MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ |
Sayı 162 |
Bahar 2004 |
İLKÖĞRETİM OKULU MÜDÜRLERİNİN KATILIMCI YÖNETİM YETERLİLİKLERİ (ÇANAKKALE ÖRNEĞİ) |
Timur UYGUN* |
GİRİŞ Günümüzde insanlar sadece maddi ihtiyaçlarını karsılayarak mutlu olamamaktadırlar. Özellikle çalısma hayatında, çalısanların mutlu olması onların verimli çalısmasında büyük bir rol oynamaktadır. Basarma, baska insanlar tarafından begenilme, taktir edilme ve önemli rollere sahip olma maddi kaygıların bile önüne geçmeye baslamıstır. Iste bu ihtiyaçlar örgütlerde “katılımcı yönetim” anlayısının gelismesine neden olmustur. Artık çalısanlar,basit birer isgören olmak yerine çalıstıkları örgütün yönetimine katılmak istemekte; kendilerini ve çalıstıkları örgütlerini ilgilendiren her türlü kararın alınmasına ve eyleme geçilmesine aktif olarak katılıp, görüs ve düsüncelerinin dikkate alınmasını, yani “tam katılımı” talep etmektedirler. Tam katılım, yetkili kılınmayı degil; gönüllü olmayı, sorumlulugu ve katkıyı ifade eder. Çalısanlardan “benim mutlu olmamı ve ihtiyaçlarımı karsılayan örgütümü, nasıl gelistirebilirim” anlayısının olusmasını ifade eder.1 Günümüzde özel sermayeli örgütler kadar kamu örgütlerinde de verimlilik, kaliteli hizmet , iç ve dıs müsteri memnuniyeti için katılımcılık önemli hale gelmistir. Okullar gibi, gelecegin insanını yetistirme misyonunu üslenmis örgütlerde sonuçtan etkilenen tüm kesimlerin fikirlerinin alınması ve uygulamaya geçilmesi gelecegimizi sekillendirmede bizlere bir vizyon saglayacaktır. I. Problem Durumu Katılımcı yönetim, özellikle is dünyasında denenen bir yönetim seklidir. Katılma hiyerarsiden daha çok uzmanlıga dayanır. Katılmalı yönetim tüm katılımcıların statü farkı olmaksızın esit söz hakkına sahip olarak karar alabilmelerini ifade eder. Katılmalı yönetim, “kararların sonuçlarından etkilenen, o konuda uzmanlıgı olan ve kararları uygulamadan sorumlu olan” herkesin yönetim sürecine katılmasını öngörmektedir.2 Iyi bir ürün veya hizmet sunabilmek için kurumdaki tüm çalısanların bir bütün halinde çalısması sarttır. Bunu saglamanın tek yolu çalısanları karara ve yönetime katmaktır. Katılım liderin astlarının da bilgisine ihtiyacı oldugu düsüncesine dayanır.3 Tüm kesimlerin toplam aklı, bir kisinin düsünerek karar vermesinden daha etkilidir. Yönetimde uygulama üzerinde bir etkiye sahip olmadıgını hisseden ögretmen hem prestij hem de otonomi kaybına ugramaktadır.4 “Okul yöneticisi kalitenin ögretmenlerle birlikte bütün çalısanların ortak ürünü ile gerçeklesebilecegini kabul etmesi gerekir”.5 Okullarımız tümüyle insanlardan olusan örgütlerdir. Okulda alınan kararlar ögrenciyi, ögretmeni, destek personelini, veliyi, üst ögretim kurumunu, çevreyi, is dünyasını ve hatta ülkenin gelecegini etkilemektedir. Alınan kararlar kadar, kararların alınma ve uygulanma sürecinde de tüm kesimlerin katılımı oldukça önemlidir. Katılım salt kararların alınma süreci degildir. Yönetime katılma, karardan etkilenenlerin, dogrudan dogruya ya da temsilciler aracılıgıyla6, ister örgüt içinden, isterse örgüt dısından, verilecek kararları etkilemesi, alınan kararları uygulaması, uygulama düzeyindeki personelin uygulamadaki durumları rapor ederek, önerilerle birlikte yönetime bildirmesi mekanizmasının islemesidir.7 Okullar gibi, gelecegin insanını yetistirme misyonunu üslenmis örgütlerde sonuçtan etkilenen tüm kesimlerin fikirlerinin alınması ve uygulamaya geçilmesi önemlidir. Bundan dolayı okul müdürü kilit bir role sahiptir. Okul müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını benimsemeleri, okulda demokratik bir havanın olusmasına katkıda bulunacagı gibi, okuldan etkilenen tüm kesimlerin istek ve beklentilerinin de karsılanmasını saglayacaktır. En önemlisi de okulun amaçlarına ulasması için herkesin tasın altına elini koymasına istekli hale getirecektir. Bunu saglamak ve basarmak tamamıyla okul müdürünün katılımcı yönetim anlayısını benimsemesinin yanında uygulama yeterliligi ile mümkün olacaktır. Okul yöneticisinin, otokratik tutumları, katılımı olumsuz olarak etkilemektedir. Ögretmenlerin büyük bir çogunlugu, sorun çözme asamalarına davet edilmis olmalarına ragmen, kararın okul yöneticisi tarafından çoktan alındıgını ve yöneticinin aldıgı kararları degistirmenin mümkün olmadıgını, zamanlarının bosa harcandıgını düsünmektedirler.8 Bu olumsuz yönetim anlayısının yanında son yıllarda okullarda uygulanmaya baslanan Toplam Kalite Yönetimi felsefesi ile kararlardan etkilenen tüm kesimlerin yönetime katılması saglanmaya çalısılmaktadır.9 Katılımı saglayacak ve islevsel hale getirecek olan okulun yöneticisi oldugundan, okul müdürlerinin katılımcı yönetim yeterliliklerinin ortaya çıkarılması ihtiyacı dogmustur. II. Arastırmanın Önemi Egitim sistemi içerisinde çok önemli bir yeri olan okul örgütünde, alınacak kararlar ve uygulamaları, örgüt içerisinde bulunan tüm bireyleri etkiledigi için, okul müdürünün söz konusu kararları alma ve uygularken ortaya koyacagı tutum ve davranıslar çok önemlidir. Çagdas yönetim yaklasımları, örgütte bulunan ve örgütle iliskisi olan tüm bireylere ve kurumlara önem vermektedir. Son yıllarda okullarımızda kaliteyi yükseltmeye dönük çalısmalara önem verilmeye baslanmıstır. Kaliteyi gelistirme sürecinde, okullarımızda toplam kalite yönetimi felsefesi egemen olmustur. Toplam kalite yönetimi kararlardan etkilenen tüm kesimlerin yönetime katılımını öngörmektedir. Katılımı saglayacak ve islevsel hale getirecek olan okulun yöneticisidir. Okul yöneticilerinin bu kilit rolleri katılıma bakıslarını ve uygulamadaki istekliklerinin ortaya çıkarılmasını önemli hale getirmistir. Ülkemizde, okullarda görev yapan ögretmenlerin, karar sürecine katılım durumları, katılım engelleri, çesitli ögretim kademelerinde bilimsel olarak incelenmistir. Ancak ilkögretim okullarında kararlara katılmayı da içine alan, yönetime katılma konusunda herhangi bir arastırma yapılmamıs olması nedeniyle, bu alanda yapılacak bir arastırmanın önemli bir boslugu doldurabilecegi ve ilkögretim okullarında demokratik ve katılımcı bir örgüt yapısının olusturulması ile ilgili yapılacak düzenlemelere ısık tutacagı düsünülmektedir. Ayrıca okul yöneticilerinin katılımcı yönetimi uygulama yeterliliklerinin belirlenmesi, düzenlenecek hizmetiçi egitimler ve yönetici hazırlama egitimlerinde müfredatın hazırlanmasında bir veri olarak kullanılabilecektir. YÖNTEM I. Arastırma Yöntemi Arastırmada tarama modeli kullanılmıstır. Mevcut durumun degerlendirilmesi için arastırma betimsel niteliktedir. II. Evren ve Örneklem Bu arastırmada Çanakkale il merkezindeki ilkögretim okullarında görev yapan Ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterlilikleri arastırılmıstır. Bu arastırmanın evreni, arastırmacının okul müdürü olarak görev yaptıgı il olmasından dolayı, Çanakkale il merkezinde bulunan 15 ilkögretim okulunda, 2002-2003 egitim yılında görev yapan 1. ve 2. kademe ögretmenleri olusturmustur. Arastırmanın örneklemini arastırma evreninden tesadüfi örnekleme yolu ile seçilen ilkögretim 1. ve 2. kademe ögretmenleri olusturmaktadır. Söz konusu 15 ilkögretim okulunda görevli 350 ögretmenin okullara göre dagılımları, verilen ve degerlendirilen anket sayıları Tablo 1’de sunulmustur.
Tablo 1:
Anket Uygulanan
Ilkögretim Okulları ve Ögretmen Sayıları Ile Degerlendirilen Anket
Sayıları III. Verilerin Toplanması Arastırmada, Çanakkale il Merkezine baglı Ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerini belirtmek amacıyla veri toplama aracı olarak, besli dereceleme ölçekli anket formu hazırlanmıstır. Anket hazırlanırken, konu ile ilgili literatür ve yasal mevzuat taranmıstır. Ayrıca Yıldız 10 tarafından gelistirilen anketten faydalanılmıstır. Bu çalısmalar sonucu 36 soruluk bir anket hazırlanmıstır. Anket, Prof. Dr. Ömer PEKER, Yar. Doç. Ahmet AYPAY, ögretmenler ve okul müdürlerinin görüsleri alınarak gelistirilmistir. Gelistirilen ankete, Türkçe Ögretmeni Abdullah GÖKYER’ in incelenmesi ile son sekil verilmistir. Anket ilkögretim okullarında görevli I. Kademe (Ilkögretim Okulları 1-5. Sınıfları okutan Sınıf Ögretmenleri) ve II. Kademe (Ilkögretim Okulları 6-8. sınıfları okutan Brans Ögretmenleri) ögretmenlerine uygulanacak sekilde gelistirilmistir. Anket iki bölümden olusmustur; birinci bölümde kisisel bilgiler (cinsiyet, kıdem, kademe ve mezun olunan bölüm) ile ilgili dört soru, ikinci bölümde ise okul müdürlerinin görev alanları ile ilgili 32 soru bulunmaktadırlar. Her soru maddesinin karsısında, yönetsel is ile ilgili okul müdürünün katılımcı yönetimi uygulama yeterliligini ölçmek amacıyla besli ölçek düzenlenmistir. Seçeneklerde, Oldukça Yeterli, Yeterli, Kısmen Yeterli, Yetersiz ve Oldukça Yetersiz olarak besli dereceleme yapılmıs, her seçenege en olumsuzdan en olumluya dogru 1’den 5’e kadar puan verilmistir. Ölçme aracındaki soruların yönetsel islere göre dagılımı; 1. 1-8. sorular Egitim Planlaması(8 soru) 2. 9-15. sorular Personel Hizmetleri(7 Soru) 3.16-22. sorular Ögrenci Hizmetleri ( 7 Soru) 4. 23-28. sorular Yapım, Onarım ve Donatım Hizmetleri (6 Soru) 5. 29-32. sorular Parasal konular (4 Soru) IV. Verilerin Çözümlenmesi ve Yorumlanması Ölçme aracından elde edilen veriler, arastırmanın degiskenlerine göre kodlanarak puanlanmıstır. Arastırmanın bagımlı degiskeni, Ilkögretim Okullarındaki müdürlerin görevlerinden seçilen yönetsel islerdir. Bagımsız degiskenler ise; cinsiyet, kıdem, kademe ve mezun oldugu bölümdür. Istatistiksel analiz, bagımsız degiskenlerin, bagımlı degiskenler üzerindeki etkisini ortaya koyacak sekilde düzenlenmistir. Aralık Degeri: Aralık Sayısı / Seçenek Sayısı = 4/5= 0,80 Bu isleme göre aralık degeri 0,80 olarak hesaplanmıs olup seçeneklere ve verilen puanlara göre aralık degerleri su sekilde olmustur: SEÇENEKLER VERILEN PUANLAR ARALIK DEGERI Oldukça Yetersiz 1 1,00 – 1,80 Yetersiz 2 1,81 – 2,60 Kısmen Yeterli 3 2,61 – 3,40 Yeterli 4 3,41 – 4,20 Oldukça Yeterli 5 4,21 – 5,00 Bu aralıklara göre çözümlenen veriler, hipotezler dikkate alınarak yorumlanmıstır. Katılma Derecesinin Yeterli Olması: Her sorunun karsısındaki besli ölçekte, Oldukça Yeterli, Yeterli, Kısmen Yeterli, Yetersiz ve Oldukça Yetersiz olarak besli dereceleme yapılmıs, her seçenege en olumsuzdan en olumluya dogru 1’den 5’e kadar puan verilmistir. Buradan elde edilen puanların, ortalamaların ortalamasının 3,40 ve daha yukarı olma hali. Istatistiksel islemlerde, aritmetik ortalama (X), yüzdelik, standart sapma (S), ikili degiskenlerin karsılastırılmasında t testi, çoklu grup karsılastırmalarında ise varyans analizi kullanılmıstır. Verilerin çözümlenmesi amacıyla SPSS programından yararlanılmıstır. Arastırmanın bulguları söyle özetlenebilir: 1. Ögretmenler, ”Derslerin denetlenmesi ve denetim sonuçlarının degerlendirilmesi konularında” ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerini “Oldukça Yeterli”(X=4.39) olduklarını belirtmektedirler. 2. Ilkögretim okullarında çalısan ögretmenlerin kıdemlerine göre degerlendirildiginde, 1-5 yıl arasında çalısan ögretmenlerin, diger ögretmenlere göre, ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerinin daha yüksek oldugunu (X=4.64) belirtmektedirler.
Tablo 2:
Ögretmenlerin Kıdemlerine Göre, Okul Müdürlerinin Katılımcı
Yönetim Yeterlikleri. 3. Ilkögretim okullarında çalısan ögretmenlerin kademlerine göre bakıldıgında; birinci kademe ögretmenleri ile ikinci kademe ögretmenleri arasında Ilkögretim Okulu Müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısının “Egitim Planlaması Uygulama Yeterlikleri” ve “Personel Hizmetleri” konularında anlamlı bir fark oldugu görülmektedir.
Tablo 3:
Ögretmenlerin Kademlerine Göre, Okul Müdürlerinin Katılımcı
Yönetim Yeterlikleri. 4. Ilkögretim okullarında çalısan ögretmenlerin mezun oldukları bölümlere göre bakıldıgında, Fen Bölümlerinden mezun olan ögretmenlerin, Sosyal bölümlerden mezun olan ögretmenlere göre, ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerinin daha yüksek oldugunu düsünmektedirler.
Tablo 4:
Ögretmenlerin Mezun Oldukları Bölüme Göre, Okul Müdürlerinin
Katılımcı Yönetim Yeterlikleri. 5. Literatürdeki bilgilere göre;11 ögretmenlerin büyük bir çogunlugu, sorun çözme asamalarına davet edilmis olmalarına ragmen, kararın okul yöneticisi tarafından çoktan alındıgını düsünmekte, yöneticinin aldıgı kararları degistirmenin mümkün olmadıgını, zamanlarının bosa harcandıgını düsünerek karara katılmamaktadırlar. Oysa arastırma sonucunda, anket uygulanan Ilkögretim okullarında çalısan ögretmenlerin, ankette bulunan dokuz yönetsel is için, ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerinin “oldukça yeterli”, diger yirmi üç yönetsel is için ise “yeterli” oldugunu düsünmektedirler. Ögretmenlerin, ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerini X= 4.15 ortalamanın ortalaması ile “yeterli” düzeyinde degerlendirmislerdir. Ankette “oldukça yeterli” ve “yeterli” sonuçlarının çıkmasında arastırmacının okul müdürü olması, anketi kendisinin dagıtması ve deneklerin okul müdürlerinin birbirini tanıdıgını düsünmesi gibi sınırlılıkların etkili oldugu düsünülmektedir.
Tablo 5:
Ilkögretim okul müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama
yeterliliklerine iliskin anketin genel degerlendirilmesi. SONUÇ VE ÖNERILER I. Sonuçlar 1. Ögretmenler, yönetsel islerden en çok ”Derslerin denetlenmesi ve denetim sonuçlarının degerlendirilmesi konularında” okul müdürlerinin katılımcı davrandıklarını belirtmislerdir. 2. Ögretmenler, yönetsel islerden en az ”Okulun satın alma isleri ile ilgili konularda” okul müdürlerinin katılımcı davrandıklarını belirtmislerdir. 3. Cinsiyet degiskenine göre degerlendirildiginde; a) Erkekler, bayan ögretmenlere göre, okul müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını daha yüksek düzeyde uyguladıklarını düsünmektedirler. b) Hem bayan hem de erkek ögretmenler, okul müdürlerinin yönetsel islerden, “ögrenci hizmetleri” konularında diger konulara göre daha az katılım sagladıklarını düsünmektedirler. 4. Ilkögretim okullarında çalısan ögretmenlerin kıdemlerine göre degerlendirildiginde, a) 1-5 yıl arasında çalısan ögretmenlerin, diger ögretmenlere göre, ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerinin daha yüksek oldugunu belirtmislerdir. b) 11-15 yıl arasında çalısan ögretmenlerin, diger ögretmenlere göre, ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerinin daha düsük oldugunu belirtmektedirler. c) Ilkögretim okullarında çalısan ögretmenlerin kıdemlerine genel olarak bakıldıgında “ögrenci hizmetleri” konularında diger konulara göre “daha az katılım” sagladıklarını belirtmislerdir. 5. Ilkögretim okullarında çalısan ögretmenlerin kademlerine göre bakıldıgında; a) Birinci kademe ögretmenleri ile ikinci kademe ögretmenleri arasında Ilkögretim Okulu Müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısının “Egitim Planlaması” ve “Personel Hizmetleri” konularında anlamlı bir fark oldugu görülmektedir. b) I. Kademe ögretmenleri okul müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliligini, II. Kademe ögretmenlerine göre düsük (Parasal konular hariç) bulmuslardır. 6. Fen Bölümlerinden mezun olan ögretmenler, Sosyal bölümlerden mezun olan ögretmenlere göre, ilkögretim okulu müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerinin daha yüksek oldugunu düsünmektedirler. 7. “Ögrencilerin basarısını olumsuz etkileyen okul dısı etkenlere karsı tedbirlerin alınması konularında”, “Ögrencilerin, egitsel kol faaliyetlerinin ve diger etkinliklerinin planlanması konularında” ve “Rehberlik çalısmaları konularında” ögretmenler diger yönetsel islere göre okul müdürlerinin katılımcı yönetim anlayısını uygulama yeterliliklerini oldukça düsük degerlendirmislerdir. 8. Genel olarak bakıldıgında, okul müdürlerinin ögretmenleri yönetime katma yeterliliklerinin, yeterli düzeyde oldugu görülmektedir.
II. Öneriler 1. Okulun ve egitim sisteminin vazgeçilmez ögesi olan ögrencileri ilgilendiren, “ögrenci hizmetleri” konularında okul müdürleri ögretmenleri yönetime daha fazla katılmalarını saglamalıdırlar. 2. Okulun satın alma islerine ögretmenlerin katılımlarını yükseltmek için okul müdürleri daha fazla çaba sarf etmelidirler. 3. Okul müdürleri bayan ögretmenlerin daha fazla yönetime katılmalarını saglamalıdırlar. 4. Okul müdürleri kıdemleri yüksek olan ögretmenlerin yönetime katılmasına özen göstermelidirler. 5. Okul müdürleri I. Kademe ögretmenlerini sadece parasal konularda degil tüm konularda, bildigini düsünse dahi yönetime katılmalarını saglamalıdırlar. 6. “Ögrencilerin basarısını olumsuz etkileyen okul dısı etkenlere karsı tedbirlerin alınması konularında”, “Ögrencilerin, egitsel kol faaliyetlerinin ve diger etkinliklerinin planlanması konularında” ve “Rehberlik çalısmaları konularında” okul müdürleri, ögretmenleri daha fazla yönetime katılmalarını saglamalıdırlar. 7. Egitim sisteminde ve okullarda ögretmenlerin katılımcılıgını yükseltecek organların gelistirilmesi ve “Okul Gelisimi ve Yönetim Ekibi”ne etkinlik kazandırılması yönünde çalısmalar yapılması katılım sürecini olumlu etkileyecektir. 8. Ayrıca “Karara Katılma” ve “Yönetime Katılma” kavramalarının ögretmenlerce aynı kavramlar olarak algılanıp, algılanmadıgı arastırılmalıdır.
* AtatürkilkögretimOkulu Müdürü. 1 Müfredat Laboratuvar Okulları Modeli, Milli Egitim Basımevi, Ankara 1999,s. 146. 2 Yüksel Özden, Egitimde Yeni Degerler, Pegem Yayıncılık, Ankara1999,s.107. 3 Yüksel Özden, A.K.,s.118. 4 Yüksel Özden, A.K.,s.108. 5 Feyzi Ulug, “Okul Sisteminde Toplam Kalite Yönetimi”, Kamu Yönetiminde Kalite 1. Ulusal Kongresi, TODAiE Yayın No289, Ankara 1999,s.470. 6 Zeyyat Sabuncuoglu, Örgütlerde Davranıı, Anadolu Üniversitesi Yayınları No:116, Eskiıehir 1992, s.284. 7 Sacide Vural, “ Yayın Kurumlarında Yönetime Katılma ve TRT Örnegi”, Amme idaresi Dergisi, Cilt:22, Sayı:2, Haziran 1999, s.53. 8 Servet Özdemir ve Necati Cemaloglu, , “Egitimde Örgütsel Yenileıme ve Karara Katılma, Millî Egitim Dergisi, Sayı No:146,Nisan, Mayıs, Haziran 2000,s.15. 9 Milli Egitim Bakanlıgı, TKY Uygulama yönergesi. Tebligler Dergisi, No 2506, 1999. 10 ismail Yıldız, “ilkögretim Okulu Ögretmenlerinin Okul Yönetimindeki Karar Verme Sürecine Katılım Düzeyleri”, Yayınlanmamıı Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale 1998. 11 Servet Özdemir, Necati Cemaloglu, ,a.g.k., s.16.
|
|
[ yukarı ] |