MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ |
Sayı 155-156 |
Yaz-Güz 2002 |
Okul Öncesi Eğitiminin Okul Olgunluğu Üzerine Etkisinin İncelenmesi |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
GİRİŞ Geçmişte erken çocukluk eğitimcileri, çocukların konuşma dilini doğal yollarla öğrendiğini, yazı dilini ise eğitim yoluyla öğrendiğini belirtmişlerdir ve yazı dilinin öğrenilmesinde formal eğitimin gerektiğini savunmuşlardır. Ancak, günümüzde yapılan araştırma sonuçlarına göre bu görüşlerin değiştiği görülmektedir. Araştırmacılar çocukların dil ve yazma becerilerinin bebeklikten itibaren birlikte geliştiği yönünde birleşmektedirler .1 Çocuklar, okula başlamadan önce konuşma ve okuma yazma ile ilgili bir çok deneyim kazanmaktadırlar. Çocuklar için her şey bir merak unsurudur ve bu meraklarını oyunlarına yansıtırlar. Oyun yoluyla çevrelerini inceleyerek ve araştırarak keşfederler ve yeni bilgiler edinirler. Okuma yazma ile ilgili ilk tecrübeler, bu merak ve keşfetme isteklerinin sonucunda kazanılmaya başlar. Fakat, diğer gelişim alanlarında olduğu gibi okuma yazma becerilerinin gelişiminde de çocuğun, ilgi ve ihtiyaçları, zeka düzeyi, sağlık durumu, duygusal yapısı, sosyal çevresi, eğitim ortamı, anne baba eğitim düzeyi, gibi bir çok faktör etkili olmaktadır. Her çocuğun edindiği deneyimler bu faktörlere bağlı olarak değişmektedir. 2 Bireylerin çevre koşullarından en çok etkilendiği dönemin, okul öncesi dönemi olduğu araştırmalar sonucu da kanıtlanmış bulunmaktadır. Araştırmacılar, uzun yıllar çevrenin zeka üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Çevrenin ve kalıtımın bireyler üzerindeki etkisini inceleyen çalışma bulgularına göre, bireyin sağlık durumu, duygusal yapısı, eğitim ortamı, anne baba eğitim düzeyi gibi faktörlerin varolan zeka kapasitesini ve yeteneklerini kullanıp kullanamama düzeylerini etkilediği görülmüştür. 3 Bireylerin biyolojik olarak varolan potansiyellerinin geliştirilmesi çevresel koşullara bağlanmıştır. Örneğin; olumlu çevre koşullarında yetişen çocukların okul olgunluğu düzeylerinin arttığı tespit edilmiştir 4,5,6 Okuma konusundaki araştırmaların çoğunda, okuma olgunluğunun desteklenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Çocukların okuma yazma ile ilgili deneyimler kazanması için ev ve okul ortamında zengin uyarıcı ortamın hazırlanması, çocuklarda okuma bilincini geliştirmektedir. 7 Örneğin; ev veya okul ortamında çocuklara düzenli olarak okunan resimli hikaye kitapları, çocukların konuşma dili ile yazılı dil arasında ilişki kurmalarını sağlayarak, okuma yazma becerilerinin gelişmesine yardımcı olmaktadır. 8 Çocuklara yazılı ve sözlü dil arasında ilişkiler kurmasını sağlayacak zengin uyarıcı ortamların hazırlanması, okuma olgunluğunun desteklenmesinde önemli bir yere sahiptir. 9 Okulöncesi dönemdeki çocuklar, ilk okuma yazma deneyimlerini ev ortamında edinmektedirler. 10 Çocukların okuma yazma deneyimlerinin şekillenmesinde ebeveynlerin ve kardeşlerin önemli rolleri vardır. Çocuklar, okuma yazmadaki ilk deneyimlerini onlarla kurduğu etkileşimlerle kazanmaktadırlar. 11 Çocuğun çevresinde yer alan resimli kitaplar çocuğun merakını uyandırarak ebeveynleri veya kardeşleri ile etkileşime geçmesine yardım etmektedir. Ebeveynler, çocuğa resimli kitapları okurken, çocuk sayfalar üzerindeki sembollerle konuşma arasındaki ilişkileri anlamaya başlar . 12 Okunan resimli kitaplar, çocuğun konuşma dili ile yazı dili arasındaki farklılıkları ayırt etmesine ve anlamasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca, çocuğun çevresinde yer alan zengin uyarıcılar, onun okuma yazmaya karşı isteğinin artmasını sağlar. 13, 14 Çocukların okul öncesi dönemde edindiği okuma yazma deneyimleri, okumaya başlangıçta karşılaştıkları materyalleri tanıma, anlama ve yorumlama becerilerinin gelişimini destekler. 15 Genellikle çocuğun eğitiminin evde başladığı ve okulun görevinin evde edinilen deneyimlerin yeni öğretilen bilgilerle birleştirilmesi olduğu kabul edilmektedir. Özellikle anaokulu veya hazırlık sınıflarına ilk başlayan çocuklar için evdeki deneyimler ile okuldaki deneyimlerin birleştirilmesi çok önemlidir. Eğitimcilerin, çocukların önceki deneyim ve bilgilerinin, yeni edinilecek deneyimlerle birleştirebilmelerini sağlamak için, çocukların bireysel özelliklerinin farkında olmaları gerekmektedir. 16 Çocukların dil ve okuma yazma gelişimi bebeklikten itibaren beraber geliştiği için sosyo kültürel acıdan dezavantajlı durumda olan çocuklar bu tür deneyimleri ev ortamlarında edinme olanaklarına sahip olamayabilirler. Bu durum okul öncesi dönemde deneyim kazanmadan ilköğretime başlayan çocukların okuma başarı grafiğini düşürebilir Bu nedenle dezavantajlı çocukların, okumayı öğrenmek için ihtiyaç duyduğu deneyimleri kazandırmak, anaokulu ya da ilköğretim birinci sınıf öğretmenlerinin sorumluluğundadır. 17 Okuma yazma becerilerinin gelişmesi için, çocukların dilsel becerileri, görsel ve işitsel algı, motor becerileri, sayı bilgisi, verilen yönergeleri izleyebilme ve anlayabilme gibi becerilerinin gelişmesi gerekmektedir. Bu becerilerin gelişmesine yönelik okulöncesi eğitim programlarında şu tür etkinlikler hazırlanabilir. 1. Dil Becerisi: Okumaya hazırlık için en önemli beceridir. Çocuklar, okuma yazmaya başlamadan önce dinlemeyi ve konuşmayı öğrenmektedirler. İfade edici dili geliştirmek için, çocuğun diğer çocuklarla iletişime geçebileceği, kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebileceği, deneyimlerini ve izlenimlerini paylaşabileceği uygun ortamlar hazırlanmalıdır. Örneğin; hikaye okuma, hikaye tamamlama, yeni bir hikaye oluşturmaya teşvik, şiir okuma ve dinleme, açık hava oyunları, inceleme geziler, dramatik oyunlar, fen doğa çalışmaları, kitap resimlerinin veya çocukların kendi yaptıkları resimlerin yorumlanması gibi etkinlikler çocuklarda ifade edici dilin gelişmesini sağlamaktadır. 18, 19 Okul öncesi dönemde çocuğun kendi yaptığı çizimler, alfabe ve onun sesleri üzerinde çocukla konuşulması, çocuğun bildiği öykülerin okunması gibi etkinlikler okuma olgunluğunda gerekli olan ifade edici dilin gelişmesine katkıda bulunmaktadır 2. Görsel Algı: Görsel algının bir boyutu olan küçük detayların fark edilmesi okuma olgunluğunun kazanılmasında önemli bir yere sahiptir. Bu alan ile ilgili beceriler okuma yazma ile ilgili etkinliklere temel oluşturmaktadır. 20 Okul öncesi eğitim programlarında yer alan, nesne resim arasındaki benzerlik veya farklılıkları bulma, geometrik şekillerin ya da resimlerin eşleştirilmesi, renk ayırt etme, şekil zemin ilişkisini ayırt etme gibi etkinlikler görsel ayırt etmeye yöneliktir. Bu etkinlikler çocukların harf-kelime analizi yapmalarını sağlayarak, kelime biçimlerini tanıma ve kelimeleri analiz etme, becerilerinin gelişimini desteklemektedir. 21, 22, 23 Çocukların, harfleri ve sesleri ayırt edebilme becerilerinin gelişimi kelimeler ve cümlelerin birbirine bağlanmasını yardımcı olmaktadır. 24 Çizme, boyama, resim yapma ve yaptığı resimlerdeki olayları ve konumları anlatma gibi etkinlikler ise görsel motor algısını geliştirmeye yöneliktir. Bu tür etkinlikler çocukların dil deneyimleri kazanma, yer-yön tayin etme, el göz koordinasyonu kurma gibi okuma yazma için gerekli olan becerilerin gelişimini sağlamaktadır (Wifret,1993:23) Okul öncesi eğitim programlarında yer alan bu tür etkinlikler, çocuklara okula başlamadan önce okuma yazma becerilerinin gelişimi desteklenme fırsatı sunmaktadır. Dolayısı ile okul öncesi eğitimi, çocuklara ilköğretime başlamadan önce okulun kendisinden beklentilerine yönelik deneyimleri kazanmasını sağlamaktadır. Araştırmanın Amacı Bu araştırma okul öncesi eğitimi alan ve almayan altı yaş çocuklarının okul olgunluğu düzeyleri arasında farklılık bulunup bulunmadığını incelemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem Bu araştırmanın evrenini 1999 ve 2000 öğretim yılında Ankara İli merkez ilçelerine bağlı ilköğretim okullarının birinci sınıfına yeni başlayan ve anasınıflarına devam eden altı yaş çocukları oluşturmaktadır. Örnek grubunu ise Ankara İli Keçiören ilçesine bağlı İbni Sina İlköğretim Okulu, Sevgi Anaokulu; Mamak ilçesine bağlı Malazgirt İlköğretim Okulu, Çankaya ilçesine bağlı Fahri Çaldağ İlköğretim Okullarının birinci sınıfına yeni başlayan 72 ve anasınıflarına devam eden (dönem sonunda) 70 olmak üzere, orta sosyo-ekonomik düzeyde, toplam 142 çocuk oluşturmaktadır. Veri Toplama Yöntemi Verilerin elde edilmesinde Kişisel Bilgi Formu ve Metropolitan Olgunluk Testi kullanılmıştır. Metropolitan Olgunluk Testi ilköğretime başlayacak olan çocukların birinci sınıfta verilen yönergeleri anlamaya hazırlıklı olmalarını sağlayacak olan özellikleri ve başarı düzeylerini ölçmek üzere Oktay (1980) tarafında testin R formu Türkçe’ye uyarlanmıştır. 16 sayfalık bir kitapçıktan oluşan testin altı ayrı alt testi vardır. Toplam 100 maddedir. Her alt test araştırmacı tarafından sözlü olarak verilen yönergeye göre çocuğun işaretleyebileceği ya da kopya edeceği resimlerden oluşmaktadır. Test bireysel olarak uygulanmış ve her çocuk için 24 dakika sürmüştür.Testte her doğru cevap için “1” puan verilmiştir. Alt testler; Kelime anlama testi; dilin anlaşılması ve kavranmasını ölçmektedir. Çocuktan her sırada dört resim içinden araştırmacının söylediğini seçmesi istenmiştir. Cümleler testi; çocuğun tek bir kelime yerine, anlatılan cümleyi anlamasını ve gördüğü resimle bunu birleştirmesini ölçmektedir. Genel bilgi testi; çocukların, gösterilen resimle, tanıdığı nesne arasında ilişki kurmasını ve nesneyi isimlendirmesini ölçmektedir. Eşleştirme testi; bir görsel algılama testidir. Okuma öğreniminde gerekli olan benzerliklerin tanınmasını ve mekanda konumu ölçmektedir. Her itemde, hayvanların, eşyaların, sayıların, harflerin ve kelimelerin dört ayrı resmi sıralanmıştır. Sayılar testi;, okulöncesi çocuklarında sayı olgunluğunu ölçmeyi amaçlamaktadır Kopya etme testi, özellikle yazının öğrenilmesinde önemli olan faktörlerden, çocuğun gördüğü şekli doğru olarak algılamasına ve bunu mekan içinde yer verme yetisini ölçmektedir. Verilerin Analizi Araştırmadan elde edilen veriler SPSS 9.5 for Windows istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmaya alınan çocukların demografik özellikleri frekans ve yüzde kullanılarak verilmiştir. Metropolitan Olgunluk Testi puanlarının; çocuğun okul öncesi eğitimi alıp almama durumuna göre farklılık gösterip göstermediği -t testi ile, anne baba eğitim düzeyine göre farklılık gösterip göstermediği ise varyans analizi ile test edilmiştir. Bulgular ve Tartışma Okul öncesi eğitiminin okul olgunluğu üzerine etkisini saptamak amacı ile yapılan bu araştırmada elde edilen bulgular aşağıdaki şekildedir. Demografik Özelliklerle İlgili Bulgular: Çalışmaya alınan çocukların % 51.4’kız, %48.6’ erkektir. Çocukların %50.7 ‘inin okul öncesi eğitimi almış, %49.3 okul öncesi eğitimi almamış olduğu belirlenmiştir. Annelerin eğitim düzeyi ilköğretim (%41.5), lise (%40.8) ve üniversite (%17.6) olduğu, babaların eğitim düzeyinin de ilköğretim (%26.1), lise (%38.7) ve üniversite (%35.2) olduğu görülmüştür. Okul Olgunluğu Düzeyi İle İlgili Bulgular: Tablo.1. Araştırma Kapsamına Alınan Çocukların Okul Olgunluğu Puanlarının Okul Öncesi Eğitimi Durumuna Göre –t Testi Analiz Sonuçları
Tablo 1’de 6 yaş çocuklarının okul öncesi eğitimi alıp almama durumlarına göre, okul olguluğu boyutlarının ortalamaları görülmektedir. Kelime bilgisi, cümle bilgisi, genel bilgi, eşleştirme bilgisi, kopya etme bilgisi, sayı bilgisi, okuma olgunluğu ve genel okul olgunluğu ortalamaları incelendiğinde okul öncesi eğitimi alıp almama durumlarına göre anlamlı farklılıklar görülmüştür (p<0.01). Okul öncesi eğitimi alan çocukların okul olgunluğu puanlarının okul öncesi eğitimi almayan çocuklara göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Beller (1982), yaptığı çalışmada, okul öncesi eğitimi alan çocukların, temel eğitime akademik olarak hazır olma, dil ve sosyal derslerdeki başarıları ile zihinsel olgunluk durumunda, daha başarılı oldukları saptanmıştır. 25 Dickinson ve Smith (1991), tarafından yapılan başka bir çalışmada da okul ziyaretleri yoluyla incelenen sınıf ortamındaki zengin dil uyarıcılarının, sınıf ortamının niteliğinin çocukların dil gelişimini ve okuma yazma yeteneklerini etkilediği saptanmıştır. 26 Bu bulgular araştırma sonuçlarından elde edilen bulguları destekler nitelikte bulunmaktadır Araştırmalarda da görüldüğü gibi, İlköğretime başlayacak olan çocukların, ilköğretim birinci sınıfta başarılı olabilmesi için, okulun çocuktan bazı beklentileri vardır. Bu beklentiler, dilsel beceriler, görsel, işitsel ve motor algılama becerileri, sayı bilgisi, verilen yönergeleri anlama ve yerine getirme gibi becerilerin gelişmiş olmasıdır. Çocukların bu becerilerinin gelişmesinde okul öncesi eğitiminin önemli bir etken olduğu görülmektedir. Okul öncesi eğitimi alan çocuklar, okul öncesi eğitim ortamından elde ettikleri deneyimlerini ilköğretim ortamına aktararak yeni ortama daha kolay uyum sağlayacaktır. İlköğretime başlangıçta dezavantajlı sosyo kültürel çevreden gelen çocuklar, okuma yazmayı öğrenme, okul ortamına uyum sağlama gibi ön becerileri okul öncesi eğitimle kazanma imkanı bulacaktır. Bu nedenle okul öncesi eğitim yaygınlaştırılarak bütün çocukların bu fırsatlardan yaralanması sağlanmalıdır. Tablo 2. Araştırma Kapsamına Alınan Çocukların Okul Olgunluğu Puanlarının Anne Eğitimi Düzeyine Göre Varyans Analiz Sonuçları
Tablo 2’de altı yaş çocuklarının anne eğitim düzeylerine göre, okul olguluğu boyutlarının ortalamaları görülmektedir. Okul olgunluğu boyutlarının ortalamaları incelendiğinde kelime bilgisi, cümle bilgisi, genel bilgi, eşleştirme bilgisi, kopya etme bilgisi, sayı bilgisi, okuma olgunluğu ve genel okul olgunluğu puanları anne eğitim düzeylerine göre, anlamlı farklılıklar göstermektedir (p<0.01,). Üniversite mezunu olan annelerin çocuklarının okul olgunluğu düzeylerinin, ilköğretim ve lise mezunu olan annelerin çocuklarının okul olgunluğu düzeylerinden yüksek olduğu saptanmıştır. Bu durum çocukların okul olgunluğu üzerinde anne eğitim düzeyinin önemli bir faktör olduğu sonucunu düşündürmektedir. Tablo 3. Araştırma Kapsamına Alınan Çocukların Okul Olgunluğu Puanlarının Baba Eğitim Durumuna Göre Varyans Analizi Sonuçları
Tablo 3 de, altı yaş çocuklarının baba eğitim düzeylerine göre, okul olguluğu boyutlarının varyans analizi sonuçları görülmektedir. Okul olgunluğu boyutlarının ortalamaları incelendiğinde, cümleler bilgisi, genel bilgi, eşleştirme ve kopya etme boyutunda baba eğitim düzeylerine göre istatiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı saptanmıştır (p>0.05). Orta sosyo kültürel düzeydeki aileler de çocuğun eğitiminden anne daha çok sorumluluk aldığından, çocuklar babadan çok anne ile etkileşim içerisindedir. Bu, çocukların cümleler bilgisi, genel bilgi, eşleştirme ve kopya etme boyutlarında baba eğitim düzeyine göre farlılıkların olmamasının nedeni olabilir. Sayı bilgisi okuma olgunluğu ve genel okul olgunluğu ortalamaları incelendiğinde ise baba eğitim düzeylerine göre, anlamlı farklılıklar görülmüştür (p<0.05). Üniversite mezunu olan babaların çocuklarının okul olgunluğu düzeylerinin ilköğretim ve lise mezunu olan babaların çocuklarının okul olgunluğu düzeylerinden yüksek olduğu saptanmıştır. Başer (1996), Ankara’da okul öncesi eğitimi alan ve almayan 240 birinci sınıf öğrencilerinin dönem ortası ve yıl sonu akademik başarılarını incelediği çalışmasında eğitim düzeyi yüksek anne babaların erken yaşlarda çocuklarının eğitim almasına önem verdiklerini ve eğitim düzeyi yüksek olan anne babaların çocuklarının akademik başarılarının daha yüksek olduğunu saptamıştır.27 Bu bulgular araştırma sonuçlarından elde edilen bulguları destekler nitelikte bulunmaktadır Araştırma sonuçlarından da görüldüğü gibi, anne baba eğitim düzeyi çocukların okul olgunluğunu, dil gelişimini ve kavramsal gelişimini olumlu ve olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Eğitim durumu yüksek olan anne babalar, çocuklarının eğitimi ile ilgili bilgi edinme, yeni kaynaklara ulaşma, farklı ve uyarıcı eğitim ortamları sunma ve çocuğu ile iletişim yollarını güçlendirme gibi bir çok yönden çocuklarının gelişimini olumlu yönde etkileyecek davranışlarda bulunmaktadırlar. Böylece çocukların okula hazırlık becerilerini ve diğer gelişim alanlarını destekleyecek ortamları, eğitim düzeyi düşük anne babalardan daha sık olarak çocuklarına sunmaktadırlar. Bu sonuçlar çocukların okul olgunluğu düzeyleri üzerinde anne baba eğitim düzeyinin önemli bir faktör olduğu sonucunu düşündürmektedir. Sonuç ve Öneriler Okul öncesi eğiminin okul olgunluğu üzerine etkisini incelemek amacıyla yapılan bu çalışmada, Ankara ili Merkez ilçelerine bağlı ilköğretim okullarının birinci sınıfına yeni başlayan 72 ve anasınıflarına devam eden (dönem sonunda) 70 olmak üzere altı yaşında toplam 142 çocuk araştırma örneklemini oluşturmuştur. Örnekleme alınan çocuk ve ailelerin demografik özellikleri araştırmacı tarafından oluşturulan kişisel bilgi formu ile toplanmıştır. Okul olgunluğu düzeylerinin belirlenmesi içinde Metropolitan Olgunluk Testi kullanılmıştır. Verilerin analizinde; çocuklarının okul olgunluğu puanlarının okul öncesi eğitimi alma durumuna göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek için –t testi, anne-baba eğitim düzeyine göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek içinde varyans analizi testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, çocukların okul olgunluğu düzeylerini okul öncesi eğitiminin etkilediği görülmüştür. Okul öncesi eğitimi alan çocukların okul olgunluğu puanlarının, okul öncesi eğitimi almayan çocukların okul olgunluğu puanlarından daha yüksek olduğu saptanmıştır (p<0.01). Anne baba eğitim düzeyine göre çocukların okul olgunluğu puanları arasında önemli bir farklılık görülmüştür. Üniversite mezunu anne babaların çocukların okul olgunluğu puanlarının, lise ve ilk öğretim mezunu anne babaların çocuklarının okul olgunluğu puanlarından yüksek olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak erken çocukluk döneminde çocuklara okul öncesi eğitim alma fırsatı verilerek çocukların tüm gelişim alanları desteklenmelidir. Erken çocukluk döneminde verilecek olan destek, onların ilköğretim yaşantısına daha kolay uyum sağlamalarına yardımcı olacaktır. Erken dönemde desteklenen çocuklar okulun kendisinden beklentilerini başarılı bir şekilde yerine getirebilecektir. Ayrıca okul öncesi eğitim alma imkanı olmayan çocuklar için bu dönemde, anne babalar ev de çocuklarına zengin uyanların olduğu ortamlar hazırlayarak, onların olumlu deneyimler kazanmaları için fırsatlar sunmalıdırlar. Örneğin; çocuklara yüksek sesle hikaye kitapları okunarak, okunan kitap üzerinde tartışılabilir. Kitaptaki farklı karakterler maskeler, kuklalar kullanılarak canlandırılabilir. Çocuğun hikaye kitaplarının resimlerine bakarak hikayeyi anlatması sağlanabilir. Çocuklarla uydurma hece oyunları oynanabilir. Çocuğun evde yaptığı resimler, çizgiler duvara asılarak üzerinde konuşulabilir. Okul öncesi öğretmenleri okul olgunluğunu desteklemek için, çocuğun dil geliştirme çalışmaları yapabilir, çocukların düşüncelerini aktarmasına fırsat veren etkinlikler hazırlayabilir. Örn; proje çalışmaları, fen doğa etkinlikleri, hikaye tamamlama ve hikaye oluşturma, dramatik etkinlikler, çevre gezileri vs yapılabilir.
* Gazi Üniversitesi, Mesleki Eğitim Fakültesi, Çocuk Gelişimi ve Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi. (1) Galda, L.Cullınan, B.E. Strıckland, D. S.1997. Language, Literacy and Child, Orlando, Harcourt Brace &Company Puplishing. (2) Oktay , A. ve Güven, Y. 1998. “Sosyo-Kültürel Faktörlerin Matematik Yeteneği İle İlişkisi” VII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi. Cilt. I. Konya. Selçuk Üniversitesi ,Eğitim Fakültesi Yayınları. (3) Oktay , A. ve Güven, Y. s.620 a.g.e (4) Davaslıgil, Ümit .1985. Farklı Sosyo Ekonomik Ve Kültürel Çevreden Gelen I. Sınıf Çocuklarının Dil Gelişimine Okulun Etkisi. İstanbul Üni. Edebiyat Fakültesi Yayınları. (5) Oktay, Ayla. 1983. Okul Olgunluğu, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları (6) Çataloluk, Cafer “Farklı Sosyo Ekonomik Ve Kültürel Ortamda Yetişen Çocukların Okul Olgunluğu Açısından Karşılaştırılması” (İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. 1994.) (7) Stewart, Janice. 1992. “Kindergarten Student’s Awareness Of Reading At Home And İn School” Journal Of Educational Research. 86(2):95-104. (8) Clements, E. N. And Warnacke, W. E. 1994. “Helping Literacy Emerge at School For Less-Advantaged Children” Young Children. March: 22-26 (9) Galda, L.Cullınan, B.E. Strıckland, D. a.g.e. (10) Wortham, Sue Clark. 1998. Early Childhood Curriculum. Developmental Bases For Learning And Teaching. New Jersey, PrenticeHall Upper Saddle River. (11) Hohmann, M. And Wiakart, D.P 1995. Active Learning Practices ForPreschool And Child Care Programs: Education Young Children. Michigan, Published By Hich/ Scope Press. (12) Wortham, S. Clark, 1998 Early Childhood Curriculum. Developmental Bases For Learning And Teaching. New Jersey, Prentice Hall Upper Saddle River. (13) Henry, Thomas. 1990 Leteracy İn Transitions From Home To School : A Child. (14) Kağıtçıbaşı, Çiğdem. 1990. “Çocuk Gelişiminde Erken Destek Projesi: Türkiye Örneği” Erken Çocukluk Eğitiminde Farklı Modeller. Seminer Bildirileri. İstanbul, Unıcef. (15) Wıfred, Rond.1993. Growth And Development Of The Young Child, New York (16) Faust, Hilary. 1988 Early Childhood Education A Development Curriculum, London., Paul Chopman Puplishing Ltd. (17) Wıfred, Rond.1993, s. 29. a.g.e (18) Barbour, Nita H. 1992. Early Child And Currıculum. New York. Colombia Ünu. (19) Clements, E. N. And Warnacke, W. E. 1994,s.4. a.g.e. (20) Clements, E. N. And Warnacke, W. E. 1994, s.5.a.g.e. (21) Christensen, Eleanor, 1984. “A Guide To Individualizing Reading Readiness Activities For Reading Specialist Clinicians Teacher And Parene”. Ed251798. (22)Wıfred, Rond. 1993, s. 23. a.g.e. (23) Barbour, Nita H. 1992, s. 129. a.g.e. (24) Perrotta, Blanche. 1994. “Writing Development and Second Language Acquisition in Young Children” Childhood Education. Summer :237-241. (25) Başer, Gülriz, “Anaokulu Eğitimi Alan Ve Almayan İlkokul Birinci Sınıf Öğrencilerinin Akademik Başarılarının Karşılaştırılması”. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi , S. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü 1996 ) s.21. 26) Öztunç, Selda. “Okuma Kavramları Testi’nin Türk Çocuklarına Uyarlanması” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü 1994). s.29. (27) Başer, Gülriz, a.g.e., s.21.
|
© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
[ yukarı ] |