MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ |
Sayı 153-154 |
Kış-Bahar 2002 |
2000 Yılında Ankara'da Fizik Öğeretmenleri İçin Düzenlenen Hizmetiçi Eğitim Yaz Kursunun Etkinliği |
Uygar KANLI* |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
GİRİŞ “Okuttuğundan çok okumayan bir öğretmen çabuk yıpranır, ihtiyarlar ve bezginlik getirir.Araştırmaya, incelmeye düşkün ak saçlı bir öğretmen, devamlı genç ve dinçtir” Millî Eğitim Bakanı Yıllar öncesine dayanan bu anlamlı söz, geleceğin aydınlık nesillerini yetiştiren öğretmenlerimizin, kendilerini devamlı olarak yenilemeleri gerektiğini ortaya koyması bakımından oldukça anlamlıdır. Öğretmenler topluma faydalı olacak ve aynı zamanda topluma yön verecek bireyleri yetiştirmek görevini üstlenen eğitim sistemimizin en önemli üyeleridir.Öğretmen, kendine verilen imkânları belli ölçüde örgütleyip işe koşarak ülke hedefleri doğrultusunda öğrenciye istendik davranışları kazandırma gibi önemli bir görevi yerine getirmekle yükümlüdür (1). Öğretmenler bu son derece önemli görevi topluma bilinçli, yaratıcı, sorumlu ve aynı zamanda beden, zihin, ahlâk ve duygu bakımından dengeli yeni nesiller yetiştirmekle yerine getirebilir. Bu durum, onların ancak bir profesyonel öğretmen kimliği kazanmaları ile mümkündür.Profesyonel bir öğretmen kimliğine sahip olmanın niteliklerini şöylece özetlemek mümkündür: • Güçlü bir alan bilgisine sahip olmak, • Zengin bir öğretim yöntemleri repertuarına sahip olmak ve böylece hangi öğretim metodunun hangi konuların işlenmesinde daha etkili olacağına karar vermek, • Çocuk gelişimi ve öğrenme teorileri hakkında bilgi ve anlayış sahibi olmak ve dolayısıyla sınıftaki öğrencilerin öğrenme tipleri konusunda duyarlı davranmak, • Kendisinin zayıf ve kuvvetli olduğu noktalar, normlar ve değer yargıları konusunda iyi bir anlayışa sahip olmak, • Okuldaki meslektaşları ile sağlıklı bir iletişim ve etkileşimde bulunmak. Açıkça görüleceği üzere, bu gibi niteliklerin geliştirilmesi ve öğretmenlik mesleği süresince korunması sadece hizmet-öncesi eğitim ile mümkün olamayacaktır(2). Bu bağlamdaki profesyonellik, öğretmenlerin hizmet-öncesi ve hizmet içi eğitim süreçlerinin bütünleşmesi ile gerçekleşir. Okullardaki müfredat değiştirilebilir, daha fazla araç-gereç alınabilir, fiziksel çevre yenilenebilir, okul saatleri uzatılabilir, ama; meslekî bilgi ve becerisinin yeterliliği yanında kendini çağın gelişimine adapte edebilen etkili öğretmenler olmadan değişiklikler istenilen etkiyi yaratamaz.Öğretmenlerimizin 21. yüzyılın çağdaş ilkeleri gereğince, devamlı eğitilmelerini göz önünde bulundurmak gerekir. ABD’de yapılan bir araştırmada, yüksek öğretimde edinilen bilgilerin yarısının 6 yıl içinde geçerliliğini yitirdiği saptanmıştır.Büyük bir ivme göstererek hızla ilerleyen teknolojiye ayak uydurabilmek için bütün dünyada devamlı eğitim, yaşam boyu eğitim deyimleri ile belirtilen üniversite sonrası eğitim, her alan için adım adım ve giderek artan bir hızla kurumsallaşmaktır (3). Devamlı eğitimin en önemli kısımlarından biri de hiç şüphesiz; hizmetiçi eğitimdir. Hizmetiçi Eğitim, herhangi bir meslekteki personelin eğitimsel gelişimi için plânlanan aktivitelerin tümü olarak ifade edilmiştir (4). Saban’ın “Hizmetiçi Eğitimde Yeni Yaklaşımlar” konulu araştırmasında okul merkezli hizmetiçi eğitim modellerinin tartışılması, bu modellerde ana ilke öğretmenlerin kendi eğitimlerinden sorumlu olması gerektiği ilkesi üzerinde durulmuştur. Araştırmada, herhangi bir okulun başarısının, o okuldaki öğretmenlerin bireysel ve grup olarak gelişmesine ve başarısına bağlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır (5). Bir başka araştırmada; Aiello-Nicosia ve arkadaşları, “öğretmenlerin bilimsel süreç becerileriyle ve öğrencilerin fen başarıları arasındaki ilişki” adlı çalışmalarında, öğretmenlerin bilimsel süreç becerileriyle, öğrencilerin fen başarıları arasındaki ilişki deneysel bir çalışma ile araştırılmıştır. Araştırmada öğretmenlerin bilimsel süreçlerle ilgili bilgileri ve bunları kullanmalarıyla, öğrenci başarısı arasında pozitif ilişki bulunmuştur. Ayrıca bu araştırmanın sonuçlarına dayanarak, fen öğretmenlerinin hizmetiçi eğitim programlarında araştırma becerilerinin ve deneysel becerilerinin geliştirilmesi tavsiye edilmiştir (6). Tüm bu gerçeklere rağmen, öğretmen eğitimi denildiğinde ülkemizde genelde öğretmenlerin hizmet-öncesi eğitimi gündeme gelmektedir (7). Halbuki içinde bulunduğumuz bilgi çağının getirdiği yenilikler de göz önünde bulundurulursa; öğretmenlerin meslekî gelişimleri, yani hizmetiçi eğitimleri büyük bir öncelik taşımaktadır. Şüphesiz ki; hizmetiçi eğitim her meslek için gereklidir. Ancak öğretmenler için hizmetiçi eğitimin ayrı bir önemi ve yeri vardır. Bu araştırmanın yapılmasındaki temel amaç, fizik öğretmenleri için düzenlenen hizmetiçi eğitim yaz kurslarının, kursa katılan öğretmenlerin meslekî bilgi ve becerilerini geliştirmede katkısının olup olmadığını ve hizmetiçi eğitim kurslarının etkinliği hakkında öğretmenlerin görüşlerini tespit etmektir. Bu bağlamda M.E.B.Hizmetiçi EğitimDairesi Başkanlığı tarafından 2000 yılı Ağustos ayında Ankara FenLisesi’nde düzenlenen“FizikLaboratuvarAraçlarını Kullanma ve Formatörlük Kursu”na araştırmacı-gözlemci olarak katılarak, düzenlenen kursun; öğretmenlerin meslekî bilgi ve becerilerini geliştirmedeki etkinliği, kursun başında ve sonunda uygulanan başarı testi ile belirlenmiştir.Elde edilen veriler istatistik işlemlerle incelenerek ortaya çıkan sonuçların sebepleri araştırılmıştır. Kursun içeriğinin, Gazi Üniversitesi OrtaöğretimFen ve MatematikAlanları Eğitimi AnabilimDalı,FizikEğitimi BilimDalının temel fizik laboratuvarlarında uygulanan program ile özdeş olmasından dolayı, test soruları, bu laboratuvarlarda kullanılan deney kılavuzlarından faydalanılarak ve uzmanların görüşleri alınarak hazırlanmıştır.Uygulanan başarı testlerinin güvenirliği için KuderRichardsonFormüllerindenKR-20 formülü kullanılmıştır (8). Test maddelerinin birbiriyle tutarlılığını esas alan bu metot, test maddelerinin aynı değişkeni ölçtüğü yani testin homojen olduğu varsayımına dayanır.Bu formülle elde edilen güvenirlik katsayısı testin iç tutarlılığı ile ilgili katsayıdır.Bu katsayı 1.00’e yaklaştığı oranda testin homojen olduğunu ifade eder.Testler için katsayı r=0,72 bulunmuştur.Dolayısıyla uygulanan başarı testlerinin güvenilir olduğu söylenebilir. Ayrıca öğretmenlerin, kursun etkinliği hakkında görüşlerini tespit etmek amacıyla durum değerlendirmesine yönelik bir anket formu uygulanmıştır.Bu anket formu; Özyürek’in“Hizmetiçi EğitimProgramlarınınEtkinliğininİncelenmesi” (9) konulu doktora çalışmasında uyguladığı anket formu fizik kursuna uyarlanarak hazırlanmıştır.Anket formunda aynı cevabı taşıyacak nitelikte sorular, farklı yerlerde olacak şekilde konulup, bu sorulara verilen cevapların yüzdeleri karşılaştırıldığında yaklaşık olarak eşit olduğu tespit edilmiştir.Buna dayanarak hazırlanan anketin güvenilir olduğu kanaatine varılmıştır.Anketin geçerliliği ise; uzman kişiler tarafından incelenerek uygun görülmüştür. BULGULAR VE YORUM I. Kısım Hizmet içi eğitim kursunun öğretmenlerin bilgi ve becerilerini artırmadaki etkililiğini ölçmek için uygulanan ön test-son test başarı testlerinin sonuçları Şekil-1’de gösterilmiştir.Şekildeki grafik 25 puan üzerinden ortalamaları ifade etmektedir. Şekil-1. DüzenlenenKurstaki Test Puanlarının Ortalamaları Ortalamalardaki bu artışın anlamlılığını test etmek için null hipotezi ve t-testi kullanılmıştır.Kursta, test puanları arasındaki ilişkiyi ifade eden t-testleri hesaplanmış, Tablo-1’de belirtilmiştir.
Tablo-1. Düzenlenen Kursa Ait Verilerin Değerlendirilmesi t=6,361 değeri =0,05 anlamlılık düzeyi ve Serbestlik derecesi SD=56’a ait tablo değeri olan t=2,021 değerinden büyük olduğu için veya bulunan p değeri 0,025’ten küçük olduğundan; Ankara’daki kursta uygulanan ön-test ve son-test sonuçları arasında “anlamlı bir ilişki vardır” sonucuna ulaşılır. Dolayısıyla, Ankara’da düzenlenen kursun öğretmenlerin bilgi ve becerilerini geliştirmeye “etkisi olmuştur” denilebilir. II. Kısım Araştırmanın bu bölümünde hizmet içi eğitim kursunun etkinliği konusunda öğretmenlerin görüşlerini saptamayı amaçlayan, durum tespitine yönelik olan anket formundan bazı sorular yer almaktadır.(Soruların tamamı Kanlı’nın “Ortaöğretimde Görev Yapan Fizik Öğretmenleri İçin Düzenlenen Hizmetiçi Eğitim Programlarının Etkinliği” konulu yüksek lisans çalışmasından temin edilebilir (10).)
Tablo-2. Programın içeriğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sorusuna İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Dağılımı Kurstaki öğretmenler % 77,8 oranında programda bazen yeni bilgilerin, bazen de eski bilgilerin verildiğini; % 10’u aşan oranlarda ise bildiklerinin bir tekrarı olduğunu tercih etmişlerdir. Sonuç olarak; M.E.B. tarafından hizmet içi eğitimin amaçlarından biri olarak ifade edilen “eğitim alanındaki yeniliklerin, gelişmelerin gerektirdiği bilgi, beceri ve tutumları bireylere kazandırmak”(11) ilkesi gereğince, gelişen fen ve teknolojideki ilerlemeler ve buna bağlı olarak programların içeriğinin bu yenilikleri taşıması gerektiği göz önünde bulundurulursa; öğretmenlerin hizmet içi eğitim programlarının içeriğini fazlaca yararlı bulmadıkları anlaşılmaktadır. Bu sonuç; Özyürek’in 1980 yılında yaptığı “Hizmetiçi EğitimProgramlarınınEtkinliği” (12) konulu doktora çalışmasındaki sonuçlar ile de benzerlik göstermektedir. Burada şu hususa dikkat etmekte fayda vardır:Öğretmen yetiştiren fakültelerin, program ve olanaklar yönünden çok büyük farklılıklar içermesi nedeniyle, alan öğretmenlerinin tümünün belli bir seviyeye getirilmesi yönünden hizmet içi eğitim programlarına ihtiyaç olduğu açıktır. Dolayısıyla hizmet içi eğitim kurslarına katılan öğretmenlerin rastgele değil de, amaçlara uygun şekilde seçimi için gerekli düzenlemeye gidilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Tablo-3. Programdaki deneylerin seçimini nasıl buldunuz? Sorusuna İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Dağılımı Öğretmenlerin % 73,1’i deneylerin seçiminin uygun olduğunu, % 26,9’u ise, deneylerin bilinen klâsik deneyler olduğunu ve teknolojik gelişmeleri yansıtmadığını belirtmişlerdir.Bu sonuca göre, öğretmenlerin büyük çoğunluğu deneylerin seçimini uygun bulmuşlardır.
Tablo-4. Yapılan deneyleri öğretim metotları açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Sorusuna İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Dağılımı Öğretmenler genel olarak kurstaki öğretim metotlarını yeterli bulmuşlardır.Yapılan gözlemlerde öğretmenlerin pasif dinleyici konumdan; tartışma ortamına doğru yöneltildiği tespit edilmiştir.NitekimAmerika’da eğitimciler ve araştırmacılar son yıllarda öğretmenlerin hizmet içi eğitimi (meslekî gelişim) için yeni modeller ileri sürerken; bu modellerin içermesi gereken önemli noktalardan biri olarak“Hizmet içi eğitim için düzenlenen kursların öğretmenleri araştırmaya, denemeye ve sorgulamaya yönlendirilmesi” (13) gerektiğini vurgulamışlardır.
Tablo-5. Deneylerde kullanılan araç ve gereçler yeterli miydi? Sorusuna İlişkinÖğretmen GörüşlerininDağılımı Düzenlenen kursun; araç ve gereçlerinin % 74,1 oranında yeterli olduğu, % 25,9 oranında yetersiz olduğu belirtilmiştir.Program başlamadan önce yapılacak deneylerin araç ve gereçleri temin edilmiştir.Kursu yürüten öğretim üyeleri, etkili bir öğretim ortamı için ikişer kişi olacak şekilde öğretmenlerin gruplandırılmaları ve böylece deneyleri yapmaları gerektiğini ifade etmişlerdir.Fakat gerek deney laboratuvarının uygun olmayışı ve gerekse deney takımlarının gelen malzemeye rağmen yetersiz oluşu, grupların beş kişi olacak şekilde oluşturulmasına sebep olmuştur. Bu sonuca göre; hizmet içi eğitim kurslarının düzenlendiği merkezlerin, plânlanan faaliyetlerin etkili bir öğretim ortamı içerisinde tam olarak gerçekleştirilebilmesi için her türlü araç ve gereçle donatılması gerekmektedir.
Tablo-6. Programdaki deneylerin hepsi yapıldı mı? Sorusuna İlişkinÖğretmen GörüşlerininDağılımı Bir önceki soruyla bağlantılı olarak deneylerin yapılması hususunda öğretmenlerin(% 76,9) büyük bir çoğunluğu deneylerin yapıldığını, % 23,1’i ise yapılamadığını belirtmişlerdir.Yapılmadığını ifade eden öğretmenlerimiz, deneylerin bazı kısımlarının eksik kaldığını birebir görüşmelerde ifade etmişlerdir. Örneğin; kursta yapılan elektrik konusundaki “dirençlerin seri ve paralel bağlanması” deneyinin yanı sıra; lise programında yer alan elektroliz, volta pili gibi özel deneylerin yapılması gerektiğini de belirtmişlerdir. Bu sonuca göre; genel olarak deneylerin yapıldığı görülmektedir.Fakat etkili bir hizmet içi eğitim programı için; lise programında yer alan diğer deneylerin de kursların programına alınması gerekmektedir.
Tablo-7. Yapılan deneyleri okullarınızda uygulama fırsatı bulabiliyor musunuz? Sorusuna İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Dağılımı Program süresince yapılan deneylerin okullarda uygulanma imkânını öğretmenler % 48,2 oranında bulabilirken, % 51,8 oranında ise bulamadıklarını belirtmişlerdir.Bu kursa katılan öğretmenlerin % 96’sı Anadolu liselerinde görev yapan öğretmenlerden oluşturulmuştur. Ülkemizde Anadolu liselerinin laboratuvar imkânlarının diğer türdeki liselere nazaran genelde daha iyi olduğu varsayımına rağmen bu sorudaki yüzde oldukça düşüktür. Sonuç olarak; öğretmenlerin hizmet içi eğitim kursunda edindiği bilgi ve becerileri okullarında yeterli düzeyde uygulama fırsatı bulamadıkları anlaşılmaktadır.Eğer öğretmenler yapılan faaliyetleri okullarında uygulama fırsatı bulamıyor ise, hizmet içi eğitimin,“öğretmeni meslekte verimli hâle getirme”(14) amacına yeterince ulaşılamadığı anlaşılmaktadır.
Tablo-8. Programda karşılaştığınız sorunlar hangileridir? Sorusuna İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Dağılımı Ankara’daki kursta % 80 oranında yeme-içme, çalışma ve dinlenme ile ilgili sorunlar gündeme gelmiştir. Öğle yemeklerini öğretmenlerin kendilerinin ayarladıkları ve bunda da bazı problemler yaşadıkları gözlemlenmiştir.Ayrıca kurs yerinin ulaşım yönünden elverişsiz olması da vurgulanmıştır. Kursa katılan öğretmenlerin, programın iyi bir şekilde yürütülmesine rağmen kurs yerinin elverişli olmadığından şikâyetçi oldukları gözlemlenmiştir. Sonuç olarak; öğretmenlerin hizmet içi eğitim programlarında yararlanılan fizikî olanaklardan pek fazla memnun olmadıkları anlaşılmaktadır.
Tablo-9. Bu programa nasıl katıldınız? Sorusuna İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Dağılımı Birikim yüzdesinden yola çıkarak; öğretmenlerin, verdikleri cevaplar doğrultusunda, hizmet içi eğitim kursuna isteyerek katıldıkları söylenebilir.Fakat bu noktada şu gerçeğe dikkat edilmelidir:Kurs için yapılan bir incelemede, görev süresi 1-15 yıl arasında olan öğretmenlerin % 44’ü ilk kez bir hizmet içi eğitim kursuna katıldığını ifade etmişlerdir. Dolayısıyla; hizmet içi eğitim kurslarının, belli bir program dahilinde, sadece isteyen öğretmenlerin değil de, tüm fizik öğretmenlerinin programlara katılmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. SONUÇVEÖNERİLER Fizik öğretmenlerine yönelik hizmet içi eğitim programlarının etkinliğini saptamayı ve bu konuda geliştirici önerilerde bulunmayı amaçlayan bu araştırmanın verilerinden ulaşılan sonuçlar aşağıda özetlenmiştir: 1. Uygulanan ön-test ve son-test sonuçlarından yola çıkarak,Ankara’da düzenlenen kurs; öğretmenlerin meslekî bilgi ve becerilerini geliştirmede etkili olmuştur. 2. Kurs programının, öğretmenlerin alan bilgilerini geliştirmesi bakımından, bazen yeni bilgiler, bazen de eski bilgilerin tekrarı şeklinde yürütüldüğü anlaşılmaktadır. 3.Kursa katılan öğretmenler programın içeriğini uygun bulup, yapılan deneyler için araç ve gereçlerin yeterli olduğunu belirtmişlerdir. 4. Kurstaki öğretmenlerin hizmet içi eğitim programında yapılan deneyleri okullarında yeterince uygulama fırsatı bulamadıkları tespit edilmiştir.Buna sebep olarak deney laboratuvarının bulunmayışı veya laboratuvar olsa bile araç-gereçlerin yetersiz olduğu belirtilmiştir. 5.Programda genel olarak öğretmenlerin kursun uygulandığı ortamın fiziksel imkânlarından şikâyetçi oldukları gözlemlenmiştir. Sonuç olarak; Ankara FenLisesi’nde düzenlenen hizmet içi eğitim kursundaki öğretmenlerin, bazı noktalar dışında mevcut uygulamayı yeterince etkili buldukları söylenebilir. Bu sonuçlara göre; daha etkili hizmet içi eğitim programları için aşağıdaki öneriler getirilebilir: 1.Hizmet içi eğitim kursları öğretmenlerin meslekî bilgi ve becerilerini geliştirecek nitelikte hazırlanmalıdır.Kurs programı öğretmenlerin ve bu alanda uzman kişilerin görüşleri alınarak gerçek ihtiyaçlar belirlenerek düzenlenmelidir. 2.Hizmet içi eğitim programları fizik öğretmenlerinin geçmiş bilgilerini tazelemekten ya da bildiklerinin bir tekrarı olarak yürütülen programlardan çok; bilim ve teknolojideki gelişmeleri öğretmeyi ve yeni durumlara uyum sağlamayı amaçlayan programlar olmalıdır. 3.Laboratuvar ağırlıklı hizmet içi eğitim kursları düzenlenirken seçilen merkezlerin programda yapılacak deneyler için yeterli araç ve gerece sahip olması gerekmektedir.Aksi takdirde uygulamaya dönük olan bu programlar, teorik olarak işlenilmekten öteye gidemeyecektir. Bu bağlamda; seçilen kurs merkezlerine fizik deneyleri ile ilgili araç-gereç setleri programdan önce ulaştırılmalıdır. 4.Programlarda modern yöntemler kullanılmalı; öğretmenler pasif dinleyici durumundan kurtarılmalıdır.Programı yürüten öğretim elemanları, son zamanlarda fizik öğretimi için önerilen metodları uygulamalıdır. 5. Hizmet içi eğitimin amaçlarından biri de, öğretmeni meslekte verimli hâle getirmektir.Dolayısıyla kursa katılan öğretmenlerin kazandığı bilgi ve becerileri görev yaptıkları okullarında uygulamaya geçirmeleri için gerekli ortam hazırlanmalıdır.Aksi takdirde programlar zaman kaybı ve maddî külfetten öteye gidemeyecektir.Laboratuvarsız fen eğitiminin düşünülemeyeceğinden, ülke gerçekleri doğrultusunda, tüm okullara yeterli deney malzemesi belli bir plân-program dahilinde gönderilmelidir. 6.Programların düzenlendiği merkezlerin fiziksel koşulları iyileştirilmeli ve öğretmenler için sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlenmelidir.
* Gazi Ü. Gazi Eğt.Fak.OrtaöğretimFen ve Mat.Alanları Eğt.Böl.FizikEğitimi ABD. ** Gazi Ü.Gazi Eğt.Fak.OrtaöğretimFen ve Mat.Alanları Eğt.Böl.FizikEğitimi ABD. 1 ) Budak, Y. “Öğretmen Yetiştirmede Almanya,Fransa ve Türkiye Örneği.” Çağdaş EğitimDergisi. 228: 18-22, 1997. 2 ) Saban,A. “Hizmet İçi Eğitimde Yeni Yaklaşımlar.” Millî EğitimDergisi. 145(1): 25-27, 2000. 3) Saban, A. “Hizmetiçi Eğitimde Yeni Yaklaşımlar.” Millî Eğitim Dergisi. 145(1): 25-27. (2000) 4) Ataünal, A. “21. Yüzyıla Girerken Eğitim” Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 10: 111-116. (1994) 5. Saban, a.g.m., s:26 6) Aiello-Nicosia, M.L. Sperandeo-Nıneo, R.M. and Valenza M.A., “The Reletionship Between Science Process Abilities of Teachers And Science Achievement of Students: an Experimental Study.” Journal of Research in Science Teaching, 21 (8):853-858. (1984) 7) Azar, A., Çepni, S. “Fizik Öğretmenlerinin Kullandıkları Öğretim Etkinliklerinin Meslekî Deneyime Göre Değişimi”. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 16 (17):24-33. (1999) 8)Öncü,H., “Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme”. Ankara:Matser Basım. 47. 1994. 9)Özyürek, L., “Öğretmenlere Yönelik Hizmetiçi Eğitim Programlarının Etkinliği.” Yayımlanmış Doktora Tezi. Ankara:Ankara Üniversitesi Basımevi. 1981. 10) Kanlı,U. “Ortaöğretimde Görev Yapan Fizik Öğretmenleri İçin Düzenlenen Hizmetiçi EğitimProgramlarınınEtkinliği”., Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Fizik Eğitimi Bölümü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara, (2001). 11) M.E.B.Yayınları. “Hizmetiçi Eğitim Kuruluş Gelişme ve Faaliyetler. Ankara:Millî EğitimBasımevi. (1988). 12) Özyürek, a.g.e., s.101. 13)Jonahtan, A.S. andHerbert, M.T.“The Effects of ProfessionalDevelopment on Science Teaching Practices andClassroom Culture”.Journal of Research in Science Teaching. 37 (9): 963-980. (2000). 14) M.E.B.Yayınları. “Hizmet İçi Eğitim Kuruluş Gelişme ve Faaliyetler. Ankara:Millî Eğitim Basımevi. (1988).
|
© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
[ yukarı ] |