MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ

Sayı 162

Bahar 2004


FARKLI KÜLTÜRDEKİ ÖĞRENCİLERİN EĞİTİMİ İÇİN ELEŞTİREL DAVRANIŞLAR VE YÖNTEMLER

Çavuş ŞAHİN*

 

GİRİŞ

Her sınıf toplumsal bir çevredir. Bütün toplumsal çevrelerde oldugu gibi bir sınıftaki bireyler, iletisim kalıpları, kurallar, normlar, insan iliskileri, fiziksel kosullar, liderlik biçimleri vb. degiskenlerin etkisi altındadır. Her sınıfın kendisine özgü çevresel özellikleri, atmosferi vardır. Bazı sınıflar hareketli, bazıları durgun, bazıları rahat, bazıları gergin, bazıları neseli, bazıları nesesizdir. Ögrencilerin ögrenmeleri böyle çevreler içerisinde gerçeklesir ve sınıf çevresinden en az ögretmen, araç-gereç, ögretim yöntemleri vb. etkenlerden etkilendigi kadar etkilenir (Açıkgöz, 1996).

Okulun atmosferi ve kültürel farklılıga karsı tüm davranıslar, toplulugun içerigi ve çok az sayıdaki ögrenciye uygulanan kültürel yönden hassas egitim programı, farklı kültürdeki ögrencilerin basarısını etkileyen birçok okul etmenlerinden bazılarıdır.

Ögretmenler ve ögrencilerin arasındaki kisisel ve akademik iliskiler, belki de bu faktörlerin en etkili olanlarıdır. Bu iliski ögretmenlerin ve ögrencilerin rolleri ve sınıftaki konu ve onlar arasındaki baglantılar ögrenmede esas faktör olarak sayılır.

Ögretimin merkezinde iletisim yetenegi yer alır. Ögretmen ögrencileriyle iletisim kurmayı beceremedigi takdirde etkili bir ögretim gerçeklestiremez. Ayrıca, ögrencilerin dikkatlerini toplayamadıgı, onların derse olan ilgilerini koruyamadıgı ve artıramadıgı sürece etkili bir iletisim saglanamaz (Moore,2000).

Olması muhtemel davranıslar ve ögretim yöntemleri, farklı kültürden ögrencilerle olan iliskilerinde daha güçlü egitim ve ögretimin olusmasında ögretmenlere imkan saglar. Bu davranısların ve yöntemlerin pek çogu iyi bir egitimin tek tip uygulanmasına örnek olur ve digerleri ise farklı kültürden ögrencilerle özel çalısma imkanı sunar. Bu davranıs ve yöntemlerin bir kısmı asagıda sıralanmıstır.

I. ÖGRETMEN DAVRANISLARI

Birey, iliskide bulundugu diger bireylerinin davranıslarından etkilenecegine göre, sadece iliskilerin karsılıklı saygıya dayandıgı ortamlarda, iyi bir ögrenme ortamından söz etmek mümkün olabilir. Bir baska deyisle, ögrenciler veya ögretmen, istenilen davranısı sergiledigi zaman, iletisimin karsı tarafındaki birey ya da bireyleri olumlu etkileyecektir. Fakat ögretmenler, herhangi bir sınıfta kendilerini basarılı bulurken bir baska sınıfta basarısız hissedebilmektedirler (Turanlı ve Yıldırım, 2000). Bu yüzdendir ki, ögretmen, ögrencilerinin ilgilerini, yeteneklerini, tutumlarını bilerek ona göre davranıs gelistirmelidir. Kendi davranıslarında olumlu davranıs gelistiren ögretmen de ögretimi kolaylastıracaktır.

Ögretmenin hem kisiligi hem de davranısları ögrencilerin davranısını etkilemektedir. Bundan dolayı ögretmen, ögrencilerinde olumlu davranıslar gelistirebilmesi için onlara saygı ve sevgi göstermeli ve deger vermelidir. Ayrıca, ögretmen sınıfta davranıs standartları olusturmalıdır. Böylece ögrenciler kendilerinden nasıl bir davranıs beklendigini bilebilirler (Büyükkaragöz ve digerleri, 1998). Ögretmen, farklı kültürdeki ögrencilerin egitimi için asagıdaki davranısları göstermelidir. 

1) Ögrencilerin kültürleri arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları tahmin etme ve düzenleme

Ögrencilerin kültürel yasayısları birbirlerinden farklı olabilir. Bu nedenle çesitli kültürlerin özelliklerini gösteren dizinler gelistirilerek, farklı davranıs ve geleneklere göre incelenmelidir. Tüm toplumlarda ortaklasa davranıs kategorileri bulunmakla birlikte, bu davranısın biçimleri, bir toplumdan digerine degismektedir.

Okulun islevi, bireylerin içinde yasadıkları kültüre uyum göstermelerini saglamaktır. Ögretmen de, farklı kültürden ögrencilerin etkili ögrenmeleri için hem bireysel hem kültürel farklılıkları göz önüne alır ve bu farklılıkları olumlu tutum içerisinde tanımlar. Bu olumlu tutum etkili iletisim ve ögretim yöntemlerinin gelismesi için bir temel olusturur. Sosyal yetenekler, farklı kültürü kavrayısı ögretmen tarafından ögretilebilir, örnek gösterilebilir ve desteklenebilir. Ögretmenin sınıfın kültürel yapısına iliskin bilgisi, sınıf içinde gerçeklesen olayları daha iyi algılayabilmesine ve anlayabilmesine olanak saglar.

2) Ögrencilerle iliskileri gelistirme

Gordon (1996), ögretmenin sınıftaki rolü ile ilgili yerlesmis inançların sınıf içindeki iletisim örüntüsünü belirlemede etkili oldugunu belirtmektedir. Ögretmen ögrenci arasındaki etkili iletisimin temelini olusturan inançlar ise; kosulsuz kabul ve saygıyı, içtenlik ve açıklıgı, empatik anlayısı gerektirmektedir.

Ögretmen, sınıfında hangi kökenden, hangi dinden, hangi ırktan, hangi çevreden olursa olsun bütün fırsatları sunmalıdır. Onlarla iletisim kurarken okul dısındaki yasamlarını da dikkate almalıdır. Ögrencilerin yasamlarında gelismekte olan kavrayısına ögretmen daha anlamlı örnekler vererek derslere ilgilerinin artmasına imkan saglamalıdır. Bu tür davranısları gösteren ögretmen, ögretmen-ögrenci iliskisini daha da iyi bir sekilde gelistirecektir. Ögretmenlerin ögrencileri ile etkili bir iletisim kurmalarını saglamaya yardımcı olabilecek ilkeleri Rinne (1997) su sekilde sıralamaktadır.

•                        Yargılayıcı mesajlar kullanmama

•                        Duyguları kabul etme

•                        Ad koyma ve etiketlenmeden kaçınma

•                        Övgüyü dikkatle kullanma

•                        isbirligini yüreklendirme

•                        Duygularını yansıtma                          

Farklı kültürden gelen ögrencilerle daha kolay iletisim kurabilmek için o kültürdeki ögrencilerin isteklerini, ihtiyaçlarını dikkate alarak, onların derse aktif katılımlarına fırsat verilmelidir. Derse aktif katılan ögrencilere olumlu davranmak, derse katılmayanları tespit ederek katılmaları yönünde tesvik etmek gerekmektedir.  

3) Rehberlik hizmetlerini belirleyerek ögrencilerin gözlenmesi ve bilgi edinme yöntemlerinin önemi

Eskiden ögrencilerin rehberlik hizmetleri, ögretmen belirli  durumları alıp onları dikkatle göz önünde bulundurabilecegi bir hizmet olarak bilinirdi. Örnegin bazı ögrencilerin bir ise baslamadan önce, birtakım ayrıntılarını anlatması veya hazırlaması için zamana ihtiyaçları vardır. Bu taktirde ögretmen ögrencilerin hazırlanması için zaman vererek, onlara önderlik yaparak ve isin ne zaman baslayacagı ve hazırlık için ne kadar zaman verilecegini bildirir. Bu ihtiyaçlarını onurlandırmada gelenek ve göreneklerin hazırlıgı için olumlu bir yöntemdir.

Ögretmen ögrencisini egitirken onun gizil güçlerini açıga çıkarmalıdır. Ancak, bu fırsat ögretmenin iyi bir gözlemci olması, ögrenciye kendini ifade edebilecegi gelistirici bir ortam saglaması halinde verimli bir biçimde degerlendirilebilir. Bu da ögretmenin “kisilik egitimi” konusunda bilgi ve becerilerle donatılması ile gerçeklesebilir (Kuzgun,1999).

4) Ögrencilerin davranıslarını duruma göre düzenleme

Hepimiz farklı durumlarda farklı davranırız, örnegin; resmî törenlerde daha ciddî oluruz.Ögretmen, sınav ortamında normal ders etkinliklerine göre daha sert davranıslarda bulunabilir. Sınıfta ögrencileri birbirlerini itmeleri ve çekismeleri normal kabul edilirken, sınıf içinde bu davranıslar istenmeyen davranıslar olarak görülür. Ögretmen, bu davranısları sınıftaki davranıslara göre ayarlaması gerekmektedir.  

II. YÖNTEMLER

Ögrencilere yeni davranısları kazandırma isleminin nasıl gerçeklesebilecegi sorusu, ögretmeni yöntem seçimine yöneltmektedir. Ders hedeflerinin gerçeklesmesi, uygun yöntem seçimiyle saglanabilir. Her bir ders için birden fazla yöntem kullanılabilir. Sınıf içinde ögrenme-ögretme sürecinin etkili olabilmesi, uygun yöntemlerin seçimiyle dogru orantılıdır. Ögretmenlerin yöntem konusunda, seçici olabilmesi için, çok farklı yöntemleri tanımaları ve kullanmaları gerekir. Yöntem zenginligine sahip olan ögretmen, yöntem seçimi konusunda zorluk çekebilir (Demirel, 1999). Ögretmen farklı kültürdeki ögrencilerin egitimi için asagıdaki yöntemleri kullanabilir:   

1) Çesitli yöntemleri ve ögrenme etkinliklerini kullanma

Ögretmen bir ögretim lideri olmak zorundadır. Ögretim lideri, en etkili ögretim yöntemleri kullanan kisidir. Ögretim lideri, etkili bir ögretimin gerçeklestirilmesi için, ögretim araç ve gereçlerinden çok iyi yararlanmalıdır. Ögretimi yöneten ögretmen, ögrencilerini de yönetir (Çelik,2002).

Farklı kültürdeki ögrencilerin ögretim etkinliklerini yürütebilmek için, yöntemler arasında geçisleri iyi saglamak gerekir. Bu konuda Erden (2001), çesitli yöntemleri ögrenme etkinliklerinin arasında geçisler iyi düzenlenmezse, sınıfta büyük karısıklıkların meydana gelebilecegini savunmaktadır. Geçis döneminde ögrencilerin dersi bozucu ve olumsuz davranısları, diger ögretimsel etkinlikler evrelerine göre iki kat daha fazla gösterdikleri belirlenmistir.      

2) Ögrencilerin ögrenmedeki nesnellikleri ve teknik etkinlikleri gelistiginde kültür ve dil kabiliyetlerini içermesi

Ögrenciler için farklı karakter özellikleriyle ögrenme olanakları kolaylıkla mukayese edilebilir. Örnegin; görünüste, ırkta, cinsiyette, ahlakta, dinde, sosyo-ekonomik konumda veya yetenekte farklı olan ögrenciler için fırsatları göz önünde tutulmalıdır (Grossman, 1998). Ayrıca ögretmen, ögrencilerin kendi kendilerine üretken biçimde çalısabilmeleri için, gelistirilen içerigin bagımsız ögrenci etkinligine imkan vermesi gerekir. Ögrencilerin ihtiyaç duydukları araç ve kaynakları elde edebilecekleri bir düzenleme saglamalıdır. Aktif olarak ögretmen ögrencilerin yeteneklerine göre fırsatları sunmalıdır.

3) Etkili ve kisisel gelisim için birbirine baglı nesnellikler

Kendi özelliklerinin olumlu yöndeki gelisimi ve kendi yeteneklerini artırma, onların kendilerini begenmelerini destekleyerek üst ve alt düzeydeki kisiler için fırsatlarda çogaltma saglanır. Bu gibi fırsatlar ögrencilerin motivasyonlarını ögrenme ve basarıda gelisimini çogaltabilir. Bu konuda Jones ve Jones (1998), alt ve üst düzeydeki ögrencileri ögretmen, olumlu ögrenci davranıslarıyla etkili ögretim stratejileri arasında yakın bir iliskinin oldugunu ileri sürmektedir. Ögretmen ögrenmeyi kolaylastırıcı bir sınıf yapısı olusturmak zorundadır.

4) iletisim Beklentileri

Sınıfı harekete geçirip ve derslerdeki sözlü katılımları saglayarak ögrencilere sınıf kurallarını bilmede izin verilmelidir. Farklı kültürdeki ögrencilere ne kadar uzun süreli bir görevi tamamlamaya baslayacagını veya ne kadar uzun süreli bir görev yetenegi veya yöntemi ögrenmeye baslayacagı anlatılmalıdır (Artiles, 1997). Örnegin; üstün basarıyı bekleme gerekli olabilir. Fakat ögrenciler bunları yapmada çaba harcarlar. Onlar üstün yetenege sahip olmayı bilmeyi isteyebilirler, fakat zorluk boyunca çalısmak zorundadırlar. Ögrenciler, belli konuda ögretmenlerini uzman olarak gördüklerinde çogunlukla o ögretmen tarafından söylenenleri ya da anlatılanları kabule hazır olmaktadırlar. Ögretmenler uzmanlık alanında sürekli olarak kendisini yenilediginde ve gelistirdiginde daha güvenilir kaynak durumuna gelecektir (Ergin, 1995).  Bu konuda ögretmenin ögrencileri ile sürekli iletisim kurma zorunlulugu vardır. 

5) Sebepler üretme

Ögrenme kavramı ile,ögrencilerin yetenegi ve isinin yararları açıklanmalıdır. Okuldaki, evdeki ve isteki yasamlarının becerilerini kullanır veya nasıl kavrayacagını açıklayıp ve ögrenme nedenlerinin anlatmasını ögrencilere sorulmalıdır. Örnekler de ögrencinin içinde yasadıgı ortamdan seçilmelidir. Çünkü bu yastaki ögrenci; çevresindeki gördügü ve yasadıgı olgulardan seçilmis örnekleri daha çabuk ögrenebilir. Böylelikle ögrenci kazandıgı davranıslarla içinde yasadıgı ortamda karsılastıgı sorunları çözecektir. Eger böyle olmazsa, ögrenci kazandıgı davranısların hayatında ne ise yaradıgını bilemez.   

6) ileri ve bir sonraki düzeyleri kullanma

Ögretmen, derslerin baslangıcında, aktivitenin amacını veya önemini anlatır ve ögrencilerine geneli açıklar. Eger uygulanabilirse, bir önceki derslerle baglantı kurularak ders takip edilir. Dersin sonunda, ana/esas noktalar özetlenir. Dersin bitimine dogru ögrencilerin dikkatleri dagılır. Ögrenciler dersin bitiminde dısarı çıkmaya hazırlanır. iste burada ögretmen, ögretimi yönetme sürecinin son evresini olusturan dersi sonuçlandırma etkinliginde, ögrencilere net bir mesaj verilmelidir. 

7) içerigi ögrenmek için sık sık arastırmalar öne sürme

içerik düzenlenmesinde temel ilkeler arasında somuttan soyuta, basitten karmasıga, kolaydan zora, bütünden parçaya ya da parçadan bütüne, günümüzden geçmise, olaylardan kavrama ve genellemelere, yakın çevreden uzaga dogru yapılan bir sıralama vardır (Demirel,2002). Bu ilkeler de farklı kültürden gelen ögrencilerin olusturdugu sınıflarda her ders için geçerli olabilir. Örnegin; ögrencilerle kontrol edilerek basit ve karmasık cümleler arasındaki farklılıklar görülebilir.

8) Düsünmede ve harekette bagımsızlıgı kolaylastırma

Bagımsız düsünce, bir durum ya da sorun karsısında kendi bakısı açınızı olusturabilmeniz ve bu soruna baglı olarak kendi hareket seklinizi belirleyebilmeniz anlamına gelir. “Denenmis ve dogru” gibi kalıplasmıs düsünce yapılarından kurtulmak ve sadece size ait fikirler üretebilmektir (Ramsland,1998).

Ögrencilerin bagımsızlıklarını kolaylastırmada pek çok yöntemler vardır. Örnegin; ögrenciler çalısmalarına ögretmenden özel yardım alarak basladıkları zaman, bagımsızlıklarını gösterirler (kendi basına buyrukluklarını sergilerler). Soru sorduklarında, ögretmen ögrencilere kendisi veya onun için nasıl cevap verebilecegini bildiginden izin vererek bagımsızlıklarını bir sekilde karsılık vererek cesaretlenebilir (Kea, 1998). Ögretmenler ögrencileri kendi çalısması veya ilerlemelerinin önemini belirtmek için ögrencilerden isterler. Ögretmenler kendilerine güvenlerini ve sınıfta örnegin ezberleyerek veya rol yaparak performanslarını göstermeleri için sorulur ve kolaylasır. Aynı zamanda da kendilerine güvenmelerini kazanmada da rol oynar.

9) Ögrencileri kendi alansal islevlerinde ilerletme

Dersin yüksek seviyesini koruyarak ögrencilerin alansal islevlerine katılımı korunur. Dersler arasındaki geçis süresini azaltarak ve derse hemen baslayarak, ögretmenler ögrencilerin kendi konularında kalmasına yardımcı olabilir. Bir dersten digerine bosa çaba harcamaksızın etkili ve problemsiz geçisi saglanmalıdır. Ögrencilerin aktif olarak derslere katılımlarını örnegin sorular sorarak, bilgileri yeniden hatırlamasını saglarlar. Aynı zamanda ögrencileri bir noktada toplamaya ve dersin atmosferinin saglanmasında yardımcı olur.

9) Ders ve bagımsız çalısmalar sırasında ögrencilerin akademik ilerleyislerini gözlemleme

Ögretmen, ögrencilere yardım için soru sormak zorunda kalmadan önce yardıma ihtiyaçları olursa onları gözlemleyerek kontrol edebilir. Onların ne yaptıklarını anlıyorsa ve ne yaptıkları hakkında herhangi bir bilgisi varsa, o zaman çesitli sorular sormalıdır. Bu durumda ögrencilerin çesitli durumların farkına varmalarını saglanır ki bunlar da onların yeteneklerini gelistirir.

10) Sık sık destek saglama

Ögretmen ögrencilerine çok fazla derecelerde destek tercih edilebilir. Örnegin ipuçlarıyla veya baska bir seviyede soruyu yeniden tekrarlayarak yanlıs cevap veren ögrenciyi tesvik ederken dogru cevap açıkça onaylanır. Ögretmen, ögrencilerin performans durumları üzerinde uygun sekilde durarak olumlu bir destek saglayabilir. En sonunda ögretmen ögrencilerin dogru çalısmalarına sahip olmalarını ve onları gelistirmeleri için önerilerde bulunabilir, sorular sorup ve kavrayıslarını yeniden gözden geçirerek olumlu ve yerinde bir destek verebilir.

11) Uzmanlıgı talep etme

Ögrenciler gelecekte devam edecekleri bir konuda uzmanlasmak isterler. Ögrencilere konular paylastırıldıgında kriter anlatılır, belirli uzmanlık ve farklı yönlerdeki uzmanlık elde edilebilir. Uzmanlık, konunun belirli bir kısmında veya bir yönde elde edildiginde; hangi yönlerde daha fazla çalısmaya ihtiyaçları oldugunu ve uznalıkta hangi yönlere sahip olduklarını bilerek ögrencilere dogru destek verirler. Konu tamamlandıgında ögrencilere uzmanlık verilir.

SONUÇ

Okullarda egitim, sınıf denilen bir odada bir araya gelen, benzer yas grubundaki ve benzer bilgi ve becerilere sahip ögrencilerle birlikte yürütülür. Sınıftaki ögrencilerin kisilik özellikleri, okula ve derslere yönelik tutumları, ders çalısma ve dinleme alıskanlıkları, ailelerinde ve çevrelerindeki getirdikleri kültürel birikim, ögrenciler arasındaki iliskiler, sınıfın fiziksel kosulları ve ögretmen ögrenci etkilesimi bir bütün olarak sınıf ortamını olusturur (Erden, 1998).   

Farklı kültürdeki ögrencilerin egitimi için elestirel davranıslar ve yöntemler yukarıda saydıgımızdan daha fazla oldugu bilinmektedir. Bu sartlarda ögretmenler daha fazla emek harcamak zorundadırlar.

Her grubun kendine has norm ve degerleri vardır. Bunlarda sınıfın ortak kültürünü olusturur. Ögretmen sınıfta olumlu bir ortam yaratmak için her kültürdeki ögrencilere farklı davranmak zorundadır. Aksi halde ögrenciler kendi deger ve normlarını gelistirerek sınıfta olumsuz davranısların artmasına ve sınıf ortamının bozulmasına sebep olabilir. Kagıtçıbası’nın (1997) da vurguladıgı gibi, sınıfta ögrencilerin davranıslarında benzerlik yaratan en önemli unsur uyma davranısıdır. Bireyler içinde bulundukları grubun yargı standartlarına uyma egilimindedirler. Grup içinde belli bir norm olusunca, bireyler bu normları kendi gelistirdikleri dogruların yerine koymaktadırlar. Sınıf ortamında da ögrencilerin birbirleriyle etkilesimi sonucu benzer bir durum ortaya çıkmaktadır.

Farklı kültürlerdeki ögrencilerin egitimi için ögretmenin davranısları ve kullandıgı teknik yöntemler önemlidir. Ögretmen, sınıfta ögrencilerine su davranısları gösterdigi takdirde basarı saglayabilir. Ögrencilerin kültürleri arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları tahmin etme ve düzenleme, ögrencilerle iliskileri gelistirme, rehberlik hizmetlerini belirleyerek ögrencilerin gözlenmesi ve bilgi edinme yöntemlerini kullanma, ögrencilerin davranıslarını duruma göre yerlestirme. Kullanacagı teknik yöntemler ise, çesitli teknik yöntemler ve ögrenme etkinliklerini kullanma, ögrencilerin ögrenmedeki nesnellikleri ve teknik etkinlikleri gelistiginde kültür ve dil kabiliyetlerine yer verme,etkili ve kisisel gelisim için birbirine baglı nesnellikler seçme, iletisim beklentilerine cevap verme, sebepler üretme, ileri ve bir sonraki düzeyleri kullanma, içerigi ögrenmenin sık sık tetkiklerini öne sürme, düsünmede ve harekette bagımsızlıgı kolaylastırma, ögrencileri kendi alansal islevlerinde ilerletme, ders ve bagımsız çalısmalar sırasında ögrencilerin akademik ilerleyislerini gözlemleme, sık sık destek saglama, uzmanlıgı talep etme olarak sınıflandırılabilir.     

KAYNAKLAR

Açıkgöz, K. Ü. (1996).  Etkili Ögrenme ve Ögretim, Kanyılmaz Matbaası, izmir.

Artiles, A.A. and Zamora-Duran, G. (1997). Reducing Disproportionate Representation of Culturally Diverse Students in Special and Gifted Education. Reston, VA: The Council for Exceptional Children.

Büyükkaragöz, S., Musta M., Yılmaz H., Pilten H. (1998). Ögretmenlik Meslegine Giris. Mikro Yayınları, Konya.

Çelik, V. (2002). Sınıf Yönetimi, Nobel Yayınları.

Demirel, Ö. (1999). Ögretme Sanatı, Pegem Yayıncılık, Ankara.

Demirel, Ö. (2002). Kuramdan Uygulamaya Egitimde Program Gelistirme, Pegem Yayıncılık, Ankara.

Ergin, A. (1995). Ögretim Teknolojisi iletisimi, Anı Yayıncılık, Ankara.

Erden, M. (1998). Ögretmenlik Meslegine Giris, Alkım Yayınları, istanbul.

Erden, M. (2001).  Sınıf Yönetimi, Alkım Yayınları, istanbul.

Gordon, T. (1996). Etkili Ögretmenlik Egitimi, Sistem Yayınları, istanbul.

Grossman, H. (1998). Ending Discrimination in Special Education, Springfield. IL: Charles C. Thomas.

Jones, V. F. and Jones L. S. (1998). Comprehensive Classroom Management, Massachusetts: Allyn and Bacon.

Kagıtçıbası, Ç. (1997) insan ve insanlar, Duran Ofset Matbaacılık Sanayi A.S., istanbul.

Kea, C. (1997). Focus on Ethnic and Minority Concerns: Critical Teaching Behaviors and instructional Strategies for Working with Culturally Diverse Students. CCBD: Newsletter. Reston, VA: The Council for Exceptional Children.

Kuzgun, Y. (1999). “Egitim Sistemimizde Yönlendirme ve Rehberlik”, Egitimde Yansımalar:V, 21. Yüzyılın Esiginde Türk Egitim Sistemi Ulusal Sempozyumu,  25-27 Kasım 1999, Tekısık Yayıncılık.

Moore, Kenneth D. Ögretim Becerileri, Çeviren:Nizamettin Kaya, Editör: Ersin Altıntas, Basım yeri ve yılı belirsiz.

Ramsland, Katherine. (1998). Ögrenme Sanatı, Çev: ibrahim Sener, Selma Senol, Beyaz Yayınları, istanbul.

Rinne, C. H. (1997). Excellent Classroom Management, Belmont, CA:Wadsworth Pub.

Turanlı, Adem ve Ali Yıldırım. (2000). “Sınıf içi Ögretmen ve Ögrenci Davranıslarının ve Ögrenme Ortamının Bir Ögretmenin iki Degisik Sınıfta Gösterdigi Farklılıklar”, Egitim ve Bilim, Sayı:118, Cilt:25, Ekim-2000.

 


 

*      Dr.; Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi lköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği A. B. D.

 

 

İçindekiler...

 

© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı
Teknikokullar, ANKARA
Tel. (312) 2128145
Fax (312) 2124668
med@meb.gov.tr

 

[ yukarı ]

Arşiv