MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ

Sayı 155-156

Yaz-Güz 2002


Mesleki ve Teknik Orta Öğretim Kurumlarındaki Gelişmeler

Yrd.Doç.Dr.Yaşar KAZU*
Cihad DEMİRLİ**

 

GİRİŞ

Yaşadığımız yüzyılda teknoloji ve buna bağlı olarak da endüstri, toplum kültürünün ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Ülkelerin kalkınmışlık düzeyini belirlemek için kullanılan ölçütler arasında önemli bir yeri olan teknoloji, kendisinden faydalanılması için beraberinde nitelikli insan gücünün de bulunması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Gelişmiş ülkelere bakıldığında teknolojiyi üretebilecek ve kullanabilecek gerekli insan gücünün istenen nitelik ve nicelikte yetişme kaygısıyla gerekli eğitim sistemleri oluşturdukları görülmektedir. Çünkü kalkınmayı hedefleyen toplumlarda nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde, eğitim sistemi önemli bir görev üstlenmektedir.

Gerekli insan gücünün sağlanması için bireyin katılacağı eğitim sürecinin niteliği önemli bir husus olarak görülmektedir. Bu noktada eğitimin hem toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak hem de sosyal ortamda gereksinim duyulacak bireylerin teknik becerilerini geliştirecek şekilde verilmesi gerekmektedir. Bu sayede hem toplumsal kalkınmadaki ara insan gücü ihtiyacı olan teknik personel hem de bireylerin bir meslek edinmesi sağlanabilecektir. İnsanların sosyal hayatlarında önemli bir yer tutan meslek sahibi olma olgusu ve eğitim aracılığıyla mesleğini en iyi şekilde icra etmesi insanların ve toplumların hayatlarını etkilemektedir. Bu noktadan bakıldığında açıkça görülmektedir ki meslekî ve teknik eğitim insanların ve toplumların hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

Bu çalışmada; meslekî ve teknik eğitime olan ihtiyacının yanı sıra meslekî ve teknik eğitimi etkileyen olguları belirlemek, ülkemiz meslekî ve teknik eğitim kurumlarının son sekiz yıllık durumunu, öğrenci, öğretmen ve okul sayıları bakımından değerlendirmek amaçlanmıştır.

MESLEKÎ VE TEKNİK EĞİTİME OLAN İHTİYAÇ 

Toplumlarda, sanayileşme süreciyle (her ne kadar sanayileşme öncesinde de olsa) çok çeşitli alanlarda nitelikli insan gücü gereksinimine ihtiyaç duyulmaya başlandığı görülmektedir. Çeşitli sanayi kollarının ortaya çıkması bu alanlara yönelik teknik personele olan ihtiyacı da beraberinde getirmiştir. Bugün ise meslekî ve teknik eğitime olan farklı gereksinimi, bireysel, sosyal, ekonomik ve ulusal gereksinimler bakımından ele almak mümkündür. Bunları kısaca açıklamak gerekirse;

Meslekî ve teknik eğitimdeki bireysel gereksinimler, daha çok bireysel farklılıklarla açıklanabilir. Bu farklılıklardan dolayı ortaya çıkan ihtiyaçları Alkan, Doğan ve Sezgin(1) kısaca beş grupta sıralamaktadırlar. Bunlar;

•  Onüç ve onsekiz yaşları arasındaki ve tam gün öğrenim gören orta öğretim öğrencilerin, okullarını bitirdiklerinde bir işe girebilmeleri ve bu işte ilerleyebilmeleri için gerekli beceri ve davranışları kazandıracak programa ihtiyaçları vardır.

•  Orta öğretim sonrasında bireylerin yüksek düzeyde mesleklere hazırlanma ve mesleklerinde ilerleme ihtiyaçları vardır.

•  İlk ve orta öğrenimini tamamlamadan okuldan ayrılmış veya iş hayatına atılmış bireyler için ileri bilgi ve beceri gerektirmeyen işlerden geçerli ve sürekli bir mesleğe hazırlanma olanağı tanıyan programa ihtiyaçları vardır.

•  Yetişkinlerin oluşturduğu ve çalıştıkları mesleklerde gelişme gereksinimi yaşayan bireylerin bilgi ve becerilerinin yenilenmesi için peryodik olarak meslekî gelişme programlarına katılma ihtiyaçları vardır.

•  Bedensel, zihinsel, sosyal ve psikolojik özürleri nedeniyle çalışamaz durumdaki ve mesleğini kaybetmiş bireylerin topluma kazandırılmaları için özel durumlarına uygun eğitim programlarına ihtiyaç vardır.

Sosyal boyut açısından bakıldığında ise, toplumda yaşayan bireylerin sosyal etkinliklere en geniş ölçüde katılması, toplumun işlerini paylaşmaları ve üretime katılması toplumların varlıklarını sürdürebilmeleri için gereklidir. Bir işte çalışarak ekonomik bağımsızlığa kavuşan bireylerden oluşan bir toplumda refah ve güvence artacaktır. Bu da toplumsal huzura katkı sağlayacaktır. Bireylerin veya grupların meslekî yeterliliklerini geliştirmede ve toplumsal iş birliğine katılmada meslekî ve teknik eğitimin sosyal başarı ve mülkiyet duygusu kazandırdığı görülmektedir. Sosyolojik bakımdan son derece önemli olan bu husus bireyleri topluma yararlı kılarak, işsiz bireylerin toplum için zararlı olabilecek herhangi bir akıma bağlanmalarını da önleyebilmektedir. Bunların hepsi sosyal bakımdan, sistemli ve plânlı bir meslekî ve teknik eğitime ihtiyaç olduğunu göstermektedir(2).

Toplumların doğal kaynakları, sahip oldukları insan gücü ve bunlardan faydalanma durumları o toplumun refah düzeyini belirlemektedir. Meslekî ve teknik eğitim ise insan gücü yetiştirme aracı olarak burada aktif rol oynamaktadır. Ayrıca, meslekî ve teknik eğitimi, ekonomik yönden gerekli kılan hedefleri ise Temel(3) aşağıdaki gibi açıklamaktadır;

•  İş gücü piyasasının ihtiyaçlarının karşılanması,

•  Üretimde verimlilik ve kalite artışının sağlanması,

•  İşsizliğin azaltılması,

•  Daha ucuz ve kaliteli mal ve hizmet üretilmesi,

•  İç ve dış pazarlarda rekabet gücünün yükseltilmesi,

•  Kaynakların etkinlik, verimlilik ve rasyonellik esaslarına göre kullanılması,

•  Çağdaş teknolojinin izlenmesi, yorumlanması, mal ve hizmet üretimine yansıtılması,

•  Hızlı, istikrarlı ve sağlıklı bir ekonomik kalkınmanın desteklenerek gerçekleştirilmesi şeklinde sıralanabilir.

Son olarak da ulusal gereksinimler açısından meslekî ve teknik eğitimi incelerken bu gereksinimlerin nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir(4)

•  Köyden kente göç edenleri gerekli bilgi ve becerilerle donatmak,

•  Gelişen teknolojiyle birlikte teknik insan gücü ihtiyacını karşılamak,

•  İşsizlik sorununu çözümlemeye katkı sağlamak,

•  Doğal kaynakları daha iyi değerlendirmek,

•  Bireylerin üretim kapasitelerini artırmak,

•  Tarımdan sanayiye geçişi kolaylaştırmak,

•  Öğrenimi güçleştiren ekonomik engelleri aşmak,

•  İşin ekonomik ve sosyal önemini tanıtmak,

•  El sanatlarının kalitesini yükseltmek.

Ulusal çalışma gücünün verimini yükseltmek için iş dünyasındaki koşullar, meslekler arasındaki farklılıklar ve bireylerin değişik gereksinimleri dikkate alınarak iyi plânlanmış bir meslekî ve teknik eğitim sistemiyle yukarıda sayılan bazı ulusal gereksinimlere cevap verilebilecektir.

MESLEKÎ VE TEKNİK EĞİTİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Gelişen teknolojiye bağlı olarak meslek alanlarındaki çeşitliliğin artması ve mevcut mesleklerdeki nitelik ve niceliğin değişimine ayak uydurabilme meslek öncesi eğitimin önemini artırmıştır. Meslekî ve teknik eğitim, bireylere bu değişime ayak uydurmalarını sağlayacak önemli kurumlar olarak ortaya çıkmaktadır. Teknolojiyle birlikte bilginin sürekli artması, çok bilgi edinmek yerine, bilgi üretimini ve işlevsel bilgiyi öğrenmenin önemini artırmıştır(5). Bilgi patlamasıyla birlikte bazı meslekler ömrünü tamamlamış ve yeni meslekler ortaya çıkmıştır. Burada önemli olan, bireylerin artan bilgiyle birlikte meslekî yaşamlarındaki yeniliklere uyumlarını kolaylaştıracak gerekli bilgi, beceri ve tutum kazandıracak bir eğitim almaları sağlanmasıdır.

Ulusal ve evrensel düzeyde meydana gelen değişiklikler meslekî ve teknik eğitimi de etkilemektedir. Değişimin meydana getirdiği sonuçlar bir bakıma gereksinimlerin ortaya çıkışının bir göstergesi durumundadır. Özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan bir çok ülkede işsizlik sorunu bunlar arasında yer almaktadır. Hızlı nüfus artışı buna karşın sanayileşmede geri kalınması toplumlardaki işsizliği artırmaktadır. Bu işsizlerin büyük bir kısmının da vasıfsız olması üretken iş gücü oranının azlığına neden olmakta sonuçta ise bir çok sosyal problemi beraberinde getirmektedir. Bu noktada eğitim kurumlarına büyük görev düşmektedir. Eğitim kurumları işsizlik problemlerine gerekli hassasiyeti göstererek niteliksiz ve üretime katkıda bulunmayan nüfus oluşumuna engel olabilmelidir. Burada meslekî ve teknik eğitim nitelikli insan gücü yetiştirerek hem istihdam sorununa hem de sektörler arasındaki dengenin sağlanmasına katkıda bulunabilecektir.

TÜRKİYE’DEKİ MESLEKÎ VE TEKNİK LİSELER

Cumhuriyetle birlikte meslekî ve teknik eğitimde okula dayalı bir yapı ele alınmıştır. 1927 yılında Millî Eğitim Bakanlığı meslekî ve teknik eğitim veren okullarla ilgili görev üstlenmiştir. Okulların ve hizmetlerin gelişmesi sonucu 1933 yılında 2287 sayılı Kanunla Meslekî ve Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü kurulmuştur. 1935 yılından itibaren 2765 sayılı Kanunla da okulların masrafları tamamen devlet tarafından karşılanmaya başlanmıştır. Bakanlık Merkez Örgütü Kanunu 1941 yılında 4113 sayılı Kanunla değiştirilerek Meslekî ve Teknik Öğretim Müsteşarlığı kurulmuştur. 1942 yılında başlatılan plânlı çalışmalarla meslekî ve teknik öğretim kurumları günümüze kadar büyük gelişmeler göstermiştir. VII. Beş Yıllık Kalkınma Plânı’nda, ileri teknoloji geliştirilmesi, üretimi ve kullanımında gereksinim duyulan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinin önemine değinilmiş bu amaçla orta ve yüksek öğretimde meslekî ve teknik eğitime önem verilmesi öngörülmüştür. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Plânı’nın 692. maddesinde de meslek yüksek okulları ve meslekî ve teknik orta öğretim kurumları arasında program bütünlüğünü esas alan iş bölümü ve iş birliği kurulmasıyla nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi yönünde karar alınmıştır.

Günümüzde Meslekî ve Teknik Liseler dört temel grupta faaliyetlerini sürdürmektedir. Bunlar; Erkek Teknik Öğretim Okulları, Kız Teknik Öğretim Okulları, Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları ve Din Öğretimi Okulları’dır. Bu okulların sekiz yıllık durumunu değerlendirmek amacıyla öğrenci, öğretmen ve okul sayıları temel alınarak sekiz başlık altında incelenmektedir. Oluşturulan grafiklerdeki, 1994-1995, 1995-1996, 1996-1997, 1997-1998 öğretim yıllarına ait sayısal veriler TBMM MEB Bütçe Raporları’ndan(6, 7, 8, 9), 1998-1999 ve 1999-2000 öğretim yıllarına ait sayısal veriler MEB Araştırma Plânlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan Sayısal Veriler kitapçığından alınmıştır(10, 11). 2000-2001 öğretim yılına ait sayısal veriler MEB tarafından hazırlanan 2001 Yılı Başında Millî Eğitim(12) ve 2001-2002 öğretim yılına ait sayısal veriler ise MEB tarafından hazırlanan 2002 Yılı Başında Millî Eğitim(13) adlı kitaplardan alınmıştır.

Erkek Teknik Öğretim Okulları

Erkek teknik öğretim okulları; ülkemiz endüstrisinin gereksinim duyduğu iş alanlarına orta kademe teknik insan gücü yetiştiren ve yüksek öğretime öğrenci hazırlayan kurumlarıdır. Bu kurumlar; Anadolu teknik liseleri, teknik liseler, Anadolu meslek liseleri, endüstri meslek liseleri ve çok programlı liselerden oluşmaktadır.

Şekil 1: Öğretim Yıllarına Göre Erkek Teknik Öğretim Okulları Okul Sayısı

Şekil 2:Öğretim Yıllarına Göre Erkek Teknik Öğretim Okulları Öğretmen Sayısı

Şekil 3: Öğretim Yıllarına Göre Erkek Teknik Öğretim Okulları Öğrenci Sayısı

Şekil 4:Öğretim Yılları Arasında Erkek Teknik Öğretim Okulları; Okul, Öğretmen ve Öğrenci Sayılarındaki Değişim Oranları (‰)

Yukarıdaki şekillere bakıldığında Erkek Teknik Öğretim Okulları’nın okul sayıları sürekli bir artış göstermektedir. Bunlar arasında 1997-1998 öğretim yılı, faaliyete geçen 168 okulla en fazla artış gösteren öğretim yılı konumundadır. Öğretmen sayılarında ise dalgalanmalar görülse de artış devam etmiştir. 1997-1998 öğretim yılında 4306 sayılı Yasa ile faaliyete geçen sekiz yıllık kesintisiz zorunlu ilköğretim uygulamasına geçilmesi bu okulların öğrenci sayılarının düşüş eğilimi göstermesine neden olmuştur. Okul sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında ‰ 626’lık bir değişmenin olduğu görülmektedir. Öğretmen sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında da ‰ 355,66’lık bir değişmenin olduğu görülmektedir. Öğrenci sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında ise ‰ (-) 71,79’luk bir değişmenin olduğu görülmektedir.

Kız Teknik Öğretim Okulları

Kız teknik öğretim okulları; ülkemiz endüstrisinin gereksinim duyduğu iş alanlarına orta kademe teknik insan gücü yetiştiren ve yüksek öğretime öğrenci hazırlayan ortaöğretim kurumlarıdır. Kız teknik öğretim okulları; Anadolu kız meslek liseleri, kız meslek liseleri, Anadolu kız teknik liseleri, kız teknik liseleri ve çok programlı liselerden oluşmaktadır.

Şekil 5:Öğretim Yıllarına Göre Kız Teknik Öğretim Okulları Okul Sayısı

Şekil 6:Öğretim Yıllarına Göre Kız Teknik Öğretim Okulları Öğretmen Sayısı

Şekil 7:Öğretim Yıllarına Göre Kız Teknik Öğretim Okulları Öğrenci Sayısı

Şekil 8: Öğretim Yılları Arasında Kız Teknik Öğretim Okullarındaki Okul, Öğretmen ve Öğrenci Sayılarındaki Değişim Oranlan (‰)

Yukarıdaki şekillere bakıldığında Kız Teknik Öğretim Okulları’nın okul sayıları da sürekli bir artış göstermektedir. Veriler arasında en fazla dalgalanmanın öğretmen sayılarında olduğu görülmektedir. Öğrenci sayılarında ise sürekli bir artışın olduğu görülmektedir. Okul sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında ‰ 325,84’lük bir değişmenin olduğu görülmektedir. Öğretmen sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında da ‰ (-) 65,61’lik bir değişmenin olduğu görülmektedir. Öğrenci sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında ise ‰ 650,84’lük bir değişmenin olduğu görülmektedir.

Teknolojik değişme ve gelişmelere uygun olarak; değişik bölgelerin eğitim ihtiyaçlarına yönelik eğitim modelleri geliştirmek ve kaliteyi yükseltmek amacıyla 12 Nisan 1993 tarihinde Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme (METGE) projesi başlatılmıştır(14). Bu proje ile Kız Teknik Öğretim Kurumlarına öğrenci akışının sağlanmasında önemli katkılar sağladığı düşünülebilir.

Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları

Ülkemiz ticaret, turizm, muhasebe, bilgisayar, maliye, pazarlama, bankacılık, kooperatifçilik, sekreterlik, emlak komisyonculuğu, borsa hizmetleri, sigortacılık, mahalli idareler ve iletişim gibi alanlarda; kamu ve özel sektörün gereksinim duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştiren kurumlardır. Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları; Anadolu otelcilik ve turizm meslek lisesi, Anadolu dış ticaret meslek lisesi, Anadolu ticaret meslek lisesi, Anadolu sekreterlik meslek lisesi, Anadolu aşçılık meslek lisesi, Anadolu mahalli idareler meslek lisesi, Anadolu iletişim meslek lisesi, ticaret meslek lisesi ve çok programlı liseden oluşmaktadır.

Şekil 9:Öğretim Yıllarına Göre Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları Okul Sayısı

Şekil 10:Öğretim Yıllarına Göre Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları Öğretmen Sayısı

Şekil 11: Öğretim Yıllarına Göre Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları Öğrenci Sayısı

Şekil 12: Öğretim Yılları Arasında Ticaret ve Turizm Öğretimi Okullarındaki Okul,Öğretmen ve Öğrenci Sayılarındaki Değişim Oranları (‰)

Yukarıdaki şekillere bakıldığında Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları’nın okul sayıları, Erkek Teknik ve Kız Teknik Öğretimi Okulları’nda olduğu gibi sürekli bir artış göstermektedir. Veriler arasında fazla bir dalgalanma görülmemektedir. Bu kurumda öğrenim gören öğrencilerin sayısı, diğer meslekî ortaöğretim kurumlarına göre daha fazladır. Bunun nedeni Ticaret ve Turizm Öğretim Kurumlarındaki öğrencilerin istihdam sektöründe daha fazla iş imkânı bulabilmelerinden kaynaklanabilir. Öğretmen sayılarında ise sürekli bir artış görülmektedir. Öğrenci sayılarında da sürekli bir artışın olduğu görülmektedir. Okul sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında ‰ 793,79’luk bir değişmenin olduğu görülmektedir. Öğretmen sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında da ‰ 592,5’lik bir değişmenin olduğu görülmektedir. Öğrenci sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında ise ‰ 335,18’lik bir değişmenin olduğu görülmektedir.

Din Öğretimi Okulları

Din öğretimi okulları; imamlık-hatiplik ve Kur’an kursu öğreticiliği gibi dinî hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere hem mesleğe hem de yüksek öğretime hazırlayan programların uygulandığı kurumlardır. Din Öğretimi Okulları; imam hatip liseleri, Anadolu imam hatip liseleri ve çok programlı liselerden oluşmaktadır.

Şekil 13:Öğretim Yıllarına Göre Din Öğretimi Okulları Okul Sayısı

Şekil 14:<Öğretim Yıllarına Göre Din Öğretimi Okulları Öğretmen Sayısı

Şekil 15: Öğretim Yıllarına Göre Din Öğretimi Okulları Öğrenci Sayısı

Şekil 16:Öğretim Yılları Arasında Din Öğretimi Okullarındaki Okul,Öğretmen ve Öğrenci Sayılarındaki Değişim Oranları (‰)

Yukarıdaki şekillere bakıldığında Din Öğretimi Okullarının okul sayılarının 1996997 öğretim yılından itibaren sayılarının pek değişmediği görülmektedir. Öğretmen sayılarında ise 1996-1997 öğretim yılına kadar artış ve daha sonrasında ise bir azalma görülmektedir. 1997-1998 öğretim yılında 4306 sayılı Yasa ile faaliyete geçen sekiz yıllık kesintisiz zorunlu ilköğretim uygulamasına geçilmesi ve yüksek öğretim kurumlarına geçişi ile ilgili yeni kararların alınması bu okulların öğrenci sayılarının düşüş eğilimi göstermesine neden olmuştur.Okul sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında ‰ 245,53’lük bir artışın olduğu ve öğretmen sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında da ‰ 452,56’lık bir azalmanın olduğu görülmektedir.Öğrenci sayıları bakımından 1994-1995 öğretim yılı ile 2001-2002 öğretim yılı karşılaştırıldığında ise ‰ 849,67’lik bir azalma görülmektedir.Diğer meslekî ortaöğretim kurumları ile karşılaştırıldığı zaman öğrenci sayılarında en büyük düşüş bu kurumlarda gerçekleşmiştir.

Sonuç olarak; Meslekî ve Teknik Eğitim tüm kalkınma plânlarında ve hükümet programlarında öncelikli bir sorun olarak nitelendirilmesine rağmen uygulamada ciddi bir ilerleme sağlanamamıştır.Ülkemizde meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarında önemli sorunlar yaşandığı gözlenmektedir.Bunlar politik organların duyarsızlığı, genel ve meslekî eğitim çatışması, eğitim maliyetinin yüksekliği, programlarda aşırı çeşitlenme, meslek liselerinin amaçlarından uzaklaşması, mezunlarının ilgisiz alanlarda yükseköğrenim yapması, meslek yüksekokullarının rollerindeki belirsizlik, yöneltme hizmetlerinin yetersizliği, katı program anlayışı, okul sanayi işbirliğindeki kopukluk ve istihdam sektörünün ilgisizliği dikkat çekmektedir(15).

ÖNERiLER

Türkiye’de Meslekî ve Teknik Eğitim kurumları sistem bütünlüğü içerisinde, uygulanan program, kullanılan teknoloji, öğrenci, yönetim ve istihdam yönünden ivedilikle gözden geçirilerek mevcut sorunları çözme yoluna gidilmelidir. 16. Millî Eğitim Şûrası’nda Meslekî ve Teknik Eğitim ele alınmıştır. Şûra kapsamında alınan kararların hayata geçirilmesi zaman bakımından uzun sürmesine karşın sistem bütünlüğü içersinde önemli bir rol oynayan meslekî ve teknik eğitim ortaöğretim kurumlarından meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş süreci başlatılmıştır. Bu süreç kapsamında, 29.06.2001 tarihinde kabul edilen ve 10.07.2001 tarihli 24458 sayılı resmî gazetede yayımlanan 4702 sayılı kanun gereğince MEB’nın ve YÖK’nun iş birliği ile bir çalışma başlatılmıştır.

“MEB-YÖK Meslekî ve Teknik Orta Öğretim Programları ile Meslek Yüksekokulları Eğitim Programlarının Bütünlük Devamlılığının Sağlanması” adlı bu proje, meslekî ve teknik orta öğretim kurumlarından meslek yüksekokullarına sınavsız geçişin program açısından tutarlılığını ve devamlılığını sağlayabilmek ve ileride modüler sisteme geçişe imkân verecek ve aynı zamanda istihdam kesiminin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde Meslek Yüksek Okulları eğitim programlarını geliştirmeyi amaç edinmiştir. Projenin hedefi uygulamadaki aciliyet de göz önüne alınarak Meslek Yüksek Okullarında en yaygın olan ve en çok öğrencisi bulunan Bilgisayar Programcılığı, Endüstriyel Elektronik, Elektronik Haberleşme, Elektrik, Kontrol Sistemleri Teknolojisi, Makine, İklimlendirme-Soğutma, İnşaat, Otomotiv, Tekstil, İşletmecilik, Bilgisayarlı Muhasebe ve Vergi Uygulama, Turizm-Otelcilik, Büro Yönetimi ve Sekreterlik, Pazarlama programlarını yukarıdaki amaç çerçevesinde geliştirmek ve programlarda okutulacak kaynak kitap veya ders notlarını araştırmak ve tavsiye etmek olarak belirlenmiştir(16).

Ancak, meslekî ve teknik eğitimin, 16. Millî Eğitim Şûrasında da ele alınan sorunlarından bir çoğu devam etmektedir. Bunlar arasında yer alanların bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz(17):

•  Gerekli rehberlik ve danışmanlık hizmetinin olmaması nedeniyle öğrencilerin, izleyecekleri meslekî eğitim programlarını ve iş alanlarını yeterince tanımadan meslek seçimine gitmeleri,

•  Öğrencilerin, ilgi ve kabiliyetleriyle iş hayatının ihtiyaçlarına uygun programlara yönlendirilmesinin yapılmaması,

•  Meslekî eğitim programları geliştirilirken, eğitim kurumlarının bulunduğu yerel özelliklerin yeterince dikkate alınmaması,

•  Meslekî eğitim programlarının esnekliği gösterecek şekilde hazırlanmaması,

•  Öğrencilerin meslekî yeterliliklerinin etkin bir şekilde ölçülememesi,

•  İşletmelerdeki meslek eğitimin koşullarına veya teknolojik değişmelere karşı eğitim kurumlarının uyum problemlerinin devam etmesidir.

Kalkınmanın hızlandırılması, istihdamın artırılması ve ülkemizin rekabet gücünün yükseltilmesi için meslekî ve teknik eğitim kritik bir öneme sahiptir. Bu önem kapsamında ülkemizde meslekî ve teknik eğitime gereken özenin gösterilmesine ihtiyaç vardır. Bu noktada meslekî ve teknik eğitimin yeniden yapılandırılmasına yönelik öneriler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

•  Meslekî ve teknik eğitim bir sistem bütünlüğü içerisinde ele alınarak özellikle de orta öğretim kurumlarının bir birlik içerisinde çeşitlilik oluşturacak, kaynaklardan verimli bir şekilde yararlanacak ve değişik sektörler için farklı okul türleri yerine program çeşitliliğine yer verecek bir yapıda kurumsallaşmaya gidilmesinin önemi artmıştır. Bu programlar kapsamında diploma ve çeşitli sertifikalar verilecek şekilde geniş tabanlı ve modüler esasa göre bir yaklaşım izlenilmesi de önemli bir husus konumuna gelmiştir. Bu noktada eğitim programları amaç, kapsam, süre ve diğer nitelikler bakımından meslek standartları göz önünde bulundurularak yeniden yapılandırılmalıdır.

•  Eğitim programları teknolojik çevreden olabildiğince yararlanılabilecek bir anlayışla oluşturulmalı ve programa katılan bireylerin teknolojik ortamı tanımaları, teknolojinin boyut ve olanaklarını kavrayarak teknolojiden yüksek derecede yararlanmaları esas alınmalıdır.

•  Meslekî ve teknik eğitim kurumlarına talebin sürekli bir şekilde sürmesi için eğitim kurumlarının bulunduğu yere göre gerekli uyarlamaların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi için okul yönetimlerinin yetki alanlarının genişletilmesi önem arz etmektedir. Aynı zamanda yönetim ve finansmanda dahil olmak üzere plânlamadan uygulamaya kadar her aşamada, işveren ve işçi kuruluşları, akademik ve araştırma kurumları, meslek kuruluşları ve öğrenci-öğretmen-veli temsilcileri gibi ilgili kurum ve kuruluşları aktif bir şekilde karar alma sürecine katılımları sağlanarak yerel yapılanma gerçekleştirilmelidir.

•  Kalite anlayışı içerisinde meslekî ve teknik eğitim kurumlarının müşterisi konumundaki öğrencilere ilgi ve kabiliyetleriyle iş hayatının normları doğrultusunda çeşitli programlara yönlendirecek rehberlik ve danışmanlık hizmetleri sunulmalıdır.

•  Teknolojinin sunmuş olduğu imkânlardan yararlanılarak, işletmelerde meslek eğitiminin niteliğini yükseltecek ve öğrenciler için eğitim sürekliliği sağlayacak yeni öğretim teknolojilerinden yararlanılmadır.

•  Eğitim programlarındaki alanlarıyla belirlenmesinde de iş hayatındaki gelişmeler, yararlı ve gerekli görüldüğü ölçüde etkili olmalıdır. Ayrıca programlara öğrenci alımlarında iş hayatının ihtiyaçları ve istihdam göz önünde bulundurulmalıdır.


 

* Fırat Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, iyk@firat.edu.tr

** Fırat Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Araştırma Görevlisi, cdemirli@firat.edu.tr

(1) Cevat Alkan, Hıfzı Doğan ve İlhan Sezgin, Meslekî ve Teknik Eğitimin Esasları: Kavramlar, Gelişmeler, Uygulamalar, Yönelmeler. Gazi Büro Kitabevi, Ankara, 1996, s.16-17.

(2) Cevat Alkan, Hıfzı Doğan ve İlhan Sezgin, a.g.e., s.11-13.

(3) Mehmet Temel, “Orta Kademede Meslekî ve Teknik Eğitim ile Meslek Yüksek Okulları Arasında Uyum Sorunları” 21. Yüzyıla Doğru Meslek Yüksekokullarının Yeniden Yapılanması Sempozyumu, 22-23 Mayıs 1996 Çankırı, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1996, s.6.

(4) Cevat Alkan, Hıfzı Doğan ve İlhan Sezgin, a.g.e., s.17-18.

(5) Ali Şimşek, Türkiye’de Meslekî ve Teknik Eğitimin Yeniden Yapılandırılması, TÜSİAD Yayınları, İstanbul, 1999, Yayın no: 99-2/252, s.35.

(6) MEB. TBMM 1995 Yılı Bütçe Raporu, DAYM Matbaası, Ankara, 1994.

(7) MEB. TBMM 1996 Yılı Bütçe Raporu, DAYM Matbaası, Ankara, 1996.

(8) MEB. TBMM 1997 Yılı Bütçe Raporu, DAYM Matbaası, Ankara, 1996.

(9) MEB. TBMM 1998 Yılı Bütçe Raporu, DAYM Matbaası, Ankara, 1997.

(10) MEB. Millî Eğitim Sayısal Veriler 1999, Yayımlar Dairesi Başkanlığı, Ankara, 1999.

(11) MEB. Millî Eğitim Sayısal Veriler 2000, Yayımlar Dairesi Başkanlığı, Ankara, 2000.

(12) MEB. 2001 Yılı Başında Millî Eğitim, AÇEM ve 4. Akşam Sanat Okulu Matbaası, Ankara, 2001.

(13) MEB. 2002 Yılı Başında Millî Eğitim, 4. Akşam Sanat Okulu Matbaası, Ankara, 2001.

(14) MEB. Kız Teknik Öğretimde Gelişmeler II, DAYM Matbaası, Ankara, 1993, s.21.

(15) Ali Şimşek. a.g.e., s.126.

(16) MEB-YÖK. Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi, 2002, http://cmyo.ankara.edu.tr/proje/

(17) MEB. 16. Millî Eğitim Şûrası, Raporlar, Görüşmeler, Kararlar, Millî Eğitim Basımevi, Ankara, 1999, s.249-270.

 

 

 

 

İçindekiler...

 

© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı
Teknikokullar, ANKARA
Tel. (312) 2128145
Fax (312) 2124668
med@meb.gov.tr

[ yukarı ]

Arşiv