MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ |
Sayı 158 |
Bahar 2003 |
Orta Öğretim Branş Öğretmenliği Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Sertifikası Programına Yönelik Görüşleri |
İzzet GÖRGEN* |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
1. GİRİŞ: Öğretmenin temel görevi uygulanan programdaki hedefler doğrultusunda öğrencilerin öğrenmelerine rehberlik etmektir. Bu görev öğretmenlik mesleğinde diğer mesleklerden farklı olarak konu alanı ve genel kültür bilgisi dışında öğretmenlik meslek bilgisine de sahip olmayı zorunlu kılmaktadır. Birey bir konu alanında uzmanlık bilgisi almış olabilir. Ancak sahip olduğu bilgi ve becerileri öğrencilere aktarmada yetersiz kalabilir. Bu nedenle öğretmen, eğitim bilimleri alanında geliştirilen kuram, ilke, yöntem ve tekniklere de sahip olmalıdır. Fen Edebiyat Fakültesi öğrencileri öğretmenlik mesleği ile ilgili temel becerileri Eğitim Fakültelerince düzenlenen öğretmenlik sertifika programları ile ortaöğretim alan öğretmenliği tezsiz yüksek lisans programlarında yer alan derslerde kazanmaktadırlar. Öğrencilerin öğretmenlik sertifika programlarına yönelik görüş , düşünce ve algıları programdaki başarıları ile yakından ilişkilidir. Yapılan araştırmalar öğrencilerin belli bir derse yönelik duyuşsal giriş özellikleri ile akademik başarıları arasında anlamlı bir ilişki bulunduğunu göstermektedir1 Öğretmen yetiştirme programlarındaki amaç formasyonu güçlü öğretmen adayları yetiştirmektir. Bireyin katıldığı bir etkinlik sonucunda kazanacağı davranışların işe yarayacağına dönük düşünce ve yansımaları onun isteklilik düzeyi ile ilişkilidir2. Bu tür programlara katılan öğretmen adaylarının ilgisiz, coşkusuz olduğu durumlarda öğrenme öğrenciler için sıkıcı, katılmak zorunda oldukları için, katıldıkları bir sürece dönüşecektir. Bunun nedenle alanını seven öğrenmekten ve araştırmaktan zevk alan öğretmen adaylarının bu tür programlara katılmalarına gereksinim duyulmaktadır3. Bu noktada öğretmenin kişiliği, meslekî yeterliliği, öğrencilere yönelik tutumu büyük önem taşımaktadır. Can (1989)’a göre öğretme -öğrenme sürecinde öğretmen tutumlarının önemli bir faktör olması nedeniyle öğrencilerde yüksek düzeyde tutum ve başarı oluşturabilmek için öğretmen adayının mesleğe başlamadan önce olumlu tutumlar geliştirmesi gerekmektedir4. Öğretmen yetiştirme sürecinde öğretmenlik sertifika programları farklı alanlardan mezun yada son sınıfta okumakta olan lisans öğrencilerine öğretmenlik özelliklerini ve bilgilerini kazandırmaya çalışmaktadırlar. Millî Eğitim Bakanlığının öğretmen ihtiyaç projeksiyonlarına göre 2001 yılında matematik alnında yaklaşık 4000, Türkçe/Türk Dili Ve Edebiyatı alanında yaklaşık 8000 öğretmene ihtiyaç duyulduğu; eğitim fakültelerinden 2000-2001 eğitim-öğretim yılı sonunda adı geçen alanlardan mezun olacak öğretmen adaylarının bu ihtiyacı karşılamada yetersiz kalacağı için üniversitelerimizde halen uygulanmakta olan öğretmenlik lisans ve tezsiz yüksek lisan programlarına ilaveten yeni düzenlenen “Matematik öğretmenliği” ile “Türkçe/Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği“ sertifika programlarının üniversitelerimizde başlatılması öngörülmüştür. Bu sertifika programında yer alan dersler aşağıdaki gibi belirlenmiştir: Matematik Öğretmenliği Formasyon Programı Dersleri: Öğretmenlik Mesleğine Giriş-Gelişim ve Öğrenme, Öğretimde Planlama ve Değerlendirme, Sınıf Yönetimi, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, Matematik Öğretimi, Okullarda Uygulama; Türkçe/Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Formasyon Programı Dersleri: Öğretmenlik Mesleğine Giriş, Gelişim ve Öğrenme, Öğretimde Planlama ve Değerlendirme, Sınıf Yönetimi, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, Türkçe Öğretimi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi, Okullarda Uygulama Araştırmada, bu derslerin yer aldığı öğretmenlik formasyon programının öğretmen adaylarına ne ölçüde olumlu görüşler kazandıracağı amaçlanmıştır. 2. YÖNTEM Araştırma ile farklı branşlardan öğretmen adaylarının görüşleri betimlendiği için survey yöntem kullanılmıştır. 1.1. Problem cümlesi: Farklı alanlardan öğretmenlik sertifika programına katılan Fen-Edebiyat ve Mühendislik Fakültelerinin (Matematik, Türk Dili ve Edebiyatı, Çağdaş Türk Lehçeleri bölümleri ) mezun/son sınıf öğrencilerinin öğretmenlik sertifika programına yönelik görüşleri arasında anlamlı bir fark var mıdır? 2.2. Alt problemler: 1. Farklı branşlardaki öğretmen adaylarının öğretmenlik sertifika programına yönelik görüşleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir fark var mıdır? 2. Farklı branşlardaki öğretmen adaylarının öğretmenlik sertifika programına yönelik görüşleri ile mezun oldukları/olacakları alanlar arasında anlamlı bir fark var mıdır? 3. Farklı branşlardaki öğretmen adaylarının öğretmenlik sertifika programına yönelik görüşleri ile öğretmen olma istekleri arsında anlamlı bir fark var mıdır? 3. Evren ve Örneklem: Araştırmanın evrenini 2000-2001 yılında Muğla Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi ve diğer üniversitelerin Fen-Edebiyat ve Mühendislik Fakültelerinden mezun/son sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Muğla Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik-Türk Dili ve Edebiyatı-Çağdaş Türk Lehçeleri Bölümü mezun/son sınıf öğrencileri arasından ölçme aracını dolduran 90 kişi araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Öğretmenlik sertifika programına Millî Eğitim Bakanlığınca 1 Temmuz 1996 tarih ve 2456 sayılı tebliğler dergisinde belirtilen esaslar çerçevesinde ortaöğretim Matematik öğretmenliği ile Türkçe/Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği için kabul edilen lisans son sınıf/mezun öğrenciler başvurmuştur. 2.4. Veri Toplama Araçları Araştırmada veriler, öğretmen adaylarının öğretmenlik sertifikası programına yönelik görüşlerini ve kişisel özelliklerini belirleyen 10 maddeden oluşan anket ile toplanmıştır. Ankette cevaplayıcı görüşleri beşli kategoride” Tamamen katılıyorum-Katılıyorum-Kararsızım-Katılmıyorum-Tamamen katılmıyorum” olarak oluşturulmuştur. 2.5. Verilerin Analizi: Alt problemlerde belirtilen soruları test etmek için , anketin her bir maddesine ilişkin görüşler arasında anlamlı bir fark olup olmadığı istatistiksel olarak SPSS programında tek yönlü varyans analizi -Duncan testi, “t” testi uygulanarak analiz edilmiştir. 3. BULGULAR ve YORUM Araştırmada elde edilen bulgular ve yorumlar; araştırmanın alt problemlerine ilişkin olarak aşağıda verilmiştir. 3.1. Cinsiyet: Araştırmanın ilk alt probleminde cevabı aranan soru “Farklı branşlardaki öğretmen adaylarının ortaöğretim öğretmenlik sertifika programına yönelik görüşleri cinsiyetlerine göre değişmekte midir?“ idi. Bu alt problem test edilirken öğretmen adayları cinsiyetlerine göre iki gruba ayrılmış ve grupların anket maddelerine ilişkin görüşlerinden aldıkları puanlar “t “ testi ile karşılaştırılmıştır. Yapılan analizde öğretmen adaylarının cinsiyetlerine göre yalnızca anketin 8. ve 9. sorularına yönelik görüşlerinde farklılık olduğu belirlenmiştir. Anketin 8. maddesi için t= -2.931; anketin 9. maddesi için t= -2.541 olarak belirlenmiştir. Bu değerler P< 0.05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Anketin 8. ve 9. maddesine yönelik bulgular tablo 3.1 de sunulmuştur. Tablo-3.1 Farklı branşlardaki Öğretmen Adaylarının Cinsiyetlerine Göre Öğretmenlik Formasyon Programına Yönelik Görüşlerine Ait Puanların Ortalama ve Standart Sapmaları
Yapılan istatistiksel analiz sonucu anketin 8. maddesi olan “öğretmen olabilmek için öğretmenlik sertifika programına katılmak gerekir” görüşüne katılma derecesinin cinsiyete bağlı olarak anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Bu sonuca göre anketin 8. maddesinde ifade edilen görüşe erkek öğrenciler Tamamen katılıyorum ve Katılıyorum yönünde görüş bildirirken, kız öğrencilerin bu görüşe katılmadıkları belirlenmiştir. Bu durumda erkek öğrencilerin öğretmen olmak için öğretmenlik sertifika programına katılmak gerektiği görüşünde oldukları, kız öğrencilerin ise öğretmen olmak için öğretmenlik sertifika programına katılmanın gerekli olmadığı yönünde düşündükleri söylenebilir. Anketin 9. maddesi olan “öğretmenlik formasyon programının öğretmenlik mesleğini öğretmen adaylarına sevdireceğine inanıyorum” görüşüne katılma dereceleri yönünde kız ve erkek öğrenciler arasında anlamlı bir fark belirlenmiştir. Erkek öğrenciler bu görüşe kız öğrencilere göre anlamlı derecede katıldıklarını ifade etmişlerdir. Bu sonuçun anketin 8. maddesinde elde edilen sonuç ile de tutarlı olduğu söylenebilir. Bu sonuçlar şöyle yorumlanabilir: Kız öğrenciler öğretmenlik formasyon programından istedikleri düzeyde yararlanmamış olabilirler. Ayrıca bu öğrencilerin Üniversiteye giriş yıllarının öğretmen yetiştirme sisteminde yeniden yapılanmanın henüz tam olarak uygulanmaya başlanmadığı (1996-1997/1997-1998) yıllarına rastlaması, dikkate alındığında, bu öğretmen adaylarının öğretmen olma beklentisi ile Fen-Edebiyat Fakültelerini tercih ettikleri, dolayısıyla öğretmenliği müktesep hak olarak gördükleri buna karşın öğretmenlik sertifika programına, lisans eğitimlerine devam ederken değil de sonradan bir ücret karşılığı, tabi tutulmalarının haksızlık olduğu fikrine, kızların erkeklere oranla daha çok sahip çıkmalarının bu sonucu etkilediği söylenebilir. Erden5 “öğretmen adaylarının sertifika derslerine yönelik tutumları” konulu araştırmasında öğretmen adaylarının sertifika derslerine yönelik tutumlarının cinsiyetten etkilenmediği sonucuna ulaşmıştır. Ancak araştırmada erkek öğretmen adaylarının tutum puanları ortalamasının kız öğretmen adaylarına oranla daha yüksek bulunmuştur. Özadayı6 “öğretmenlik mesleğini tercih eden öğretmenlerin meslekî tercihlerinin iş tatminine etkisi“ konulu araştırmasında, öğretmenlik mesleğini tercihte kadın ve erkekler arasında en çok tercih nedeni olarak meslekî sevgi açısından bir fark bulamamıştır. Hatta erkekler meslekî sevgiyi % 44.9 oranında tercih nedeni olarak görürken, kadınlarda bu oran % 43 de kalmıştır. Gerek bu araştırmalardan gerekse araştırmamızdan elde edilen sonuçlar, öğretmenliğin daha çok bayanlar tarafından tercih edilen bir meslek olduğu kanısının değişmekte olduğunu göstermektedir.Anketin diğer maddelerindeki görüşlere katılma derecelerinde cinsiyet yönünden anlamlı bir fark bulunamamıştır. 3.2. Mezun Olunan Bölüm: Araştırmanın, ikinci alt problemi ile farklı branşlardaki öğretmen adaylarının öğretmenlik formasyon programına yönelik görüşlerinin mezun oldukları/olacakları bölümlere göre değişip değişmediği incelenmiştir. Mezun olunan bölümler Matematik-Türk Dili ve Edebiyatı-Çağdaş Türk Lehçeleri olarak belirlenmiştir. Bu alt problem ile ilgili veriler varyans analizi ile test edilmiş, karşılaştırma ise Duncan testi ile yapılmıştır. Mezun olan/olacak öğretmen adaylarının bölümlerine göre anketin yalnızca 5. ve 8. maddesinde ifade edilen görüşlerinde farklılık gözlenmiştir. Bu sonuca ilişkin varyans analizi sonucu Tablo 3.2 de sunulmuştur. Tablo 3.2 Farklı Branşlardaki Öğretmen Adaylarının Mezun Oldukları/Olacakları Bölümlere Göre Öğretmenlik Formasyonu Programına Yönelik Görüşler İlişkin Varyans Analizi Sonuçları
Tablo 3.2 de görüldüğü gibi anketin 5. maddesi olan “öğretmenlik mesleğine karşı tutumumda öğretmenlik mesleğinin sahip olduğu sosyal statünün etkisi vardır” görüşüne katılma dereceleri yönünden öğretmen adaylarında mezun oldukları / olacakları bölümler arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Gruplar arası farkın kaynağını bulmak için Duncan testi uygulanmıştır. Test sonucu tablo 3.3 de sunulmuştur. Tablo 3.3 Mezun olunan/olunacak bölümlere göre öğretmenlik mesleğine yönelik tutumda öğretmenlik mesleğinin sosyal statüsünün etkisine yönelik görüşlere ilişkin Duncan Testi sonuçları
Tablo 3.3 den de anlaşılacağı üzere mezun olunan bölümler arasında farklılık Çağdaş Türk Lehçeleri ile Matematik- Türk Dili ve Edebiyatı arasındadır. Matematik ile Türk Dili ve Edebiyatı arasında bir farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre; öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarında, öğretmenliğin sosyal statüsünün etkisi bölümlere göre değişmektedir. Öğretmenliğe yönelik tutumda öğretmenliğin sosyal statüsünün etkili olduğu görüşüne en çok Çağdaş Türk Lehçeleri bölümü öğrencileri katılmaktadırlar. Matematik ve Türk Dili Edebiyatı bölümü öğrenciler arasında branşlar yönünden öğretmenliğin sosyal statüsünün öneminin olmadığı görülmektedir. Bu sonuç Çağdaş Türk Lehçeleri bölümü öğrencilerinin sosyo-ekonomik düzeylerinin incelenmesi ile daha sağlıklı yorumlanabilir. Bu durum öğrencilerin bölümleri itibarı ile sahip olabilecekleri iş ve meslek durumları ile de açıklanabilir. Erden7in yaptığı araştırmada öğretmen adaylarının alanlarına göre pedagojik sertifika programına yönelik tutumlarının değiştiği sonucu bulunmuştur. Araştırmada öğretmenlik formasyonu programına yönelik en düşük tutum puanı Türk Dili Edebiyatı bölümünde gözlenmiştir. Bu sonuç , araştırmamızın sonuçları ile benzerlik taşımaktadır. Diğer yandan mezun olunan/olacak alanın Fen ya da Sosyal olmasının bir etken olmadığı söylenebilir. Çünkü Türk Dili ve Edebiyatı ile Matematik bölümleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Tablo 3.2 de görüldüğü gibi anketin 8. maddesi olan “öğretmen olabilmek için öğretmenlik sertifika programına katılmak gerekir” görüşüne katılma dereceleri yönünden öğrencilerin mezun oldukları/olacakları bölümlere göre anlamlı fark bulunmuştur. Gruplar arası farkın kaynağını bulmak için Duncan testi uygulanmıştır. Sonuçlar Tablo 3.4 de sunulmuştur. Tablo3.4 Mezun Olunan/Olunacak Bölümlere Göre Öğretmen Adaylarının Öğretmen Olabilmek İçin Öğretmenlik Formasyon Programına Katılımın Gerekli Olduğuna Yönelik Görüşlere İlişkin Duncan Testi Sonuçları
Tablo 3.4 den de anlaşılacağı üzere, öğretmenlik formasyon programına katılmanın gerekli olduğuna yönelik görüşler Türk Dili ve Edebiyatı ile Matematik, Çağdaş Türk Lehçeleri bölümleri arsında farklılık göstermektedir. Ancak Matematik ve Çağdaş Türk Lehçeleri bölümleri arasında anlamlı bir fark bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre öğretmenlik formasyon programına katılmanın gerekliliğine inananlarda en yüksek katılım puanlarına Türk Dili ve Edebiyatı öğrencileri sahiptir. Diğer iki bölüm (Matematik-Çağdaş Türk Lehçeleri) öğretmen olabilmek için öğretmenlik sertifika programına gerek olmadığı görüşündedirler. 3.3. Öğretmen Olma İsteği: Farklı branşlardaki öğretmen adaylarının ortaöğretim öğretmenlik sertifika programına yönelik görüşleri ile öğretmen olma istekleri arsında anlamlı bir fark var mıdır? Olarak belirlenen araştırmanın üçüncü alt problemine cevap aranırken, anketin 3. maddesi olan “öğretmen olma isteğim öğretmenlik formasyon programına katılmamada etkili oldu” görüşüne verilen cevaplar temel alınarak anketin diğer maddelerine verilen cevaplarla karşılaştırıldığında anlamlı bir fark olup olmadığı Duncan testi ile analiz edilmiş tir. Analiz sonuçlarına göre öğretmen adaylarının öğretmen olma istekleriyle öğretmenlik formasyon programına yönelik görüşleri arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Erden8 yaptığı araştırmada öğretmen adaylarının pedagojik sertifika programlarına yönelik tutumlarının öğretmen olma isteklerine göre değiştiği sonucuna ulaşmıştır. Deniz9in yaptığı bir araştırma ise öğretmen adaylarının katıldıkları formasyon programlarının öğretmenlik mesleğini sevmede etkili olmadığını göstermektedir. Araştırmamızda, branş öğretmen adaylarının öğretmen olma istekleri ile öğretmenlik formasyon programına yönelik görüşleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu durumu öğretmen adaylarının yapacakları mesleğe uygun olarak önceden eğitim almamalarının kaygı düzeylerinin artmasına yol açmaktadır biçiminde ifade edebiliriz. Ayrıca araştırmanın konusu olan öğretmenlik formasyon programının 3 aylık bir dönemi kapsaması ve ülkemizde öğretmen yetiştirmenin yeniden düzenlendiği ve şartların zorlaştırıldığı bir dönemde kısa süreli bir programla kolayca branş öğretmeni olma fırsatının verilmesi ile de açıklanabilir. 4.4. Formasyon Programında Yer alan Ders Seçimi: Anketin 10. maddesi “Bu pedagojik formasyon programında yer alan derslerin seçimini nasıl buluyorsunuz? Derslere yenilerinin eklenmesini yada ilgisiz olanların çıkartılmasını ister misiniz? Belirtiniz ” şeklinde açık uçlu olarak ifade edilmiştir. Bu soruya verilen cevapların gruplandırılması ile yapılan analiz sonucunda öğretmen adaylarının cevaplarının büyük çoğunluğu ders seçiminin yeterli olduğunu belirtmektedirler. Bu soruya verilen ikinci derecede kapsamlı görüş ise alan derslerini de eğitim bilimleri ya da pedagojik formasyonu olan öğretim elemanlarının vermeleri gerektiği yönündedir. Bu soruya verilen üçüncü derecede kapsamlı görüş ise programın süresinin kısa olduğu yönündedir. Ayrıca cevaplayıcılar okul uygulamalarının ders saatlerinin artırılması ve ders içeriklerinde binişik olanların çıkarılması yönünde görüş belirtmişlerdir. Bu sonuçlar öğretmenlik sertifika programında yer alan yeni düzenlemedeki derslerin öğrenciler tarafından yeterli ve etkili bulunduğunu göstermektedir. Ancak Programın uygulanması sırasında uygulayıcıların öğretmenlik meslek bilgisi formasyonu yönlerinin çok güçlü olması gerektiğini ortaya koymaktadır. 5. SONUÇ ve ÖNERİLER: Etkili ve nitelikli öğretmen yetiştirme programlarının hazırlanması ve uygulanması istendik nitelikteki öğretmen adaylarının yetiştirilmesi için bir zorunluluktur. Bu tür programların etkili olamaması, öğretmen adaylarının okul ortamlarında başarısız olmalarına neden olmaktadır. Bu olumsuzluğun ortadan kaldırılabilmesi için okul uygulamalarının ders saatlerinin artırılması daha etkili olacaktır. Bu tür programlar, gerek Eğitim Fakültelerinde gerekse tezsiz yüksek lisans düzeyindeki öğretmen yetiştirme programlarında daha kapsamlı olarak uygulanmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığının Öğretmen ihtiyacından doğan öğretmenlik formasyon programlarının gerekli olduğu durumlarda programdaki derslerin uygulama saatlerinin artırılması ve konu alanlarının özel hedeflerine yönelik olarak içeriklerinin yeniden düzenlenmesi ile daha nitelikli ortaöğretim öğretmenleri yetiştirilebilir. Araştırmada elde edilen sonuçlar öğretmenlik formasyon programının uygulanmasında daha titiz davranmayı, öğretmen adaylarının eğitim ihtiyaçlarını önceden tespit etmeyi, biçimlendirici ve yetiştirici değerlendirmenin sık, sık yapılmasının gereğini ortaya koymaktadır.
* Yrd. Doç. Dr. Muğla Ünv. Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ** Yrd. Doç. Dr. Muğla Ünv. Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi (1) Bloom, B. İnsan Nitelikleri ve Okulda öğrenme. (Çev: D. A. Özçelik), Millî Eğitim Basım Evi, Ankara, 1979, s.75-85. (2) Woolfook, E. A. Educational Psychology, (4th. Editıon), Allyn and Bacon, U.S.A., 1990, s.306. (3) Ün Açıkgöz, K. Etkili Öğrenme ve Öğretme. Kanyılmaz Maatbası, İzmir, 1996, s.240. (4) Yıldız, Zeki. “Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi”. Pegem Yayını, Ankara, 1997, s.322. (5) Erden, Münire. “Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Sertifika Derslerine Yönelik Tutumları”. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Ankara, sayı-11, 1995, s.102. (6) Özdayı, Nurhayat. ”Öğretmenlik Mesleğini Tercih Eden Öğretmenlerin Meslekî Tercihlerinin İş Tatminine Etkisi”, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, İstanbul, 1992, s.178. (7) Erden. a.g.e., s.103 (8) Erden. a.g.e., s.103. (9) Deniz, S. “Farklı branşlardan Sınıf Öğretmenliğine Atanan Öğretmen Adaylarının Pedagojik Formasyon Programlarına İlişkin Görüşleri”. VII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi yayını, Konya, 1998, |
© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
[ yukarı ] |