MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ

Sayı 161

Kış 2004


OKULDA ETKİLİ ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİNİN YÖNETİMİ

Şakir ÇINKIR*


 

Giris         

Okul, degisik adlarla anılan, egitimin temel sistemini olusturan genel bir kavramdır ve aynı zamanda egitim ve ögretimin üretildigi yerdir. Etkili insan iliskileri örgütlerin amaçlarına ulasmalarının en önemli araçlarından birsidir1. Okulda insan iliskilerinin niteligini gelistirmek bir örgüt olarak okulların varolus nedenleri arasında yer almaktadır. Diger örgütlerde oldugu gibi bir okulun da örgütsel, yönetsel ve egitsel amaçları vardır ve bunları gerçeklestirmek için kurulur.  Okulların kendilerine bazı yasa ve yönetmeliklerle yüklenmis olan örgütsel, yönetsel ve egitsel amaçları vardır.  Okulların kendilerine yüklenmis olan ve kendilerinden beklenen bu görev sorumlukları yerine getirmesi ve okulun etkili ve verimli olması için okulda iyi, saglıklı ve sürekli insan iliskilerinin  olması gerekmektedir.

Okulda insan iliskilerinin amacı, tüm egitim isgörenlerini okulun amaçlarını (sosyal, ekonomik ve politik) gelistirmeye yöneltmek ve egitim isgörenlerinin gereksinimlerini karsılamak için takım çalısması yapmaya güdülemek olarak ifade edilebilir. Okul yönetimi, okulun iç ögeleri (ögretmen, ögrenci, egitici olmayan personel) ve dıs ögeleri ile (aileler, ticari kuruluslar, baskı grupları ve merkez örgütü) isbirligi yaparak her kesimi tatmin edebilecek saglıklı ve sürekli insan iliskileri ile okul kültürü ve iklimi olusturmaya çalısmalıdır. Okulda insan iliskilerini “yönetim-ögrenci iliskileri”, “ögretmen-ögrenci iliskileri”,  “ögrenci-ögrenci iliskileri” ve “okul-çevre-ögrenci  iliskileri” olmak üzere degisik boyutlarda ele almak mümkündür. Bu bes grup arasında kurulan ve sürdürülen iliskilerin niteligi, okullarda verilen egitimin niteligi ve ögrencilerin akademik basarıları üzerinde olumlu etkiye sahiptir.

Okulda Ögretmen-Ögrenci Iliskileri

Ögrenciler zamanlarının büyük bir çogunlugunu okulda ögretmenleri ve arkadasları ile geçirmektedir. Dolayısı ile, ögretmen-ögrenci iliskisinin diger iliski türlerine göre egitimin niteligi ve ögrencilerin akademik basarıları üzerinde daha büyük bir etki yarattıgı bilinen bir gerçektir. Ögretmenler, çocukların gelisiminde büyük öneme sahiptirler.  iyi bir ögretmene sahip olmak çocukların kendine güvenlerini, ögrenme becerilerini artırabilirken; kötü bir ögretmene sahip olmak onların kendilerine güvenlerini ve ögrenme becerilerini yok edebilir. Ögrenciler ve ögretmenler kurdukları iliskinin niteligine göre birbirlerini iyi ya da kötü olarak tanımlayabilirler. Aslında iyi ve kötü ögretmen olmadıgı gibi iyi ve kötü ögrenci de yoktur. iyi ve kötü ile belirtilmek istenen ögretmen-ögrenci arasındaki iliskinin niteligidir. Ögrencilere okul yönetimi, ögretmenleri ve diger personel hakkında onların iyi ve kötü yanları soruldugunda,  ögrenciler genellikle sevdikleri ve sevmedikleri yanlarını söyleyeceklerdir. Bu da okuldaki insan iliskilerinin düzeyi ve yönü hakkında bilgi verebilir. Okulda ögretmenler ve  ögrenciler arasında karsılık güven-deger-diyaloga dayalı bir iliski kurmak önemlidir. Okuldaki insan iliskilerinin bu üç önemli parçasını iliski= Güven + Deger + Diyalog seklinde formüle edilebilir2. Ögrenciler ögretmenlerinden oldukça fazla etkilenirler. Bir okulda herhangi bir sınıfın okul yönetimi  ve diger sınıflarla sorun yasamaması için o sınıfın ögretmen-ögrenci iliskilerinin çok iyi ve sürekli olması gerekir. Bir sınıfta egitim ve ögretimin etkili bir sekilde yürütülebilmesi için, ögretmen ve ögrencilerin çok iyi anlasmaları gerekmektedir. Ögretmen, nefret edilen biri degil, ögrenciler tarafından sevilen, sınıfta sürekli aranan ve beklenen biri olmalıdır.

Ögretmen Ve Ögrenciler Arasındaki Olumlu ve Olumsuz iliski

Süreci

Ögretmen ve ögrenciler arasında varolan pozitif ve negatif iliskiler ögrencilerin akademik oldugu kadar sosyal, duyussal ve davranıssal yönden de gelismelerini olumlu ve olumsuz yönde etkileyebilir. Asagıda okulda ögretmen-ögrenci arasında varoldugu düsünülen iliski süreci ve türleri (pozitif ve negatif) verilmistir3.

Sekil 1. Ögretmen-ögrenci arasındaki iliski

fiekil 1’de  ögretmen-ögrenci iliskisi sürecinde de açıkça görüldügü gibi ögretmen ve ögrencilerin birbirlerinden olan beklentileri etkili bir ögretmen-ögrenci iliskisinin temelini olusturmaktadır. Bu nedenle her iki tarafın beklentilerinin bilinmesi çok önemlidir.

fiekil 2. Ögretmen-ögrenci arasındaki olumlu iliski süresi

fiekil 2. Ögretmen-ögrenci arasındaki olumsuz iliski süresi

 

 Okulda etkili bir ögretmen-ögrenci iliskisini gelistirmek için ne yapılabilir? Bunu gerçeklestirmek için, okul yönetimi ve ögretmenler ögrencilerin akademik gereksinimlerinin karsılanmasının ötesinde onların sosyal, duyussal ve davranıssal sorunları ile de ilgilenmelidirler. Ögretmen ve ögrenci iliskileri saglıklı, güvenli ve mutlu bir atmosfer içinde olursa, sınıfta istenilen ortam yaratılır. Bu tür ortamlar  ögrencilerin bilgiyi, beceriyi ve istendik davranısları edinebilmeleri için en uygun ortamlardır. Bir okulda, okul müdürü tarafından sergilenen liderlik ne kadar önemli ise, sınıfta  ögretmen tarafından sergilenen ögretimsel liderlik o kadar önemlidir. Ögretmen, sınıfta ögrencilere bilgi-beceri-tutum kazandırmanın yanında, onlara sevgi, saygı, mutluluk, hosgörü, baglılık, arkadaslık, iyi geçinme, disiplin, düzen gibi kavramları da kazandırmalıdır. Etkili ögretmenler, bu tür iliskilerin farkındadırlar ve pozitif-olumlu iliskiler kurmak ve bunu sürekli gelistirmek için çaba harcarlar. Okulda, sorunu olan bir ögrenciye okul yönetimi ve ögretmenleri tarafından  ilgi gösterilmemesi, onları arkadaslık kurmaktan soyutlayacagı gibi  aile üyelerini de okulla isbirligi yapmaktan uzaklastıracaktır. Okul yönetimi ve ögretmenlerin, ögrencilerle etkili bir iletisim ve iliski kurabilmeleri için asagıdaki konulara dikkat etmeleri gerekmektedir.

1. Güven (trust): Akademik oldugu kadar diger sosyal, duyussal ve davranıssal sorunları olan ögrenciler, okul yönetimi ve ögretmenlerin bu sorunları çözmede onlara yardımcı olabileceklerini ve sorunlarını onlarla kolaylıkla paylasabileceklerini hissetmelidirler. Ögretmenler ise sürekli  kendilerine güvenebileceklerini hissettirmeli ve onlara sürekli geri bildirimde bulunacaktırlar. Ögrencilerde güven duygusu, okulda onlar için güvenilir bir egitim ve ögretim ortamının olusturulması ve her  ögrencinin kendini her yönden güven içinde hissetmesi ile mümkün olur.

2. isbirligi (cooperation): Okulda kendini güven içinde hisseden ögrenci, ögretmeni , okul yönetimi ve arkadasları ile isbirligi yapabilir. Etkili bir iliski için, okul yönetimi, ögrenci ve ögretmenler arasında takım çalısmasına gereken önem verilerek sürekli bir isbirligi yapılmalıdır.

3.  Beceriler/yeterlik (skill/competence): Okulda, ögrencilerin akademik basarılarında ; çalısan tüm egitici olan ve  olmayan personelin sahip oldukları nitelik ve becerilere baglıdır. Bunlar arasında nesnel kararlar verebilme, kibarlık, duyarlılık, mizah, empati, zor sartlarda ögretebilme becerilerini sayabiliriz. Bu nitelikleri ölçmek güçtür. Bunlardan bazıları gözlenebilir niteliktedir. Ancak bu nitelik ve becerilerin kazanılması ve ögretmenlerde aranması gerekmektedir.

4. Esneklik (flexibility): Sınıfta sürekli ve etkili bir egitim-ögretim verebilmek için ögretim yöntemlerinde esneklik gereklidir. Ögretmenler ders islerken güç anlarda sınıfın havasına bakarak ders islemeli ve kullanacakları ögretim yöntemini belirlemelidirler. Etkili ve zeki  ögretmenler, ögrencilere bilgiyi ögrencilere en iyi nasıl verebileceklerini bilen ve buna göre hazırlıklarını önceden yapan ve gerektiginde programın sunumunda esnek davranabilen kisilerdir. Bu nedenle, ögretmenlerin aktif ögrenme yöntem ve tekniklerini sınıfta uygulamalrı önemlidir.

Okulda insan iliskilerinin ilkeleri

Basaran’ın4 da belirttigi gibi insan iliskileri, isletmelerde yöneticilerin isgörenleri ve okullarda da müdür ve ögretmenlerin, ögrenciler basta olmak üzere egitim isgörenlerini diledikleri gibi kullanmalarının bir aracı degildir. Okulu  ele aldıgımızda; insan iliskileri, egitim isgörenlerinin ve ögrencilerin sırtını oksamak, onları rahatlıga kavusturmak, onlarla sorunsuz yasamak, onlara gereksiz ödün vermek, acımak, duygusal davranmak, gereksiz yardımlara kosmak degildir. Bu genel çerçeve içerisinde insan iliskilerinin on bir ilkesinden sözedilebilir. insan iliskilerinin bu ilkelri okulara da uyarlanabilir niteliktedir. Bunlar:

1. insan iliskileri, insan insana iliskilerdir,

2. insan iliskileri, yetiskin yetiskine iliskilerdir,

3. insan iliskileri, esduyum (empati) gerektirir,

4. insan iliskileri, hosgörü gerektirir,

5. insan iliskileri, ilgi gerektirir,

6. insan iliskileri, dostluk ister,

7. insan iliskileri, “biz” olmayı gerektirir,

8. insan iliskileri, güven ister,

9. insan iliskileri, saydamlık ister,

10. insan iliskileri, adalet besler,

11. insan iliskileri, insanın kendisini bilmesini gerektirir.

1. insan iliskileri, insan insana iliskilerdir(insan sevgisi): insan, gizilgüçlerle dogan, bu güçlerini toplumda kültürleyebilen ve yeni kültürel degerler yaratabilen canlıdır. insanların kalıtsal (gizilgüç) güçlerinin yanısıra bilissel, devimsel ve duygusal güçleri de vardır. Bu güçleri nedeni ile insana deger biçmek olanaksızdır. Neyi, ne zaman hangi nitelikte ve nicelikte yapabilecegini kestirmek güçtür. Okulda, etkili ve sürekli insan iliskileri kurmanın yolu ögrencileri sevmekten geçer. Okullarda her ögrencide böyle bir gizilgücün bulunduguna; yetistirildiginde ve yönlendirildiginde ve ortam hazırlandıgında kendine özgü kültürel degerler üretebilecegine inanmak, insan iliskilerinin özüdür. Bunu yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de, ögrenciler ne oldugundan fazla yüceltilmeli, ne de asagılanmalıdır.

2. insan iliskileri yetiskin yetiskine iliskilerdir: Örgütlerde oldugu gibi özellikle ortaögretim ve yüksekögretim düzeyindeki ögrenciler ergenlikten  yetiskinlik evrelerine geçen kisilerdir. ilkögretim kademesini saymadıgımızda, ortaögretim ve yüksekögretim düzeyindeki yetiskin yetiskine iliskiler, elverdigince duygusal olmayan ussal iliskilerdir. Bir sınıfta ne ögretmen bir anne/babadır, ne de ögrenciler ogul/kızdır. Ögretmenlerin kendilerini anne/baba yerine koymaları, ögrencileri onlara karsı kosulsuz itaate ve bagımlı olmaya zorlar. Ögrencilerin kendilerini ogul/kız yerine koyması ise, onları ögretmenin kanadı altına sokar. Bu iliskiler okulda insan iliskilerini saglıksız kılar.

3. insan iliskileri esduyumu (empati) gerektirir. Esduyum (empathy), insanın karsısındakini anlaması, ama onun gibi duygulanmasının gerekmedigidir. Okulda, yöneticiler, ögretmenler, ögrenciler ve diger personel, sorunlarını birbirlerine ilettiklerinde, sorunların birlikte çözülmesi ya da çözülmesine yardım edilmesi için, birbirlerini iyi anlamaları gerekir. Birbirini karsılıklı anlamada her iki tarafın birbirlerini horgörmeleri (antipathy), birbirleriyle duygudas (sympathy) olmaları ve birbirlerine karsı duygusuz (apathy) olmaları gerekmez. Ögretmen ve ögrenciler, birbirleriyle iletisimleri süresince esduyum içinde olduklarında, iliskilerini gelistirerek, sürekli kılarlar.

4. insan iliskileri hosgörüyü gerektirir: Hosgörü, insanların belli bir sınır içinde, birbirlerine kusurlu olma hakkı tanımalarıdır. Hosgörünün sınırı: a)insanın gelisim düzeyi yükseldikçe, b)aynı kusuru yineleme sayısı arttıkça, ve c)kusurun tehlike yaratma olasılıgı arttıkça daralır. Okulda insan iliskilerinde hosgörü, müdür-ögretmen-ögrenci ve diger personelin birbirlerinin kusurlarına katlanmaları (tolerance) ya da birbirlerinin kusurlarını görmezlikten gelmeleri (müsamaha) degildir. Taraflar kusurlu anlarında birbirlerine saygı ve sevgi sınırı çerçevesinde kusurlu olduklarını söyleyebilmeli, kusurlarını kabul edebilmeli ve bundan dolayı üzgün olduklarını belirterek özür dilemeyi bilmelidirler

5. insan iliskileri ilgi gerektirir:  ilgi, insanların en önemli gereksinimlerindendir. Bir okulda ögrenciler, özellikle ögretmenlerinden ilgi beklerler. Normal hayatta bile insanların birbirlerini içtenlikle dinlemeleri, birbirleriyle konusmaları, birbirlerine yazmaları, insan iliskilerini gelistirir(Bkz.Ek 1.). Ögretmenler destekçi bir ögrenme ortamı olusturarak, kullandıkları yöntemlerle ögrencilere deger vererek ve onları güdüleyerek, her  ögrenciye aynı duyarlıkta yaklasmalıdır5. Bunu saglamanın yollarından biri, ögretmenlerin her  ögrenciyi birey olarak kabul edip onları adları ile çagırmaya, ögrenciler arasındaki bireysel farklılıkları, onların ilgilerini, güçlü ve zayıf yönlerini tanımaya çalısmalarıdır. Gerektiginde ögrencilere bire bir kılavuzluk yapılmalıdır.

Ögretmenler ögrencileri güdülerken degisik stratejiler kullanabilir. Burden (1999; akt. Ergün, 2002) ögretmenlerin sınıf ortamında ögrencileri güdülemek için kullanabilecekleri stratejileri altı baslık altında incelemektedir. Bunlar:

1. Ögrencilerin ilgilerini anlama,

2. Konunun kullanılabilirgini açıklama,

3. Ögrencilerin basarı beklentisi olusturmalarına yardımcı olma,

4. Dersi ilginç hale getirme,

5. Ögrencilerde istek uyandırma ,

6. Ödüller kullanmadır.

6. İnsan iliskileri dostluk ister: Dostluk, insanların birbirlerini iyi tanımaya çalısmaları, özel sırlarını saklayabilmeleri, birbirlerinin dertlerini dinleyip gidermeye kılavuzluk etmeleridir. Ögretmen ve ögrenciler, birbirlerini iyi/kötü gibi degerlendirmelerinden dolayı dost ya da düsman gördüklerinde iliskiler bozulur. Dostluk, insanların birbirleri ile senli-benli olmaları olmadıgı gibi, ögretmen ve ögrencilerin de senli-benli olmaları anlamına gelmemelidir.

Etkili bir ögretme ve ögrenmeye yol açacak bir iliski nasıl kurulur? Billion (1991) ögretmen ve ögrenci arasında bir takım olumlu iliskiyi tanımlamıs ve bunu dostça iliskilere dayanan ortalık olarak görerek6, dostlugun önemi altında temel özellikleri ise asagıdaki sekilde belirtmektedir.

1. Karsılıklı saygı,

2. Ögrenme için paylasılmıs sorumluluk ve amaçlara ulasmada karsılıklı baglılık,

3. Etkili bir iletisim ve geri dönüt ,

4. Çatısma durumlarında uzlasmada isteklilik ve isbirligi,

5. Sınıfta güven duygusu,

Bu özelliklerin temelinde, ögretme-ögrenme sürecinin dogası karsılıklı olarak tanınmalı, her iki grup da bu sürece dogrudan ve istekli olarak katılmalı ve gruplar birbirlerine güvenmeyi ögrenmelidirler. Okul yasantısında etkili bir iletisim ve insan iliskilerinin kurulmasında ve güvenin yerlestirilmesinde ögretmenin ilk adımı atması gerekmektedir.

7. insan iliskileri “biz” olmayı gerektirir: Günlük yasantımız da bile “her seyi ben bilirim”, “benim dediklerim dogrudur” diyenler her zaman itici gelir ve yalnız kalırlar. Okulda yöneticilerin, egitim isgörenine sen ya da siz bilirsiniz demesi ne kadar sakıncalı ise,  sınıfta ögretmenin, her seyi ögrencilere bırakması ya da onlardan beklemesi de o kadar sakıncalıdır.  Ama “biz” duygusu ile hareket edip her seyi birlikte yapacagız, amaçlarımızı birlikte gerçeklestirecegiz yaklasımı benimsendiginde okulda bulunanları güç birligine, egitim ve ögretimin etkililigini birlikte gerçeklestirmeye, böylece iliskilerin gelistirilmesine götürür.

8. insan iliskileri güven ister:  Egitim isgörenleri gibi, ögrenciler de, okulun yönetilme biçimi ve ortamı elverisli oldugunda egitim ve ögretimle ilgili görev ve sorumlukları yüklenmeye istekli olur, gerek okulun gerekse kendisinin amaçlarını gerçeklestirmek için güdülenir. Bunun için, okullar ögrencilerin kendilerini güven içinde hissedebilecekleri yerler haline getirmelidir. Ögrenci, okul yönetimine ve ögretmene güvenmelidir ve bu güven onlara garanti edilmelidir (Bkz.Ek 1.). Bu nedenle birbirine karsılıklı güvenmek insan iliskilerinin önemli kosullarından birisidir.

9. insan iliskileri saydamlık ister: Bir okulda, okul yönetimi ve ögretmenlerin, ögrencilerinden saklayacagı (kisiye özel olmadıgı sürece) egitim ve ögretim isleri neredeyse hiç yoktur. Okulun egitim ve ögretimle ilgili isleri ve degisiklikler, ögrencilerden ve velilerden ne denli saklanılırsa, insan iliskileri o denli bozulur. Ögrencileri ve velilerini ilgilendiren her konu zamanında ve dogru olarak onlarla paylasılmalıdır.

10. insan iliskilerini adalet besler: Egitim isgörenlerine ve ögrencilere emeklerinin karsılıklarının ve haklarının verilmesi insan iliskilerini gelistirir. insanlara haklarının az ya da çok verilmesi de dogruluk, dürüstlük inançlarını sarsar ve iliskilerin bozulmasına yol açar. Bu nedenle, ögrencilerin akademik basarıları tarafsız olarak, onların bilissel duyussal ve devinsel güçleri de göz önünde bulundurularak degerlendirilmelidir. Ögremen sınıfta herkese esit söz hakkı vermeye çalısmalıdır (Bkz.Ek 1.). Akademik basarının degerlendirilmesinde yalnızca sınavlar ölçüt alınmamalıdır.

11. insan iliskileri insanın kendisini bilmesini gerektirir: insanın gerçek gücünü bilmesi, hangi davranısı yapabilecegini, hangi davranısı yapamayacagını kestirmesine, böylece davranıslarının sınırını kararlastırmasına yardım eder. Kendini asagıda gören insan da, kendini oldugundan üstün gören insan da baskaları ile iyi iliskiler kurmada basarısız olur. Ögretmen ve ögrenciler kendi güçlü ve zayıf yanlarını bilmeli, sorumluluklarını tam olarak yerine getirmeli ve verdikleri kararların arkasında durmalıdırlar.

Okulda iliski bozukluklarının nedenlerinden biri de uygulanmakta olan ve ya uygulanmaya çalısılan disiplin kurallarından kaynaklanmaktadır. Bir okulda ögrencilerin basarı ve basarısızlıklarına nasıl ki ögretmenler en önemli etkenlerden biri ise, okulda etkili ve saglıklı bir disiplinin saglanmasında ögretmenlerin rolü çok büyüktür. Okullarda etkili bir disiplin uygulaması takım çalısmasına, herkesin bu kurallara baglılıgına, benimsenen davranısların gelistirilmesine, kuralların olusturulmasında herkesin (yönetici, ögretmen, ögrenci, veliler) katılımına baglıdır. Ögrencilerin okulda uygulanan disiplin hakkındaki düsünceleri bize okuldaki insan iliskilerinin düzeyi  ve amacı hakkında bilgi verebilir.

Eger, yeterli planlama, süreç ve güç okulun genel amaçlarına dogru yöneltilirse, herhangi bir okulda etkili bir disiplin saglanabilir. Okulda etkili bir disiplin saglamak için sunlar yapılabilir7:

1. Okuldaki herkesin takım çalısmasına katılması çok önemlidir. Ögretmenler tek baslarına disiplini saglamaya çalısmamalıdır.

2. Okulda kontrol, sınıfta kontrolün saglanması ile baslar.

3. Okulun ilke ve kurallarına yüksek oranda baglılık olmalıdır.

4. Etkili okul tatlı-sert olmalıdır. Her sey ögrenci ve okulun  yararı düsünülerek yapılmalıdır.

5. Disiplini uygulamada basarılı olmanın sırlarından biri, bir sonraki asamada ne yapacagını bilmektir. Herkes kuralları bilmelidir.

6. Gelisime baglı davranıs sergilemek bu davranısın kabul edilecegi anlamına gelmez.

7. Bir seyler degismezse, hiçbir sey degismez. Yaptıgınız isler etkili degilse hiç bir sey degismez, baskalarını suçlamakla bir sonuç elde edilemez, ancak okulun basarısız olmasına neden olur.

8. Etkili disiplin  ile ögretmen-ögrenci arasındaki iliskinin kalitesi birbirinden ayrılmayacak kadar birbirine baglıdır.

9. Okulda uygulanan toplam disiplin anlayısı bir süreçtir, ürün degil. Okul disiplini bir araya getirilmis kurallar ve bunların sonuçlarından olusmamalıdır.

10. Aileler ögrencilerin okuldaki basarıları üzerinde önemli bir yere sahiptir. Disiplinin uygulanması yalnızca okuldaki personel ile sınırlı olmamalıdır. Okulunuzun vizyon ve misyonu hakkında veliler bilgilendirilmeli, okulun kapısı herkese açık olmalıdır.

Chiu’nun8 da belirttigi gibi etkili bir sınıf yönetimi ögretmen ve ögrenci arasındaki isbirligi kurma çabalarına baglıdır. Ögretmenler genellikle ögrencilerin görüslerini almadan kendi kurallarını onlara kabul ettirmeye çalısırlar. Bu yüzden de çogu zaman basarılı olamazlar. Eger ögrenciler sınıfta uygulanmaya çalısılan kurallardan memnun degil ve kaldırılmasını istiyorlarsa ve ögretmen onlarla aynı görüste degilse, o zaman; ya kural kaldırılarak yerine ögrenciler tarafından alınan bir kural getirilebilir; ya da ögrenci ve ögretmenler birlikte daha ılımlı güvenilir bir kural üzerinde anlasabilirler. Bu yüzden, uyulması gerekli kuralların birlikte kararlastırılması, mutlaka yazılması ve herkesçe bilinmesi ve kabul edilmesi ve taraflarca imzalanması yararlı olacaktır.

Sonuç olarak, bir okulda okul yönetimi, ögretmen, ögrenciler ve diger personel arasında  karsılıklı saygı ve güvene dayalı devam eden insan iliskileri ve  bir iletisim süreci, ögrencilerin gelisiminin ve akademik basarılarının güvencesidir. Okullarda kurulan iyi bir insan iliskileri ve iletisim sistemi, basta ögrencilerin gelecegi olmak üzere okulun gelecegi ile ilgili planlama sürecine onların etkin katılımını gerektirir. Bir çok ögrenci, okuldaki insan iliskileri ve iletisim ile ilgili sorunlardan dolayı okuldan ayrılmakta, ayrılmaya zorlanmakta ve basarısız olmaktadır.

Basarılı örgütlerde oldugu gibi9 basarılı ve etkili okullar incelendiginde, bu okullarda egitim isgörenlerine ve ögrencilere saygı duyuldugu; kazanılmaya çalısıldıgı; basarı göstermeleri için ortam hazırlandıgı; yükselmelerine, kendilerini göstermelerine izin verildigi; onlara ogul gibi degil yetiskin gibi davranıldıgı; inançlarına, düsüncelerine, ırklarına, saygı duyuldugu; kısaca onlara güven,deger verildigi ve onlarla sürekli iletisim kuruldugu görülmüstür. Egitimle en son ulasılmak istenen mutlu insanlar, iyi insan, iyi vatandas ve iyi yurttas yetistirmek için gerekli olan saglıkı ve etkili insan iliskileri olusturmak okul yönetiminin öncelikli amaçalrı arasında yeralmalıdır.

 

EK 1: Okulda Ögrtemen-Ögrenci ilskisini Belirleme Formu


KAYNAKÇA

Basaran, i.E. (2000), Egitim Yönetimi: Nitelikli Okul.  Ankara

Masciarelli, James P. (1998) Are you managing your relationships? Management Review, Vol.87, Issue 4. p41.

Tiberius, R.G. and Billson, J.M (1991) The Why of Teacher/Student Relationships. http://www.Podnetwork.org.

Basaran, i.E. (2000) Yönetimde insan iliskileri. Gül Yayın Evi: Ankara

Jacobsan, Linda Olson (2000) Student-Teacher Relationships. Community College Review, Vol.28 Issue 1. p49-67.

Kısaç, i. (2002). Sınıf Yönetimi ‘Ögretmen ögrenci iletisimi’ (Editör: Emin Karip). PegemA Yayıncılık: Ankara.

Tiberius, R.G. and Billson, J.M (1991) The Why of Teacher/Student Relationships. http://www.Podnetwork.org.

Alderman, Terry (2000) Education Digest, May2000, Vol. 65, Issue 9. p21. http://globalvg...

Chiu, L.H (1997) Student preferences of teacher disiplinary style. Journal of instructional Psychology . Vol.24. Issue: 3)

Jones, V.F. ve Jones, L.S. Comprehesive Classroom Management: Creating Communities of Support and Solving Problems. Allyn and Bacon: Boston, USA. (Akt: Kısaç, 2002)

 


 

*     Dr. Ankara Üniversitesi Egitim Bilimleri Fakültesi Ögretim Elemanı

1    Baflaran, ‹.E. (2000), Egitim Yönetimi: Nitelikli Okul.  Ankara

2    Masciarelli, James P. (1998) Are you managing your relationships? Management Review, Vol.87, Issue 4. p41.

3    Tiberius, R.G. and Billson, J.M (1991) The Why of Teacher/Student Relationships. http://www.Podnetwork.org.

4    Baflaran, ‹.E. (2000) Yönetimde ‹nsan ‹liflkileri. Gül Yayın Evi: Ankara

5    Jacobsan, Linda Olson (2000) Student-Teacher Relationships. Community College Review, Vol.28 Issue 1. p49-67.

6    Tiberius, R.G. and Billson, J.M (1991) The Why of Teacher/Student Relationships. http://www.Podnetwork.org.

7    Alderman, Terry (2000) Education Digest, May2000, Vol. 65, Issue 9. p21. http://globalvg...

8    Chiu, L.H (1997) Student preferences of teacher disiplinary style. Journal of ‹nstructional Psychology . Vol.24. Issue: 3)

9    Baflaran, ‹.E (2000). Yönetimde ‹nsan ‹liflkileri. Gül Yayın Evi: Ankara

10 Jones, V.F. ve Jones, L.S11. Comprehesive Classroom Management: Creating Communities of Support and Solving Problems. Allyn and Bacon: Boston, USA. (akt: Kısaç, 2002)

 

 

İçindekiler...

 

© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı
Teknikokullar, ANKARA
Tel. (312) 2128145
Fax (312) 2124668
med@meb.gov.tr

 

[ yukarı ]

Arşiv