MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ

Sayı 161

Kış 2004


TÜRKİYE' DE BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ VE BİYOLOJİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ NİTELİKLERİ

Hasan GÜRBÜZ*
Ali SÜLÜN*

 

1. GİRİŞ

Türk Milli Eğitiminin Genel Amaçları, ilk ve orta öğretim seviyelerinde belirlenen amaçlar doğrultusunda, çeşitli ders ve aktivitelerden yararlanılarak gerçekleştirilmeye çalışılır. Bu amaçla, orta öğretim programlarında yer alan derslerden birisi de biyoloji dersidir. Diğer dersler gibi, biyoloji dersinde de gerçekleştirilecek amaçlar, işlenecek konular ve dersle ilgili diğer özellikler Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından kabul edilen programlarla sınırlandırılır. Uygulama sürecinde görev alan öğretmenler, programda belirtilen amaç, konu, süre, yöntem vb. hususlara uymak zorundadır. Belirtilen amaçların daha ileri seviyede gerçekleştirilmesinde öğretmenlerin rolü çok büyüktür.

İnsanların ilgi ile izledikleri canlılık olaylarının kavratılması ve hatta bazılarının doğru algılanması oldukça zordur. Çünkü; aynı programa tâbi tutulan biyoloji öğretmen adayları bile, sonuçta öğrendikleri bilgileri farklı algılayarak kavramsal yanılgılara düşebilirler (1). Eğitimciler hala öğrencilerin muhakeme yeteneklerini arttırmak için en iyi yaklaşımın nasıl olacağını tartışmaktadırlar (2). Bu nedenle biyoloji öğretiminin iyi yapılması ve hatta bazı özel yöntemlere başvurularak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çünkü orta öğretim okullarında halen uygulanmakta olan biyoloji programlarının dersin yürütülmesinde tam olarak yeterli olduğu söylenemez (3).

Biyoloji öğretmenliğini bir meslek olarak seçen adayların hem biyoloji alanında olağan üstü yetenekli, ilgili; hem de orta öğretim seviyesinde öğretmenlik mesleğinin gereği olan öğrencilerle birlikte çalışmaya istekli; her öğrencisine sevgi ve sevecenlikle yaklaşan, anlama, anlatma ve eş duyum yeteneğine sahip, sabırlı, araştırıcı, öğrenciyi odak alan tutum özelliklerine sahip olmalıdır (4).  Bir meslekte başarılı olmanın en önemli şartlarından birisi, eğitim sürecinde o meslekle ilgili hazırlık aşamasının önceden tamamlanmış olmasıdır.

Çağdaş öğretme sistemlerinde öğretmenin farklı rolü vardır. Öğretmen öğrenci merkezli öğretim için, öğrencinin öğrenmesini kolaylaştırma, öğrenciye rehberlik etme, öğrenme sürecine öğrencinin katılımını ve katkısını sağlama ve öğrenciyi sürekli güdüleme ile yükümlüdür (5), (6). Etkili ve verimli bir biyoloji öğretimi için, biyoloji öğretmen adaylarının bu amaçları gerçekleştirebilecek nitelikte yetiştirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de biyoloji öğretmenliği eğitimi, eğitim fakültelerinin orta öğretim fen ve matematik alanları eğitimi bölümlerindeki “biyoloji öğretmenliği” programıyla verilmektedir. Bu programda alan ve formasyon dersleri de bir birleriyle ilişkili olarak yürütülür. (6), “Türkiye’de orta öğretime öğretmen yetiştirme” konulu çalışmada öğretmenlik bilgisi derslerinin amacına uygun olarak işlenmediği sonucuna varılırken; (7), yapılan bu çalışmada eğitim fakültesi öğrencilerinin öğretmenlik davranışlarını orta düzeyde kazandıklarının tespit edildiği bildirilmektedir. Oysa gönümüzde biyoloji öğretmenlerinin çoğunluğunu  fen fakültesi biyoloji bölümünden mezun olanlar oluşturmaktadır. Bu fakültelerin esas amacı öğretmenlik mesleğine yönelik olmadığı halde halen biyoloji öğretmenlerinin çoğunluğunu teşkil etmektedir (8). Ayrıca bu fakültelerin eğitim ve öğretim sürecinde öğretmenlik bilgisi derslerinin öğretimi yapılmamakta; yapılsa bile diğer alan derslerinden farklı zamanlarda işlenerek bir bütünlük oluşturmamaktadır. Sonuçlara bakıldığında Türkiye de biyoloji öğretmeliği yetiştirilmesinde 2002 yılında da bu problemin hala devam ettiği anlaşılmaktadır. Modern biyolojinin ilk prensibi, bütün biyolojik sistemleri tanımlamak olup; canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri, yapılarındaki kimyasallara, biyolojik yapılara, fonksiyonlara ve bunların birbirleriyle olan etkileşimlerine bağlıdır (9). Bütün bu biyolojik tabanlı bilgilerin kazanılmasında biyoloji öğretmenlerinin rolü oldukça önemlidir. Ancak; eğitim-öğretim de bütün koşullar sağlansa bile bunların uygulayıcıları olan öğretmenlerin nitelikleri oranında başarı sağlanacaktır. Bu çalışmanın temel amacı da biyoloji öğretmenlerinin ve biyoloji öğretmen adaylarının günümüz şartlarında, ne gibi niteliklere sahip olduğunu öğretmen ve öğrenci görüşlerine dayanarak tespit  ederek  Türkiye’deki biyoloji öğretimine katkı sağlamaktır.

2. YÖNTEM

Araştırmada survey modeli kullanılmıştır. Tablo 3.2 de öğrencilerin üniversite-fakülte 3.3 de  illere göre görev dağılımları  belirtilerek, öğretmen ve öğrencilere kişisel bilgiler ve eğitim durumları ile ilgili açık-kapalı uçlu sorular sorulmuştur. Biyoloji ile ilgili gelişmeleri takip etmeleri ve biyoloji öğretiminin değerlendirilmesi ile ilgili sorular ise pek çok, çok, orta, az ve hiç seçeneklerinden oluşan beşli kategori üzerinden hazırlanmıştır. Hazırlanan anketin güvenirliliği için Cronbach alfa güvenirlilik katsayısı hesaplanmış ve 0,90 bulunmuştur.(10) Araştırmaya Türkiye’deki 11 üniversiteye ait 11 eğitim fakültesinin ortaöğretim fen ve matematik alanları eğitimi biyoloji öğretmenliği anabilim dalında öğrenim gören 278 I. sınıf öğrencisi, Karadeniz Bölgesi’nden 3, diğer bölgelerden 2 il olmak üzere toplam 15 ilde orta öğretim kurumlarında görev yapan 512  biyoloji öğretmeni dahil edilmiştir. Sonuçta öğretmen ve öğrencilerin kişisel bilgileri ve eğitim durumlarını belirlemede yüzdeler, frekanslar hesaplanmıştır. Biyoloji ile ilgili gelişmelerin takip edilmesi ve biyoloji öğretimiyle ilgili görüşlerin değerlendirilmesinde ise ortalama hesaplamaları kullanılmış; ortalamalar arasındaki farkın anlamlı olup olmadığı t-testi (10) ile kontrol edilerek yorumlar yapılmıştır.

3. BULGULAR

Tablo 3.1.  Öğretmenlerin mezun oldukları kurumlara göre dağılımları

Tablo 3.2. Öğrencilerin üniversite ve fakültelere göre dağılımları

3.1. Öğretmenlerin Mezun Oldukları Kurumlar

Tablo 3.1.’de ankete katılan öğretmenlerin %40,3’ünün Eğitim Fakültesi, %48,3’ünün Fen Fakültesi, %1,4’ ünün Öğretmen Okulu ve %10’unun Eğitim Enstitüsü mezunu oldukları görülmektedir. * Öğretmen okulundan mezun olan 7 öğretmenin hepsi ve Eğitim Enstitüsünden mezun olan 49 öğretmenden 19’u lisans tamamlama programını bitirmişlerdir.

Tablo 3. 3. Araştırmaya dahil edilen öğretmenlerin illere dağılımları

3.2. Öğretmenlerin Mezuniyet Sonrasında Katıldıkları Eğitim-Öğretim Etkinlikleri

16-25 yıllık hizmeti bulunan biyoloji öğretmenleri ağırlık olarak lisans tamamlama ve hizmet içi eğitim kurslarını bitirirlerken, daha az hizmeti bulunanların ise yüksek lisans ve doktora programına çok az sayıda devam ettikleri veya çoğunlukta ise hiç bir programa devam etmedikleri görülmektedir (Tablo 3.4) . Biyoloji öğretmenlerinin mezuniyet sonrası çeşitli programlara devam etmelerinin esas amacının ise daha önce aldıkları eğitimin kaliteli bir biyoloji öğretmenliği yapacak kadar yeterli olmadığı ve akademik olarak kendilerini geliştirmek olduğu yönündedir  (%88,9).

Tablo 3.4. Öğretmenlerin mezuniyet sonrası gösterdikleri faaliyetlere göre dağılımı

 

3.3. Mezuniyet Sonrası Eğitim-Öğretim Faaliyetlerinin Amacı

Biyoloji öğretmenleri mezun olduktan sonra bir yandan meslek hayatlarını devam ettirirlerken bir yandan da  çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Bu faaliyetlerde yer alma nedenlerinin başında, ağırlık görüş olarak kendilerini akademik olarak yetiştirmek hedeflenmektedir. Ekonomik gerekçeler nedeniyle derece veya kademe almak için mezuniyet sonrası çeşitli kurslara katılanlarda mevcuttur (Tablo 3.5) .

Tablo 3. 5. Biyoloji öğretmenlerinin mezuniyet sonrası faaliyet nedenleri ve dağılımları

3.4. Biyoloji Öğretmenlerinin Kıdem Durumları

Biyoloji öğretmenlerinin kıdem durumları incelendiğinde Tablo 3,6’da da görüldüğü gibi 6-10 yıllık olanların oranı %29,3 en fazla , 26 yıl ve üzeri kıdemde olanlar ise %2,3 oranla en azdır.

Tablo 3.6. Öğretmenlerin kıdem durumlarına göre dağılımları

 

3.5. Biyoloji Öğretmenlerinin Staj ve Formasyon Durumları

Tablo 3.7’de görüldüğü gibi biyoloji öğretmenlerinin %72,7’ si lisans döneminde staj yaparlarken, %87,4’ de biyoloji öğretmenliği için formasyon dersleri almışlardır.

Tablo 3.7. Öğretmenlerin staj ve formasyon durumlarına göre dağılımları

 

3.6. Öğretmen ve Öğrencilerin Biyoloji Öğretmenliğini Tercih Nedenleri

Biyoloji öğretmenlerine “Niçin biyoloji öğretmeni oldunuz?” ve biyoloji öğretmenliğini yeni kazanmış birinci sınıf öğrencilere de “Niçin biyoloji öğretmenliğini tercih ettiniz?” soruları sorulmuştur. Bu sorulara verilen cevapların istatistiki sonuçları Tablo 3.8’  değerlendirilmiştir.

Tablo 3.8. Öğretmen ve öğrencilerin biyoloji öğretmenliğini tercih nedenlerine göre dağılımları

 

3.7. Öğretmen ve Öğrencilerin Biyoloji ile İlgili Gelişmeleri Takip Etme Durumu

Özellikle üniversitelerde biyoloji ile ilgili alanları öğrencilerin tercih nedenlerini saptamak ve arttırmak amacıyla öğrenci ve öğretmenlere bu alt bölümde iki soru yöneltilmiştir. Bulunan istatistiki sonuçlar çizelge 3.9' daki gibi analiz edilmiştir.

Tablo 3.9. Biyolojideki gelişmeleri öğretmen ve öğrencilerin takip etme durumuna ilişkin sonuçları

p<0.001 düzeyinde anlamlı

Tablo 3.9’da görüldüğü gibi öğretmenlerin bu alt bölüme verdikleri puanların ortalaması 3,67, öğrencilerin 3,22 ve ankete katılanların genelinin ortalaması ise 3,50’dir. Ortalamalar arasındaki bu farkın anlamlılık durumu t testi ile kontrol edilmiştir. t=6,58 p< 0.001 düzeyinde  olduğundan ortalamalar arasındaki fark anlamlıdır.

Bu farkın hangi sorulardan kaynaklandığının belirlenmesi amacıyla bu alt bölümde yer alan iki maddenin ortalamaları tekrar çizelge 3,10’da incelenmiştir.

“Biyoloji eğitiminin yaşam için öneminin fark edilmesi” maddesine  öğretmen ve öğrencilerin verdikleri cevapların ortalaması sırasıyla  3,58 ve 3,48’dir. Bu değerler rakamsal olarak çok yakın olmasına rağmen öğretmenlerin “çok”, öğrencilerin ise “orta”   seçeneğini işaretledikleri anlamını taşımaktadır. “Biyoloji ve ilgili alanlardaki gelişmelerin izlenmesi ile  ilgili düşünceler” maddesinin değerleri analiz edildiğinde ise öğretmenlerin ortalaması 3,73, öğrencilerin 2,97’dir. Öğretmenlerin biyoloji alanındaki gelişmeleri öğrencilere oranla daha iyi takip ettiği anlaşılmaktadır.

Tablo 3.10. Biyolojideki gelişmelerin takip edilmesiyle ilgili maddelerin analizleri

 

3.8. Biyoloji Öğretimine İlişkin Görüşlerin Değerlendirilmesi

Bu alt bölümde, orta öğretimde mevcut biyoloji öğretiminin durumunun tespit edilmesi amacıyla öğretmen ve öğrencilere sekiz maddelik anket uygulanmıştır. Elde edilen sonuçların aritmetik ortalaması ve standart sapması çizelge 3.11’de belirlenmiştir.

Tablo 3.11. Mevcut biyoloji öğretimine ilişkin görüşlerin değerlendirme sonuçları


p<0.001 düzeyinde anlamlı

Bu alt bölümdeki öğretmenlerin ortalaması 3,20, öğrencilerin  ise 2,72’dir. Ortalamalar arasındaki fark 0,48 olup bu farkın istatiksel olarak anlamlı olup olmadığı t testiyle kontrol edilmiştir. Yapılan t testi analizinde t=11,45 değeri bulunmuştur. Buna göre iki grubun ortalamaları arasındaki fark anlamlıdır. Ortalamalar arasındaki farkın kaynaklandığı maddelerin belirlenmesi için bu alt bölümdeki maddeler tekrar incelenmiş ve çizelge 3,12’ de belirtilmiştir.

Tablo 3.12’de görüldüğü gibi 1 ve 5. maddelere öğretmenler “çok”  öğrenciler ise aynı maddelere “orta” seçeneğine cevap vermişlerdir. Bunun anlamı öğretmenler laboratuar çalışmalarını, gözlemleri,  bilgileri, verileri bilimsel metotlarla analiz ederek öğretim yaptıklarına inanıp öğrencilerinin de aynı derecede öğrendiklerini düşünmektedirler. Öğrenciler ise bu durumun aksine kısmen öğrendiklerini ifade etmektedirler.

2, 3, 4 ve 6.  maddeler için öğretmenlerin cevapları “orta” öğrencilerin ise “az” seçeneğine karşılık gelmektedir. Her iki grupta konunun özelliklerine göre yöntem ve teknik kullanımını, bilimsel düşüncenin oluşmasını yetersiz bulmasına rağmen  öğretmenler daha olumlu düşünmektedirler. Biyoloji dersinin ezberlenerek öğrenildiği konusuna  öğrenciler “orta” derecede öğretmenler ise kısmen katılmışlardır. En ilginç sonuç ise ölçme değerlendirme ile ilgili olan 8. maddede görülmektedir. Bu maddeye öğretmen ve öğrencilerin cevaplarının ortalaması birbirine  çok yakın olup “orta” seçeneğine karşılık gelmektedir.

Tablo 3.12. Mevcut biyoloji öğretimine ilişkin maddelerin analiz sonuçları

 

TARTIŞMA VE SONUÇ

Mesleki uygulamanın ve stajın amacı, eğitim teorisini gerçek sınıf ortamında denemek ve öğretmen adayının öğretme-eğitme yeteneğini geliştirmektir. Böylece öğretmen adayları bir sınıfta hangi yöntemlerin ve eğitim stratejilerinin daha uygun olacağını, derslerin nasıl daha iyi geliştirileceğini, öğrencinin öğrenme durumunun nasıl değerlendirileceğini, hangi faktörlerin öğrenci üzerinde daha etkili olduğunu ve bunların üstesinden nasıl gelinebileceğini öğrenmiş olacaklardır. Bütün bunları asıl öğretmenliğe başlamadan öğrenmelidir (11). Bir meslekte başarılı olmanın en önemli şartlarından birisi, eğitim sürecinde o meslekle ilgili hazırlık aşamasının önceden tamamlanmış olmasıdır. Böylece duyuşsal alanda da süreklilik sağlanarak bireyler, yeteneklerini uygulama aşamasında kolaylıkla yerine getirmeleri için  gerekli  motivasyonları kazanmış olurlar (12), (13). Araştırmanın kişisel bilgi bölümünde değerlendirilen biyoloji öğretmenlerinin esas olarak öğretmenliğe başlamadan önce staj yapma durumlarının istatistiki sonucu tablo 3.7 de görüldüğü gibi %72,7’dir. Bu nedenle biyoloji öğretmen adaylarının uygun orta öğretim kurumlarında asıl mesleğe başlamadan önce staj yapmaları, eğitimin amaçlarının tam olarak yerine getirilmesi açısından oldukça yararlı olacaktır.

Eğitim kalitesi ve düzeyinin onun hedef ve amaçlarına ulaşma oranıyla ölçülebileceği belirtilmektedir (14). Benzer çalışmada (13) biyoloji öğretiminde öğretmenlerin dersin amaçlarını gerçekleştirme de yetersiz kaldıkları ortaya çıkmıştır.  Bu araştırmada, öğretmenler biyoloji programının kazandırmayı amaçladığı hedeflere ulaşma derecesini öğrencilere göre daha yüksek bulmuşlardır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin %83,3 gibi bir oranın 6 yıl ve üzeri mesleki kıdeme sahip olduğu da göz önüne alınırsa  farkın, bu özellikleri, öğretmenlerin mezun oldukları programlarda mı; yoksa zaman içerisinde meslekte çalışırken mi edindiklerinin tam olarak ayırt edememiş olmalarından kaynaklanabileceği düşünülebilir. Biyoloji öğretmen adaylarının  söz konusu nitelikleri biyoloji eğitim-öğretimi sırasında;

Biyoloji konuları üzerinde gözlem ve ölçme yapma, sonuçları düzenleyip işleyerek bulgulara ulaşma, bulgulardan hareketle gözlenen varlık, olay ve durumları sınıflama, sınıf özelliklerine dayanarak kavram oluşturma ve oluşturulan kavramlar arasında ilişki kurma gibi bilgi edinme yollarını örneklendirebilmeyi;

Değişik varlık, olay ve durumların bunlardan hangileriyle ilişkili olduğunu görebilmeyi; varlık olay ve durumların değişik yönlerini, bunlarla ilişkisini belirginleştirecek biçimde betimleyip yapı, işlevlerini ve değişme koşulların açıklayabilmeyi;

Bütün bu işlemlerden bilimsel sonuçlar çıkararak doğruyu bulabilme becerilerini kazanmış olmaları gerekir (15).

Araştırmaya katılan öğrencilerin yukarda açıklanan bilgi ve becerileri biyoloji öğretimi sırasında tam olarak kazandıkları söylenemez. Öğretmenlerin ise bu bilgi ve becerileri öğrencilere kazandırdığını düşünmeleri ise öğretim sırasında öğrencileri tam olarak değerlendiremediklerini ortaya çıkarmaktadır.

Biyoloji programı ve programın bir bölümünü oluşturan biyoloji öğretimine ilişkin öğretmen ve öğrenci görüşleri  arasında farklılık olmasına karşın, özellikle öğrenciler olmak üzere her iki grupta eksikliği daha çok biyoloji öğretiminde görmektedir (Tablo 3.12).

Öğretmenlerin, başarılı şekilde biyoloji öğretimini gerçekleştirirken öğrencilerini tanıyarak; yani mevcut bilgilerinin neler olduğu, ilgi ve ihtiyaçlarını tespit ederek öğrencilerin öğrenmelerini kolaylaştıracak öğretim stratejilerini uygulamaları şarttır. Öğrencilerde geleceğin öğretmenlerini oluşturabileceğinden öncelikle biyoloji öğretmeni yetiştiren yüksek öğretim kurumlarının yüksek sayıda Türkçe ve fen sorusu yapan, biyoloji öğretmenliği programını isteyerek ön sıralarda tercih eden öğrencileri, ÖSYM ile işbirliği yaparak seçmeleri gerekmektedir. Biyoloji öğretmenliğini isteksiz ve zorunlu olarak tercih eden adaylar bu programlardan yeterli ve gerekli eğitimi almadan mezun olmaktadır. Meslek hayatlarında bu sorunlar diğer sorunlarla birleşince görevlerinde başarısız olmaktadırlar.

Sonuçta biyoloji eğitiminde başarı sağlanabilmesi için bu eğitim döngüsünün bir noktasından iyileştirme çalışmaları başlatılmalıdır. Başlangıç noktasını da biyoloji öğretmenini yetiştiren kurumlar olan eğitim fakültelerinin ilgili bölümleri   oluşturmalıdır. Bu kurumların yetiştireceği nitelikli öğretmenler; orta öğretimde gelecekte daha nitelikli öğrencilerin yetiştirilmesine katkıda bulunacaklardır. Nitelikli olarak yetişmiş olan bu öğrencilerin tekrar yüksek öğretim kurumlarına dönecekleri düşünülürse bahsedilen problemler kısa sürede çözülmüş olacaktır. Türkiye’de diğer fen derslerinden fizik, kimya alanları derslerinin eğitimi için yapılan araştırmalarda da benzer sorunlar ve çözüm önerileri mevcuttur (16).

Bu nedenle biyoloji öğretmenlerinin ders etkinliklerini gerçekleştirebilecek nitelikte yetiştirilmesi gerekmektedir. ÖSYM ve  Eğitim Fakültelerindeki yeniden yapılanma gereği yapılan çalışmaların, eğitim ve öğretim hayatına geçirilmesiyle bahsedilen problemlerin büyük oranda çözüleceği ümit edilmektedir.

 


 

*     Yard. Doç. Dr.; Atatürk Üniversitesi K.K. Eğitim Fakültesi Ortaöğretim Fen ve Mat. Alanları Eğitimi Böl. Biyoloji Eğitimi Anabilim Dalı, 25240, ERZURUM

**    Arş.Gör.; Atatürk Üniversitesi Erzincan Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen bilgisi Eğitimi Anabilim Dalı, 24030 ERZİNCAN

1    Meyer, H., Tbachnıck, B.R., Hewson, W., Lemberger,  J. and  Park, H. “Relationships between prospective elemantary teachers’ classroom practice and their conceptions of biology and of teaching science”.  Science Education, 3 (3), 19998,  p. 323-346.

2    Zohar, A. and Tamir, P., “Incorparating crittical thinking into a reguler high school biology curriculum”. School Science and Mathematics, 1993, 93 (3) s. 136-140.

3    Laura, S., “Perspective for biological education-challenge for biology instruction the end the 20th century”. H. Ü Eğitim fakültesi Dergisi, 1995, 11, s.29-35.

4    Bakırcıoğlu, R., “İlköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimde rehberlik ve psikolojik danışma”. Anı Yayıncılık, Ankara, 2000, s.408.

5    Reece, L. and Walker, S., “ Teaching training learning”, Business Education Publishers, British. 1997, p.602.

6    Duman, T., “Türkiye de ortaöğretime öğretmen yetiştirme problemi”. Doktora tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Ankara 1988, s.12. (yayımlanmamış).

7    Ünal, S., “Öğretmen yetiştirmede kalite için bir yaklaşım”. Öğretmenlik meslek derslerini değerlendirme sempozyum’u 96 Modern öğretmen yetiştirmede gelişme ve ilerlemeler, Mesleki ve Teknik Açıköğretim Okulu Matbaası, 1996, s.63-73, Ankara.

8    Sülün, A. “Üniversite Seçme Sınavlarında Yöneltilen biyoloji sorularının ortaöğretim biyoloji öğretim programıyla uygunluğu ve bu alandaki başarısızlığın sebepleri”.  Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi Fen Bilimler Enstitüsü, 2002, s.14 (Yayınlanmamış).

9    Bhargava,  M. P., “New challenges ın the teaching of modern biyoloji” Biochemical Education, 23 (3), 1995, p.120-126.

10  Bryaman, A. and Cramer, D. ,“Quantitative data analysis for social scientist”. Secon Education, Routledge, 1994, Newyork, USA. p. 72.

11  Erkan, S., “Geleceğin eğitim sisteminde sınıf öğretmenliği” Sempozyum’ 96 modern  öğretmen yetiştirmede gelişme  ve ilerlemeler. Mesleki ve Teknik Açıköğretim Okulu Matbaası, Ankara, 1996, s. 609-613.

12  Brown, D. ve Brooks,  L., “Career counseling techniques  Allyn and Bacon,” U.S.A, 1990, s. 362

13  Yaman, M. ve Soran H., “Türkiye’de ortaöğretim kurumlarında biyoloji öğretiminin değerlendirilmesi”, H. Ü, Eğitim Fakültesi Dergisi, 2000, 18, S. 229- 237.

14  Nakipoğlu, M. “2000’li yıllara yaklaşırken üniversitelerimizdeki biyoloji eğitimine bir bakış”. I. Ulusal Fen Bilimleri Eğitimi Sempozyumu Bildirileri, 9 Eylül Üniversitesi Matbaası, İzmir, 1996, s.155-163.

15  Tezbaşaran, A., “ÖSYS testlerinde yoklanmak istenen bilişsel davranışlar”. H.Ü, Eğitim Fakültesi Dergisi, 1994. 10, s.79-84.

16  Morgil, F. İ. ve Bayarı, S., “ÖSS ve ÖYS fizik sorularının soru alanlarına göre dağılımı”, çözülebilirlikleri ve başarının bağlı olduğu etkenler”. H. Ü, Eğitim Fakültesi Dergisi, 1996, 12, s. 215-220.

 

İçindekiler...

 

© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı
Teknikokullar, ANKARA
Tel. (312) 2128145
Fax (312) 2124668
med@meb.gov.tr

 

[ yukarı ]

Arşiv