MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ
|
Sayı
150 |
Mart,
Nisan, Mayıs 2001 |
Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve
Türkiye’de Beden Eğitimi ve Sporun Gelişimi
|
Dr. Mehmet Güçlü (*) |
1.GİRİŞ İnsan vücudunun belirli amaçlar için eğitilme düşüncesi
insanlık tarihi kadar eskidir. En ilkel kavimler bile vücutlarını işletmesini
bilmişlerdir. İlkçağlarda bir savaş eğitim aracı olan spor ve beden eğitimi,
programlı olarak 1800’lü yıllarda eğitim çalışmalarına girerek 1900’lü
yıllarda ülkeler arası barış ve propaganda vasıtasına dönüşerek hızla
gelişmiştir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra spor bilimindeki
gelişmelere paralel olarak antrenman bilimi de gelişmiştir(1). Beden eğitimi ve spor, bireylerin bedenen, ruhen,
fikren gelişmelerini ve bu ögeler arasında koordinasyon kabiliyetini
geliştiren bir bilim dalıdır. Beden eğitimi ve spor, genel olarak insan
sağlığı, karakter gelişimi, morali ve verimliliği ile doğrudan ilgili olan
etkili bir eğitim ve sağlık faaliyetidir. Zihinsel gelişme, ancak, bedensel
gelişme ile uyumlu ve dengeli olduğu zaman, birey ve toplum sağlıklı, uzun
ömürlü, mutlu, başarılı ve verimli olabilir. Bu makalede, Avrupa,Amerika Birleşik Devletleri,Çin ve
Türkiye’de beden eğitimi ve sporun tarihsel gelişimi ve programları karşılaştırılacaktır.
2.
Avrupa’da Beden Eğitimi ve Sporun Gelişimi Eski Yunan uygarlığında vücut kültürü gücünü dinsel
inanışlardan almış ancak, tanrıların özlediği insan tipinin meydana
getirilmesinde eğitim vasıtası ile insan ruhu ve bedeni, ölçülü, dengeli gelişirken,
en güzele ve en mükemmele ulaşılmaya çalışılmıştır. Roma İmparatorlarından
Marc’ın özel doktoru Calinos asrında M.Ö.400’den önce vücut idmanlarının
Atina’da mükemmel bir hâle geldiğini iddia etmesine rağmen, Homeros vücut
kültürünün daha eskiye dayandığını ileri sürmektedir. İliada ve Odysee isimli
eserler, Perikles devrinden çok önceleri,Yunanlıların güreştiklerinden, disk
attıklarından, yaya yarışları yaptıklarından bahsetmektedir. Ayrıca, bu
eserlerde, Troie Muhasarası sırasında Yunanlı askerlerin formlarını
kaybetmemek için güreş yaptıkları belirtilmektedir. Tarihçiler Troie
Muhasarası ile Pericles devri arasında çok fark olduğunu, birinin yeni
gelişen diğerinin kemale ermiş medeniyet olarak nitelendirilmektedirler (2).
Bunun için de beden eğitiminin gereğinin anlaşılarak, öğretmen, araç ve
gereçler, çalışma alanının düzenlenmesi ve alt yapı kültürünün olması
gerektiğini vurgulamaktadırlar. Gerçek devlet adamları, beden eğitimine
kutsal bir nitelik kazandırarak, vücut kültürünün bir tanrı borcu olduğunu
vatandaşlarına kabul ettirerek bu eğitimin gelenek hâline gelmesine yol
açmışlardır. Eski Yunanistan’da çeşitli şehirlerde dinî bayramlar
yapılırdı. Panheleniku denilen bu birleşme günlerinde şehirlerin en güzel vücutlu
ve en kuvvetli insanları seçilerek yarışmalara katılırlardı. Bu yarışmalar;
Delphe’de dört senede bir tanrı Apollon için yapılırdı. Yine, Koret kentinde
ibaret niteliğinde dört senede bir, Poleponez yarım adasının kuzey doğusunda
ise, Argolit dağlarının eteklerinde Nemee ormanında üç yılda bir yarışmalar
yapılırdı.İbadet şeklinde olan en meşhur yarışmalar Olimpie şehrinde her dört
yılda bir yapılan Olimpiyat Oyunlarıdır. Olimpiyatların özü ve büyüklüğünün
kaynağı iyi bir vatandaş olmak, diğer taraftan kuvvet, cesaret ve adelelerin
ahenk ve zerafetini sağlamaktı. Milat’tan 884 yıl önce, Kralİphitos tanrı
Zeus için her dört senede bir Haziran ayları sonunda yaptırırdı. Milat’tan
dört asır sonraya kadar 1200 yıl yapıla gelmiştir. Olimpiyatlarda; birinci
gün dinî merasim yapılır ve beş gün olimpiyatlar yaya yarışlar olup,
onsekizinci yarışlarda, atlama disk atma, cirit ve güreş ve yirmiüçüncü
olimpiyatlarda ellerine meşin eldivenlerle Pugilat denilen boks müsabakaları
ilâve edilmiştir.Spor müsabakaları yapılırken diğer tarafta şairler,
heykeltraşlar, edebiyatçılar da fikir ve bilgi müsabakaları yaparlardı (3). Yunan ve Roma medeniyetlerinin çöküşü eski Yunan
cimnastiğinin bin yıldan fazla bir zaman unutulmasına sebep oldu.
Hıristiyanlığın Avrupa’da hızla yayılması ve kilise taasubunun insanlar
üzerinde etkili olmasıyla cimnastik ve vücut kültürü yapanlar dinsiz
addedilmelerinden; fikir ve ruha ihtimam edilmesi bedensel faaliyetlerden
kaçınılarak manevî varlığı tamamen inkâr eden ve bedeni putlaştıran eski inanışa
karşı olma ihtiyacından doğmuştur(4). Avrupa’daki Rönesans hareketinin en etkili olduğu
eğitim alanı üzerinde bir grup idealistin öncülüğünde gelenekçilik ve
otoriteleri durdurarak insan ihtiyacına ve tabiata daha uygun olan bir eğitim
yolu belirlediler. Bu şahsiyetlerin başında filozof JohnLocke(1632-1704) ve
Jean Jacques Rousseau (1712-1778) gelmektedir. Bu filozoflar Yunan
cimnastiğinin sağlıklı bilgilerini, eski sanat öğreniminde, filolojilerde,
eğitim şemaları içinde önemli bazı fiziksel eğitim çeşitlerinin muhafazasını
önermişler, sağlığın korunması ve onarımında vücut eksersizlerinin önemini
vurgulamışlardır (5). Onbeşinci yüzyılda bilhassa Fransa’da Pauma diye bir oyun icad edilmiştir.
Bu oyun açık arazide filesiz oynanır, kapalı alanlarda file ve topla, raketle
oynanırdı. Tehlikesi olmayan bu oyunu krallar ve yüksek zümre oynardı. Üç
asır sonra İngilizbinbaşısı Wingfield kısa ve uzun paumı birleştirerek
Lawn-tennis oyununu icad etmiştir. İtalyan humanistlerinden Vittorino Da
Feltre (1738-1446) vücut ve ruh sağlığı konusunda Yunan eğitim anlayışının,
irade disiplini, ölçülü beslenme konusunda Ispartalıların anlayışını
benimsemiş ve günlük yüzme, binicilik, eskrim antrenmanlarının faydasını
savunarak, yürüyüşlerle tabiat sevgisini aşılamayı amaç edinerek modern
eğitim yolunu açmıştır. Diğer bir İtalyan eğitimcisi Enea Silvio Piccolomini
(1405-1464) dini kişiliği içinde güzellik ve gücün vücutla gelişmesini teklif
etmiştir. François Rabelais (1483-1546) ve MichelDe Montaigne (1533-1592)
Fransa’da cimnastiğin önemli bir eğitim vasıtası olduğunu ileri
sürmüşlerdir(6). Almanya’da vücut kültürünün gelişmesinide dini kişiliği
ile tanınan MartinLuther(1483-1546) çeşitli vaizlerinde ve
Bugenhagen(1485-1558) okul sistemini düzene koymaya çalışırken sağlığı
koruyabilmenin önemi ve İtalya’da meydana gelen hümanist akımın Almanya’da
etkili olabilmesi için Ortaçağ manastır okullarının yöneticilerinin beden
eğitimine düşmanlıkları ile mücadele etmişlerdir. Joachim Camerarius
(1500-1574), 1526’da Akademik Gymnasiyumun yöneticiliğini yapmış, okulda
sistemli bir beden eğitimi yapılmasını sağlamış ve “Dialogus ve Cymnasis”
isimli eserinde bir çocuğun kendinden yaşlı birine okulda yaptığı hareketleri
anlatışı ile bilgilendirme yapmıştır. Okulunda tırmanma, koşma, güreş,
eskrim, atlama, taş fırlatma ve oyunlara büyük değer verilmiştir (7). Bu
dönemde eğitim ve vücut eğitimi konularında özellikle Alman humanistleri eski
Yunanlıların beden eğitimi ve fikir prensiplerini hayata geçirerek faydalı
gelişmeler kaydetmişlerdir. Çek asıllı eğitimci J.A.Comenius (1592-1671), 1650
yılında bir Macar prensinin daveti üzerine Saros-Patak şehrinde kurduğu
okulda, beden eğitimi derslerini müfredata koyarak beden eğitimi derslerinin
öncüsü olma hakkını kazanmıştır. J.J. Rousseau (1712-1778) ise, dönemindeki
bütün okullara cimnastik ve vücut geliştirme alanları yaptırtarak gençlerin
itaat ve eşitliğe alıştırılmalarının önemine işaret etmiştir. Alman
Salzman(1744-1811), 1781’deSchnepfental’de açtığı okulda cimnastik
müfredatını bizzat kendisi uygulamıştır.F. Guts Muths (1759-1839), 1785’de
1839’a kadar ömrünün 54 yılını cimnastiğe vakfetmiş ve üç önemli eser
neşretmiştir. Bunlar:(1)Gençlere mahsus cimnastik, (2)Fikir ve bedeni
geliştiren temrin ve oyunlar, (3)Öğretmenlere mahsus yüzme kitabıdır(8). Almanya’da 1816 yıllarından sonra GutsMuths’un
çalışmaları ve eserleri beden eğitiminde kendisinden uzun süre sözettirmiş ve
fikirleri Fransa’ya sıçramış ve Amaros 1819’da açılan Askeri Beden Eğitimi
Örnek Okulu’na ilk müdür olarak atanmıştır. Daha sonra sivilleri de alan bu
okulda, 1830’da Beden Eğitimi,Cimnastik
ve Moral adlı eserini yazmış ve 30 yıl Fransız beden eğitimi hayatına
kendi adı ile anılan bir devir açmıştır. Amaros’un cimnastik müfredatı şöyle
idi:(1)Basit alıştırmalar, (2)yürüyüş ve koşular, (3)atlamalar, (4) dengeler,
(5) aşmalar, (6) güreşme ve didişme, (7) tırmanma, (8) yüzme, (9) taşıma,(10)
taş, top, cirit atma, (11) ok, tüfek atma, (12) eskrim, (13) binicilik
temrinleri, (14) millî ve sosyal danslar, (15) korol müzik(9). 3. Amerika
Birleşik Devletleri’nde Beden Eğitimi ve Sporun Gelişimi Amerika Birleşik Devletleri’nde, beden eğitimi
okullarında genel olarak Alman ve İsveç cimnastik akımlarının etkileri
vardır. Genel olarak pragmatik yaklaşımla eğitim yapılmakta, müfredatlar;
anatomi, fizyoloji, sağlık bilgisi, cimnastik ve kronik hastalıkların
tedavisinden oluşmakta idi. Bu derslerde, İsveç yaklaşımı kullanılmakta ve on
hafta üzerinden iki yıl eğitim yapılmakta idi. İki yıllık eğitimin yeterli
olmadığı görülerek,Boston Normal School of Gymnasiom ile Wellsley College
birleştirilerek, 1909’da dört yıllık okul hâline getirildi. Müfredatı ise,
yazma ve okuma, temel bilimler, sağlık fizyolojisi, cimnastik, spor ve dans
becerisi, pedagojik kuram ve uygulamalardan oluşmaktaydı (10). 1800-1900 yılları arasında beden eğitimi öğrenimi
yapmayı isteyen bireyin önünde üç seçeneği vardı. Birincisi, normal okullar
ve bunlar 1-2 yıllık eğitim yaparlardı. Bu okullar 1903’de onüç adetti ve
diploma ve sertifika ile bitirilirdi. Bu normal okullar bütün Amerika
Birleşik Devletleri’nde beden eğitimi okullarını APEA kısaltmasıyla (The
American Physical Education Association) içine alıyordu, şimdi bu isim
AAHPERD(The American Athlet, Physical Education, Recreation andDansing)
olarak kullanılmaktadır(11). Beden eğitimi öğrenimi için ikinci yol ise, antrenörlük yaz okullarıdır. New
York’da William Anderson vasıtasıyla 1886’da, Harvard’da,Dudley Sargent
1887’de bu okulları açtılar.Berkeley’de Californiya Üniversitesi ve
Tennisse’de Monteagle Yaz Beden Eğitimi Okulları vardı. Bu okulların süreleri
altı hafta idi ve beş kurstan oluşmaktaydı. Kayıt için lise veya dengi okul
diploması gerekliydi (12). Beden eğitimi öğrenimi için üçüncü seçenek, dört yıllık
eğitim veren kolejlerdir. Bu okul, lisans düzeyindedir. Bu okullar ise
Kolombia Üniversitesi, Nebraska Üniversitesi, Kaliforniya Üniversitesine
bağlıdır. Bu okullarda cimnastik sınıfları vardır.Teorik konuları akademik
geçmişi olan öğretmenlerden almaktadırlar(13). Amerikadaki beden eğitimi öğrenimi veren okullar,
1861’de Boston’da, on haftalık eğitim veren Normal School of Physical
Education, Cambridge’de 1881’de önce iki yıllık, daha sonra üç yıllık eğitim
veren The Sargent NormalSchool of Physical Training,The New Haven
NormalSchool of Gymnastics, iki yıllık eğitim vermekte idi. Burada cimnastik,
tıbbi ve masaj konularında eğitim yapılmakta idi. Harvard SummerSchool of The
Physical Education 1887’de, beş yıllık eğitim veren okul olarakKambrige’de
açıldı. 1889’da iki yıllık eğitim veren Boston Normal School of Gymnasium’u
faaliyete geçti. 1890’da The Posse Gymnasium, bir yıllık okul olarak
faaliyete geçti, sonra iki yıllık okul olarak eğitime geçti ve İsveç
cimnastiğinin öncüsü olarak 1942’ye kadar devam etti (Kennard, 1994).
1892’de, iki yıllık okul olan Department of Normal Physical Education ve
Newcomb College, New Orleans’da eğitime açıldı (14). 4.
Çin’de Beden Eğitimi ve Sporun Gelişmesi Çin Cumhuriyeti, 3500 yıllık eski bir uygarlığın sahibi
ve dünyanın en kalabalık ülkesidir. Çin’de zihinsel ve bedenen toplumun iyi
olmasını sağlamak amacı ile, fizik ve beden gücünü geliştirmek için
programlar yapılarak eksersizin her çeşidi, rekresyon ve spor yarışmaları
geliştirildi. M.Ö. 3000 yıllarından önce okullar organize edilmeye başlanmış
ve M.Ö. 500 yıllarında Conficyus okulu teşekkül ettirilerek M.S. 600
yıllarında da Tang ailesi tarafından okul sistemleri bugünküne benzer hâle
gelmiştir.Çin’de 1898’de Ching ailesi ve askerî okullarda beden eğitimi
sınıflarında eskrim, boks, ağırlık, futbol, çeşitli koşular, kayak, atlı
sporlar, dağcılık ve cimnastik dersleri verilmekte idi (15). 1937-1945 Japon Savaşı sırasında hükûmet, fiziksel
uygunluk sağlamak için vücut kültürünü ülke çapında yaygınlaştırdı. 1940’da
sporcu yarışmacılara haftalık beslenme ve vatandaş için de vücudun uygun
gelişimine ilişkin olarak Yian An tarafından ortaya konan beden eğitimi şekli
toplumu biçimlendiriyordu. Yian An Üniversitesi’nde basketbol, voleybol,
yüzme, cimnastik, dans, anatomi, sağlık bilgisi ve beden eğitimi teorisi
verilmekteydi (16). 1900’ler öncesi,Çin’de beden eğitimi yerine cimnastik
eğitimi yapılırdı. 1919 kültür hareketi okullarda entelektüel hareket ve
beden eğitiminin bilimsel çalışma hareketlerini destekliyordu. Okullarda ve
toplumda fiziksel uygunluklar ilerleme kaydettiler. Yun Dai Ying, sunduğu
fonksiyonlar ve tavsiyelerini tekamül ettirdi. Fiziksel özellikler, beşeri
gelişimi, eksersizlerde güvenirlilik, katılan bayanlar tarafından
vurgulanmıştır. Üç ve altı yaş grubu ana okulları eğitiminde program; temel
hareketler, koordinasyon, yapı ve genel sağlıkta yoğunlaşmaktaydı. Temel
Okullarda eğitim yedi yaşında başlamakta idi.Beşinci sınıfa kadar, temel
becerilerin gelişimi ve sosyalizmin tanıtımını kapsamaktaydı. Müfredatın %
6’sı temel bilgilendirme, % 24’ü temel cimnastik hareketleri ve eksersiz,
%30’u oyundan oluşmaktaydı (17). Ülkenin gelişiminde büyük önem taşıyan yüksek öğrenim
enstitülerinin hedefleri, bilimsel yöntemlerin ve fiziksel becerilerin
geliştirilmesi, eksersiz alışkanlıklarını kendi kendine düzeltme, yurtseverlik,
disiplin ve Çin Kominist Partisini sevmektir. Beden Eğitiminin müfredatı,
sağlık bilgileri ve teorik beden eğitimi bilgileri (8 saat, % 5), sahalar ve
koşular(34 saat, % 24), cimnastik (24 saat, %17), top oyunları (18 saat,
%13), savaş sanatı (8 saat, % 6), yüzme (16 saat, % 12), seçmeli dersler(28
saat, % 20), imtihanlardan oluşmaktaydı (4 saat, %3)(18). 5.Türklerde
Beden Eğitimi ve Sporun Gelişimi Türkler çocuklarının güçlü ve iyi bir asker olarak
yetişmelerine önem verirlerdi. Hun Türkleri çocuklarını yetiştirilmiş
koyunlara bindirerek, ellerine ok ve yay vererek sıçan ve kuşları
avlatırlardı. Böylece çocukların kas ve beden hareketlerinin uyum
göstermesini sağlarlardı. Bunların başında da eğitici olarak yaşlı ve
tecrübeli insanlar bulunurdu. İslâmiyetten sonrada Türklerde beden eğitimi
aynı önemini korumuş, büyük filozof İbni Sina (980-1037) beden eğitiminin
önemini hastalanmadan önce korunma denilen sağlık bilgisini işlemiş ve hareketlerin kendiliğinden yapılmasının
yanında plânlı bir şekilde yapılırsa daha fazla yararı olacağını
vurgulamıştır(19). Osmanlılar’da atalarında olduğu gibi beden eğitimi,
savaş eğitimi amacıyla talim şeklinde yapılmıştır. Osmanlı’da beden eğitimi
ve spor saraydaki okullarda, askerî teşkilâtta (kışlada), halka eğitim veren
tekkelerde yapılmıştır. Saray mektebi olan Enderun’da talim olarak yapılıp
II.Mahmut zamanında müzik ve beden eğitimi akademi şekline gelerek binicilik,
güreş, atlama, cirit, okculuk gibi talimler yapılmıştır(20). Askerî kurumlarda beden eğitimi ve spor acemioğlan ve
canbazhanelerde askerî talim olarak yapılırdı. Osmanlı devletinde tekkelerden
bazıları spor tekkeleri olarak kullanılırdı. Spor tekkeleri kişi ve toplumun
çıkarlarının eşit olduğunu kabul ederler, manevî tatmine yönelir ve mensuplarını
koruyarak bir sosyal güvenlik vazifesi görmüştür(21). Gerileme devrinde sporda da kopukluklar başlamış,
1834’de Mekteb-i Fünun-i Harbiye gibi yeni okullar açılana kadar hiçbir
çalışmaya yer verilmemiştir. Tanzimat dönemi Osmanlı’nın Batıya açıldığı dönem
olduğu için bu dönemde eğitim ve spor alanında çok yenilikler olmuştur.
1863’den itibaren geçmiş sistem atılarak yerine tamamen yeni olan lüzumlu
alet ve tesisler inşa edilerek 1868’de Galatasaray Sultanisi’nde eğitime
geçiriliyor ve Fransız eğitim sistemi alındığı için o dönemin hocalarının
tamamı Fransız olup beden eğitimi hocası Morioux’tur.Galatasaray Lisesinde
haftada yarım saat“JohanAmaros” stili cimnastik öğretilmiştir (22). Galatasaray Lisesi’nde yetişen ve burada öğretmenliğe
başlayanFaikÜstünidman 1924 yılına kadar bu okulda beden eğitimi öğretmenliği
yaptı. Cimnastiği gençlere sevdirip yaydı. Bir de “Riyazet-i Bedeniye” adlı
bir eser yazdı. Faik bey’de John Armons cimnastiğini öğretti ve Selim Sırrı
Tarcan gibi Türk sporunun kökleşmesine emeği geçen bir şahsiyet yetiştirdi.
Yabancı okullardan olan Robert Kolej de Türk spor tarihinde ayrı bir yeri
olan okuldur. Basketbol ve su topu gibi branşlar ilk olarak bu okul vasıtası
ile Türkiye’ye yayılmış, ilk resmî müsabakalar bu okulda yapılmıştır. Bu okulda
görev yapanAyşe Sıdıka ve Aristokli Efendi beden eğitimi derslerinin
sevilmesini sağlayan öğretmenlerimizdendir (23). Meşrutiyet ve kurtuluş savaşı yıllarında (1908-1922),
beden eğitimine ve öğretmen yetiştirmeye önem verilmiştir. Ülkenin kurtuluşunun
bir eğitim ordusu ile olunacağı anlaşıldığı için bu yüzden Balkan Savaşına ve
Çanakkale Savaşına öğretmen okulu öğrencileri alınmamış ve bu arada beden
eğitimi dersleri de hem sivil hem de askerî okullarda hızla yayılmıştır.
Fakat,Balkan Savaşı (1912-1913) ve I.Dünya Savaşı (1914-1918) bu gelişmeyi
yavaşlatmıştır. 1910-1911 yıllarında Maarif Nazırı Emrullah Efendi zamanında
ilk lise açılarak haftada bir saat olarak Terbiye-i
Bedeniye adı altında beden eğitimi dersi konulmuştur. 1913’de
sultanilerde haftada iki saat beden eğitimi dersi yapılır, 1915’de ise, kız
ve erkek sultanilerde haftada birer saat terbiye-i bedeniye dersi vardı.
Darülmuallim ve Darülmuallimat’da (Kız ve erkek öğretmen okulu) haftada iki
saat terbiye-i bedeniye dersi vardı, hocaları 1914’le 1918 arası Selim Sırrı
Bey ve Hantura Hanımdı, haftada 23 saat ders verirlerdi. 1915’deki
medreselerde de bu dersler verilmiştir(24). Yukarıdaki paragraflardan anlaşılacağı gibi, bu dönemde
iki farklı görüş beden eğitimi derslerinin okutulmasında ortaya çıkmıştır.
Bunlardan Faik Bey, Alman ekolu olan John Armos cimnastiğinin öncülüğünü
yapmıştır. Bu ekol maharet, cesaret, ağır disiplin isteyen bir yapıdadır.
Selim Sırrı Tarcan eğitimini İsviçre’de yapmış ve 1908’de Mecan yokuşunda
Büyük Han’ın içinde Terbiye-i Bedeniye
Mektebi’ni açmıştır. 1909 yılında Beden Terbiyesi tahsili için İsveç’e
gidene kadar eğitim vermiştir(25). Cumhuriyetle birlikte bütün eğitim ve öğretim
kurumlarında üniversiteler hariç beden eğitimi mecburi tutulmuştur. 14
Ağustos 1923’de İcra vekiller heyetinin programının 6. maddesi, beden eğitimi
öğretmeni yetiştiren bir okulun açılması ve izcilik faaliyetlerine önem
verileceği ve programla ilgili esasların uygulamaya konulacağı
belirtilmiştir. Okyar hükûmeti, beden eğitimi ve spor konusunda başarılı bazı
gençleri yurt dışına yollamışlardır. Bunlardan günümüzde bilinenler;
Nizamettin Kırşanİsveç, VildanAşır ile Suatbey Belçika’ya
gönderilmişlerdir(26). Mustafa Necati BeyinMillî EğitimBakanı olduğu dönemde
(1925-1929) ilk defa devletin beden eğitimi öğretmeni yetiştirmek için kurs
açtığını görüyoruz.1926’da açılan bu kursa, Ali Abalı, Nevzat Ayas, Ergun
Hiçyılmaz ve Zehra Alagöz katılıyor. Kursun müdürlüğünü SelimSırrı Tarcan
yapıyor, fakat 1928’de Nizamettin Kırşan yurt dışından döndükten sonra
müdürlüğü üstleniyor. Kursun ders programı; BedenTerbiyesi Nazariyatı,
Fizyoloji, Anatomi, Mihanikiyeti Hareket, Hıfzısıhha dersleri ile
SporNazariyatı ve Tatbiki uygulama dersleri yer almıştır. Kurs için yurt
dışından öğretmenler getirilmiş, dört yıl mezun vermiş ve 1930’da
kapatılmıştır(27). 13 Mart 1925’de çıkan 439 sayılı Kanunla beden eğitimi
öğretmenleri bu konuda eğitim veren yüksek okul mezunlarından yetişmeye
başlamış, Dr.Raşit Galip Bey Millî Eğitim Bakanı iken, Gazi Orta Muallim Mektebi
ve Terbiye Enstitüsü’ne bağlı olarak beden terbiyesi şubesi, 1933 şubatta
eğitim ve öğretime açılmıştır. Öğrenim süresi 3 yıl olup ilk mezunları erkek
öğrencilerdir. Kız öğrenciler 1936 yılında öğrenime alınmışlardır. İlk
mezununu 1935’de vermiş ve ilk mezun Ali Naci oğlu Fuat’tır (28). Beden Eğitimi Bölümüne ait ilk elegeçen müfredat
1941-1942 yılında uygulananıdır. Dersler; cimnastik, sporlar, oyun ve halk
dansları, tıbbî cimnastik ve masaj, tatbikat ve seminerler, pedegoji ve umumi
öğretme usulleri, beden eğitimi nazariyesi, beden eğitimi tarihi, anatomi,
fizyoloji, spor sağlığı, antropometre, teşkilât ve idare, yabancı dil, Müzik,
askerlik, Türkİnk.Tarihi, Türkiye Cumhuriyeti rejimi gibi dersler 3 yıl
boyunca, 204 saat ve altı sömestir karşılığı işleniyor. Ders programının
muhtevası % 47’si alan bilgisi, % 20’si öğretmenlik formasyonu dersleri, %
33’ü genel kültür dersleri idi (29). Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü
1946-1947 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü adını almış, 1933’den 1968’e kadar
dokuz defa müfredat değiştirmiştir. 1968’e kadar Türkiye’de dört beden
eğitimi öğretmeni yetiştiren enstitü vardı. Bunlar; Gazi Eğitim
Enstitüsü-Beden Eğitimi Bölümü (Ankara), Atatürk Eğitim Enstitüsü-Beden
Eğitimi Bölümü (İstanbul), Buca Eğitim Enstitüsü-Beden Eğitimi Bölümü
(İzmir), Diyarbakır Eğitim Enstitüsü-Beden Eğitimi Bölümü (Diyarbakır). 1974
ve 1976 yılları arasında üç Gençlik ve Spor Akademisi açılmıştır. Bunlar;
Ankara 19 Mayıs Gençlik ve Spor Akademisi, İstanbul Anadoluhisarı Gençlik ve
Spor Akademisi, Manisa Gençlik ve Spor Akademisi, bu okulların öğretim
süreleri dört yıl olup ilk iki yılın sonunda öğrenci seçtiği branşın esas ve
yardımcı branş derslerini alırdı. Spor Akademisi öğrencileri % 69-71 arası
alan bilgisi dersleri, % 21 genel kültür dersleri, % 10 öğretmenlik formasyon
derslerini 51 veya 56 ders içinde almışlardır(30). 1978-1979 yıllarında Enstitülerin öğrenim süreleri dört
yıla çıkarılarak isimleri Yüksek Öğretmen Okulu adını aldı. 20 Temmuz 1982
yıl ve 41 Yüksek Öğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkındaki Kanun Hükmünde
Kararname ile tüm yüksek öğretim kurumları yeniden örgütlenmesiyle,Yüksek
Öğretmen Okulları Beden Eğitim Bölümleri, Gençlik Spor Akademileri,Beden
Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu ile ODTÜ Beden Eğitim Spor ve Rekreasyon
bölümleri lağvedilerek üniversitelerin eğitim fakültelerine beden eğitimi ve
spor bölümleri olarak bağlanmıştır. Sadece ODTÜ Beden Eğitimi Spor bölümü beş
yıl olup diğerleri dört yıllık eğitim vermektedirler. Dört yıl boyunca 37-59
ayrı ders verilmektedir. Derslerin % 60’ı alan bilgisi dersleri, % 18’i genel
kültür dersleri, % 18’i öğretmenlik formasyon dersleridir(31). Bugün Türkiye’de çeşitli üniversitelerde 74’ü aşkın
beden eğitimi ve spor bölümü, yüksekokullar ve çeşitli üniversitelerdeki
Enstitülere bağlı Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dallarında yüksek lisans ve
doktora eğitimi verilmekte ve bu konularda bilimsel araştırmalar
yapılmaktadır (32). Ayrıca, beden eğitimi ve sporla ilgili olarak
üniversiteler veya bakanlıklar aracılığı ile yurtdışına, özellikle master ve
doktora için öğrenci gönderilmektedir. Hizmet içi eğitim kursları
düzenlenmekte, spor meslek liseleri açılmakta ve spor eğitim, sağlık ve
araştırma merkezi faaliyetlerini sürdürmektedir. 5.Sonuç İnsanlık tarihi boyunca spor ve vücut kültürü sosyal
hayatta önemli bir yere sahip olmuştur. Özellikle 1900’lü yıllardan sonra
milletler mücadelesine dönen dünyamızda, sıcak savaşların durduğu dönemlerde
insanlar ülkeleri için spor alanlarında mücadele etmektedirler. Olimpiyat
oyunlarının tekrar başlaması ve spor branşlarının bütün dünyada
federasyonlaşmaya (FİFA, FİLAgibi) gitmeleri neticesinde Dünya
Şampiyonaları,Avrupa Şampiyonaları, Asya oyunları, PAN-AMoyunları,Afrika
Oyunları ve Akdeniz Oyunlarına katılan sporcular, ülkelerinin reklâmı ve propagandası
için kıyasıya yarışıp, ülkelerini en iyi şekilde temsil etmeye
çalışmaktadırlar.1976 Montreal Olimpiyatları 100 m. Şampiyonu Trinidat’lı
atletin gazetecilere,“ben ülkemi dünyaya tanıtmaya geldim.” demesi buna güzel
bir örnektir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Batı bloku ve Doğu bloku
diye dünya ikiye ayrılınca bu rekabet tamamen soğuk savaş şeklini aldı.
Ayrıca, tıp, biyoloji ve kimya bilimlerinin de sporda kullanılmasıyla, bu
alanda bilimsel çalışmaların artmasına yol açtı.Çeşitli laboratuvar
çalışmaları, denemeler, hız, kuvvet, estetik ve her gün kırılan rekorlarla
beden eğitimi ve spor teoride ve günlük yaşamda ön plâna çıktı. Şüphesiz, bütün bunları yapabilmek, ülkelerin
ekonomilerine, eğitim ve bilimsel araştırma düzeylerine bağlıdır. Araştırmaya
bütçesinin % 1’ini dahi ayıramayan ve günü birlik politikalarla yönetilen
ülkemizde sporda, büyük başarılara ulaşılması kolay değildir. Anayasamızın
59. maddesinde her vatandaşın spor yapması devletin güvencesinde denilmesine
rağmen, spor yapmak ve kitleleri sporla buluşturmak oldukça zordur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze kadar
kurslar, enstitüler, akademiler, yüksekokullar ve üniversiteler faaliyet
yapmalarına rağmen, istenilen kalite yakalanamamış ve hâlen gelişmiş ülkeler
düzeyinde nitelikli spor adamları yetiştirilememiştir. Spor politikalarının
yetersizliği, sahipsiz ve bakımsız sporcular ve bilimsel çalışmalardan uzak
olma başarısızlığa yol açmaktadır.
(*)Kırıkkale
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Öğretim Görevlisi.
(1)Y.Sevim,
Antrenman Bilgisi Ders Notları,Gazi
Büro Kitap Evi, Ankara, 1992, s.2. (2)S.S.Tarcan,
Oyun-Cimnastik-Spor, Devlet
Matbaası,İstanbul, 1932, s.10. (3)S.S.Tarcan,a.g.e., s.10. (4)
C.Alpman, Eğitim Bütünlüğü İçinde
Beden Eğitim ve Çağlar Boyunca Gelişimi, G.S.B.Eğitim Genel Müdürlüğü
Yayınları, M.E.BasımEvi, İstanbul, 1972, s.145. (5)F.E.Leonard,
The History of Physical Education ort,
CT., 1971. (6)Alpman,
a.g.e., 1972, s.150. (7)Leonard,
a.g.e., 1971, s.69. (8)Alpman,
a.g.e., 1972, s.154. (9)
Alpman, a.g.e., s.155. (10)B.
Spears, “Amy Morris Homans:A Heritage of Excellence”, Joperd, 54, 2 February, 1983, s.13-16. (11)
J. Davenport, “The School:Exploring Our Heritage”, Joperd, 65, 4 March 1994, s.26. (12)Davenport,
a.g.e., 1994, s.26. (13)Davenport,
a.g.e., s.12. (14)
P. Welch, “Dio Lewis’ Normal Institute for Physical Education”, Joperd, 65, 4 March 1994, s.29-31. (15)M.G.
Maetozo, “A View From the GreatWall”, Journal
of Physical Education, Recreation & Danse, 2 February 1983, s.33. (16)Maetozo,
a.g.e., 1983, s.34. (17)
Maetozo, a.g.e., s.34. (18)Maetozo,
a.g.e., s.36. (19)
N.Bilge, Türkiye’de Beden Eğitimi
Öğretmenlerinin Yetiştirilmesi, Kültür Bakanlığı Yayınları No:1095,
Ankara, 1989, s.9. (20)
Ü. Akkutay, Enderun Mektebi, Gazi
Üniversitesi BasımEvi, Ankara, 1984. (21)Bilge,
a.g.e., 1989, s.9-19. (22)
Bilge, a.g.e., s.27-37. (23)
Bilge, a.g.e., s.38. (24)
Bilge, a.g.e., s.35. (25)
Bilge, a.g.e., s.36. (26)
Bilge, a.g.e., s.37. (27)Bilge,
a.g.e., s.39. (28)
Bilge, a.g.e., s.40. (29)Bilge,
a.g.e., s.53. (30)Bilge,
a.g.e., s.77. (31)
Bilge, a.g.e., s.180. (32)M.Güçlü,
Kulüplerde Aktif Spor Yapan Üniversite Öğrencilerinin Problemleri ve
Beklentilerinin Belirlenmesi, (Doktora Tezi,G.Ü.Sağlık Bilimleri Enstitüsü,
Ankara), 2000, s.3. |
İçindekiler...
o
Küreselleşme ve Milli
Duyarlılıklar o
Öğretmenlerin Sahip
Olmaları Gereken Davranış Olarak Sosyal Beceri o
Öğretmen Yetiştirmenin
Uluslararası Boyutu (UNESCO 45. Uluslararası Eğitim Kongresi) o
Avrupa, Amerika Birleşik
Devletleri, Çin ve Türkiye’de Beden Eğitimi ve Sporun Gelişimi o
Türkiye’de Spor Yöneticisi
Yetiştirme Faaliyetlerinin Görünümü o
İş Birliğine Dayalı
Öğrenme: Etkili Ancak İhmal Edilen ya da Yanlış Kullanılan Bir Metot o
Okul Alanlarının
Bedelsiz Olarak Kamuya Kazandırılması o
Hizmet İçi Eğitim
Programlarının Değerlendirilmesi o
Üniversite
Öğrencilerinin İnternet Kullanım Düzeyleri ve Beklentilerinin
Değerlendirilmesi o
Avrupa Birliği Eğitim
Programları “Leonardo da Vinci Programı” © T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı |
[ yukarı ] |