MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ |
Sayı 155-156 |
Yaz-Güz 2002 |
İngiltere ve Türkiye Eğitim Sistemlerinin Karşılaştırılması |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
1. Giriş Avrupa Konseyine üye ülkelerde 2005 yılında uygulanması plânlanan “Dil Gelişim Dosyası”, bireyin konuştuğu dilleri ve düzeylerini belirttiği Dil Pasaportu ve Dilsel Özgeçmiş bölümleriyle, dil öğrenimi sürecinde edindiği tüm belgeleri yer aldığı bir Kişisel Dosya gibi materyallerden oluşmaktadır (Bkz. ek 1). Bu dosyada bulundurulması gereken Dil Pasaportu, bireyin bildirimlerini temel alarak dolduracak bilgileri içermektedir. Böylece bu pasaportta bireyin ne derece dil bildiği, hangi dil becerisinin belirlenen ölçütlere göre hangi düzeyde olduğu bireyin kendisi tarafından belirlenecektir. O nedenle, bireylerin yabancı dil öğrenimi süreci başında kendisinin hangi düzeyde ve hangi becerileri geliştirmesi gerektiğini kavrayabilmesi ve yabancı dil öğrenimi sürecinde böylesi bir beyanı doğru biçimde verebilmesi için eğitim-öğretim süreci içerisinde, plânlamadan değerlendirmeye kadar tüm aşamalarda öğrenenlerin katılımı sağlanmalı ve onlara böylesi bir becerinin kazandırılması amaçlanmalıdır. Avrupa Konseyi bunu, “Modern Dillerde Öğrenen Özerkliği” olarak tanımlamaktadır. 2. Öğrenen Özerkliği Öğrencilerimizin öğrenmeleri bizim öğretmenliğimize mi bağlı yoksa biz öğrencilerimizin öğrenmek istediği ve gereksinim duyduğu bilgileri mi öğretiyoruz? Plato, “Gençleri belirli bir baskı altında öğrenecek biçimde eğitmeyin, onları zihinlerinin istediği biçimde ve yolla öğrenmeye yönlendirin. Böylece, her birinin içindeki dehayı doğru biçimde keşfedebilirsiniz.” demiştir. Gardner, 1983 yılında yayınladığı Frames of Mind: The Theory of Multiple Intellegences kitabını her bir bireyin sadece kendisinde bulunan ve bir başkasınınkine benzemeyen bir bilişsel profili olduğunu belirtmiştir. Öğrencilerin kendi öğrenme süreçlerinin sorumluluğunu üstlenmelerini sağlamak amacıyla pek çok şey yapabilir. Bu amaçla öğretmenler, meslektaşlarıyla bir ekip oluşturarak çalışabilir ve böylece hem kendilerinin hem de öğrencilerinin eğitimle ilgili seçeneklerini artırabilir. Örneğin, Wheeler İlkokulundaki (Loisville, Kentucy, USA) öğretmenler böyle bir yöntem uygulamışlar ve aynı konunun öğretimi için her bir öğretmen iki farklı etkinlik hazırlamadan sorumlu olmuştur. Böylece, öğrenciler belirli bir konuda çalışma yaparken bir sınıftan diğer sınıfa giderek üç-dört öğretmenden dersi öğrenme şansına sahip olmuşlardır. Görüşleri sorulduğunda, öğrenciler bu öğrenme modelinden çok memnun kaldıklarını ve her öğretmenin öğretme isteğinden de çok etkilendiklerini belirtmişlerdir. Benzer biçimde; Seattle Lisesinde bir pilot uygulama yapılmış ve çoklu zekâ kuramına dayalı olarak uluslar arası ilişkiler hakkında bir etkinlik düzenlenmiştir. Bu etkinlikler içerisinde edebiyat öğretmeni kültürle ilgili kısa hikâyeler okutmuşlar; iş eğitimi öğretmeni uluslar arası ticaret konusuna odaklanmışlar; sosyal bilgiler öğretmeni yönetim biçimleri ve sivil hakları konularına yer vermişler; beden eğitimi öğretmenleri dünyadaki oyunları tanıtmışlar; sağlık öğretmenleri bulaşıcı hastalıklarla ilgili bir ünite işlemişler; resim ve müzik öğretmenleri görsel medya türlerini ve halk müziğini ele almışlar; fen bilgisi derslerinde ise yerel ve küresel çevre konuları çalışılmıştır. Bu uygulama çok başarılı olmuş ve öğrenciler, veliler ve hatta uygulamayı izleyen göçmen veliler bu başarıdan ve uygulamadan çok memnun kalmışlardır (Campbell, 1997:16). Burada özellikle dikkat çeken uygulama, tek bir öğretmenin farklı zekâları ele alan etkinlikleri hazırlaması, bir ekip çalışması ruhuyla, farklı branşlardan öğretmenlerin kendi branşlarıyla ilgili zekâlara yönelik etkinlikleri hazırlamada sorumlu olmaları böylece de farklı öğrenme stratejisine sahip öğrencilerin tamamına öğrenme sürecinde katkı sağlanmalıdır. Bunun da sağlanması için “Öğrenen Özerkliği” kavramının hem öğretmen hem de öğrenciler tarafından tam olarak anlaşılması ve “Özerklik” kavramının sınıf içi ve dışı etkinliklerde ön plânda tutulması gerekmektedir. “Öğrenen Özerkliği” kavramının H.Holec’in(1994) şemasıyla tanıtılması, bu kavramla ilgili soruların yanıt bulmasını kolaylaştıracak ve “Öğrenen Özerkliği”nin nasıl olması gerektiğinin şematik olarak özetlenmesini sağlayacaktır(Bkz. Şekil 1). Şekil 1.Holec’in Öğrenen Özerkliği Şeması (Council of Europe, 1998:23) Yukarıdaki şemada tanıtılan “özerklik” ile ilgili kavramların tanımlarını aşağıdaki gibi vermek olasıdır (Council of Europe, 1998:24). - Öğrenen özerkliği: Dil öğrenmeyi aktif ve bağımsız olarak uygulayabilme. - Öğrenmede sorumluluk alma: Öğrenenlerin kendi öğrenme programlarını dışarıdan yardım alarak ya da almadan geliştirip uygulamaları. - Öğrenmede kendini yönlendirme: Öğrenenlerin bu yolla öğrenebileceğine ikna edilmesi amaçlanmıştır. - Öğrenmede kendini yönlendirme yeteneği: Öğrenenlerin bu yolla nasıl öğrenebileceğini bildiğine ikna edilmesi amaçlanmıştır. Diğer bir deyişle, öğrenen özerkliğini hedefleyen yaklaşımların amacını kısaca aşağıdaki gibi özetlemek olasıdır: Öğrenen Özerkliğini hedefleyen yaklaşımların amacı, bu sorumluluğu sınama yeteneğine tüme varım (öğrenmede sorumluluk alma) ya da tümden gelim (öğrenmede kendini yönlendirme yeteneği) yoluyla edinimde bulunan öğrenenlerin sorumluluğu altında, etkin öğrenme süreçlerinin sağlanabilmesi için şartları yaratmaktır (Öğrenme Özerkliği). Kısaca bu yaklaşımla, a) Öğrenenler kendi öğrenme sorumluluklarını alma yeteneği edinmeli, b) Öğrenenler kendi kendilerine öğrenmelerine olanak sağlayan kaynaklar edinmeli, c) Öğretenler yeni rollerine uygun biçimde eğitilmelidir. Buna göre, iyi bir öğrenenle kötü bir öğrenene ait özellikleri aşağıdaki gibi tablolaştırmak olasıdır. Şekil 2. İyi Bir Öğrenen ve Kötü Bir Öğrenen Özellikleri
Öğrenen kendi öğrenme sorumluluklarını alabilmeleri ve eğitim-öğre-timin plânlama, uygulama, değerlendirme boyutlarında özerk olabilmeleri için ilk dersten itibaren, öğrenenlerin kendi öğrenmelerine dair farkındalık düzeylerini artırıcı ve eğitim sürecine katılımlarını sağlayıcı aşağıdaki gibi yöntemler uygulanabilir: a) İlk derste bazı tipik sorular sorulabilir. - Neden İngilizce öğrenmek istiyorsunuz? - Buna neden gereksinim duyuyorsunuz? - En çok hangi konuda başarılısınız, okuma, yazma, konuşma, konuşulanı anlama, anlama, dil bilgisi vs.? - Bunu nasıl biliyorsunuz? - En zayıf olduğunuz konu nedir? Neden? - Ödevlerinizi yapabiliyor musunuz? - En çok hangi ders içi etkinliği seversiniz? - Bir dili bilmede en önemli unsur nedir? - Sınavlara nasıl hazırlanırsınız? - En son aldığınız not kaçtır? - Nasıl bu notu aldınız? b) Öğrenenlerin bir öğrenci olarak kendilerini ve ideal dil öğrenme durumlarını tanımlamaları istenebilir, c) Öğrenenlere geçip-kalmaları ile ilgili olarak nelerden sorumlu oldukları tanıtılabilir (kelime, yapı, beceri vs.). Böylece, öğrenenlerin kendilerinin farkına varmaları ve programın oluşturulmasına, uygulanmasına ve değerlendirilmesine katkı sağlamada ilk adımlar atılmış olacaktır. Daha sonraki derslerde öğrenenler birbirleriyle de yardımlaşacaklar ve öğretmene katkı sağlayıcı öneriler getirmeye başlayacaklardır. 3. Bazı Ülkelerde Yapılan Çalışmalar Batı Ülkelerde Yapılan Pilot Uygulamalar daha fazla Öğrenen Özerkliği’ni ön plâna çıkarmak amacıyla bazı ülkelerde yapılan pilot uygulamalar aşağıda verilmiştir. a) Fransa: Şekil l’de verilen Holec’in tablosu Fransız araştırmacılar ta-rafından kullanılmış ve dil öğrenmede öğrenmeyi öğretme ve öğrenmeye yardımcı olma kavramlarının ön plâna çıkarıldığı uygulamalar yapılmıştır. b) Finlandiya: ilk, orta ve yetişkin eğitimi ile ilgili olarak, 15 ülkeden 43 katılımcının yer aldığı 34 proje gerçekleştirilmişlerdir. Bunlardan birisi, Oulu Üniversitesi’ne bağlı bir orta okulun öğrencileri için uygulanmıştır. Bu uygulamada, öğrencilere yıl sonunda bilmekle yükümlü oldukları bilgilerin ve geliştirmek zorunda oldukları dil becerileri öğretim yılı başında tanıtılmakta ve yıl boyunca öğrenciler İngilizce’yi tek bir öğretmenden değil; değişik zamanlarda değişik öğretmenlerden almaktadır. Buna kendileri karar vermektedir. Ancak yıl sonunda okullarının uyguladığı genel sınava girerek sınıflarını geçip geçemeyecekleri belirlenmektedir (Council of Europe, 1998:123). Finlandiya grubunun raporlarına ait tüm veriler aşağıdaki yollarla elde edilmiştir: - Öğretmen, öğretmen eğitimcisi ve öğrencilerle görüşmeler, - Öğretmen, öğretmen eğitimcisi ve öğrenciler tarafından doldurulan anketler, - Öğretmen, öğretmen eğitimcisi ve öğrenciler tarafından hazırlanan günlükler, günlük notlar ve portföyler, - Videolar, yazılı materyaller (mektuplar, ödevler, çalışma plânları, test sonuçları), - Etnografik araştırmaların analiz tanımlan (1 ay ya da daha uzun süreler için), - Testler yoluyla toplanan düzenli veriler. c) İskoçya: “Amaç, iletişimi öğretmektir” test ederken öğretmenin, öğrenciden öğrenmesini istediği bilgileri değil, öğrencinin bildiği bilgileri göz önünde bulundurması gerektiği vurgulanmıştır. d) Malta: Öğrenen Özerkliği kavramının sadece öğrenciye değil, öncelikle öğrenen özerkliğini sınıfında sağlayacak olan öğretmenlere tanıtılması sağlanmıştır. Bunun için ek 1, 2, 3, 4, 5’lere verilen benzer soru formları kullanılmıştır. 4. Ülkemizde Yapılan Çalışmalar Millî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu, Avrupa Konseyi Türkiye Dil Gelişim Dosyası’nın hazırlanması ve yaygınlaştırılarak 2005 yılına kadar diğer Avrupa Konseyi üyesi ülkeleriyle birlikte aynı anda uygulamaya geçilmesi için proje çalışmalarını sürdürmektedir. Bu proje için Ankara ve Antalya’dan 13 türden (Anadolu Lisesi, Y.Dil Ağırlıklı Lise, Fen Lisesi, Anadolu Öğretmen Lisesi, Çok Programlı Lise, Özel Lise, Anadolu Teknik Lisesi, Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi, Anadolu Meslek Lisesi, Anadolu Kız Teknik Lisesi, Teknik Lise, Ticaret Meslek Lisesi) 26 adet orta öğretim kurumu belirlenmiş; bu kurumlardan toplam 35 öğretmen görevlendirilmiştir. Proje koordinatörü Dr. DEMİREL başkanlığında gruplar oluşturulmuş ve 19-20 Ekim 2001, 8-9 Mart 2002, 3-4 Mayıs 2002 tarihlerinde seminerler düzenlenmiştir. Bu seminerlerde, temsilci öğretmenlere A.K’nin çalışmaları ve ilkeleri tanıtılmış, ülkemiz için model dosya oluşturulmuştur. Diğer A.K. üyesi ülkelerde yapılan pilot uygulamalara benzer biçimde, öğretmen eğitimi, öğrenen özerkliğinin öğrencilere tanıtımı, Dil Gelişim Dosyası’nın pilot uygulamaya konması ve öğrenen özerkliğini ön plâna çıkaran öğretim yöntem ve tekniklerinin uygulanması gibi etkinlikler, pilot okullarda gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 7-8 Haziran 2002 tarihinde de Antalya’da bir seminer plânlamaya alınmıştır. Hâlen A.K. Modern Diller Bölümü ile yazışmalar ve görüş alış verişlerimiz, sürdürülmektedir. 5. Sonuç ve Öneriler Avrupa Birliği’ne (AB) geçiş sürecinde olan ülkemizde eğitim öğretim etkinlikleri de AB üyesi ülkelerindekilere uyumlu hâle getirilmektedir. O nedenle, yabancı dil eğitimi de AB ülkelerinde benimsenen amaç ve hedefler doğrultusunda planlanmaktadır. Avrupa Konseyi Yaşayan Diller Bölümü, öğrenen özerkliği’ni ön plâna çıkaran; öğrenenin, plânlama, uygulama ve değerlendirme boyutlarında eğitim-öğretim sürecine katılımını sağlayan bir eğitim felsefesini benimsemiştir. Öğrenenin “Özerk” olması, eğitim-öğretim durumlarının tamamen öğrenenin kontrolünde olması anlamına gelmemekle birlikte, öğretmenin tüm sınıf içi ve dışı etkinliklerde öğrenenin gereksinimlerine ve isteklerine cevap veren bir uygulama gerçekleştirmesi demektir. Böylece, öğrenenin eğitim-öğretim sürecine aktif katılımı sağlanacak ve birey neyi, ne zaman ve nasıl öğreneceğine karar vererek bunu öğrenciye aktarabilecektir. Aynı zamanda bu yaklaşımla, değerlendirme aşamasında gerçekçi bir verinin elde edilmesine olanak sağlayacaktır. Bu amaçla bir çok ülkede pilot uygulamalar gerçekleştirmiş, bilimsel veriler elde etmiştir. Aynı şekilde, ülkemizde de pilot uygulamalar başlatılmış ve öğrenen özerkliği’ne önem kazandıran “Dil Gelişim Dosyası” hazırlıkları da sürdürülmektedir. Ancak, “Öğrenen Özerkliği”nin ön plâna çıkarıldığı bir yabancı dil öğretimi sürecinin başarıya ulaşabilmesi için, yabancı dil eğitimini gerçekleştiren öğretmenler ve yabancı dil öğretmenlerini yetiştiren akademisyenler tarafından öğrenen özerkliği kavramının iyi anlaşılması ve bu kavramın gerektirdiği yöntem ve tekniklerin gerek öğretmen yetiştirmede ve gerekse yabancı dil öğretiminde sınıf içi ve dışında uygulanması gerekmektedir. Yani, 2005 yılında kullanılmaya başlanması plânlanan “Dil Gelişimi Dosyası”nda belirtilen ölçütlere uygun biçimde bir yabancı dil eğitiminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ö nedenle, bu sürece katkı sağlayan tüm eğiticilerin kendilerine sorumluluk gerektirecek olan çalışmalara her anlamda hazır olmaları ve yabancı dil öğrenenleri de bilgilendirmeleri son derece önemlidir. KAYNAKÇA Champbell, Linda. “Variations on a Theme How Teachers Interpet MI Theory”. Education Leadership. Sayı Eylül 1997, sayfa: 14-19. Newyork: Association for Supervision and Curriculum Development, 1997. Council of Europe. Learner Autonamy in Modern Languages. Strasburg: Editions of Council of Europe, 1998. Demirel, Özcan. “Portfolio-oriented Foreign Language Education in Turkey”. 8-10 Mayıs 2002, Magusa, KKTC. Gardner, Howard. Frantes of Mind: Theory of Multuple Intelligences. New-york: Basic Schools, 1983. Holec, H. “The Autonomous Learner: Some Conceptural Reference Points”. Babylonia, No 2,5,1994. Strasbourg: Editions of Council of Europe, 1994. EKLER Ek 1. Türkiye Dil Gelişim Dosyası
Bir Öğrenen Olarak Özerkliğinizi Yansıtan Anket
Orta öğretim (Lise 1, 2, 3) öğrencileri için öğrenen Özerkliği Üzerine Bir Anket
Ek 4. Proje Sonunda Kendini Değerlendirme Formu Öğrencinin Adı : Grup : Proje Başlığı : Kendine Bir Not Ver : Projene Bir Not Ver : Özerk bir öğrenci kendi öğrenmesini değerlendirebilir.Bu kendine sadece bir not ve derece vermesi değil, aynı zamanda öğrenme sürecinde elde ettiği gelişmeyi yansıtması demektir. Bunu yapmada aşağıdaki sorular size yardımcı olabilir: 1- ‘Öğrenme özerkliği’nin ne olduğunu ne kadar anladığınızı düşünüyorsunuz? 2-Kendi özerkliğinizi geliştirmek için ne kadar çalıştınız? 3- Bu projede ne ölçüde sorumluluk aldınız, örneğin; normalde kullanmadığınız malzeme ve yöntemleri kullanmak gibi? 4- Grup tartışmalarına ne kadar katıldınız? 5- Kendinizi, öğrenmeniz konusunda ne kadar ilgili ve canlı hissettiniz? 6- Her öğrenme düzeyinde benzer Öğrenme yöntemlerini deneyebileceğinizi düşünüyor musunuz? 7- Kendinizi değerlendirmeyi ne ölçüde zor buluyorsunuz? Niçin? Örneğin: Çalışmanıza öğretmenlerinizce normal olarak verilen notlardan ne derecede etkilendiğinizi düşünüyorsunuz?
Ek 5. Öğrenen Profiline İki Örnek 1. Profil: Sharon, kendi öğreniminde sorumluluk almaktan korkmuyor. Kendine son derece güveniyor, çevresinde olanlarla ilgili, meslektaşlarıyla iş birliği yapmaktan ve derse aktif katılmaktan hoşlanıyor. Yeni yöntemlere ve yeni öğrenme çevrelerine uyum sağlamakta oldukça esnek davranıyor. Sharon’un akademik yaşamında ulaşmak istediği tek bir hedefi var. O hedefe ulaşmak İçin ne gerektiğini biliyor ve bu yüzden üniversitede bu konu ile ilgili dersleri seçebiliyor. Sharon, kitaplar okumaktan çok gazetelerden, dergilerden ve medyadan öğrenmeyi tercih ediyor. Kendi öğrenme sürecini değerlendirmek ona zor geliyor. 2. Profil: Tersine Catherine, kendi öğrenmesinde sorumluluk almaktan hoşlanmıyor, öğretmenin yönlendirmelerini sıkı sıkıya izlemeyi tercih ediyor. Bununla birlikte, bir kez doğru yolda olduğunu anlayınca kendine oldukça güveniyor. Yeni öğrenme çevrelerine ve yeni meslektaşlara uyum sağlamada önceleri biraz zorlanıyor. Öğrenmede çok canlı ve ilgili ve derse katılmaktan hoşlanıyor. Sharon gibi o da hayatında bir hedef belirlemiş ve ona ulaşmak için her şeyi yapmak istiyor. Yakın arkadaş grubunda çalışmaktan hoşlanıyor ve onlardan çok şey öğreniyor. Catherine, öğrenme kaynakları merkezlerini ve medyayı çok kullanmıyor, ama saatlerini kütüphanede geçirmeyi tercih ediyor.
* Kırıkkale Üniversitesi. ** Hacettepe Üniversitesi. |
© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
[ yukarı ] |