MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ |
Sayı 159 |
Yaz 2003 |
Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında Görev Yapan Yöneticilerin Kurumsal Amaçları Gerçekleştirmedeki Yeterliklerinin İncelenmesi |
Engin İŞ* | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bir eğitim sisteminin başarısı kuşkusuz bu sistemi işletecek olan yöneticilerinin nitelikleri ile bağlantılıdır. "Hiçbir eğitim modeli, modelin işlevselliğini sağlayacak personelden daha iyi hizmet üretemez" (Gözütok,1991:405). Eğitim yöneticisinin temel görevleri arasında "öğretimi" yönetmek de önemli yer tutar. Bu nedenle, "daha iyi bir öğretim ancak daha iyi bir yönetimle mümkündür" (Glasser. 1992:9). Bir ülkede çocukların yetiştirilmesinden sorumlu olan kurum ve kişilerin başında okullar ve yöneticiler gelir. Her toplum; çocukların beden, duygu, zihin gelişimini ve toplum yönünden sağlıklı bir kişiliğe sahip olmalarını, hayata başarılı bireyler olarak katılmalarını sağlayacak şekilde yetişmelerini ister. Yapılan bilimsel araştırmalar ve çağdaş eğitim alanındaki uygulamalar, nitelikli, sağlıklı ve istenen davranışlara sahip bireyleri yetiştirmek için eğitime erken yaşlarda başlanması gerekli olduğunu ortaya koymuştur (Zembat ve Diğerleri,1994:111). Çocuklar toplumun geleceğidir. Çocukların aldıkların eğitimin niteliği bir toplumun geleceğini oluşturur. Çocuğun gelişmesine yardımcı olmak, toplumun geleceğine katkıda bulunmak anlamını taşır ve bu eğitimin kalitesi ülkenin gelecekteki şartlarını tayin eder. Çocuğun, bu dönemin büyük bir kısmını okul öncesi eğitim kurumlarında geçirmesi bu kurumlarda görev yapan yöneticilerin sorumluluklarını arttırmaktadır. "Okul yönetiminin görevi, okuldaki tüm insan ve madde kaynaklarını en verimli bir şekilde kullanarak, okulu amaçlarına uygun olarak yaşatmaktır" (Bursalıoğlu, 1982:6). Okul müdürünün bu önemli görevini etkililikle gerçekleştirebilmesi, onun başarılı yönetimsel davranışta bulunmasına bağlıdır (Kaya,1996:94). Bir okulda yönetim, kurumsal amaçları gerçekleştirme aracı olduğundan, yönetimlerin değerlendirilmesinde de amaçların gerçekleşme düzeyi esas alınır. "Böylece amaçlara göre yönetim ve amaçlara göre değerlendirme yaklaşımı önem kazanır" (Sözen ve Ural, 1973:44). Eğitim örgütlerini, eğitim yöneticileri işletirler. Eğitim yöneticisi, eğitim örgütünü etkili işletebilmek, geliştirebilmek ve yenileştirebilmek için, gerekli olan yeterliklere sahip olmalıdır (Başaran,1992:113). "Yönetimin esası ortak bir amacın gerçekleştirebilmesi için eldeki insan ve madde kaynağının etkili biçimde kullanılmasıdır. İnsan ve madde kaynağı aracılığı ile belli bir amacın gerçekleştirebilmesi eylemidir" (Aydın,1994:70). "Okulların etkili olmaları, yani önceden belirlenen amaçlarına ulaşabilmeleri büyük ölçüde okuldaki etkinliklerin, eğitim ve öğretim programının yürütülmesinden sorumlu olan okul müdürlerinin etkili olmalarına bağlıdır. Okullardaki en basit etkinlikler bile rastlantıya bırakılmayacak ve özenle planlanacak kadar önemlidir. Bu durum okul yöneticilerine önemli sorumluluklar yüklemektedir" (Balcı,1993:23). Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın temel amacı; okulöncesi eğitim kurumları yöneticilerinin, kurumsal amaçları gerçekleştirme yeterliklerini ortaya koymak ve olası yetersizliklere ilişkin çözüm yolları sunmaktır. Bu yolla okul öncesi eğitimde yöneticinin rolü ve amaçlara göre yönetim yaklaşımını önemini vurgulayarak, okulöncesi eğitimin özel bir alan olduğunu ve bu alanda yeterliği olan yöneticilere duyulan ihtiyacın bilimsel bir yaklaşımla ortaya koymaktır. Araştırmanın problem cümlesi, "Okulöncesi eğitim kurumlarında görev yapan yöneticilerin kurumsal amaçları gerçekleştirmedeki yeterliklerini kendileri ve kurum öğretmenleri nasıl algılamaktadırlar?" şeklinde belirlenmiştir. Bu problemden hareketle aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır. 1. Okulöncesi eğitim kurumları yöneticileri ve öğretmenlerinin, kurumsal amaçlarının gerçekleştirilme düzeyini nasıl algılamaktadırlar? 2. Özel ve Resmi okulöncesi eğitim kurumları yöneticileri ve öğretmenlerinin, kurumsal amaçlarının gerçekleştirilme düzeyini nasıl algılamaktadırlar? 3. Özel ve resmi okul öncesi eğitim kurumları yönetici ve öğretmenlerinin medeni hallerine göre, kurumsal amaçlarını gerçekleştirme düzeyini nasıl algılamaktadırlar? 4. Kurumsal amaçların önem derecesini özel ve resmi okulöncesi eğitim kurumlarının yönetici ve öğretmenleri nasıl algılamaktadırlar ? 5. Kurumsal amaçların önem derecesine göre algılanmasında okulöncesi eğitim kurumlarında çalışan yöneticiler ve öğretmenler nasıl algılamaktadırlar? Araştırma bulguları Gaziantep ili Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kalan Resmi ve Özel okulöncesi eğitim kurumları ile sınırlıdır. Araştırmanın Önemi Bu araştırma ile elde edilecek veriler: 1. Okulöncesi eğitim kurumları yönetsel ve kurumsal amaçları gerçekleştirme ve yeterliklerini ortaya koyabilme düzeyini belirlemeye dönük olması açısından önemlidir. 2. Okul öncesi eğitim kurumlarında hizmet edecek ve sadece bu amaca yönelik yönetici yetiştirme, ihtiyacını vurgulayabilme açısından önemlidir. YÖNTEM Araştırma tarama modelinde, betimsel yöntemle gerçekleştirilmiştir. Okul- öncesi eğitim kurumlarında görevli yöneticilerin, MEB yönetmeliklerinde tanımlanan kurumsal amaçları gerçekleştirme ve amaçların önemlilik düzeylerini belirlemeye yönelik bir araştırma deseni kurgulanmıştır. Bu desen gereği, ilgili okullarda (Özel ve Resmi Kreş, Ana Okulu ve Ana Sınıfı) öğretmenlerin ve yöneticilerin kurumsal amaçların gerçekleştirilme ve önem düzeyi algıları anket yöntemiyle belirlenmeye çalışılmıştır. Okulöncesi eğitim kurumlarının, M.E.B tarafından belirlenen amaçlarının gerçekleştirilme düzeyi algısı ile deneklerin sosyo-demokrafik özellikleri; araştırmanın değişkenlerini oluşturmaktadır. Geçerlik ve güvenirliği yüksek olan veri toplama aracı ile elde edilen veriler, SPSS (10.0) istatistik yazılımında, betimsel değişkenlerin yüzdelik değerleri tablolaştırılarak; öğretmen ve yönetici (iki grup arasındaki ortalama farkını) algıları arasındaki anlamlı farklılık t-sınaması teknikleriyle çözümlenmiştir. Amaçların önemlilik düzeyi algılarında deneklerin algıları arasında anlamlı fark olup olmadığı ise t-sınaması teknikleriyle çözümlenmiştir. Anlamlılık düzeyi P<0.05 olarak alınmıştır. Evren ve Örneklem Araştırmanın evrenini, 2001-2002 öğretim yılında Gaziantep ili merkez ilçeleri Şahinbey ve Şehitkamil ilçe merkezlerindeki 71 resmi ve 21 özel okulöncesi eğitim kurumundaki yönetici ve öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırma evreninden rasgele çekilen yansız örneklem yoluyla seçilmiştir. Araştırma evrenin % 50 si örnekleme alınmıştır. Araştırmaya toplam 45 okulöncesi eğitim kurumundan 42 yönetici ve 103 öğretmen olmak üzere 145 denek katılmıştır. Veriler ve Toplanması Araştırmanın kuramsal çerçevesini oluşturmak üzere konuyla ilgili olarak yapılan araştırmalar, ulaşılabilen kaynaklar ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın Okulöncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliğinde belirlenen amaçlar temel alınmıştır. Örnekleme uygulanacak "Okulöncesi Eğitim Kurumları Amaç Gerçekleştirme ve Önem Düzeyi Ölçeği"inde birinci bölümde 7 betimsel değişken, ikinci bölümde amaçların gerçekleşme ve önem derecesi ile ilgili 12 madde bulunmaktadır. Anket Likert ölçeğinde düzenlenmiştir. Ayrıca tüm ölçek/madde korelasyonları hesaplanarak madde analizi (çözümlenmesi) yapılmış ve r=0.44 - 0.78 arasında sıralanan, madde/tüm ölçek ilişki katsayıları elde edilmiştir. Ortalama ilişki katsayısı kabul edilebilir bir düzey olan 0.65 olarak çıkmıştır. Ayrıca Madde Ayırıcılık Gücü Analizi de (paired sample t-testi yoluyla) yapılarak, ölçeğin alt ve üst grupların algıları arasında yeterli ayırıcılık gücüne sahip olduğu belirlenmiştir. Güvenirlik açısından anket, tümü için güvenirlik katsayısı Alpha .88 ve Split-Half katsayıları sırasıyla .79.8 ve .78.9 olarak bulunmuştur. BULGULAR VE TARTIŞMA TABLO 1 : Araştırma Örneklemine Giren Okulöncesi Eğitim Kurumlarında Çalışanların Konumuna Göre (Yönetici/Öğretmen) Amaçların Gerçekleştirilme Puan Ortalamaları ve Önemlilik Oranları
* Puan ortalamalarında "5" tam değeri temsil edecek şekilde 5-1 aralığı esas alınmıştır. Tablo 1 de görüldüğü gibi yöneticiler % 47.6 lık oranla "Ruhsal / duyusal gelişimlerini sağlama" amacını en az önemli amaç olarak görürken; %90.5 lik oranla "Türkçe'yi doğru ve güzel konuşabilme" amacını en önemli amaç olarak gördüklerini belirtmişlerdir. Yöneticilerin amaçların gerçekleştirilme puan ortalamalarına bakıldığında 3.81 puan ortalaması ile "Ana-babalarına(velilerine) yönelik aydınlatıcı çalışmalar yapabilme" amacı ve 3.90 puan ortalaması ile "manevi değerlere bağılılığı geliştirme" amaçları en düşük gerçekleştirilme puan ortalamalarını alırken; 4.71 lik ortalama ile "Türkçe'yi doğru ve güzel konuşabilme" amacı en yüksek gerçekleştirilme puan ortalamasını almıştır. Öğretmenler % 45.5 lik oranla "Manevi değerlere bağılılığı geliştirme" amacını en az önemli amaç olarak görürken; % 88.3 lük oranla "Türkçe'yi doğru ve güzel konuşabilme" amacını en önemli amaç olarak gördüklerini belirtmişlerdir. Aynı amaçların gerçekleştirilme puan ortalamalarına bakıldığında, öğretmenler 4.30 luk puan ortalaması ile "manevi değerlere bağılılığı geliştirme" amacını en düşük, 4.61 lik ortalama ile oranla "Türkçe'yi doğru ve güzel konuşabilme" amacını en yüksek gerçekleşen amaç olduğunu belirtmişlerdir. Yöneticiler ve öğretmenler önemlilik düzeylerini düşük gördükleri amaçların, gerçekleştirilme düzeylerinde düşük olmuştur. İki grup arasında amaçların gerçekleştirilme düzeyleri puan ortalamalarına bakıldığında yöneticilerin puan ortalamaları öğretmenlerinkinden düşük çıkmıştır. Amaçların gerçekleştirilme düzeylerinde 12 amaçtan 7 sinde önemli bir fark bulunmuştur. Bir başka açıdan bakıldığında amaçların %58.3 ü yöneticilere göre yeterli düzeyde gerçekleştirilmemektedir. Buradan hareketle, yöneticilerin okullarında verilen okulöncesi eğitim çalışmalarına yeteri ilgi göstermediklerinden dolayı takip etmedikleri, amaçların gerçekleştirilme düzeylerini kontrol etmedikleri, öğretmenlerle işbirliği yapmadıkları söylenebilir. Mevcut yapı içinde okulöncesi eğitimin ayrı bir binada ve özel olarak atanmış okulöncesi kurum yöneticisi bulunması veya yöneticilerin okulöncesi eğitim konusunda bir eğitim görmeleri halinde, okulöncesi eğitime verecekleri öneminin artacağı, okulöncesi eğitime daha planlı ve profesyonel yaklaşacağı, bunun sonucunda amaçların gerçekleştirilme düzeylerinin artacağı söylenebilir. Okulöncesi eğitim kurumlarının yönetici ve öğretmenleri (resmi ve özel) kurumsal amaçlar arasında "Ruhsal / duyusal gelişimlerini sağlama" amacına verdikleri önem düzeyinde dikkate değer bir farklılaşma sergilemektedir. Yöneticilerin % 47.6 sı bu amacı "çok önemli" görürken, öğretmenlerin % 76.7 si aynı amacın gerçekleştirilmesini "çok önemli" görmektedir. Buna paralel olarak verilen amaçların ne düzeyde gerçekleştirildiğine ilişkin puan ortalamalarına bakıldığında iki grup arasında anlamlı bir algı farkı olduğu görülmektedir. Bu bulgulara dayalı olarak, kurumsal amaçların gerçekleştirilme düzeyi algıları ile o amaca verilen önem arasında bir paralellik olduğu görülmektedir. Buradan hareketle, önemsenmeyen amaçların gerçekleştirilme düzeyinin de düşük olacağı söylenebilir. Yöneticilerin çalışanlarını ve kurumsal amaçların gerçekleştirilmesine odaklayabilmeleri için, amaçlara önem verilmesini sağlamak önemli görevleri arasında sayılabilir. Kendilerinin çok önemli görmedikleri herhangi bir amacın gerçekleştirilme düzeyi de nispeten düşük olacaktır. TABLO 2: Araştırmaya Giren Okulöncesi Eğitim Kurumların Statülerine Göre (Resmi/Özel) Amaçların Gerçekleştirilme Puan Ortalamaları ve Önemlilik Algı Yüzdeleri
* Puan ortalamalarında "5" tam değeri temsil edecek şekilde 5-1 aralığı esas alınmıştır. Tablo 2 de görüldüğü gibi özel ve resmi okulöncesi eğitim kurumları çalışanları (yönetici/öğretmen) arasında kurumsal amaçları gerçekleştirilme düzey algı ortalamalarında dikkate değer bir fark görülmüştür. Özel okulöncesi eğitim kurumları çalışanlarının algılarında 4.83’ lük ortalama ile en yüksek gerçekleştirilme düzeyi "Atatürk, millet, vatan ve bayrak sevgisi kazanma" amacına ait olurken; "Sorun çözme becerilerini (bireysel veya işbirliği yoluyla) geliştirme" amacıda 4.45 lik puan ortalaması ile en düşük gerçekleştirilen amaç olmuştur. Bu amaçların önemlilik düzeylerine bakıldığında "Atatürk, millet, vatan ve bayrak sevgisi kazanma" amacı özel okulöncesi eğitim kurumları çalışanları tarafından % 89 oranında "çok önemli" görmektedir. "Sorun çözme becerilerini (bireysel veya işbirliği yoluyla) geliştirme" amacıda %55 lik oranla "çok önemli" görülerek en düşük önemli görülen amaç olmuştur. Buradan hareketle amaçların gerçekleştirilme ve önemlilik düzeyi arasında bir ilişki olduğu söylenebilir. Önemli görülen amaçları gerçekleştirilme düzeyleri yüksek olurken; önemlilik düzeyi düşük olan amaçlarında gerçekleştirilme düzeyleri de alt düzeyde kalmıştır. Çağdaş eğitimin amaçları arasında en önemli olanlarından biri "öğrencilere sorun çözme becerisi kazandırma" olacak iken özel okulöncesi eğitim kurumlarında bile bu amaç en düşük önem atfedildiği görülmektedir. Resmi okulöncesi çalışanları amaçlardan 3.88 lik puan ortalaması ile "Manevi değerlere bağılılığı geliştirme" amacı ve 3.89 lık ortalama ile "Ana-babalarına(velilerine) yönelik aydınlatıcı çalışmalar yapabilme" amaçları en düşük gerçekleştirilme puan ortalamalarını alırken; "Atatürk, millet, vatan ve bayrak sevgisi kazanma" amacı 4.60 lık puan ortalaması ile gerçekleştirilme düzeyi en yüksek amaç olmuştur. Resmi okulöncesi çalışanları (yönetici/öğretmen) tarafından %32.5 lik oranla "Manevi değerlere bağılılığı geliştirme", %48.8 lik oranla "Sorun çözme becerilerini (bireysel veya işbirliği yoluyla) geliştirme" amaçları "çok önemli" görülerek diğer amaçlara kıyasla önem düzeyi en düşük amaçlar olmuştur. Resmi okulöncesi çalışanlarınca gerçekleştirilme düzeyi ile önemlilik düzeyi az görülen "Manevi değerlere bağılılığı geliştirme" amacı mart 2002 tarihli 2543 sayılı tebliğler dergisi ile ; Atatürk, yurt, ulus, bayrak, aile ve insan sevgisini benimsemiş, kendine güvenen, çevresiyle iyi iletişim kurabilen, dürüst, ilkeli, çağdaş düşünceli, hak ve sorumluluklarını bilen, saygılı ve kültürel çeşitlilik içinde hoşgörülü bireyler olarak yetişmelerine temel hazırlamak amacıyla çaba gösterilir." Şeklinde düzenlendi. Böylece; Okulöncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nde yer alan "çocukların millî ve manevi değerlere bağlılıklarının geliştirileceği" maddesi bir anlamda çıkarılmış oldu. "Türk Milleti" yerine "yurt ve ulus", "Türk bayrağı" yerine "bayrak", "manevi değerler bağlılık" yerine de "çağdaş düşünceli" ifadeleri konuldu (Zaman,2002). Resmi okulöncesi eğitim kurumları çalışanları "İlköğretime hazırlanma" amacı, "Kültürel kaynaşmalarını sağlama" amacı, "Bireysel farklılıkları dikkatte alarak, potansiyel yeteneklerinin geliştirilmesi" amacı, "Sorun çözme becerilerini (bireysel veya işbirliği yoluyla) geliştirme" amacı, "Bedensel / psiko-motor gelişimlerini sağlama" amacı, "Ana-babalarına (velilerine) yönelik aydınlatıcı çalışmalar yapabilme" amacı ve "Atatürk, millet, vatan ve bayrak sevgisi kazanma" gibi amaçların önem düzeyleri düşük olurken, gerçekleştirilme düzeyleri yüksek bulunmuştur. Bu durumun, özellikle resmi okulların amaçların gerçekleştirilme konusunda olduğundan fazla görünme eğilimi ve görevini yerine getirme görüntüsü vermiş olma kaygısından kaynakladığı söylenebilir. Amaçların ne düzeyde gerçekleştirildiğine ilişkin sonuçlara bakıldığında iki grup arasında "Bireysel farklılıkları dikkatte alarak, potansiyel yeteneklerinin geliştirilmesi" amacı, "Manevi değerlere bağılılığı geliştirme" amacı, "Sosyal gelişimleri(paylaşma, ortak çalışma, başkalarının hakkına saygı gösterme vs.) geliştirme" amacı, "Ana-babalarına(velilerine) yönelik aydınlatıcı çalışmalar yapabilme" amaçlarında anlamlı bir algı farklılığı görülmektedir. Buna paralel olarak amaçların önemlilik düzeylerine bakıldığında aynı amaçlarda yine önemlilik algı düzeyinde de farklılık bulunmuştur. Bu bulgulara dayalı olarak, kurumsal amaçların gerçekleştirilme düzeyi algıları ile o amaca verilen önem arasında bir paralellik olduğu görülmektedir. Okulöncesi eğitim kurumları amaçlarının gerçekleştirilme düzey algı ortalamalarında, özel okullara göre kıyaslandığında tüm amaçlarda puan ortalaması resmi kurumlara göre yüksek çıkmıştır. Amaçların 12 sinden 8 nde gerçekleştirilme düzeyinde fark bulunmuştur. Resmi okullar özel okullar ile kıyaslandığında, resmi okullarda amaçların %66 sinin yeteri kadar gerçekleştirilmediği görülmektedir. Buradan hareketle resmi okullarda amaçların gerçekleştirilme düzeyi algılarının özel okullara göre düşük olması; resmi okulların fiziki yapılarının uygun olmaması, araç-gereçlerin yeterli olmaması veya yöneticilerin okulöncesi eğitim konusunda bir eğitimden geçmemiş olmalarından kaynaklandığı söylenebilir. Resmi okullarda okulöncesi eğitim için materyallerle donatılmış uygun bir mekanın oluşturulması, yöneticilerin okulöncesi eğitim konusunda bir eğitimden geçirilmesi, anne-babalara okulöncesi eğitim konusunda aydınlatıcı çalışmalar yapıldığı takdirde amaçların gerçekleştirilme düzeylerinin artacağı söylenebilir. SONUÇ Araştırma problemine cevap arama sürecinde çözümlenen veriler ve bulgular ışığında, okulöncesi eğitim kurumlarında amaçlara göre yönetim bağlamında yöneticilerin yeterli bir performans göstermedikleri söylenebilir. Amaçların gerçekleştirilme düzeyi algıları ortalama puanlarının tüm denekler için tam puanın altında kaldığı görülmektedir. Özetle gerek yöneticiler gerekse öğretmenler kurumsal amaçları tam anlamıyla gerçekleştiremediklerini ifade etmektedirler. Bu durumda amaçlarını olması gereken düzeyde gerçekleştiremeyen kurumların kendilerini ve yöneticilerini başarısız olduklarını söylemek mümkündür. Öte yandan elde edilen bulgular herhangi bir amaca atfedilen önemin o amacın gerçekleştirilme düzeyi algısına da yansıdığını göstermektedir. Buradan hareketle herhangi bir kurumsal amacın tam anlamıyla gerçekleştirilmesi isteniyorsa ona verilen önem düzeyinin de yüksek olması gerektiği söylenebilir. Mevcut araştırma sonucunda elde edilen bulgular; okulöncesi eğitimde, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen amaçların gerçekleştirilme düzeyini resmi ve özel kurumlardaki yönetici ve öğretmenlerin farklı yeterlikte algıladıklarını da göstermektedir. Bu farklılık amaçların gerçekleştirilme düzeyinde gerçekten bir yetersizlik olduğuna kuvvetli bir kanıt oluşturabilir. Aynı kurumda belli amaçları gerçekleştirmeye çalışanlarının amaçların gerçekleştirilme algılarında bir bütünlük ve uzlaşma sergilemeleri beklenirdi. Böyle bir uzlaşmanın olmadığı araştırma bulgularında açıkça anlaşılmaktadır. Hatta bu amaçların önemlilik derecelerinde yönetici ve öğretmenler tarafından çok farklı algılanması, amaç odaklı bir yönetimin mevcut olmadığını gösteren bir kanıt olarak düşünülebilir. Özel okul yöneticileri ve öğretmenleri, okulöncesi eğitimin belirlenen amaçlarını resmi okullara göre daha yüksek düzeyde gerçekleştirildikleri kanaatindedirler. Bu algı farklılığının altında yatan birden fazla neden olabilir. Ancak, bunlar arasında, özel okul yöneticilerinin okulöncesi eğitim alanında yüksek öğrenim görmüş olmaları önemli bir etken olarak düşünülebilir. Çünkü, büyük bir çoğunlukla okulöncesi kurumları bünyelerinde barındıran resmi ilköğretim okulu yöneticileri bu alanda eğitim geçmişi/birikimi olmayan yöneticilerden oluşmaktadır. İlköğretimi yönetmekle okulöncesini yönetmek çok ayrı uzmanlık alanlarıdır. Son düzenlemelerde, 8 yıla çıkarılan temel eğitim kurumlarının, gelişme ve yapılanma sancıları içinde, bir köşeye sıkıştırılan okulöncesi birimlerinin sorunlarına öncelik vermeleri de beklenemez. 8 yıllık ilköğretim okullarının fiziksel donanımları içinde okulöncesi eğitime verilen önem de, yöneticilerin kurumsal amaçları gerçekleştirme yeterliği algıları ile paralellik arz etmektedir. Millî Eğitim Bakanlığının, son zamanlarda tüm alt yapı eksikliğine rağmen, okullarda uygulamaya geçirmeyi düşündüğü Toplam Kalite Yönetimi felsefesinin, temelinde bu sürecin en baştan doğru ve iyi tasarlanması gereği vardır. Bu nedenle ülkemizdeki eğitim kurumlarının Toplam Kalite Yönetimi yaklaşımına uygun yapılandırılmasında ele alınacak ilk kademenin, okulöncesi eğitim olduğu açıkça görülmektedir. Sadece yukardan aşağıya kanun ve yönetmeliklerle düzenlemeler yaparak, eğitim kurumlarının ve temel felsefesinin "dönüştürülemeyeceği" ülkemiz eğitiminin bugün karşı karşıya kaldığı açmazlara bakarak kolayca anlaşılmaktadır. Gerek yöneticiler gerekse öğretmenler olsun önemlilik düzeylerini düşük gördükleri amaçların, gerçekleştirilme düzeylerinin de düşük olduğu görülmektedir. Kurumsal amaçların gerçekleştirilme düzeyi algıları ile o amaca verilen önem arasında bir paralellik olduğu görülmektedir. Buradan hareketle, önemsenmeyen amaçların gerçekleştirilme düzeyinin de düşük olacağı söylenebilir. Yöneticilerin çalışanlarını ve kurumsal amaçların gerçekleştirilmesine odaklayabilmeleri için, amaçlara önem verilmesini sağlamak önemli görevleri arasında sayılabilir. Kendilerinin çok önemli görmedikleri herhangi bir amacın gerçekleştirilme düzeyi de nispeten düşük olacaktır. Özetle, amaçların gerçekleştirilme düzeyi algılarında fark yaratan etmenler, amaçlara verilen önem düzeyinde de fark yaratan etmenler olabilmektedir. Eğitim yöneticilerinin, kurumsal amaçlara önem verme konusunda daha titiz davranmaları gerekir. Nitelikli insan kaynağının kritik bir güce dönüştüğü ve ülkelerin kaderini belirleyen en önemli etken olduğu 21. yüzyıl şartlarında, Türk eğitiminin yönetiminde yeniden yapılanmanın okulöncesi dönemi görmezden gelmesi ve bu alana özel yöneticilerin hala yetiştirilmiyor olması çok ciddi eksikliktir (araştırmaya katılan yöneticilerin % 76 sı okulöncesi ile ilgili herhangi bir bölümden mezun olmadıklarını belirtmişlerdir). Sonuç olarak okulöncesi eğitimin, tüm örgün eğitim süreci içinde, özel olarak ele alınması ve bu kurumlarının mevcut yöneticilerinin alana uygun bir yöneticilik eğitiminden geçirilmeleri gerekliliği açıkça görülmektedir. Zira, okulöncesi kurum çalışanları da, amaçları yeterli düzeyde gerçekleştiremedikleri kanaatindedirler. ÖNERİLER Elde edilen genel sonuçlar ışığında aşağıdaki öneriler geliştirilebilir. . 1. Okulöncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmalı, temel eğitimdeki yeni düzenleme 4+8=12 yıl olacak şekilde düşünülmelidir. 2. Okulöncesi eğitim kurumlarına bu alanda özel eğitim görmüş veya hizmet içi eğitimden geçmiş olan yöneticiler atanmalıdır. 3. Okulöncesi eğitim kurumlarının, ilköğretim bünyesinde ayrı bir binada kendilerinden yaşça büyüklerle aynı sosyal tesisleri paylaşma gereği olmadan eğitim-öğretim görmeleri sağlanmalıdır. 4. Okulöncesi eğitim kurumların merkez ve taşralarda yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. 5. Okulöncesi eğitim kurumların tüm öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde donanmalıdır. 6. Anne-babalar ve çevre okulöncesi eğitimin önemi konusunda profesyonel ana-baba okulları yoluyla düzenli olarak aydınlatılmalıdır. Okulöncesi eğitim kurumlarına alanda yetişmiş yeterli personel istihdamı sağlanmalıdır. 7. Ev tabanlı okulöncesi eğitim programlarının, özellikle 0-3 yaş dönemine yönelik olarak hazırlanması ve ülke çapında uygulamaya geçirilmesi için girişimler başlatılmalıdır. 8. Üstün yetenekli ve engelli çocukların okulöncesi eğitimleri özel bir alan olarak dikkate alınıp, yaygınlaştırılmalıdır.
KAYNAKLAR Aydın, Mustafa, (1994). Eğitim Yönetimi. Ankara: Genişletilmiş 4. Baskı, Hatipoğlu Yayınevi. Balcı, Ali, (1993). Etkili Okul: Kuram, Uygulama ve Araştırma. Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri fakültesi. Başaran, İ.Ethem, (1992). Yönetimde İnsan İlişkileri. Ankara: Kadıoğlu Matbaası. Bloom, B. (1964). Stability and Change in Human Characteristics. New York: Wiley. Bursalıoğlu, Ziya, (1982). Eğitim Yöneticisinin Yeterlikleri. Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayın No:93. Coopersmith, S.ve Feldman, R. (1974). "The Formative Years". San Francisco: Üniversity of California, Davis. Albion Publishing Comp. Eliot,L.(1999). "What is Going On İn There How the Brain and Mind Develop İn the First Five Years of Life" Bantam Books, Bantam Dell Oublishing Group New york. Glasser, W.(1992). Okulda Kaliteli Eğitim. İstanbul: Beyaz Yayınları. Gözütok, Dilek, (1991). "Öğretmen ve Öğrencilerin Algılarına Göre Mesleki Davranışlarının Değerlendirilmesi". Eğitim Bilimleri Fakültesi dergisi Cilt 24, Sayı 2, Ankara. Iıllig,D.C.(1988). "Birth to Kindergarden:The İmportance of the Early Years". Comprehensive Revıew of the Literature and A Serıes of Policy Options for Early Childhood. Ed No:417801 Kaya, Yahya Kemal, (1996). Eğitim Yönetimi Kuram ve Türkiye’deki Uygulama. Ankara: Bilim yayınları. Oktay, Ayla, (1999). Okulöncesi Eğitim ve Temel İlkeleri, Marmara Üniversitesi Anaokulu/ Anasınıfı Öğretmeni El Kitabı,YA-PA Yayınları. Santane A. and Bottino, P.M. (1998). "Comprehensive Early Stimulation Program For Infants. Instruction Manual and Early Interventionist’s" Workbook, Parent/Caregiver Workbook. Wayne State University Press, Woodwant Ave. Detroit, MI 48201. Schiller, (1999). "The Early Years the critical YearBrain Research on early implications of childhood Policy and Pratice" Alaska Conference Procedings Sept. ED431541 Yavuzer, Haluk, (1999). Çocuk Psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitapevi. Zaman Gazetesi, Okulöncesi Eğitimde "Millî ve Manevî Değerlere Bağlılık" Öğretilmeyecek", 28 Şubat 2002,s.3. Zembat, Rengin;Güven,Yıldız;Önder, Alev; Fathi,Leyla, (1994). "İstanbul’daki Okulöncesi Eğitim Kurumlarında Uygulanan Programlarla İlgili Bir Durum tespit Araştırması". İstanbul: YA-PA Okulöncesi Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri 10, Ya-pa Yayınları. *Çavuşlu İlköğretimOkulu Midyat-Mardin.
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
[ yukarı ] |