğitim Vakfı Yay., İstanbul, 1996.

KARSLI; M. Durdu. “ Teknik Eğitimin Yönetimi ve Kalite”, Eğitim Yönetimi Dergisi, Pegem Yay., Ankara, 1997.

KAVAK, Yüksel. Dünyada ve Türkiye’de İlköğretim, Pegem: Ankara, 1997.

KAVRAKOĞLU, İbrahim. Kalite, Tüsiad-Kal Der Yay.İstanbul 1996.

ÖZDEMİR,Servet. Eğitimde Örgütsel Değişme, Pegem Yayınları, Ankara, 1996.

TÜMER, Sumru. “Toplam Kalite Yönetiminde Kuruluş Örgüt Yapısı”, Verimlilik Dergisi,MPM Yayını, Ankara,1995.

UYANIK, H.A. ve ÖKTEM, S.V. “Toplam Kalite Yönetiminin Türk Ekonomisine Katkıları”, Önce Kalite Dergisi, Tüsiad Kal Der Yay., İstanbul,1997.

 

A STUDY ON THE OPINIONS OF COMPULSORY SCHOOL DIRECTORSAND TEACHERS ON TOTAL QUALITY MANAGEMENT

Abstract

In this study the opinions of the compulsory school teachers and managers on Total Quality Management which is carried out in many sectors and tried to carry out in education sector, nowadays was revealed. For this purpose, the opinions of the compulsory school teachers and managers were asked on Total Quality Management and it was aimed to reveal if these opinions between managers and teachers in the city center of Afyon in Turkey. The compulsory school teachers and managers gave importance in the highest level to “participation”, “team work”, “continual development”, “leadership”, “communication”, “changing and innovation” dimensions of Total Quality Management. There was not a meaningful difference between the opinions of the compulsory school teachers and managers on the “participation”, “team work”, “communication”, “changing and innovation” dimensions of Total Quality Management. In the level of .05 there was a meaningful difference between the opinions of the teachers and managers on the “continual development”, “leadership” dimensions of Total Quality Management.

Key Words: Total Quality Management, compulsory education, directors, teachers.

 


 

      *    Yard. Doç. Dr.; Akdeniz Üniv., Eğitim Fak., Eğt. Bil. Bölümü, Antalya (igunbayi@akdeniz.edu.tr)
**    Bilim Uzmanı, AKÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Afyon

 

 

İçindekiler...

 

© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı
Teknikokullar, ANKARA
Tel. (312) 2128145
Fax (312) 2124668
med@meb.gov.tr

 

[ yukarı ]

Arşiv